Arapça:
وَمَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ فَأُولَٰئِكَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ فِي جَهَنَّمَ خَالِدُونَ
Çeviriyazı:
vemen ḫaffet mevâzînühû feülâike-lleẕîne ḫasirû enfüsehüm fî cehenneme ḫâlidûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler.
Diyanet İşleri:
Tartıları hafif gelenler, işte onlar, kendilerine yazık edendir, cehennemde temellidirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve kimin iyilikleri hafif gelirse gerçekten de o çeşit kişilerdir kendilerini ziyana sokanlar, cehennemde ebedidir onlar.
Şaban Piriş:
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini hüsrana uğratanlardır, Cehennem'de ebedi kalacaklardır.
Edip Yüksel:
Tartıları hafif gelenler ise, kendilerini zarara soktukları için cehennemde ebedi kalacak olanlardır.
Ali Bulaç:
Kimin tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefislerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır.
Suat Yıldırım:
Kimin iyilikleri tartıda hafif kalırsa, işte kendilerini ziyana sokanlar, cehennemde ebedî kalanlar onlar olacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve kimin tartıları da hafif olmuş olursa işte nefislerine yazık etmiş olanlar, cehennemde ebedî kalanlar da onlardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Tartıları hafif gelenler ise kendilerini kayba uğratanlar, uzun süre cehennemde kalanlar olacaklardır.
Bekir Sadak:
23:108
İbni Kesir:
Kimin de tartıları hafif gelirse
Adem Uğur:
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir
İskender Ali Mihr:
Ve kimin mizanı (sevap tartıları), hafif gelirse işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.
Celal Yıldırım:
23:102
Tefhim ul Kuran:
Kimin de tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefislerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır.
Fransızca:
et ceux dont la balance est légère seront ceux qui ont ruiné leurs propres âmes et ils demeureront éternellement dans l'Enfer.
İspanyolca:
Aquéllos cuyas obras pesen poco, serán los que se hayan perdido y estarán en la gehena eternamente.
İtalyanca:
ma coloro che avranno bilance leggere, saranno quelli che avranno perduto loro stessi: rimarranno in perpetuo nell'Inferno,
Almanca:
Und jeder, dessen Abgewogenes leicht wiegt, so sind diese diejenigen, die sich selbst verloren haben, in Dschahannam bleiben sie ewig.
Çince:
凡善功的分量轻的,都是亏损的,他们将永居火狱之中。
Hollandaca:
Maar zij wier weegschalen licht zullen wezen, zijn degenen die hunne zielen verliezen en eeuwig in de hel zullen verblijven.
Rusça:
А те, чья чаша Весов окажется легкой, потеряют самих себя и вечно пребудут в Геенне.
Somalice:
Ciddayse Fududaato Miisaankiisu kuwaasi waa kuwa Khasaariyey Naftooda Jahannamayna ku Waari.
Swahilice:
Na wale ambao mizani zao zitakuwa nyepesi, hao ndio walio zitia khasarani nafsi zao, na katika Jahannamu watadumu.
Uygurca:
تارازىسى يېنىك كەلگەنلەر (يەنى يامانلىقلىرى ياخشىلىقلىرىنى بېسىپ كەتكەنلەر) زىيان تارتقۇچىلاردۇر، جەھەننەمدە مەڭگۈ قالغۇچىلاردۇر
Japonca:
また秤が軽い者たちは,魂を失い,地獄に永遠に住む。
Arapça (Ürdün):
«ومن خفت موازينه» بالسيئات «فأولئك الذين خسروا أنفسهم» فهم «في جهنم خالدون».
Hintçe:
और जिन (के नेकियों) के पल्लें हल्के होंगे तो यही लोग है जिन्होंने अपना नुक़सान किया कि हमेशा जहन्नुम में रहेंगे
Tayca:
และผู้ใดตราชูของเบา ชนเหล่านั้นคือบรรดาผู้ที่ทำให้ตัวของพวกเขาขาดทุน พวกเขาจะพำนักอยู่ในนรกตลอดกาล
İbranice:
אלה אשר מאזניהם יהיו קלים ממחסור במעשים טובים, יאבדו את עצמם לנצח בגיהינום
Hırvatça:
a oni čiji tas dobra bude lakši, oni će posve izgubljeni biti, u Džehennemu će vječno boraviti,
Rumence:
Cei ale căror fapte vor atârna uşor, vor fi cei care s-au pierdut pe ei înşişi. Ei vor veşnici în Gheena, unde
Transliteration:
Waman khaffat mawazeenuhu faolaika allatheena khasiroo anfusahum fee jahannama khalidoona
Türkçe:
Tartıları hafif gelenler ise kendilerini kayba uğratanlar, uzun süre cehennemde kalanlar olacaklardır.
Sahih International:
But those whose scales are light - those are the ones who have lost their souls, [being] in Hell, abiding eternally.
İngilizce:
But those whose balance is light, will be those who have lost their souls, in Hell will they abide.
Azerbaycanca:
Tərəziləri yüngül gələnlər (dünyada çoxlu günah qazananlar) isə özlərinə ziyan edənlərdir. Onlar Cəhənnəmdə əbədi qalarlar.
Süleyman Ateş:
Kimlerin tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana sokanlar, cehennemde sürekli kalanlardır.
Diyanet Vakfı:
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedi cehennemdedirler.
Erhan Aktaş:
Ve kimin tartısı hafif gelirse, işte onlar kendilerine yazık edenlerdir; Cehennem’de sürekli kalıcıdırlar.
Kral Fahd:
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler.
Hasan Basri Çantay:
Kimin de tartıları hafîf gelirse onlar kendilerine yazık edenlerdir. (Onlar) cehennemde ebedî kalıcıdırlar.
Muhammed Esed:
Ama tartıda hafif çekenlere gelince; işte, cehennemde yerleşip kalmak üzere kendi kendilerine yazık edenler de böyleleridir;
Gültekin Onan:
Kimin tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefslerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır.
Ali Fikri Yavuz:
Kimin de tartıları hafif gelirse, işte kendilerini hüsrana düşürenler bunlardır
Portekizce:
Em troca, aqueles cujas ações forem leves serão desventurados e permanecerão eternamente no inferno.
İsveççe:
och de vars [goda handlingar] väger lätt i vågskålen är förlorarna som har förverkat sina själar; de skall förbli i helvetet till evig tid.
Farsça:
و کسانی که اعمال وزن شده آنان سبک [و بی ارزش] است، همانانند که سرمایه وجودشان را از دست داده و در دوزخ جاودانه اند.
Kürtçe:
وە ھەر کەسێک کێشراوە چاکەکانی (تای تەرازووی کردەوە چاکەکانەی) سووک بێت ئەوانە کەسانێکن زیانیان لە خۆیانداوە، خۆیان دۆڕاندووە لە دۆزەخدان بێ بڕانەوە
Özbekçe:
Кимнинг мезони енгил келса, бас, ана ўшалар, ўзларига зиён қилибдилар. Жаҳаннамда абадий қолгувчи бўлибдилар.
Malayca:
Dan sesiapa yang ringan timbangan amal baiknya, maka merekalah orang-orang yang merugikan dirinya sendiri; mereka kekal di dalam neraka Jahannam -
Arnavutça:
e, ata – terezitë e të cilëve janë të lehta (prej të mirave të pakëta), këta janë ata, që i kanë bërë dëm vetes; e do të qëndrojnë përherë në xhehennem.
Bulgarca:
А чиито везни олекнат, тези са се погубили - в Ада ще пребивават вечно.
Sırpça:
а они чија добра дела буду лака, они ће у потпуности изгубљени бити, у Паклу ће вечно да бораве.
Çekçe:
ale ti, jejichž váha bude lehká, ti sami sobě ztrátu způsobili a budou v pekle nesmrtelní,
Urduca:
اور جن کے پلڑے ہلکے ہوں گے وہی لوگ ہوں گے جنہوں نے اپنے آپ کو گھاٹے میں ڈال لیا وہ جہنم میں ہمیشہ رہیں گے
Tacikçe:
Ва онон, ки тарозуяшон сабук бошад, ба худ зиён расокидаанд ва дар ҷаҳаннам ҷовид монда- гонанд.
Tatarca:
Вә берәүнең үлчәүдә изгелеге җиңел килсә, ягъни савабына караганда гөнаһы күп булса, андый кешеләр үзләренә зарар итүчеләрдер, алар җәһәннәмдә мәңге калучылардыр.
Endonezyaca:
Dan barangsiapa yang ringan timbangannya, maka mereka itulah orang-orang yang merugikan dirinya sendiri, mereka kekal di dalam neraka Jahannam.
Amharca:
ሚዛኖቹም የቀለሉበት ሰው እነዚያ እነርሱ ነፍሶቻቸውን ያከሰሩ ናቸው፡፡ በገሀነም ውስጥ ዘመውታሪዎች ናቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், எவர்களுடைய (நன்மைகளின்) எடைகள் (கனமற்று) இலகுவாகிவிட்டனவோ அவர்கள்தான் தங்களுக்குத் தாமே நஷ்டம் விளைவித்தவர்கள் ஆவார்கள். அவர்கள் நரகத்தில் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள்.
Korece:
그의 저울이 가벼운 자들은그들의 영흔을 잃고 지옥에서 영 원히 사노라
Vietnamca:
Còn những ai mà bàn cân của họ có trọng lượng nhẹ (bởi những việc hành đạo và những việc làm thiện tốt) thì họ sẽ là những kẻ đã làm bản thân mình thất bại. Họ sẽ phải ở trong Hỏa Ngục mãi mãi.
Ayet Linkleri: