Arapça:
تَكَادُ السَّمَاوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِن فَوْقِهِنَّ ۚ وَالْمَلَائِكَةُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِمَن فِي الْأَرْضِ ۗ أَلَا إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Çeviriyazı:
tekâdü-ssemâvâtü yetefeṭṭarne min fevḳihinne velmelâiketü yüsebbiḥûne biḥamdi rabbihim veyestagfirûne limen fi-l'arḍ. elâ inne-llâhe hüve-lgafûru-rraḥîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Nerde ise gökler O'nun azametinden tâ üstlerinden çatlayacak gibi titreşiyorlar. Melekler Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yeryüzünde bulunan kimseler için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Diyanet İşleri:
Gökler neredeyse üstlerinden çatlayacak. Melekler Rablerini överek tesbih eder ve yeryüzünde bulunanlar için O'ndan bağışlanma dilerler. İyi bilin ki Allah Şüphesiz bağışlayandır, merhametli olandır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Müşriklerin sözlerinden neredeyse gökler, üstlerinden çatlayıp yarılacak ve melekler, ona hamd ederek tenzih ederler onu ve yeryüzündekilere yarlıganma dilerler; iyice bil ki şüphe yok Allah, odur örten ve rahim olan.
Şaban Piriş:
Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melekler, Rablerini hamd ederek tesbih ederler. Yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler. İyi bilin ki Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
Edip Yüksel:
Gökler (O'na olan saygıdan ötürü) nerdeyse üstlerinden çatlayacak. Melekler Rab'lerini överek yüceltirler ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler. ALLAH kesinlikle Bağışlayandır, Rahimdir.
Ali Bulaç:
Gökler, neredeyse üstlerinden çatlayıp-parçalanacaklar; melekler de Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerde olanlara mağfiret dilerler. Haberiniz olsun; gerçekten Allah, bağışlayan ve esirgeyen O'dur.
Suat Yıldırım:
Öyle ki neredeyse gökler üstlerinden yarılacaklar.Melekler Rab'lerini överek tenzih ve takdis eder ve yerde bulunanlar için mağfiret dilerler.İyi bilin ki, gafur ve rahîm O’dur (affı, merhamet ve ihsanı pek boldur). [40,7]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Az kalıyor ki, gökler üstlerinden çatlayacaklar. Melekler de Rablerine hamd ile tesbihte bulunuyorlar ve yerde olanlar için mağfiret diliyorlar. Agâh olunuz! Şüphe yok ki Allah, O çok affedicidir, çok esirgeyicidir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Gökler, üstlerinden çatlayacak gibi titreşiyor. Melekler de Rablerinin hamdiyle tespih ediyorlar ve yeryüzündekiler için af diliyorlar. Gözünüzü açıp kendinize gelin! Allah'tır ancak hep affeden, hep merhamet eden.
Bekir Sadak:
Goklerin ve yerin Yaratani, size icinizden esler, cift cift hayvanlar var etmistir. Bu suretle, cogalmanizi saglamistir. O´nun benzeri hicbir sey yoktur. O, isitendir, gorendir.
İbni Kesir:
Nerede ise gökler tepelerinden çatlayacaklar. Melekler de Rabblarını hamd ile tesbih ediyorlar
Adem Uğur:
Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
İskender Ali Mihr:
Gökler neredeyse üstlerinden parçalanacak. Ve melekler, Rab´lerini hamd ile tesbih ederler, yeryüzündeki kişiler için mağfiret dilerler. Allah, gerçekten Gafûr (mağfiret eden) ve Rahîm´dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden), öyle değil mi?
Celal Yıldırım:
Gökler neredeyse (ilâhî kudretin azametinden veya inkarcıların Allah´ı tanımamasından) üstünden yarılacak.. Melekler ise hamd ile tesbîh etmekteler ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilemekteler. Haberiniz olsun ki, Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Tefhim ul Kuran:
Gökler, neredeyse üstlerinden çatlayıp parçalanacaklar
Fransızca:
Peu s'en faut que les cieux ne se fendent depuis leur faîte quand les anges glorifient leur Seigneur, célèbrent Ses louanges et implorent le pardon pour ceux qui sont sur la terre. Allah est certes le Pardonneur, le Très Miséricordieux.
İspanyolca:
Casi se hienden los cielos allí arriba al celebrar los ángeles las alabanzas de su Señor y pedir Su perdón en favor de los que están en la tierra. ¿No es Alá el Indulgente, el Misericordioso?
İtalyanca:
Quasi sprofondano i cieli, gli uni sugli altri, quando gli angeli glorificano il loro Signore, Lo lodano e implorano perdono per coloro che sono sulla terra. n verità Allah è il Perdonatore, il Misericordioso.
Almanca:
Beinahe werden die Himmel sich von über ihnen spalten. Und die Engel lobpreisen mit dem Lob ihres HERRN und bitten um Vergebung für diejenigen auf Erden. Gewiß, ALLAH ist Der Allvergebende, Der Allgnädige.
Çince:
诸天体几乎从上面破裂,众天神赞颂他们的主,并为地面上的人求饶。真的,真主确是至赦的,确是至慈的。
Hollandaca:
Er is weinig toe noodig, dat de hemelen door de ontzaglijkheid zijner majesteit, vaneen worden gescheurd; de engelen verkondigen den lof van hunnen Heer, en vragen vergiffenis voor hen, die op de aarde wonen. Is God niet de Vergever van zonden, de Barmhartige?
Rusça:
Небеса готовы разверзнуться сверху (от величия Аллаха; или от многочисленных ангелов; или от слов многобожников). Ангелы прославляют хвалой своего Господа и просят прощения для тех, кто на земле. Воистину, Аллах - Прощающий, Милосердный.
Somalice:
Waxay u dhawdahay Samooyinku inay ku dildillaacaan korkooda, Malaa'igtuna waxau ku tasbiixsan mahadda Eebahood, waxayna u dambidhaaf warsan kuwadhulka ku sugan (Dadka) Eebana waa dambidhaafe Naxariista.
Swahilice:
Zinakaribia mbingu kupasuka juu huko, na Malaika wakimtakasa Mola wao Mlezi na kumhimidi, na wakiwaombea maghfira waliomo kwenye ardhi. Ama hakika Mwenyezi Mungu ni Mwenye kusamehe, Mwenye kurehemu.
Uygurca:
(اﷲ نىڭ كاتتىلىقىدىن) ئاسمانلار يۇقىرى تەرىپىدىن يېرىلىپ كېتىشكە تاس قالىدۇ، پەرىشتىلەر پەرۋەردىگارىغا تەسبىھ ئېيتىدۇ، ھەمدى ئېيتىدۇ، يەر يۈزىدىكىلەرگە مەغپىرەت تىلەيدۇ. بىلىڭلاركى، اﷲ ھەقىقەتەن ناھايىتى مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر
Japonca:
諸天は,その上の方から,ばらばらに裂けようとしている。そして天使たちは,主を讃えて唱念し,地上のもののために赦しを請い願う。ああ,本当にアッラーこそは,寛容にして慈悲深くあられる。
Arapça (Ürdün):
«تكاد» بالتاء والياء «السماوات يتفطرن» بالنون، وفي قراءة بالتاء والشديد «من فوقهن» أي تنشق كل واحدة فوق التي تليها من عظمة الله تعالى «والملائكة يسبحون بحمد ربهم» أي ملابسين للحمد «ويستغفرون لمن في الأرض» من المؤمنين «ألا إن الله هو الغفور» لأوليائه «الرحيم» بهم.
Hintçe:
(उनकी बातों से) क़रीब है कि सारे आसमान (उसकी हैबत के मारे) अपने ऊपर वार से फट पड़े और फ़रिश्ते तो अपने परवरदिगार की तारीफ़ के साथ तसबीह करते हैं और जो लोग ज़मीन में हैं उनके लिए (गुनाहों की) माफी माँगा करते हैं सुन रखो कि ख़ुदा ही यक़ीनन बड़ा बख्शने वाला मेहरबान है
Tayca:
ชั้นฟ้าทั้งหลายแทบจะพังทลายลงมาจากเบื้องบนพวกมันขณะที่มะลาอิกะฮฺต่างก็แซ่ซ้องสดุดีด้วยการสรรเสริญต่อพระเจ้าของพวกเขา และขออภัยให้แก่ผู้ที่อยู่ในโลกนี้ พึงรู้เถิดว่า แท้จริงอัลลอฮฺนั้น พระองค์เป็นผู้ทรงอภัย ผู้ทรงเมตตาเสมอ
İbranice:
השמיים כמעט מבוקעים בעת שהמלאכים משבחים את אלוהים ומבקשים את סליחתו בעבור האנשים על פני האדמה, ואכן אלוהים הסולח והרחום
Hırvatça:
Gotovo da se nebesa odozgo raspadnu! A meleki veličaju i hvale Gospodara svoga i mole oprost za one koji su na Zemlji. Nije li Allah, zaista, Oprostitelj grijeha, Milostivi?!
Rumence:
Aproape că cerurile se frâng din înălţimea lor, când îngerii Îl preamăresc pe Domnul lor şi Îi cer iertare pentru cei de pe pământ. Oare Dumnezeu nu este Iertătorul, Milostivul?
Transliteration:
Takadu alssamawatu yatafattarna min fawqihinna waalmalaikatu yusabbihoona bihamdi rabbihim wayastaghfiroona liman fee alardi ala inna Allaha huwa alghafooru alrraheemu
Türkçe:
Gökler, üstlerinden çatlayacak gibi titreşiyor. Melekler de Rablerinin hamdiyle tespih ediyorlar ve yeryüzündekiler için af diliyorlar. Gözünüzü açıp kendinize gelin! Allah'tır ancak hep affeden, hep merhamet eden.
Sahih International:
The heavens almost break from above them, and the angels exalt [Allah] with praise of their Lord and ask forgiveness for those on earth. Unquestionably, it is Allah who is the Forgiving, the Merciful.
İngilizce:
The heavens are almost rent asunder from above them (by Him Glory): and the angels celebrate the Praises of their Lord, and pray for forgiveness for (all) beings on earth: Behold! Verily Allah is He, the Oft-Forgiving, Most Merciful.
Azerbaycanca:
Göylər (Allahın əzəmətindən, heybətindən) az qala bir-birinin üstündən çatlayıb dağılsın. Mələklər də Rəbbini həmd-səna ilə təqdis edər və yerdəkilərin (günahlarının) bağışlanmasını diləyərlər. Bilin ki, Allah, həqiqətən, bağışlayandır, rəhm edəndir!
Süleyman Ateş:
Neredeyse gökler üstlerinden çatlayacaklar. Melekler Rablerini hamd ile tesbih ederler; yerdekiler için de mağfiret dilerler. İyi bil ki Allah, işte çok bağışlayan, çok esirgeyen O'dur.
Diyanet Vakfı:
Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Erhan Aktaş:
Gökler neredeyse üstlerinden çatlayacak. Melekler ise Rabb’lerini övgü ile yüceltiyor, yeryüzünde bulunanlar için bağışlanma diliyorlar. İyi bilin ki Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.
Kral Fahd:
Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Hasan Basri Çantay:
Gökler nerdeyse tepelerinden çatlayacaklar. Melekler Rablerine hamd ile tesbîh ediyorlar. Yerdeki kimselerin de yarlığanmalarını istiyorlar. Gözünüzü açın, Şübhesiz Allah, O, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Muhammed Esed:
En üstteki gökler (O´nun korkusundan) neredeyse parçalanır; melekler Rablerinin sonsuz ihtişamını hamd ile yüceltir ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler. Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
Gültekin Onan:
Gökler, neredeyse üstlerinden yarılacaklar (yetefettarne)
Ali Fikri Yavuz:
Allah’ın azametinden) nerde ise gökler üstlerinden çatlayacaklar. Melekler hamd ile Rablerine tesbih ediyorlar ve yeryüzünde bulunan kimse için mağfiret diliyorlar. Dikkat edin! Şübhesiz ki Allah, Gafûr’dur= çok bağışlayandır, Rahîm’dir= çok merhametlidir.
Portekizce:
É possível que os céus se fendam para a Sua glória; e os anjos celebram os louvores do seu Senhor e imploram perdãopara aqueles, que estão na terra.
İsveççe:
Himlarna är nära att rämna i sina höga [valv], när änglarna sjunger sin Herres lov och ber Honom förlåta [människorna] på jorden. Ja, Gud ensam är Den som ständigt förlåter, Den som ständigt visar barmhärtighet!
Farsça:
نزدیک است آسمان ها از فرازشان [به سبب عظمت وحی] بشکافند و فرشتگان، پروردگارشان را همواره همراه با سپاس و ستایش تسبیح می گویند، و برای کسانی که در زمین هستند، درخواست آمرزش می کنند؛ آگاه باشید! بی تردید خدا بسیار آمرزنده و مهربان است.
Kürtçe:
نزیکە ئاسمانەکان پارچە پارچەببن لە سەرویانەوە وە فریشتەکان بەپاکی یاد وسوپاسی پەروەردگاریان دەکەن وە داوای لێبوردن دەکەن بۆ ئەوانەی لەزەویدان ئاگاداربن کە بێگومان تەنھا خوا لێبوردە و میھرەبانە
Özbekçe:
Осмонлар уст томонларидан ёрилиб кетай дейдир. Фаришталар эса, Роббилари ҳамди ила тасбиҳ айтурлар ва ер юзидаги кимсаларга истиғфор сўрарлар. Огоҳ бўлингким, албатта, Аллоҳ ўта мағфиратли ва ўта раҳмли зотдир. (Аллоҳ таолонинг юксаклиги ва улуғлиги қаршисида чидай олмай, осмонлар ўз устиларидан ёрилиб кетай, деб турадилар.)
Malayca:
Alam langit nyaris-nyaris pecah dari sebelah atasnya (kerana ngeri dan takutnya kepada kemurkaan Allah terhadap penduduk bumi yang lupakan kebesaran Allah sehingga menyeleweng dari jalan yang benar); dan malaikat bertasbih dengan memuji Tuhannya serta memohon ampun bagi makhluk-makhluk yang ada di bumi. Ingatlah! Sesungguhnya Allah, Dia lah Yang Maha Pengampun, lagi Maha Mengasihani.
Arnavutça:
Gati që qiejt po shkyhen (prej madhërisë së Tij), njëri mbi tjetrin! E, engjëjt e madhërojnë duke e falenderuar Zotin e tyre dhe ërkojnë falje për ata që janë në Tokë. – (Ja, pra) Perëndia, me të vërtetë, është falës dhe mëshirues.
Bulgarca:
небесата едва не се разцепват отгоре и ангелите прославят с възхвала своя Господ, и молят опрощение за онези, които са на земята. Да! Аллах е Опрощаващия, Милосърдния.
Sırpça:
Готово да се небеса одозго распадну! А анђели величају и хвале свога Господара и моле опрост за оне који су на Земљи. Зар Аллах, заиста, не опрашта грехе, Милостиви?!
Çekçe:
Nebesa se div v krovu svém nerozpoltí, zatímco andělé slávu Pána svého pějí a o odpuštění Jej prosí pro ty, kdož na zemi žijí. Což není Bůh věru odpouštějící a slitovný?
Urduca:
قریب ہے کہ آسمان اوپر سے پھٹ پڑیں فرشتے اپنے رب کی حمد کے ساتھ اُس کی تسبیح کر رہے ہیں اور زمین والوں کے حق میں درگزر کی درخواستیں کیے جاتے ہیں آگاہ رہو، حقیقت میں اللہ غفور و رحیم ہی ہے
Tacikçe:
Наздик аст, ки осмонҳо ба болои якдигар дар ҳам шикананд ва фариштагон ба ситоиши Парвардигорашон тасбеҳ мегӯянд ва барои сокинони замин бахшоиш металабанд. Огоҳ бошед, ки Худо бахшояндаву меҳрубон аст!
Tatarca:
Аллаһуның олугълыгыннан күкләрнең өске катлаулары ярылырга якын булыр, вә фәрештәләр Аллаһуны мактап тәсбихләр әйтәләр, вә җирдә булган мөэминнәр өчен Аллаһудан гафу сорыйлар, Әгаһ булыгыз, тәүбә итеп төзәлүче мөэминнәрне Аллаһ, әлбәттә, ярлыкаучы вә аларга рәхимледер.
Endonezyaca:
Hampir saja langit itu pecah dari sebelah atas (karena kebesaran Tuhan) dan malaikat-malaikat bertasbih serta memuji Tuhan-nya dan memohonkan ampun bagi orang-orang yang ada di bumi. Ingatlah, bahwa sesungguhnya Allah Dialah Yang Maha Pengampun lagi Penyayang.
Amharca:
(ከአላህ ፍራቻ) ሰማያት ከበላያቸው ሊቀደዱ ይቀርባሉ፡፡ መላእክትም ጌታቸውን እያመሰገኑ ያወድሳሉ፡፡ በምድርም ላለው ፍጡር ምሕረትን ይለምናሉ፡፡ ንቁ! አላህ እርሱ መሓሪው አዛኙ ነው፡፡
Tamilce:
அவற்றுக்கு (-ஏழு பூமிகளுக்கு) மேல் உள்ள வானங்கள் (அல்லாஹ்வின் அச்சத்தால்) பிளந்து தெரித்து விடுவதற்கு நெருங்கி விடுகின்றன. வானவர்கள் தங்கள் இறைவனைப் புகழ்ந்து துதிக்கிறார்கள். இன்னும் பூமியில் உள்ளவர்களுக்காக பாவமன்னிப்புக் கேட்கிறார்கள். அறிந்து கொள்ளுங்கள்! நிச்சயமாக அல்லாஹ்தான் மகா மன்னிப்பாளன், மகா கருணையாளன்.
Korece:
하늘이 위로부터 벌어지고 천사들이 주님의 영광을 찬미하며 지상의 모든 인간을 위해 관용을 구하니 보라 실로 하나님은 관용 과 자비로 충만하심이라
Vietnamca:
(Bởi sự vĩ đại và tối cao của Allah), các tầng trời gần như vỡ ra từ bên trên chúng, các Thiên Thần tán dương Thượng Đế của họ, và họ cầu xin (Allah) tha thứ cho những ai trên trái đất. Quả thật, Allah là Đấng Tha Thứ, Đấng Khoan Dung.
Ayet Linkleri: