Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

104

Ayet No: 

2777

Sayfa No: 

348

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

تَلْفَحُ وُجُوهَهُمُ النَّارُ وَهُمْ فِيهَا كَالِحُونَ

Çeviriyazı: 

telfeḥu vucûhehümü-nnâru vehüm fîhâ kâliḥûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Orada dişleri sırıtır halde iken ateş yüzlerini yalar.

Diyanet İşleri: 

Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yüzlerini yalar ateş ve onlar, orada somurtup kalırlar.

Şaban Piriş: 

Ateş onların yüzlerini bürüyüp, yakar ve (dudakları da yanar da) dişleri sırıtıp öylece kalır.

Edip Yüksel: 

Onlar orada perişan durumda iken, ateş de yüzlerini yalayacaktır.

Ali Bulaç: 

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.

Suat Yıldırım: 

Orada yüzlerini alevler yalar da, ateş dudaklarını yaktığında, dişleri açıkta kalıverir. [14,50; 21,39]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onların yüzlerini ateş şiddetle yakar ve onlar orada dudakları açılarak dişleri sırıtıp duran kimselerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar.

Bekir Sadak: 

23:108

İbni Kesir: 

Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.

Adem Uğur: 

Ateş yüzlerini yakar

İskender Ali Mihr: 

Onların (ızdıraptan) ekşimiş olan yüzlerini ateş yalar.

Celal Yıldırım: 

Ateş yüzlerini yakar da dudakları kasılarak dişleri sırıtıp kalır.

Tefhim ul Kuran: 

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.

Fransızca: 

Le feu brûlera leurs visages et ils auront les lèvres crispées.

İspanyolca: 

El fuego abrasará su rostro; tendrán allí los labios contraídos.

İtalyanca: 

il fuoco brucerà i loro volti e avranno torte le labbra.

Almanca: 

Das Feuer wird ihre Gesichter grillen. Und sie sind darin fletschend.

Çince: 

火焰烧灼他们的脸,他们在火狱中痛得咧着嘴。

Hollandaca: 

Het vuur zal hunne aangezichten verteren en zij zullen hunne monden uit angst samentrekken.

Rusça: 

Огонь будет сжигать их лица, и там они будут корчиться.

Somalice: 

Waxaana Gubi Wajigooda Naarta iyagoo Waji diiran.

Swahilice: 

Moto utababua nyuso zao, nao watakuwa na nyuso zilizo kunjana.

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ يۈزلىرىنى ئوت كۆيدۈرىدۇ، كالپۇكلىرى قورۇلۇپ، چىشلىرى ئېچىلىپ (بەت چىراي) بولۇپ قالىدۇ

Japonca: 

火はかれらの顔を焦がし,その中で歯ぐきをむき出す。

Arapça (Ürdün): 

«تلفح وجوههم النار» تحرقها «وهم فيها كالحون» شمرت شفاههم العليا والسفلى عن أسنانهم، ويقال لهم.

Hintçe: 

और (उनकी ये हालत होगी कि) जहन्नुम की आग उनके मुँह को झुलसा देगी और लोग मुँह बनाए हुए होगें

Tayca: 

ไฟนรกจะเผาไหม้ใบหน้าของพวกเขา และพวกเขาจะมีใบหน้าที่บูดเบี้ยวในนรกนั้น

İbranice: 

האש תשרוף את פניהם עד שיתקדרו

Hırvatça: 

Vatra će im lica pržiti i iskeženih zuba će u njemu biti.

Rumence: 

focul le va arde feţele, iar ei vor scrâşni.

Transliteration: 

Talfahu wujoohahumu alnnaru wahum feeha kalihoona

Türkçe: 

Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar.

Sahih International: 

The Fire will sear their faces, and they therein will have taut smiles.

İngilizce: 

The Fire will burn their faces, and they will therein grin, with their lips displaced.

Azerbaycanca: 

Cəhənnəm odu onların üzünü yandırar. Onlar orada (üst dodaqları başlarının tən ortasına, alt dodaqları isə göbəklərinə qədər uzanaraq) dişləri ağarmış vəziyyətdə durarlar.

Süleyman Ateş: 

(Orada onların) yüzlerini ateş yalar. Öyle ki (ateşin) içinde (dehşetten dudakları gerilir de) dişleri açıkta kalır.

Diyanet Vakfı: 

Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.

Erhan Aktaş: 

Ateş yüzlerini yalar ve onlar, orada acıyla somurtup kalırlar.

Kral Fahd: 

Ateş yüzlerini yakar orada şuradan çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.

Hasan Basri Çantay: 

(Cehennemin) ateş (i) yüzlerine vurub yakacak, orada onlar, dişleri sırıtıb, kalacakdır.

Muhammed Esed: 

ateş onların yüzlerini kavuracak ve dudakları acıdan çarpılmış olarak orada kalakalacaklar.

Gültekin Onan: 

Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Ateş yüzlerine çarpar. O halde ki, orada dişleri sırıtır durur.

Portekizce: 

O fogo abrasará os seus rostos, e estarão com os dentes arreganhados.

İsveççe: 

Där skall deras ansikten svedas av Elden och deras anletsdrag förvridas i en grimas [av smärta].

Farsça: 

آتش [همواره] صورت هایشان را می سوزاند، و آنان در آنجا [از شدت سوختگی] زشت رویانی بد منظرند!

Kürtçe: 

(ئاگری دۆزەخ) دەم و چاویان دەسوتێنێ و ھەموویان لە ئاگری دۆزەخ دا لێویان ھەڵقرچاوە و دانەکانیان دەرکەوتووە

Özbekçe: 

Юзларини олов куйдирур. Улар унда бадбашара ҳолда бўлурлар.

Malayca: 

Api neraka itu membakar muka mereka, dan tinggalah mereka di situ dengan muka yang hodoh cacat.

Arnavutça: 

Zjarri do t’i kaplojë fytyrat e tyre, dhe ata, në të, janë të shëmtuar.

Bulgarca: 

Огънят ще обгаря лицата им и в него ще се гърчат.

Sırpça: 

Ватра ће лица да им пржи и искежених зуба ће да буду у њој.

Çekçe: 

jejich tváře bude oheň ošlehávat a oni zuby budou skřípat.

Urduca: 

آگ ان کے چہروں کی کھال چاٹ جائے گی اور اُن کے جبڑے باہر نکل آئیں گے

Tacikçe: 

Оташ чеҳраҳояшонро месӯзонад ва дар дӯзах туршрӯянд.

Tatarca: 

Йөзләрен ут яндырыр, шуның өчен бик яман чырайлы булырлар.

Endonezyaca: 

Muka mereka dibakar api neraka, dan mereka di dalam neraka itu dalam keadaan cacat.

Amharca: 

ፊቶቻቸውን እሳት ትገርፉቸዋለች፡፡ እነርሱም በእርሷ ውስጥ ከንፈሮቻቸው የተኮማተሩ ናቸው፡፡

Tamilce: 

நரக நெருப்பு அவர்களது முகத்தை பொசுக்கிவிடும். இன்னும், அவர்கள் அதில் உதடுகள் பொசுங்கி பற்கள் வெளியே தெரிந்தவர்களாக இருப்பார்கள்.

Korece: 

불이 그들의 얼굴을 태우니그들은 그 안에서 고통을 맛보더 라

Vietnamca: 

Lửa sẽ thiêu đốt gương mặt của họ và họ nhe răng trong đó.