Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

42

Sûredeki Ayet No: 

4

Ayet No: 

4276

Sayfa No: 

483

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۖ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ

Çeviriyazı: 

lehû mâ fi-ssemâvâti vemâ fi-l'arḍ. vehüve-l`aliyyü-l`ażîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. O çok yücedir, çok büyüktür.

Diyanet İşleri: 

Göklerde olanlar da, yerde olanlar da O'nundur. O, çok yücedir ve büyüktür.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onundur ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve odur pek yüce, pek ulu.

Şaban Piriş: 

Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. O, üstündür, çok Azim'dir.

Edip Yüksel: 

Göklerde, yerde ne varsa O'nundur. O Yücedir, Büyüktür.

Ali Bulaç: 

Göklerde ve yerde olanlar O'nundur. O, Yücedir, büyüktür.

Suat Yıldırım: 

Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. O, yüceler yücesidir, pek büyüktür.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa, O´nun içindir. Ve O, çok yücedir, çok büyüktür.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nundur. Öylesine yüce, öylesine büyüktür O!

Bekir Sadak: 

Ayriliga dustugunuz herhangi bir seyde hukum vermek, Allah´a aittir. Iste bu Allah, benim Rabbimdir. O´na guvenirim ve O´na yonelirim.

İbni Kesir: 

Göklerde olanlar da, yerde olanlar da O´nundur. O, Aliyy´dir, Azim´dir.

Adem Uğur: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O´nundur. O yücedir, uludur.

İskender Ali Mihr: 

Göklerde ve yerde olan her şey, O´nundur. Ve O, Âli´dir (Yüce), Azîm´dir (Büyük).

Celal Yıldırım: 

Göklerde olan her şey, yerde bulunan her şey O´nundur. O yücedir, uludur.

Tefhim ul Kuran: 

Göklerde ve yerde olanlar O´nundur. O, yücedir, büyüktür.

Fransızca: 

A Lui appartient ce qui est dans les cieux et ce qui est sur la terre. Et Il est le Sublime, le Très Grand,

İspanyolca: 

Suyo es lo que está en los cielos y en la tierra. Él es el Altísimo, el Grandioso.

İtalyanca: 

[Appartiene] a Lui tutto quello che è nei cieli e tutto quello che è sulla terra. Egli è l'Altissimo, il Sublime.

Almanca: 

Ihm gehört, was in den Himmeln und was auf Erden ist. Und ER ist Der Allhöchste, Der Allerhabene.

Çince: 

天地万物,都是他的;他确是至尊的,确是至大的。

Hollandaca: 

Aan hem behoort alles wat in den hemel en op aarde is, en hij is de verheven, de groote God.

Rusça: 

Ему принадлежит то, что на небесах, и то, что на земле. Он - Возвышенный, Великий.

Somalice: 

Waxaa u sugnaaday waxa Samada iyo Dhulka ku sugan, Eebana waa sarreeyaha weyn.

Swahilice: 

Ni vyake viliomo mbinguni, na viliomo katika ardhi. Na Yeye ndiye Mtukufu, Mkuu.

Uygurca: 

ئاسمانلاردىكى شەيئىلەر ۋە زېمىندىكى شەيئىلەر اﷲ نىڭدۇر (يەنى اﷲ نىڭ مۈلكىدۇر، اﷲ نىڭ تەسەررۇپى ئاستىدىدۇر)، اﷲ ئۈستۈندۇر، كاتتىدۇر

Japonca: 

天にあり地にある凡てのものは,かれの有である。かれは至高にして至大であられる。

Arapça (Ürdün): 

«له ما في السماوات وما في الأرض» ملكاً وخلقاً وعبيداً «وهو العلي» على خلقه «العظيم» الكبير.

Hintçe: 

और वह तो (बड़ा) आलीशान (और) बुर्ज़ुग है

Tayca: 

สิ่งที่อยู่ในชั้นฟ้าทั้งหลาย และสิ่งที่อยู่ในแผ่นดินเป็นสิทธิของพระองค์ และพระองค์เป็นผู้สูงส่ง ผู้ทรงยิ่งใหญ่

İbranice: 

לו כל אשר בשמים וכל אשר בארץ והוא הנעלה והאדיר

Hırvatça: 

Njegovo je sve što je na nebesima i sve što je na Zemlji, i On je Svevišnji, Veličanstveni!

Rumence: 

Ale Lui sunt cele din ceruri, precum şi de pe pământ. El este Înaltul, Măreţul!

Transliteration: 

Lahu ma fee alssamawati wama fee alardi wahuwa alAAaliyyu alAAatheemu

Türkçe: 

Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nundur. Öylesine yüce, öylesine büyüktür O!

Sahih International: 

To Him belongs whatever is in the heavens and whatever is in the earth, and He is the Most High, the Most Great.

İngilizce: 

To Him belongs all that is in the heavens and on earth: and He is Most High, Most Great.

Azerbaycanca: 

Göylərdə və yerdə nə varsa (hamısı) Onundur! O, (hər şeydən) ucadır, (hər şeydən) uludur!

Süleyman Ateş: 

Göklerde ve yerde bulunan herşey O'nundur. O, yücedir, uludur.

Diyanet Vakfı: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yücedir, uludur.

Erhan Aktaş: 

Göklerde ve yerde olan her şey O’nundur. O, Çok Yüce’dir, Çok Ulu’dur.

Kral Fahd: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yücedir, uludur.

Hasan Basri Çantay: 

Göklerde ne var, yerde ne varsa Onundur. O (nun şânı) çok yüce, (bürhanı)çok büyükdür.

Muhammed Esed: 

Göklerde ve yerde olan her şey O´nundur; O, yücedir, uludur.

Gültekin Onan: 

Göklerde ve yerde olanlar O´nundur. O, yücedir, büyüktür.

Ali Fikri Yavuz: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O, her şeyden yücedir, her şeyden büyüktür.

Portekizce: 

Seu é tudo quanto existe nos céus e na terra, porque é o Ingente, o Altíssimo.

İsveççe: 

Allt det som himlarna rymmer och det som jorden bär tillhör Honom; Han är den Höge, omstrålad av makt och härlighet.

Farsça: 

آنچه در آسمان ها و آنچه در زمین است، فقط در سیطره مالکیّت و فرمانروایی اوست، و او بلند مرتبه و بزرگ است.

Kürtçe: 

ھەر بۆ خوایە ھەرچی لە ئاسمانەکان وە ھەرچی لە زەویدایە وە ئەو (خوا) بڵند و گەورەیە

Özbekçe: 

Осмондаги нарсалар ва ердаги нарслар уникидир. У зот юксак ва улуғдир. (Осмонда нимаики бўлса, Аллоҳникидир. Аллоҳ таолонинг мулкидир. Ерда нимаики бўлса, Аллоҳникидир. Уларнинг ҳамма-ҳаммаси Аллоҳ талонинг мулкидир. Унинг мулкига ҳеч ким шерик бўла олмас.)

Malayca: 

Dia lah yang mempunyai dan menguasai segala yang ada di langit dan yang ada di bumi; dan Dia lah Yang Tertinggi keadaanNya, lagi Maha Besar (kekuasaanNya).

Arnavutça: 

Atij i përkasin çka ka në qiej dhe çka ka në Tokë. Ai është i Lartësuar dhe i Madhërueshëm!

Bulgarca: 

Негово е всичко на небесата и всичко на земята. Той е Всевишния, Превеликия -

Sırpça: 

Његово је све што је на небесима и на Земљи, и Он је Свевишњи, Величанствени!

Çekçe: 

Jemu náleží vše, co je na nebesích a co je na zemi, a On vznešený je i nesmírný.

Urduca: 

آسمانوں اور زمین میں جو کچھ بھی ہے اُسی کا ہے، وہ برتر اور عظیم ہے

Tacikçe: 

аз они Ӯст, ҳар чӣ дар осмонҳову замин аст. Ва Ӯст он баландмартабаи бузургвор!

Tatarca: 

Җирдә вә күкләрдә булган һәрнәрсә Ул – Аллаһуга хастыр, вә Ул – Аллаһ һәр заттан бөектер, зат вә сыйфатында һәрнәрсәдән олугътыр.

Endonezyaca: 

Kepunyaan-Nya-lah apa yang ada di langit dan apa yang ada di bumi. Dan Dialah yang Maha Tinggi lagi Maha Besar.

Amharca: 

በሰማያትና በምድር ያለው ሁሉ የእርሱ ነው፡፡ እርሱም የበላዩ ታላቁ ነው፡፡

Tamilce: 

வானங்களில் உள்ளவையும் பூமியில் உள்ளவையும் அவனுக்குத்தான் சொந்தமானவை ஆகும். அவன்தான் மிக உயர்ந்தவன், மிக மகத்தானவன்.

Korece: 

하늘과 대지에 있는 모든 것 이 하나님의 것이거늘 그분은 높 이 계심과 위대하심으로 충만하시니라

Vietnamca: 

Vạn vật trong các tầng trời và vạn vật trên trái đất đều là của Ngài. Ngài là Đấng Tối Cao, Đấng Vĩ Đại.