Arapça:
قَالَ أَوَلَوْ جِئْتُكَ بِشَيْءٍ مُّبِينٍ
Çeviriyazı:
ḳâle evelev ci'tüke bişey'im mübîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa sordu: "Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?"
Diyanet İşleri:
Musa: "Sana apaçık bir şey getirmiş isem de mi?" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Musa, ya sana dedi, apaçık bir delil gösterirsem,
Şaban Piriş:
Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi.
Edip Yüksel:
Dedi ki, "Size apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?"
Ali Bulaç:
(Musa) Dedi ki: "Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?"
Suat Yıldırım:
“Ya” dedi, “sana doğruluğumu ispatlayan âşikâr bir delil getirmiş olsam da mı?”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Mûsa aleyhisselâm da dedi ki: «Ben sana apaçık bir şey getirmiş olunca da mı beni zindana atacaksın!»
Yaşar Nuri Öztürk:
Mûsa dedi: "Ya sana gerçeği gösteren birşey getirmişsem!"
Bekir Sadak:
(36-37) «Onu ve kardesini alikoy, sehirlere, sana butun bilgin sihirbazlari getirecek toplayicilar gonder» dediler.
İbni Kesir:
Sana apaçık bir şeyle gelmişsem de mi? dedi.
Adem Uğur:
Musa: Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi.
İskender Ali Mihr:
(Musa A.S): “Sana apaçık bir şey getirsem de mi?” dedi.
Celal Yıldırım:
Musâ ona : «Sana açık-seçik bir belge (ve mu´cize) getirsem de mi ?» dedi.
Tefhim ul Kuran:
(Musa) Dedi ki: «Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?»
Fransızca:
"Et même si je t'apportais, dit [Moïse], une chose (une preuve) évidente ?
İspanyolca:
Dijo: «¿Y si te trajera algo claro?»
İtalyanca:
Rispose [Mosè]: «Anche se ti portassi una prova evidente?».
Almanca:
Er (Musa) sagte: "Auch dann, wenn ich dir eine erklärende Sache bringe?!"
Çince:
他说:要是我昭示你一个明证呢?
Hollandaca:
Mozes antwoordde: Wat! niettegenstaande ik met een overtuigend wonder tot u kom?
Rusça:
Он (Муса) сказал: "А если я покажу тебе нечто явное?"
Somalice:
Wuxuu Yidhi Nabi Muuse Haddaan kuula Imaaddo wax Cadna.
Swahilice:
Akasema: Je! Ijapo kuwa nitakuletea kitu cha kubainisha wazi?
Uygurca:
مۇسا ئېيتتى: «(مېنىڭ راست پەيغەمبەر ئىكەنلىكىمنى ئىسپاتلايدىغان) روشەن دەلىل كەلتۈرسەممۇ (زىندانغا تاشلامسەن؟)»
Japonca:
かれ(ムーサー)は言った。「わたしがもし,明白な何物かを,あなたに(有?)してもですか。」
Arapça (Ürdün):
«قال» له موسى «أوَلوْ» أي: أتفعل ذلك ولو «جئتك بشيءٍ مبينِ» برهان بيِّن على رسالتي.
Hintçe:
मूसा ने कहा अगरचे मैं आपको एक वाजेए व रौशन मौजिज़ा भी दिखाऊ (तो भी)
Tayca:
เขา(มูซา) กล่าวว่า “แม้ว่าฉันจะนำสิ่งที่ชัดแจ้งมายังท่านกระนั้นหรือ?”
İbranice:
אמר (משה:) 'האף גם אם אבוא אליך עם הוכחה בהירה
Hırvatça:
"Zar i onda kad ti budem nešto što je očito donio?", upita on.
Rumence:
Moise spuse: “Şi dacă îţi voi aduce un lucru fără tăgadă?”
Transliteration:
Qala awalaw jituka bishayin mubeenin
Türkçe:
Mûsa dedi: "Ya sana gerçeği gösteren birşey getirmişsem!"
Sahih International:
[Moses] said, "Even if I brought you proof manifest?"
İngilizce:
(Moses) said: "Even if I showed you something clear (and) convincing?"
Azerbaycanca:
(Musa) dedi: “Əgər sənə (dediklərimin doğru olduğunu sübut edəcək) açıq-aşkar bir şey (dəlil) gətirsəm necə?”
Süleyman Ateş:
(Musa, peki): "Sana (doğruluğumu) kanıtlayan apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" dedi.
Diyanet Vakfı:
Musa: Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi.
Erhan Aktaş:
Mûsâ: “Sana apaçık bir şey getirsem de mi?” dedi.
Kral Fahd:
Musa: Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi.
Hasan Basri Çantay:
(Muusâ) dedi ki: «Sana apaçık bir şey getirdimse de mi (zindana atacaksın)»?
Muhammed Esed:
(Musa:) "Size gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan bir şey getirmiş olsam da, öyle mi?" dedi.
Gültekin Onan:
(Musa) Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Mûsa dedi ki: “- Sana, peygamberliğimi apaçık isbat edecek bir delil (mucize) getirdimse de mi, (beni zindana atacaksın)?”
Portekizce:
Moisés (lhe) disse: Ainda que te apresentasse algo convincente?
İsveççe:
[Moses] svarade: "Även om jag ger dig ett klart [bevis]?"
Farsça:
[موسی] گفت: آیا اگر [بر صدق نبوتم] معجزه آشکاری برایت آورده باشم [باز هم مرا به زندان می افکنی؟]
Kürtçe:
(موسا) ووتی ئایا ھەر زیندانیم دەکەیت ئەگەر شتێکی (موعجیزەیەکی) ڕوون و ئاشکرات بۆ بھێنم (کەڕاستە پێغەمبەرم)
Özbekçe:
У(Мусо): «Агар мен сенга очиқ-ойдин нарса келтирсам ҳам-а?!» деди.
Malayca:
Nabi Musa menjawab: "Adakah (engkau akan memenjarakan daku juga) walau pun aku membawa kepadamu sesuatu bukti yang jelas nyata?"
Arnavutça:
(Musai) tha: “Vallë, (e bën atë) edhe pasi të kam sjellë mrekulli të qartë”.
Bulgarca:
Каза: “А ако ти донеса нещо очевидно?”
Sırpça:
„Зар и онда кад ти будем нешто што је очигледно донео?“ Упита он.
Çekçe:
I otázal se Mojžíš: 'A což když ti předvedu důkaz zřetelný?'
Urduca:
موسیٰؑ نے کہا "اگرچہ میں لے آؤں تیرے سامنے ایک صریح چیز بھی؟"
Tacikçe:
Гуфт: «Ҳатто агар мӯъҷизае равшан барои ту оварда бошам?»
Tatarca:
Муса әйтте: "Әгәр пәйгамбәрлегемә ачык дәлилләр китерсәм дә ул эшне эшләрсеңме?"
Endonezyaca:
Musa berkata: "Dan apakah (kamu akan melakukan itu) kendatipun aku tunjukkan kepadamu sesuatu (keterangan) yang nyata?"
Amharca:
(ሙሳ) «በግልጽ አስረጅ ብመጣህም እንኳ» አለው፡፡
Tamilce:
(மூஸா) கூறினார்: (அத்தாட்சிகளில்) தெளிவான ஒன்றை உம்மிடம் நான் கொண்டு வந்தாலுமா? (அல்லாஹ்வை நம்பிக்கைகொள்ள மறுப்பாய்!)
Korece:
내가 당신께 명백한 예중을 보예준다 해도 그렇습니까
Vietnamca:
(Musa) nói với (Pha-ra-ông): “Ngay cả khi tôi mang đến cho ngài một điều gì đó chứng minh rõ ràng ư?”
Ayet Linkleri: