Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

102

Ayet No: 

2775

Sayfa No: 

348

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَمَن ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

Çeviriyazı: 

femen ŝeḳulet mevâzînühû feülâike hümü-lmüfliḥûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Böylece kimlerin tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

Diyanet İşleri: 

Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa ermiş olanlardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kimin iyilikleri ağır gelirse o çeşit kişilerdir kurtulanlar, muratlarına erenler.

Şaban Piriş: 

Kimlerin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa ermişlerdir.

Edip Yüksel: 

Tartıları ağır gelenler, işte onlar kazanacaklardır.

Ali Bulaç: 

Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

Suat Yıldırım: 

O gün kimin iyilikleri mizanda ağır basarsa onlar kurtulacaklar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık kimin tartıları ağır gelirse işte felâh bulmuş olanlar, onlardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Artık kimin tartıları ağır gelirse onlar kurtulmuş olacaklardır.

Bekir Sadak: 

(108-11) 1 Allah: «inin oradan! Benimle konusmayin. Kullarimdan bir topluluk: «Rabbimiz! inandik, artik bizi bagisla, bize aci. Sen aciyanlarin en iyisisin» diyordu. Siz ise, onlari alaya aliyordunuz. Bu yaptiklariniz size Beni anmayi unutturuyordu. Onlara hep guluyordunuz. Sabretmelerine karsilik bugun onlari mukafatlandirdim. Dogrusu onlar kurtulanlardir» der.

İbni Kesir: 

Tartıları ağır gelenler

Adem Uğur: 

Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

İskender Ali Mihr: 

O zaman kimin mizanı (sevap tartıları) ağır gelirse işte onlar, felâha erenlerdir.

Celal Yıldırım: 

(102-103) Artık kimin terazide tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin kendileridir. Kimin de terazide tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerine zarar verenlerdir

Tefhim ul Kuran: 

Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

Fransızca: 

Ceux dont la balance est lourde seront les bienheureux;

İspanyolca: 

Aquéllos cuyas obras pesen mucho serán los que prosperen.

İtalyanca: 

Coloro che avranno bilance pesanti avranno la beatitudine;

Almanca: 

Also jeder, dessen Abgewogenes schwer wiegt, so sind diese die wirklichen Erfolgreichen!

Çince: 

凡善功的分量重的,都是成功的;

Hollandaca: 

Zij wier weegschaal door goede werken zwaar is, zullen gelukkig wezen.

Rusça: 

Те, чья чаша Весов окажется тяжелой, обретут успех.

Somalice: 

Ciddayse Cuslaato Miisaankiisu (Wanaagga) kuwaasi waa kuwa uun Liibaanay.

Swahilice: 

Ama wale ambao mizani zao zitakuwa nzito, hao ndio wenye kufanikiwa.

Uygurca: 

تارازىسى ئېغىر كەلگەنلەر (يەنى ياخشىلىقلىرى يامانلىقلىرىنى بېسىپ كەتكەنلەر) بەختكە ئېرىشكۈچىلەردۇر

Japonca: 

それで秤が(善行のため)重い者たちは,至上の幸福をえる。

Arapça (Ürdün): 

«فمن ثقلت موازينه» بالحسنات «فأولئك هم المفلحون» الفائزون.

Hintçe: 

फिर जिन (के नेकियों) के पल्लें भारी होगें तो यही लोग कामयाब होंगे

Tayca: 

ดังนั้นผู้ใดตราชูของเขาหนัก ชนเหล่านั้น พวกเขาเป็นผู้ประสบชัยชนะ

İbranice: 

אלה אשר מאזניהם יהיו כבדים ממעשים טובים, הם יהיו הזוכים בגני העדן

Hırvatça: 

Oni čiji tas s dobrim djelima pretegne, oni će se spasiti,

Rumence: 

Cei ale căror fapte vor atârna greu, vor fi fericiţi.

Transliteration: 

Faman thaqulat mawazeenuhu faolaika humu almuflihoona

Türkçe: 

Artık kimin tartıları ağır gelirse onlar kurtulmuş olacaklardır.

Sahih International: 

And those whose scales are heavy [with good deeds] - it is they who are the successful.

İngilizce: 

Then those whose balance (of good deeds) is heavy,- they will attain salvation:

Azerbaycanca: 

Məhz tərəziləri ağır gələnlər (dünyada yaxşı əməlləri çox olanlar) nicat taparlar.

Süleyman Ateş: 

Kimlerin (eylemlerinin) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Diyanet Vakfı: 

Artık kimlerin (sevap) tartılan ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

Erhan Aktaş: 

Kimlerin tartısı ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

Kral Fahd: 

Artık kimlerin (sevap) tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

Hasan Basri Çantay: 

Artık kimin (sevab) tartıları ağır gelirse onlar korkduklarından emîn, umduklarına nail olanların ta kendileridir.

Muhammed Esed: 

Ve (o Gün, iyi eylem ve davranışları) tartıda ağır gelen kimseler; işte kurtuluşa erişecek olanlar böyleleridir.

Gültekin Onan: 

Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

Ali Fikri Yavuz: 

O zaman (kıyamette) kimin hasenat tartıları ağır gelirse, işte onlar zafere kavuşacaklardır.

Portekizce: 

Quanto àqueles cujas ações pesarem mais serão os bem-aventurados.

İsveççe: 

Vinnarna är de vars [goda handlingar] väger tungt i vågskålen,

Farsça: 

پس کسانی که اعمال وزن شده آنان سنگین [و باارزش] است، همانانند که رستگارند.

Kürtçe: 

ئەمجا ھەر کەسێک کێشراوە چاکەکانی (تای تەرازووی کردەوە چاکەکانەی) قورس بێت ئەوە ئەوانە ڕزگارو سەرکەوتوون

Özbekçe: 

Кимнинг мезонлари оғир келса, бас, ана ўшалар, ўзлари нажот топгувчилардир.

Malayca: 

Maka sesiapa yang berat timbangan amal baiknya, maka mereka itulah orang-orang yang berjaya.

Arnavutça: 

Atij që i rëndohen terezitë (me vepra të mira), këta janë të shpëtuar,

Bulgarca: 

Чиито везни натежат, тези са сполучилите.

Sırpça: 

Они чија добра дела буду тешка, они ће успети и спасити се.

Çekçe: 

Ti, jejichž váha bude těžká, ti věru budou blažení,

Urduca: 

اُس وقت جن کے پلڑے بھاری ہوں گے وہی فلاح پائیں گے

Tacikçe: 

Онон, ки тарозуяшон сангин бошад, худ наҷотёф- тагонанд.

Tatarca: 

Берәүнең, үлчәүдә изгелеге авыр килсә, андый кешеләр ґәзабтан котылып бөек дәрәҗәгә җитүчеләрдер.

Endonezyaca: 

Barangsiapa yang berat timbangan (kebaikan)nya, maka mereka itulah orang-orang yang dapat keberuntungan.

Amharca: 

ሚዛኖቹም የከበዱለት ሰው እነዚያ እነርሱ ፍላጎታቸውን ያገኙ ናቸው፡፡

Tamilce: 

ஆக, எவரின் (நன்மைகளின்) எடைகள் கனத்தனவோ அவர்கள்தான் வெற்றி பெற்றவர்கள் ஆவார்கள்.

Korece: 

그때 그의 선행이 많았던 자들은 번성할 것이며

Vietnamca: 

(Trong Ngày hôm đó), những ai mà bàn cân của họ có trọng lượng nặng (bởi những việc hành đạo và những việc làm thiện tốt) thì họ sẽ là những người thành công.