Arapça:
إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ
Çeviriyazı:
innî eḫâfü `aleyküm `aẕâbe yevmin `ażîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Cidden ben sizin hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.
Diyanet İşleri:
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki ben, o pek büyük günün azabı size gelip çatacak, ondan korkuyorum.
Şaban Piriş:
Ben, sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.
Edip Yüksel:
Sizin için müthiş bir günün cezasından korkarım.
Ali Bulaç:
Doğrusu, ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.
Suat Yıldırım:
Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Şüphe yok ki, ben sizin üzerinize pek büyük bir günün azabından korkarım.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Büyük bir günün azabı üstünüzedir diye korkuyorum.
Bekir Sadak:
Semud milleti de peygamberleri yalanladi.
İbni Kesir:
Doğrusu hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.
Adem Uğur:
Doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki ben, azîm günün (kıyâmet gününün) azabının sizin üzerinize olmasından korkarım.
Celal Yıldırım:
Ben, elbette size karşı o büyük günün azabından endişe ediyorum.»
Tefhim ul Kuran:
«Doğrusu, ben sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım.»
Fransızca:
Je crains pour vous le châtiment d'un Jour terrible.
İspanyolca:
¡Temo por vosotros el castigo de un día terrible!»
İtalyanca:
Invero temo per voi il castigo di un Giorno terribile».
Almanca:
Gewiß, ich fürchte um euch die Peinigung eines gewaltigen Tages."
Çince:
我的确害怕你们遭受重大日的刑罚。
Hollandaca:
Waarlijk, ik vrees voor u de straf van een gestrengen dag.
Rusça:
Я боюсь того, что вас постигнут мучения в Великий день".
Somalice:
Waxaana Idiinka Digi Cadab Maalin Wayn.
Swahilice:
Hakika mimi ninakukhofieni adhabu ya Siku Kubwa.
Uygurca:
مەن ھەقىقەتەن سىلەرنىڭ بۈيۈك كۈننىڭ ئازابىغا قېلىشىڭلاردىن قورقىمەن»
Japonca:
わたしはあなたがたに加えられる偉大な日の懲罰を本当に恐れる。」
Arapça (Ürdün):
«إني أخاف عليكم عذاب يوم عظيم» في الدنيا والآخرة إن عصيتموني.
Hintçe:
एक बड़े (सख्त) रोज़ के अज़ाब से डरता हूँ
Tayca:
แท้จริงฉันกลัวว่าพวกท่าน จะได้รับการลงโทษในวัน อันยิ่งใหญ่
İbranice:
אכן מפחד אני פן יבוא עליכם עונש היום העצום
Hırvatça:
Ja se, doista, za vas bojim patnje na Velikom danu."
Rumence:
Eu mă tem pentru voi de osânda unei Zile mari.”
Transliteration:
Innee akhafu AAalaykum AAathaba yawmin AAatheemin
Türkçe:
"Büyük bir günün azabı üstünüzedir diye korkuyorum."
Sahih International:
Indeed, I fear for you the punishment of a terrible day."
İngilizce:
Truly I fear for you the Penalty of a Great Day.
Azerbaycanca:
Mən böyük günün (qiyamət gününün) sizə üz verəcək əzabından qorxuram!”
Süleyman Ateş:
Doğrusu ben size büyük bir günün azabı(nın çarpması)ndan korkuyorum.
Diyanet Vakfı:
Doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum.
Erhan Aktaş:
“Ben sizin için büyük bir günün azâbından korkuyorum.”
Kral Fahd:
Doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum.
Hasan Basri Çantay:
«Ben cidden üstünüze (gelecek) büyük bir günün azabından korkuyorum».
Muhammed Esed:
Doğrusu, ben sizin için o büyük ve zorlu günün azabından korkuyorum!"
Gültekin Onan:
26:125
Ali Fikri Yavuz:
Doğrusu ben, size gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum.”
Portekizce:
Em verdade, temo por vós o castigo do dia aziago.
İsveççe:
Jag är rädd att straffet [annars] drabbar er en olycksdiger Dag!"
Farsça:
بی تردید من بر شما از عذاب روزی بزرگ می ترسم.
Kürtçe:
بەڕاستی من دەترسم دووچارتان ببێت سزای ڕۆژێکی زۆر گەورەی (دژوارو پڕ لەسزا)
Özbekçe:
Мен, албатта, сизга улуғ куннинг азоби келишидан қўрураман».
Malayca:
"Sesungguhnya aku takut, (bahawa) kamu akan ditimpa azab seksa hari yang besar (huru-haranya)".
Arnavutça:
Unë, me të vërtetë, druaj për ju dënimin e Ditës së madhe”.
Bulgarca:
Страхувам се за вас от мъчение във великия Ден.”
Sırpça:
Ја се, заиста, за вас бојим патње на Великом дану.
Çekçe:
Já pro vás obávám se trestu dne nesmírného!'
Urduca:
مجھے تمہارے حق میں ایک بڑے دن کے عذاب کا ڈر ہے"
Tacikçe:
Ман аз азоби рӯзе бузург бар шумо бимнокам».
Tatarca:
Мин сезгә олуг көннең ґәзәбы ирешүдән куркамын.
Endonezyaca:
sesungguhnya aku takut kamu akan ditimpa azab hari yang besar".
Amharca:
«እኔ በእናንተ ላይ የታላቅን ቀን ቅጣት እፈራለሁና፡፡»
Tamilce:
நிச்சயமாக நான் உங்கள் மீது பெரிய (மறுமை) நாளின் தண்டனையைப் பயப்படுகிறேன்.
Korece:
실로 나는 심판의 날 너희 에게 내려질 벌이 두렵도다
Vietnamca:
“Ta thật sự lo sợ cho các người về sự trừng phạt của một Ngày Vĩ Đại.”
Ayet Linkleri: