Arapça:
جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Çeviriyazı:
cezâem bimâ kânû ya`melûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yaptıklarına karşılık olarak verilir.
Diyanet İşleri:
İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yaptıklarına karşılık.
Şaban Piriş:
yaptıkları amellere karşılık (verilir).
Edip Yüksel:
Yapmış olduklarına bir karşılık olarak verilir.
Ali Bulaç:
Yaptıklarına bir karşılık olmak üzere (onlara sunulur);
Suat Yıldırım:
Bütün bunlar dünyada yaptıkları güzel işlere mükâfat olarak verilecek.
Ömer Nasuhi Bilmen:
56:23
Yaşar Nuri Öztürk:
Yaptıklarına karşılık olarak.
Bekir Sadak:
56:28
İbni Kesir:
Yapmakta olduklarına karşılık olarak.
Adem Uğur:
Yaptıklarına karşılık olarak (verilir).
İskender Ali Mihr:
Yapmış olduklarının mükâfatı olarak.
Celal Yıldırım:
(Bütün bunlar) işlediklerinin karşılığı..
Tefhim ul Kuran:
Yapmakta olduklarına bir karşılık olmak üzere (onlara sunulur)
Fransızca:
en récompense pour ce qu'ils faisaient.
İspanyolca:
como retribución a sus obras.
İtalyanca:
compenso per quel che avranno fatto.
Almanca:
als Belohnung für das, was sie zu tun pflegten.
Çince:
那是为了报酬他们的善行。
Hollandaca:
Dit zal een belooning wezen, voor hetgeen zij zullen hebben verricht.
Rusça:
Таково воздаяние за то, что они совершали.
Somalice:
Waana abaalmarin waxay Camalfali jireen (oo wanaag ahaa).
Swahilice:
Ni malipo kwa waliyo kuwa wakiyatenda.
Uygurca:
ئۇلار جەننەتتە بىھۇدە ۋە يالغان سۆزلەرنى ئاڭلىمايدۇ، پەقەت «سالام! سالام!» سۆزىنىلا ئاڭلايدۇ
Japonca:
(これらは)かれらの行いに対する報奨である。
Arapça (Ürdün):
«جزاءً» مفعول له أو مصدر والعامل المقدر أي جعلنا لهم ما ذكر للجزاء أو جزيناهم «بما كانوا يعملون».
Hintçe:
ये बदला है उनके (नेक) आमाल का
Tayca:
ทั้งนี้เป็นการตอบแทนเนื่องจากความดีที่พวกเขากระทำไว้
İbranice:
כגמול על מעשיהם הטובים
Hırvatça:
kao nagrada za ono što su činili.
Rumence:
drept răsplată a faptelor lor.
Transliteration:
Jazaan bima kanoo yaAAmaloona
Türkçe:
Yaptıklarına karşılık olarak.
Sahih International:
As reward for what they used to do.
İngilizce:
A Reward for the deeds of their past (life).
Azerbaycanca:
Onlar (bu ne’mətlərə dünyada) etdikləri (yaxşı) əməllər müqabilində nail olacaqlar.
Süleyman Ateş:
Yaptıklarına karşılık olarak.
Diyanet Vakfı:
Yaptıklarına karşılık olarak (verilir).
Erhan Aktaş:
Yaptıkları iyi şeylere karşılık olarak.
Kral Fahd:
yaptıklarına karşılık olarak (verilir).
Hasan Basri Çantay:
(Bunlar mukarreblerin) işledikleri iyi amel (ve hareket) lere bir mükâfat olarak (yapılır).
Muhammed Esed:
(Hayatta iken) yaptıklarının bir ödülü (olacak bu).
Gültekin Onan:
Yaptıklarına bir karşılık olmak üzere (onlara sunulur)
Ali Fikri Yavuz:
(Bütün bunlar, cennetliklerin) işledikleri amellere mükâfat içindir.
Portekizce:
Em recompensa por tudo quanto houverem feito.
İsveççe:
[Sådan är] belöningen för deras handlingar!
Farsça:
پاداشی است در برابر اعمالی که همواره انجام می دادند.
Kürtçe:
(ئەم نیعمەتانە) لەپاداشتی ئەو کردەوانەدایە کە ئەنجامیان ئەدا
Özbekçe:
Булар, қилган амалларнинг мукофотидур.
Malayca:
(Semuanya itu) sebagai balasan bagi (amal-amal baik) yang mereka telah kerjakan.
Arnavutça:
shpërblim për atë që kanë punuar.
Bulgarca:
въздаяние за делата им.
Sırpça:
као награда за оно што су чинили.
Çekçe:
odměnou za to, co vykonali na zemi.
Urduca:
یہ سب کچھ اُن اعمال کی جزا کے طور پر انہیں ملے گا جو وہ دنیا میں کرتے رہے تھے
Tacikçe:
Ҳама ба мукофоти корҳое, ки мекардаанд.
Tatarca:
Бу нигъмәтләр кылган гамәлләренең җәзасыдыр.
Endonezyaca:
Sebagai balasan bagi apa yang telah mereka kerjakan.
Amharca:
በዚያ ይሠሩት በነበሩት ምክንያት ዋጋ ይኾን ዘንድ (ይህንን አደረግንላቸው)፡፡
Tamilce:
அவர்கள் செய்துகொண்டிருந்த அமல்களுக்குக் கூலியாக (இந்த சொர்க்க இன்பங்கள் கொடுக்கப்படுவார்கள்).
Korece:
이것들은 그들이 행한 것에 대한 보상이라
Vietnamca:
Một phần thưởng dành cho những việc làm ngoan đạo mà họ đã làm (trên thế gian).
Ayet Linkleri: