Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

106

Ayet No: 

2779

Sayfa No: 

349

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا رَبَّنَا غَلَبَتْ عَلَيْنَا شِقْوَتُنَا وَكُنَّا قَوْمًا ضَالِّينَ

Çeviriyazı: 

ḳâlû rabbenâ galebet `aleynâ şiḳvetünâ vekünnâ ḳavmen ḍâllîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.

Diyanet İşleri: 

Şöyle derler: "Rabbimiz! Bizi bedbahtlığımız yenmişti; sapık bir millet olmuştuk."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Rabbimiz derler, kötülüğümüz üst oldu bize ve doğru yoldan sapmış bir topluluk olduk.

Şaban Piriş: 

Onlar da: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi yendi ve sapık bir kavim olduk.

Edip Yüksel: 

Rabbimiz," diyecekler, "Bizi talihsizliğimiz yendi; biz sapıtan bir toplum olduk.

Ali Bulaç: 

Dediler ki: "Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi, biz sapan bir topluluk imişiz."

Suat Yıldırım: 

“Ey Ulu Rabbimiz”, derler, “azgınlığımız, kötü talihimiz ağır bastı, biz de yoldan sapan kimseler olduk bir kere. Ama ne olur ey Ulu Rabbimiz, kurtar bizi bu ateşten, eğer bir daha o kötülükleri yaparsak işte o zaman, kendimize iyice yazık eder, zalimin teki oluruz!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Diyeceklerdir ki: «Ey Rabbimiz! Bizim üzerimize şekâvetimiz galebe etti ve biz sapıtmışlar olan bir kavim olduk.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Derler ki: "Rabbimiz, bahtsızlığımız bize baskın çıktı. Sapıp gitmiş bir topluluk olduk biz."

Bekir Sadak: 

Allah onlara yine: «Yeryuzunde kac yil kaldiniz» der.

İbni Kesir: 

Derler ki: Rabbımız, bedbahtlığımız bizi yenmişti. Sapıklar topluluğu olmuştuk.

Adem Uğur: 

Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti

İskender Ali Mihr: 

Dediler ki: “Ey Rabbimiz! Şâkîliğimiz (azgınlığımız), bize gâlip geldi ve biz, dalâlette olan bir kavim idik.”

Celal Yıldırım: 

Onlar, Rabbimiz! Haydutluğumuz bize üstün geldi de (doğru yoldan) sapıtan bir millet olduk.

Tefhim ul Kuran: 

Dediler ki: «Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi

Fransızca: 

Ils dirent : "Seigneur ! Notre malheur nous a vaincus, et nous étions des gens égarés.

İspanyolca: 

«¡Señor!», dirán, «nuestra miseria nos pudo y fuimos gente extraviada.

İtalyanca: 

Risponderanno: «Nostro Signore, ha vinto la disgrazia, eravamo gente traviata.

Almanca: 

Sie sagten: "Unser HERR! Unser Unglück hat uns überwältigt, und wir waren zweifelsohne abirrende Leute.

Çince: 

他们说:我们的主啊!我们的薄命,曾制服我们,而我们变成迷误者。

Hollandaca: 

Zij zullen antwoorden: O Heer! ons ongeluk beheerschte ons en wij wendden ons af.

Rusça: 

Они скажут: "Господи! Наше злосчастие одолело нас, и мы оказались заблудшими людьми.

Somalice: 

Waxay Dhahaan Eebow waxaa naga Adkaatay Xumaantanadii, waxaana ahayn Qaar Dhunsan.

Swahilice: 

Mola wetu Mlezi! Tulizidiwa na uovu wetu na tukawa watu tulio potea.

Uygurca: 

ئۇلار ئېيتىدۇ: «پەرۋەردىگارىمىز! بەتبەختلىكىمىز ئۈستىمىزدىن غالىب كېلىپ گۇمراھ قەۋم بولۇپ قالغان ئىدۇق

Japonca: 

かれらは言う。「主よ,わたしたちは不運に打ち負け,迷っていました。

Arapça (Ürdün): 

«قالوا ربنا غلبت علينا شقوتنا» وفي قراءة شقاوتنا بفتح أوله وألف وهما مصدران بمعنى «وكنا قوماً ضالين» عن الهداية.

Hintçe: 

वह जवाब देगें ऐ हमारे परवरदिगार हमको हमारी कम्बख्ती ने आज़माया और हम गुमराह लोग थे

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า “ข้าแต่พระเจ้าของเราความชั่วช้าเลวทรามของพวกเราได้เข้ามาครอบงำพวกเรา และพวกเราเป็นหมู่ชนหลงทาง”

İbranice: 

(אלה אשר כפרו) יגידו: 'ריבוננו! אומללותנו גברה עלינו, והיינו אנשים תועים

Hırvatça: 

"Gospodaru naš", reći će, "nesreća nas naša nadvladala i bijasmo narod zalutali.

Rumence: 

Ei vor spune: “Domnul nostru! Nemernicia noastră ne-a învins! Noi suntem rătăciţi!

Transliteration: 

Qaloo rabbana ghalabat AAalayna shiqwatuna wakunna qawman dalleena

Türkçe: 

Derler ki: "Rabbimiz, bahtsızlığımız bize baskın çıktı. Sapıp gitmiş bir topluluk olduk biz."

Sahih International: 

They will say, "Our Lord, our wretchedness overcame us, and we were a people astray.

İngilizce: 

They will say: "our Lord! Our misfortune overwhelmed us, and we became a people astray!

Azerbaycanca: 

Onlar deyərlər: “Ey Rəbbimiz! Rəzil taleyimiz (bədbəxtliyimiz) bizə qələbə çaldı və biz haqq yoldan azan bir camaat olduq!

Süleyman Ateş: 

Rabbimiz, dediler, bahtsızlığımız bizi yendi. Biz sapık bir topluluk olduk.

Diyanet Vakfı: 

Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.

Erhan Aktaş: 

Dediler ki: “Rabb’imiz! Azgınlığımıza yenilen sapkın bir halktık.”

Kral Fahd: 

Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.

Hasan Basri Çantay: 

Dediler (diyecekler): «Ey Rabbimiz, bedbahtlığımız bize galebe etmişdi. Doğru yoldan sapanlar güruhu idik biz».

Muhammed Esed: 

"Ey Rabbimiz!" diye yakaracaklar, "Bize kötü talihimiz galebe çaldı ve biz de bu yüzden eğri yola saptık!

Gültekin Onan: 

Dediler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar (cehennemde oldukları halde) derler ki: “- Ey Rabbimiz! Bizi kötü talihimiz mağlûb etti ve biz, hak yoldan çıkan (kâfir) bir kavim idik.

Portekizce: 

Exclamarão: Ó Senhor nosso, nossos desejos nos dominam, e fomos um povo extraviado!

İsveççe: 

De skall svara: "Herre! Vårt onda öde besegrade oss och vi gick vilse.

Farsça: 

می گویند: پروردگارا! تیره بختی و شقاوت ما بر ما چیره شد، و ما گروهی گمراه بودیم.

Kürtçe: 

(لەوەڵامدا) دەڵێن ئەی پەروەردگاری ئێمە بەدی و خراپی خۆمان زاڵ بوو بوو بەسەرماندا وە ئێمە کەسانێکی گومڕابووین

Özbekçe: 

Улар: «Эй Роббимиз, бадбахтлигимиз ўзимиздан устун келиб, залолатга кетган қавм бўлган эканмиз.

Malayca: 

Mereka menjawab: "Wahai Tuhan kami, kami telah dikalahkan oleh sebab-sebab kecelakaan kami, dan dengan itu menjadilah kami kaum yang sesat.

Arnavutça: 

Do të thonë ata: “O Zoti ynë, neve na ka munduar e keqja jonë, andaj jemi bërë popull i humbur.

Bulgarca: 

Ще рекат: “Господи наш, надделяха над нас страстите ни и бяхме хора заблудени.

Sırpça: 

“Господару наш”, рећи ће, “наши прохтеви су били од нас јачи, па смо постали народ залутали.

Çekçe: 

Řeknou: 'Pane náš, přemohla nás naše nešťastná povaha a stali jsme se lidmi bloudícími.

Urduca: 

وہ کہیں گے "اے ہمارے رب، ہماری بد بختی ہم پر چھا گئی تھی واقعی ہم گمراہ لوگ تھے

Tacikçe: 

Гӯянд: «Эй Парвардигори мо, шӯрбахтиямон бар мо ғалаба кард ва мо мардуме гумроҳ будем.

Tatarca: 

Әйтерләр: "Ий Раббыбыз, безне явызлыгыгыз җиңде, вә без адашкан кавем булдык.

Endonezyaca: 

Mereka berkata: "Ya Tuhan kami, kami telah dikuasai oleh kejahatan kami, dan adalah kami orang-orang yang sesat.

Amharca: 

ይላሉ «ጌታችን ሆይ! በእኛ ላይ መናጢነታችን አሸነፈችን፡፡ ጠማማዎችም ሕዝቦች ነበርን፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறுவார்கள்: எங்கள் இறைவா! எங்களது துர்பாக்கியம் எங்களை மிகைத்து விட்டது. இன்னும், நாங்கள் வழிகெட்ட மக்களாக இருந்தோம்.

Korece: 

이때 그들이 말하리니 주여불행이 저희를 덮치나이다 저희는 방황하는 백성이었습니다

Vietnamca: 

Họ nài nỉ van cầu: “Lạy Thượng Đế của bầy tôi, bầy tôi đã chịu cùng cực và khổ ải, quả thật bầy tôi thực sự là những kẻ lầm lạc.”