Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

45

Ayet No: 

2718

Sayfa No: 

345

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُمَّ أَرْسَلْنَا مُوسَىٰ وَأَخَاهُ هَارُونَ بِآيَاتِنَا وَسُلْطَانٍ مُّبِينٍ

Çeviriyazı: 

ŝümme erselnâ mûsâ veeḫâhü hârûne biâyâtinâ vesülṭânim mübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sonra birtakım âyetlerimiz ve açık bir ferman ile Musa'yı ve kardeşi Harun'u gönderdik.

Diyanet İşleri: 

Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik. Büyüklük tasladılar. Zaten mağrur bir topluluktular.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sonra Musa'yı ve kardeşi Harun'u, delillerimizle ve apaçık bir burhanla gönderdik.

Şaban Piriş: 

Sonra, Musa ve kardeşi Harun’u ayetlerimiz ve apaçık bir delil ile göndermiştik.

Edip Yüksel: 

Sonra biz, Musa'yı ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.

Ali Bulaç: 

Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.

Suat Yıldırım: 

Sonra da Mûsa ile kardeşi Hârun'u âyetlerimizle ve apaçık delille Firavun ile ileri gelen yardımcılarına gönderdik.Onlar da hakkı kabulden kibirlendiler.Zaten onlar kendilerini çok büyük gören bir zümre idi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sonra Mûsa´yı ve kardeşi Harun´u âyetlerimizle ve bir açık hüccet ile gönderdik.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sonra, Mûsa ile kardeşi Hârun'u mucizelerimizle, açık bir kanıtla gönderdik;

Bekir Sadak: 

Ey Peygamberler! Temiz seylerden yiyin, yararli is isleyin

İbni Kesir: 

Sonra Musa´yı ve kardeşi Harun´u ayetlerimizle ve apaçık delillerle gönderdik.

Adem Uğur: 

Sonra âyetlerimizle ve apaçık bir fermanla Musa ve kardeşi Harun´u gönderdik.

İskender Ali Mihr: 

Sonra Hz. Musa´yı ve kardeşi Hz. Harun´u, âyetlerimizle ve apaçık sultanla (Tevrat´la) gönderdik.

Celal Yıldırım: 

(45-46) Sonra da Musâ ile kardeşi Harun´u, Fir´avn´a ve onun yandaşlarına mu´cizelerle ve çok açık belge ve delillerle gönderdik. Onlar ise büyüklük tasladılar. Zaten dik başlı, kendilerini çok yükseklerde gören bir milletti.

Tefhim ul Kuran: 

Sonra Musa ve kardeşi Harun´u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.

Fransızca: 

Ensuite, Nous envoyâmes Moïse et son frère Aaron avec Nos prodiges et une preuve évidente,

İspanyolca: 

Luego, enviamos Moisés y su hermano Aarón con Nuestros signos y con una autoridad manifiesta

İtalyanca: 

Quindi inviammo Mosè e suo fratello Aronne, coi segni Nostri ed autorità evidente,

Almanca: 

Dann entsandten WIR Musa und seinen Bruder Harun mit Unseren Ayat und einem eindeutigen Beweis

Çince: 

然后,我派遣穆萨和他哥哥哈伦,把我的许多迹象和明证,

Hollandaca: 

Later zonden wij Mozes en Aäron, zijn broeder, met onze teekens en duidelijke macht.

Rusça: 

Потом Мы отправили Мусу (Моисея) и его брата Харуна (Аарона) с Нашими знамениями и ясным доказательством

Somalice: 

Markaasaan la Diray (Nabi) Muuse iyo Walaalkiis Haaruun Aayadkanagii iyo Xujo Cad.

Swahilice: 

Kisha tukamtuma Musa na nduguye, Haaruni, pamoja na ishara zetu na hoja zilizo wazi.

Uygurca: 

ئاندىن مۇسا ۋە ئۇنىڭ قېرىندىشى ھارۇننى بىزنىڭ ئايەتلىرىمىز بىلەن ۋە روشەن پاكىت بىلەن پىرئەۋنگە ۋە ئۇنىڭ قەۋمىنىڭ چوڭلىرىغا (پەيغەمبەر قىلىپ) ئەۋەتتۇق، ئۇلار ھاكاۋۇرلۇق قىلىپ (ئىماندىن) باش تارتتى، ئۇلارمۇ تەكەببۇر قەۋم ئىدى

Japonca: 

またわれは,わが種々の印と明瞭な権威とを授けて,ムーサーとその兄弟のハールーンを遺わした。

Arapça (Ürdün): 

«ثم أرسلنا موسى وأخاه هارون بآياتنا وسلطان مبين» حجة وهي اليد والعصا وغيرهما من الآيات.

Hintçe: 

फिर हमने मूसा और उनके भाई हारुन को अपनी निशानियों और वाज़ेए व रौशन दलील के साथ फिरऔन और उसके दरबार के उमराओ के पास रसूल बना कर भेजा

Tayca: 

แล้วเราได้ส่งมูซา และพี่ชายของเขาคือฮารูน พร้อมด้วยสัญญาณทั้งหลาย ของเราและหลักฐานอันชัดแจ้ง

İbranice: 

אחר כך, שלחנו את משה ואת אהרון אחיו עם אותותינו, ובסמכות ברורה

Hırvatça: 

Poslije smo poslali Musaa i brata mu Haruna sa znakovima Našim i dokazom očiglednim

Rumence: 

Apoi l-am trimis pe Moise şi pe fratele său Aaron cu semnele Noastre şi cu o împuternicire desluşită

Transliteration: 

Thumma arsalna moosa waakhahu haroona biayatina wasultanin mubeenin

Türkçe: 

Sonra, Mûsa ile kardeşi Hârun'u mucizelerimizle, açık bir kanıtla gönderdik;

Sahih International: 

Then We sent Moses and his brother Aaron with Our signs and a clear authority

İngilizce: 

Then We sent Moses and his brother Aaron, with Our Signs and authority manifest,

Azerbaycanca: 

Sonra Musanı və qardaşı Harunu ayələrimizlə və (vəhdaniyyətimizi sübut edən) açıq-aşkar bir dəlillə göndərdik,

Süleyman Ateş: 

Sonra Musa'yı ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik;

Diyanet Vakfı: 

Sonra ayetlerimizle ve apaçık bir fermanla Musa ve kardeşi Harun'u gönderdik.

Erhan Aktaş: 

Sonra da Mûsâ ve kardeşi Hârûn’u âyetlerimizle ve apaçık bir görevle gönderdik;

Kral Fahd: 

Sonra Musa'yı ve kardeşi Harun'u âyetlerimizle ve apaçık delillerle gönderdik.

Hasan Basri Çantay: 

(45-46) Daha sonra Musâyi ve biraderi Hârunu bunca mucizelerimizle ve apaçık hüccetimizle Fir´avne ve onun ileri gelenlerine gönderdik de (îman etmeyi bir türlü) kibirlerine yediremediler. Onlar mütekebbir ve müstebid adamlardı.

Muhammed Esed: 

Ve sonra, Musa ve kardeşi Harun´u, mesajlarımızla ve apaçık bir yetkiyle

Gültekin Onan: 

Sonra Musa ve kardeşi Harun´u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.

Ali Fikri Yavuz: 

(45-46) Sonra Mûsa ile kardeşi Harûn’u, mucizelerimizle ve açık bir hüccetle, Firavun’a ve onun ileri gelenlerine gönderdik de bunlar, (iman etmeyi) kibirlerine yediremediler. Onlar büyüklenen bir kavimdiler.

Portekizce: 

Então enviamos Moisés e seu irmão como os Nossos sinais e uma evidente autoridade,

İsveççe: 

DÄREFTER sände Vi Moses och hans broder Aron med Våra budskap och ett klart bevis på [deras] myndighet

Farsça: 

سپس موسی و برادرش هارون را با معجزات و آیات خود و دلیلی روشن فرستادیم،

Kürtçe: 

لەپاشان موسا و ھارونی برایمان نارد بەنیشانەکانمان و بەڵگەی ئاشکراوە

Özbekçe: 

Сўнгра биз Мусо ва биродари Ҳорунни оятларимиз ва очиқ ҳужжат ила юбордик.

Malayca: 

Kemudian Kami mengutus Nabi Musa dan saudaranya: Nabi Harun, dengan membawa ayat-ayat keterangan Kami, dan bukti (mukjizat) yang nyata,

Arnavutça: 

Pastaj dërguam Musain dhe vëllain e tij Harunin me argumentet Tona dhe mrekullinë e qartë

Bulgarca: 

После изпратихме Муса и брат му Харун с Нашите знамения и с явен довод

Sırpça: 

После смо послали Мојсија и брата му Арона са Нашим знаковима и очигледним доказом,

Çekçe: 

Potom jsme vyslali Mojžíše a bratra jeho Áróna se znameními Svými a s pověřením zjevným

Urduca: 

پھر ہم نے موسیٰؑ اور اس کے بھائی ہارونؑ کو اپنی نشانیوں اور کھلی سند کے ساتھ فرعون اور اس کے اعیان سلطنت کی طرف بھیجا

Tacikçe: 

Он гоҳ Мӯсо ва бародараш Ҳорунро бо оёти Худ ва далелҳои равшан фиристодем;

Tatarca: 

Соңра ачык аятьләребез вә көчле могҗиза белән Мусаны вә кардәше Һарунны пәйгамбәр итеп җибәрдек.

Endonezyaca: 

Kemudian Kami utus Musa dan saudaranya Harun dengan membawa tanda-tanda (Kebesaran) Kami, dan bukti yang nyata,

Amharca: 

ከዚያም ሙሳንና ወንድሙን ሃሩንን በተዓምራታችንና በግልጽ አስረጅ ላክን፡፡

Tamilce: 

பிறகு, நாம் மூஸாவையும் அவருடைய சகோதரர் ஹாரூனையும் நமது அத்தாட்சிகளுடனும் தெளிவான ஆதாரத்துடனும் அனுப்பினோம்,

Korece: 

그후 하나님은 모세와 그의 형제 아론을 말씀과 예증으로 보 냈노라

Vietnamca: 

TA đã cử Musa và người anh em của Y, Harun, mang theo các Phép Lạ của TA cùng với một thẩm quyền rõ rệt.