Arapça:
تَلْفَحُ وُجُوهَهُمُ النَّارُ وَهُمْ فِيهَا كَالِحُونَ
Çeviriyazı:
telfeḥu vucûhehümü-nnâru vehüm fîhâ kâliḥûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Orada dişleri sırıtır halde iken ateş yüzlerini yalar.
Diyanet İşleri:
Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yüzlerini yalar ateş ve onlar, orada somurtup kalırlar.
Şaban Piriş:
Ateş onların yüzlerini bürüyüp, yakar ve (dudakları da yanar da) dişleri sırıtıp öylece kalır.
Edip Yüksel:
Onlar orada perişan durumda iken, ateş de yüzlerini yalayacaktır.
Ali Bulaç:
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
Suat Yıldırım:
Orada yüzlerini alevler yalar da, ateş dudaklarını yaktığında, dişleri açıkta kalıverir. [14,50; 21,39]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onların yüzlerini ateş şiddetle yakar ve onlar orada dudakları açılarak dişleri sırıtıp duran kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar.
Bekir Sadak:
23:108
İbni Kesir:
Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.
Adem Uğur:
Ateş yüzlerini yakar
İskender Ali Mihr:
Onların (ızdıraptan) ekşimiş olan yüzlerini ateş yalar.
Celal Yıldırım:
Ateş yüzlerini yakar da dudakları kasılarak dişleri sırıtıp kalır.
Tefhim ul Kuran:
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
Fransızca:
Le feu brûlera leurs visages et ils auront les lèvres crispées.
İspanyolca:
El fuego abrasará su rostro; tendrán allí los labios contraídos.
İtalyanca:
il fuoco brucerà i loro volti e avranno torte le labbra.
Almanca:
Das Feuer wird ihre Gesichter grillen. Und sie sind darin fletschend.
Çince:
火焰烧灼他们的脸,他们在火狱中痛得咧着嘴。
Hollandaca:
Het vuur zal hunne aangezichten verteren en zij zullen hunne monden uit angst samentrekken.
Rusça:
Огонь будет сжигать их лица, и там они будут корчиться.
Somalice:
Waxaana Gubi Wajigooda Naarta iyagoo Waji diiran.
Swahilice:
Moto utababua nyuso zao, nao watakuwa na nyuso zilizo kunjana.
Uygurca:
ئۇلارنىڭ يۈزلىرىنى ئوت كۆيدۈرىدۇ، كالپۇكلىرى قورۇلۇپ، چىشلىرى ئېچىلىپ (بەت چىراي) بولۇپ قالىدۇ
Japonca:
火はかれらの顔を焦がし,その中で歯ぐきをむき出す。
Arapça (Ürdün):
«تلفح وجوههم النار» تحرقها «وهم فيها كالحون» شمرت شفاههم العليا والسفلى عن أسنانهم، ويقال لهم.
Hintçe:
और (उनकी ये हालत होगी कि) जहन्नुम की आग उनके मुँह को झुलसा देगी और लोग मुँह बनाए हुए होगें
Tayca:
ไฟนรกจะเผาไหม้ใบหน้าของพวกเขา และพวกเขาจะมีใบหน้าที่บูดเบี้ยวในนรกนั้น
İbranice:
האש תשרוף את פניהם עד שיתקדרו
Hırvatça:
Vatra će im lica pržiti i iskeženih zuba će u njemu biti.
Rumence:
focul le va arde feţele, iar ei vor scrâşni.
Transliteration:
Talfahu wujoohahumu alnnaru wahum feeha kalihoona
Türkçe:
Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar.
Sahih International:
The Fire will sear their faces, and they therein will have taut smiles.
İngilizce:
The Fire will burn their faces, and they will therein grin, with their lips displaced.
Azerbaycanca:
Cəhənnəm odu onların üzünü yandırar. Onlar orada (üst dodaqları başlarının tən ortasına, alt dodaqları isə göbəklərinə qədər uzanaraq) dişləri ağarmış vəziyyətdə durarlar.
Süleyman Ateş:
(Orada onların) yüzlerini ateş yalar. Öyle ki (ateşin) içinde (dehşetten dudakları gerilir de) dişleri açıkta kalır.
Diyanet Vakfı:
Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.
Erhan Aktaş:
Ateş yüzlerini yalar ve onlar, orada acıyla somurtup kalırlar.
Kral Fahd:
Ateş yüzlerini yakar orada şuradan çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.
Hasan Basri Çantay:
(Cehennemin) ateş (i) yüzlerine vurub yakacak, orada onlar, dişleri sırıtıb, kalacakdır.
Muhammed Esed:
ateş onların yüzlerini kavuracak ve dudakları acıdan çarpılmış olarak orada kalakalacaklar.
Gültekin Onan:
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
Ali Fikri Yavuz:
Ateş yüzlerine çarpar. O halde ki, orada dişleri sırıtır durur.
Portekizce:
O fogo abrasará os seus rostos, e estarão com os dentes arreganhados.
İsveççe:
Där skall deras ansikten svedas av Elden och deras anletsdrag förvridas i en grimas [av smärta].
Farsça:
آتش [همواره] صورت هایشان را می سوزاند، و آنان در آنجا [از شدت سوختگی] زشت رویانی بد منظرند!
Kürtçe:
(ئاگری دۆزەخ) دەم و چاویان دەسوتێنێ و ھەموویان لە ئاگری دۆزەخ دا لێویان ھەڵقرچاوە و دانەکانیان دەرکەوتووە
Özbekçe:
Юзларини олов куйдирур. Улар унда бадбашара ҳолда бўлурлар.
Malayca:
Api neraka itu membakar muka mereka, dan tinggalah mereka di situ dengan muka yang hodoh cacat.
Arnavutça:
Zjarri do t’i kaplojë fytyrat e tyre, dhe ata, në të, janë të shëmtuar.
Bulgarca:
Огънят ще обгаря лицата им и в него ще се гърчат.
Sırpça:
Ватра ће лица да им пржи и искежених зуба ће да буду у њој.
Çekçe:
jejich tváře bude oheň ošlehávat a oni zuby budou skřípat.
Urduca:
آگ ان کے چہروں کی کھال چاٹ جائے گی اور اُن کے جبڑے باہر نکل آئیں گے
Tacikçe:
Оташ чеҳраҳояшонро месӯзонад ва дар дӯзах туршрӯянд.
Tatarca:
Йөзләрен ут яндырыр, шуның өчен бик яман чырайлы булырлар.
Endonezyaca:
Muka mereka dibakar api neraka, dan mereka di dalam neraka itu dalam keadaan cacat.
Amharca:
ፊቶቻቸውን እሳት ትገርፉቸዋለች፡፡ እነርሱም በእርሷ ውስጥ ከንፈሮቻቸው የተኮማተሩ ናቸው፡፡
Tamilce:
நரக நெருப்பு அவர்களது முகத்தை பொசுக்கிவிடும். இன்னும், அவர்கள் அதில் உதடுகள் பொசுங்கி பற்கள் வெளியே தெரிந்தவர்களாக இருப்பார்கள்.
Korece:
불이 그들의 얼굴을 태우니그들은 그 안에서 고통을 맛보더 라
Vietnamca:
Lửa sẽ thiêu đốt gương mặt của họ và họ nhe răng trong đó.
Ayet Linkleri: