Arapça:
قَالَ إِنَّ هَٰؤُلَاءِ ضَيْفِي فَلَا تَفْضَحُونِ
Çeviriyazı:
ḳâle inne hâülâi ḍayfî felâ tefḍaḥûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Lût, kavmine şöyle dedi: "Bunlar benim misafirlerimdir, beni rüsvay etmeyin."
Diyanet İşleri:
Lut: "Bunlar benim konuklarımdır, onlara karşı beni rüsvay etmeyin, Allah'tan korkun, beni utandırmayın" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Lut, bunlar benim konuklarım dedi, onlara karşı utandırmayın beni.
Şaban Piriş:
Lût: "Bunlar benim misafirlerim, beni rezil etmeyin" dedi.
Edip Yüksel:
Bunlar konuklarımdır, sakın beni utandırmayın.
Ali Bulaç:
(Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp-dillere düşürmeyin" dedi.
Suat Yıldırım:
“Bunlar benim misafirlerim!” dedi, “Ne olur beni mahcûp etmeyin. Allah'tan korkun da beni rüsvay etmeyin.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
15:67
Yaşar Nuri Öztürk:
Lût dedi: "Bunlar benim konuklarımdır, aman beni utandırmayın!"
Bekir Sadak:
Tanyeri agarirken, ciglik onlari yakalayiverdi.
İbni Kesir:
Dedi ki: Bunlar benim konuklarımdır, onlara karşı beni mahcub etmeyin.
Adem Uğur:
(Lût) onlara "
İskender Ali Mihr:
(Lut A.S) şöyle dedi: "
Celal Yıldırım:
O da «şüpheniz olmasın ki, bunlar benim konuklarımdır
Tefhim ul Kuran:
(Lut onlara) «Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp dillere düşürmeyin» dedi.
Fransızca:
- Il dit : "Ceux-ci sont mes hôtes, ne me déshonorez donc pas.
İspanyolca:
Dijo: «¡Éstos son huéspedes míos! ¡No me deshonréis!
İtalyanca:
Disse [Lot]: «Sono i miei ospiti, non disonoratemi!
Almanca:
Er sagte: "Diese sind doch meine Gäste, so bringt mich nicht um die Ehre!
Çince:
他说:这些是我的客人,你们不要凌辱我,
Hollandaca:
En hij zeide tot hen: Waarlijk, dit zijn mijne gasten; doe mij dus niet in ongenade vervallen, door hen te misbruiken.
Rusça:
Он сказал им: "Это - мои гости, не позорьте же меня.
Somalice:
Wuxuuna yidhi kuwan waa Martidaydii ee Ha igu ceebaynina.
Swahilice:
Akasema: Hakika hawa wageni wangu, basi msinifedheheshe.
Uygurca:
لۇت ئېيتتى: «بۇلار مېنىڭ مېھمىنىم، (ئۇلارغا چېقىلىپ قويۇپ ئۇلارنىڭ ئالدىدا) مېنى رەسۋا قىلماڭلار
Japonca:
かれ(ルート)は言った。「この方がたは,わたしの賓客です。わたしを恥さらしにしないでください。
Arapça (Ürdün):
«قال» لوط «إن هؤلاء ضيفي فلا تفضحون».
Hintçe:
लूत ने (उनसे कहा) कि ये लोग मेरे मेहमान है तो तुम (इन्हें सताकर) मुझे रुसवा बदनाम न करो
Tayca:
เขา (ลูฎ) กล่าวว่า “แท้จริง เขาเหล่านั้นคือแขกของฉัน ดังนั้น พวกท่านอย่าทำให้ฉันอัปยศ
İbranice:
אמר אל-חג'ר (לוט:) 'אלה הם אורחיי, ואל תמיטו חרפה עליי
Hırvatça:
"Doista su ovo moji gosti", reče, "pa me ne sramotite,
Rumence:
Lot le spuse: “Aceştia sunt oaspeţii mei. Nu mă faceţi de ruşine!
Transliteration:
Qala inna haolai dayfee fala tafdahooni
Türkçe:
Lût dedi: "Bunlar benim konuklarımdır, aman beni utandırmayın!"
Sahih International:
[Lot] said, "Indeed, these are my guests, so do not shame me.
İngilizce:
Lut said: "These are my guests: disgrace me not:
Azerbaycanca:
(Lut) dedi: “Bunlar mənim qonaqlarımdır. (Onlara hörmət etmək mənim borcumdur). Məni (biabırçı hərəkətlərinizlə onların yanında) rüsvay etməyin!
Süleyman Ateş:
(Lut onlara): "Bunlar benim konuğumdur, dedi, beni mahcubetmeyin!"
Diyanet Vakfı:
(Lut) onlara "Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın;
Erhan Aktaş:
Lût: “Bunlar benim misafirlerim. Sakın beni mahcup etmeyin;”
Kral Fahd:
(Lût) onlara «Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın dedi.
Hasan Basri Çantay:
(Lût) dedi ki: «Hakıykat bunlar benim müsâfirlerimdir. Binâenaleyh beni rüsvay etmeyin».
Muhammed Esed:
(Lut) seslendi: "Bakın, bunlar benim konuklarım;" dedi, "beni utandırmayın,
Gültekin Onan:
(Lut onlara) "
Ali Fikri Yavuz:
Lût (o gelen mütecâvizlere) dedi ki: “- Hakikaten bunlar benim misafirlerimdir, beni rüsvay etmeyin.
Portekizce:
Que lhes disse: Estes são meus hóspedes; não me desonreis,
İsveççe:
[Lot] sade: "Dessa män är mina gäster. Drag inte vanära över mig.
Farsça:
لوط گفت: اینان مهمانان منند، آبروی مرا نبرید.
Kürtçe:
(لوط) ووتی دڵنیابن ئەمانە میوانی منن دەی ئابڕوم مەبەن
Özbekçe:
У: «Булар менинг меҳмонларим, ахир. Мени шарманда қилманглар.
Malayca:
Nabi Lut berkata: "Sesungguhnya mereka ini tetamuku, maka janganlah kamu memberi malu kepadaku".
Arnavutça:
(Luti) tha: “Këta janë mysafirët e mi, andaj mos më turpëroni,
Bulgarca:
Каза [Лут]: “Тези са ми гости. Не ме опозорявайте!
Sırpça:
„Заиста су ово моји гости“, рече, „па ме не срамотите,
Çekçe:
a Lot jim pravil: 'Toto moji hosté jsou, zneuctění mi tedy nezpůsobte,
Urduca:
لوطؑ نے کہا "بھائیو، یہ میرے مہمان ہیں، میری فضیحت نہ کرو
Tacikçe:
Гуфт: «Инҳо меҳмонони мананд, маро расво макунед.
Tatarca:
Лут кауменә әйтте: "Болар минем кунакларым, алар хакында мине рисвай кылмагыз!
Endonezyaca:
Luth berkata: "Sesungguhnya mereka adalah tamuku; maka janganlah kamu memberi malu (kepadaku),
Amharca:
(ሉጥም) አለ «እነዚህ እንግዶቼ ናቸውና አታጋልጡኝ፡፡
Tamilce:
(லூத்) கூறினார்: “நிச்சயமாக இவர்கள் என் விருந்தினர். ஆகவே, (அவர்கள் விஷயத்தில்) என்னை அவமானப்படுத்தாதீர்கள்.”
Korece:
이때 롯이 말하길 이분들은 나의 손님들이니 나에게 욕되지 않게 하여 주시고
Vietnamca:
Lut nói với chúng: “Quả thật, đây là những vị khách của Ta, vì vậy, các ngươi đừng làm cho ta xấu hổ.”
Ayet Linkleri: