Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

47

Sûredeki Ayet No: 

17

Ayet No: 

4562

Sayfa No: 

508

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِينَ اهْتَدَوْا زَادَهُمْ هُدًى وَآتَاهُمْ تَقْوَاهُمْ

Çeviriyazı: 

velleẕîne-htedev zâdehüm hüdev veâtâhüm taḳvâhüm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Doğru yola girenlere gelince, Allah onların hidayetlerini artırmış ve onlara kötülükten sakınma çarelerini ilham etmiştir.

Diyanet İşleri: 

Doğru yolu bulanların ise Allah doğruluklarını artırır, onların karşı gelmekten sakınmalarını sağlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve doğru yolu bulanlara gelince: Onların başarısını arttırmaktadır ve onlara, korunma duygusu vermektedir.

Şaban Piriş: 

Doğru yola erişenler ise, (Allah) onların hidayetlerini artırmış ve onlara takvalarını vermiştir.

Edip Yüksel: 

Doğru yolu bulanların ise hidayetini arttırır ve onların erdemli olmalarını sağlar.

Ali Bulaç: 

Hidayeti bulmuş olanlara gelince; (Allah,) hidayetlerini artırmış ve takvalarını vermiştir.

Suat Yıldırım: 

Hidâyeti kabul edenlerin ise Allah hidâyette yakînlerini artırır ve kendilerine takva nasib eder.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve o kimseler ki, hidâyete ermişlerdir

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kılavuzlarını bulmuş olanlara gelince, Allah onların hidayetini artırmış ve korunma imkânlarını kendilerine vermiştir.

Bekir Sadak: 

Iste, Allah´in lanetledigi sagir kildigi ve gozlerini kor ettigi bunlardir.

İbni Kesir: 

Hidayete erenlere gelince

Adem Uğur: 

Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini arttırır ve sakınmalarını sağlar.

İskender Ali Mihr: 

Ve onlar ki hidayete ermişlerdir, (Allah) onların hidayetini artırdı ve onlara takvalarını verdi.

Celal Yıldırım: 

Doğru yolu bulanların ise Allah başarılarını artırır ve takvalarını (Allah´tan saygı ile korkup fenalıklardan sakınmalarını) verir.

Tefhim ul Kuran: 

Hidayeti bulmuş olanlara gelince

Fransızca: 

Quant à ceux qui se mirent sur la bonne voie, Il les guida encore plus et leur inspira leur piété.

İspanyolca: 

A quienes se dejen dirigir, Él les dirigirá aún mejor y les dará que Le teman.

İtalyanca: 

Quanto invece a coloro che si sono aperti alla guida, Egli accresce la loro guida e ispira loro il timore [di Allah].

Almanca: 

Und diejenigen, die Rechtleitung fanden, mehrte ER an Rechtleitung und gewährte ihnen ihre Taqwa.

Çince: 

遵循正道者,真主要更加引导他们,并将敬畏的报酬赏赐他们。

Hollandaca: 

Maar wat hen betreft, die geleid worden, God zal hun een uitgebreider leiding schenken, en hij zal hen onderrichten nopens datgene, wat zij te vermijden hebben.

Rusça: 

Тем, кто следует прямым путем, Он увеличивает их приверженность прямому пути и дарует их богобоязненность.

Somalice: 

Kuwa hanuunay (Eebe) wuxuu u siyaadiyaa hanuun, wuxuuna waafajiyaa (Eebe) kayaabiddiisa.

Swahilice: 

Na wale walio ongoka anawazidishia uongofu na anawapa uchamngu wao.

Uygurca: 

ھىدايەت تاپقانلارنى اﷲ تېخىمۇ ھىدايەت قىلىدۇ، ئۇلارغا تەقۋادارلىقنىڭ مۇكاپاتىنى بېرىدۇ

Japonca: 

しかし導かれている者たちには,(一層の)導きと敬度の念を授けられる。

Arapça (Ürdün): 

«والذين اهتدوا» وهم المؤمنون «زادهم» الله «هدىّ وآتاهم تقواهم» ألهمهم ما يتقون به النار.

Hintçe: 

और जो लोग हिदायत याफ़ता हैं उनको ख़ुदा (क़ुरान के ज़रिए से) मज़ीद हिदायत करता है और उनको परहेज़गारी अता फरमाता है

Tayca: 

ส่วนผู้ที่ปฏิบัติตามแนวทางที่ถูกต้อง พระองค์ทรงเพิ่มแนวทางที่ถูกต้องให้แก่พวกเขา และจะทรงประทานให้แก่พวกเขาซึ่งการยำเกรงของพวกเขา

İbranice: 

אולם אלה אשר קבלו את ההדרכה, אותם יוסיף אלוהים להדריך וייתן יראה בלבם

Hırvatça: 

A one koji za Uputom streme, On će im Uputu povećati i bogobojaznost dati.

Rumence: 

Celor călăuziţi însă Dumnezeu le sporeşte călăuzirea şi îi dăruieşte întru teama lor.

Transliteration: 

Waallatheena ihtadaw zadahum hudan waatahum taqwahum

Türkçe: 

Kılavuzlarını bulmuş olanlara gelince, Allah onların hidayetini artırmış ve korunma imkânlarını kendilerine vermiştir.

Sahih International: 

And those who are guided - He increases them in guidance and gives them their righteousness.

İngilizce: 

But to those who receive Guidance, He increases the (light of) Guidance, and bestows on them their Piety and Restraint (from evil).

Azerbaycanca: 

Doğru yolu tapanlara gəldikdə isə, (Allah) onların doğruluğunu daha da artırar və onlara təqvalarının (mö’minliklərinin, Allahdan qorxub pis əməllərdən çəkinmələrinin) mükafatını verər!

Süleyman Ateş: 

Hidayet bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini artırmış ve onlara korunmalarını (kendilerini kötü sonuçtan koruma çareleri) vermiştir.

Diyanet Vakfı: 

Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini arttırır ve sakınmalarını sağlar.

Erhan Aktaş: 

Yöneltildikleri doğru yolda olanlara gelince, onlara doğru yolları pekiştirildi ve onlara takvâlarını verdi.

Kral Fahd: 

Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini arttırır ve sakınmalarını sağlar.

Hasan Basri Çantay: 

Hidâyeti kabul edenler (e gelince: Allah) onların muvaffakıyyetini artırmış, onlara (ateşden nasıl) kaçınacaklarını ilham etmişdir.

Muhammed Esed: 

Doğru yola ulaş(mak istey)enlere gelince, Allah, onların (kendi) rehberliği(ne uyma arzu ve yetenekleri)ni çoğaltır ve Allah´a karşı sorumluluk bilinçlerinin derinleşmesini sağlar.

Gültekin Onan: 

Hidayeti bulmuş olanlara gelince

Ali Fikri Yavuz: 

(İman etmekle) hidayeti kabul edenlere gelince

Portekizce: 

Por outra, quanto àqueles que os orientam, Ele lhes aumenta a orientação e lhes concede piedade.

İsveççe: 

men de som vill låta sig vägledas, dem ger Han en allt fastare ledning och fördjupar deras gudsfruktan.

Farsça: 

و کسانی که هدایت یافته اند خدا بر هدایتشان افزوده و پرهیزکاری و تقوایشان را به آنان عطا کرده است؛

Kürtçe: 

ئەو کەسانەی ھیدایەتیان وەرگرتووە (خوا) شارەزاییان زیاد دەکات وە تەقوا وپارێزکاری وخواناسیان پێ دەبەخشێت

Özbekçe: 

У зот ҳидоят топганларнинг ҳидоятини зиёда қилгай ва уларнинг тақволарини бергай.

Malayca: 

Dan (sebaliknya) orang-orang yang menerima petunjuk (ke jalan yang benar), Allah menambahi mereka dengan hidayah petunjuk, serta memberi kepada mereka (dorongan) untuk mereka bertaqwa.

Arnavutça: 

E, ata që kanë marrë rrugën e drejtë, Ai (Perëndia) ua shton udhëzimin dhe u jep atyre (forcon) ruajtjen (nga zjarri).

Bulgarca: 

А на онези, които следват правия път, Той увеличава напътствието и ги дарява с богобоязливост.

Sırpça: 

А оне који су на Правом путу Он ће и даље водити и надахнуће их како ће се ватре сачувати.

Çekçe: 

Však těm, kdož po cestě správné jsou vedeni, těm Bůh posílí jejich vedení a dá jim bázeň Boží.

Urduca: 

رہے وہ لوگ جنہوں نے ہدایت پائی ہے، اللہ اُن کو اور زیادہ ہدایت دیتا ہے اور انہیں اُن کے حصے کا تقویٰ عطا فرماتا ہے

Tacikçe: 

Онон, ки ҳидоят ёфтаанд, Худо ба ҳидояташон меафзояд ва парҳезгорияшон ато мекунад.

Tatarca: 

Әмма синең сүзеңне тыңлап һидәят тапкан кешеләрнең һидәятләрен арттырыр, һәм аларга тәкъва булырга ярдәм бирер.

Endonezyaca: 

Dan orang-orang yang mau menerima petunjuk, Allah menambah petunjuk kepada mereka dan memberikan balasan ketakwaannya.

Amharca: 

እነዚያም የተመሩት (አላህ) መመራትን ጨመረላቸው፡፡ (ከእሳት) መጥጠበቂያቸውንም ሰጣቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், எவர்கள் நேர்வழி பெற்றார்களோ அவர்களுக்கு (அல்லாஹ்) நேர்வழியை அதிகப்படுத்துவான். இன்னும், அவர்களுக்கு அவர்களின் தக்வாவையும் (-உள்ளச்சத்தையும்) அவன் வழங்குவான்.

Korece: 

그러나 인도를 받은 자 하나님께서 그에게 인도함을 더하여 주실 것이며 사악으로부터 그들을 더욱 보호하여 주실 것이라

Vietnamca: 

Những người được hướng dẫn (đến với Chân Lý), (Allah) gia tăng thêm cho họ Chỉ Đạo và ban cho họ lòng Taqwa (ngay chính, ngoan đạo đối với Ngài).