Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

14

Sûredeki Ayet No: 

42

Ayet No: 

1792

Sayfa No: 

260

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَا تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلًا عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ ۚ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الْأَبْصَارُ

Çeviriyazı: 

velâ taḥsebenne-llâhe gâfilen `ammâ ya`melu-żżâlimûne. innemâ yü'eḫḫiruhüm liyevmin teşḫaṣu fîhi-l'ebṣâr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey Peygamber! Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah'ın gâfil olduğunu sanma! Ancak Allah, onların cezalarını, gözlerin dışa fırlayacağı güne erteler.

Diyanet İşleri: 

Sakın Allah'ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Zalimlerin yaptıklarından gafil sanma Allah'ı sakın; ancak onların cezasını, gözlerin dikilip kalacağı güne tehir etmede.

Şaban Piriş: 

Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz zannetme; sadece gözlerin (dehşetten) dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.

Edip Yüksel: 

Zalimlerin yapmakta olduklarından ALLAH'ı habersiz sanma. Onları sadece, gözlerin dehşetten donup kalacağı güne kadar ertelemektedir.

Ali Bulaç: 

(Ey Muhammed,) Allah'ı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma, onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir.

Suat Yıldırım: 

Sen, o zalimlerin işlediklerinden, sakın Rabbinin habersiz olduğunu zannetme! O, sadece onları, dehşetinden gözlerinin donup kalacağı bir güne ertelemektedir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Allah Teâlâ´yı zalimlerin yapar oldukları şeylerden gâfil sanma. Onları, kendisinde gözlerin yerlerinde karar edemeyeceği bir gün için tehir eder.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sakın, Allah'ı, zalimlerin yapmakta olduğundan habersiz sanma. O, onları, gözlerin korkudan donup kalacağı bir güne erteliyor, hepsi bu...

Bekir Sadak: 

(47-48) Yerin baska bir yerle, goklerin de baska goklerle degistirildigi, her seye ustun gelen tek Allah´in huzuruna ciktiklari gunde, sakin Allah´in peygamberlerine verdigi sozden cayacagini sanma

İbni Kesir: 

Zalimlerin yaptıklarından Allah´ı gafil sanma. Onları sadece gözlerin dehşetle belireceği bir güne kadar tehir etmektedir.

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) Sakın, Allah´ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.

İskender Ali Mihr: 

Ve Allah´ı, zalimlerin yaptığı şeylerden gâfil sanma. Sadece onları, gözlerin dehşetten açılacağı güne tehir eder (erteler).

Celal Yıldırım: 

(Bu geçen olayları hatırla da) Allah´ı, o zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma ! Onları ancak gözlerin bir noktaya dikilip kalacağı güne kadar geciktiriyor.

Tefhim ul Kuran: 

(Ey Muhammed,) Allah´ı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma, onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir.

Fransızca: 

Et ne pense point qu'Allah soit inattentif à ce que font les injustes. Ils leur accordera un délai jusqu'au jour où leurs regards se figeront.

İspanyolca: 

No creas que Alá se despreocupa de lo que hacen los impíos. Les remite solamente a un día en que mirarán con los ojos desorbitados,

İtalyanca: 

E non credere che Allah sia disattento a quello che fanno gli iniqui. Concede loro una dilazione fino al Giorno in cui i loro sguardi saranno sbarrati.

Almanca: 

Und denke niemals, daß ALLAH dem gegenüber achtlos ist, was die Unrecht- Begehenden tun. ER hält sie nur für einen Tag zurück, an dem die Blicke erstarren werden.

Çince: 

你绝不要以为真主忽视不义者的行为,他只对他们缓刑到瞪眼的日子,

Hollandaca: 

Denk niet, o profeet, dat God niet opmerkt wat de goddeloozen doen. Hij stelt slechts hunne straf uit tot den dag, waarop de oogen der menschen op den hemel zullen worden gevestigd.

Rusça: 

Не думай, что Аллах не ведает о том, что творят беззаконники. Он лишь дает им отсрочку до того дня, когда закатятся взоры.

Somalice: 

ha u malayn in Eebe halmaansanyahay waxay fali daalimiintu, wuxuu uun dib ugu dhigi maalin ay taagni dhexdiisa indhuhu.

Swahilice: 

Wala usidhani Mwenyezi Mungu ameghafilika na wanayo yafanya madhaalimu. Hakika Yeye anawaakhirisha tu mpaka siku yatapo kodoka macho yao.

Uygurca: 

زالىملارنىڭ قىلمىشلىرىدىن اﷲ نى بىخەۋەر دەپ ئويلىمىغىن، اﷲ ئۇلارنى جازالاشنى (شۇ كۈنىنىڭ دەھشىتىدىن) كۆزلەر چەكچىيىپ قالىدىغان كۈنىگىچە (يەنى قىيامەت كۈنىگىچە) كېچىكتۈرىدۇ

Japonca: 

不義を行う者を,アッラーは疎かになされると考えてはならない。かれは(恐れのために)目が坐る日まで,かれらに猶予を与えられるだけである。

Arapça (Ürdün): 

«ولا تحسبن الله غافلا عما يعمل الظالمون» الكافرين من أهل مكة «إنما يؤخرهم» بلا عذاب «ليوم تشخص فيه الأبصار» لهول ما ترى يقال شخص بصر فلان أي فتحه فلم يغمضه.

Hintçe: 

और जो कुछ ये कुफ्फ़ार (कुफ्फ़ारे मक्का) किया करते हैं उनसे ख़ुदा को ग़ाफिल न समझना (और उन पर फौरन अज़ाब न करने की) सिर्फ ये वजह है कि उस दिन तक की मोहलत देता है जिस दिन लोगों की ऑंखों के ढेले (ख़ौफ के मारे) पथरा जाएँगें

Tayca: 

และเจ้าอย่าคิดว่าอัลลอฮฺทรงละเลยต่อสิ่งที่พวกอธรรมปฏิบัติ แท้จริงพระองค์ทรงประวิงเวลาให้พวกเขาจนถึงวันที่สายตาเงยจ้องไม่กระพริบ (วันกิยามะฮฺ)

İbranice: 

אל תחשוב שאלוהים אינו מודע למעשה של החוטאים, הוא רק מאחר אותם עד ליום אשר בו יקפאו המבטים ִאבראהים

Hırvatça: 

A ti nikako ne misli da Allah ne mari za onim što rade zulumćari! On ih samo pušta do Dana kada će im oči ostati otvorene!

Rumence: 

Să nu socoţi că Dumnezeu este nepăsător la ceea ce fac nedrepţii. El îi păsuieşte până în Ziua când ochii li se vor holba

Transliteration: 

Wala tahsabanna Allaha ghafilan AAamma yaAAmalu alththalimoona innama yuakhkhiruhum liyawmin tashkhasu feehi alabsaru

Türkçe: 

Sakın, Allah'ı, zalimlerin yapmakta olduğundan habersiz sanma. O, onları, gözlerin korkudan donup kalacağı bir güne erteliyor, hepsi bu...

Sahih International: 

And never think that Allah is unaware of what the wrongdoers do. He only delays them for a Day when eyes will stare [in horror].

İngilizce: 

Think not that Allah doth not heed the deeds of those who do wrong. He but giveth them respite against a Day when the eyes will fixedly stare in horror,-

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Allahı zalımların etdikləri əməllərdən əsla qafil sanma! (Allah) onların cəzasını yubadıb elə bir günə saxlayar ki, həmin gün gözləri hədəqəsindən çıxar;

Süleyman Ateş: 

Zalimlerin yaptığından Allah'ı gafil sanma, O, sadece onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı bir güne ertelemektedir.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.

Erhan Aktaş: 

Sakın zâlimlerin yaptıkları şeylerden Allah’ı gafil sanma. O hesaplaşmayı gözlerin dehşetten donup kalacağı güne erteliyor.

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.

Hasan Basri Çantay: 

O zaalimlerin yapacaklarından Allâhı gaafil zannetme sakın. O bunları ancak öyle bir gün için geçikdiriyor ki o (gün) gözler (şaşkınlıkla) belerib kalacakdır.

Muhammed Esed: 

Sakın, Allah´ı zalimlerin edip eylediği şeylerden habersiz sanma; O sadece, onlara, gözlerin dehşetle bakakalacağı Gün´e kadar zaman tanımaktadır.

Gültekin Onan: 

(Ey Muhammed,) Tanrı´yı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma

Ali Fikri Yavuz: 

Asla zalimlerin yapacağı şeyden, Allah’ı gafil sanma. Ancak Allah onların azabını öyle bir güne bırakıyor ki, o gün gözler korkudan dikilir kalır.

Portekizce: 

E não creiais que Deus está desatento a tudo quanto cometem os iníquos. Ele somente os tolera, até ao dia em que seusolhos ficarão atônitos,

İsveççe: 

TRO INTE att Gud förbiser vad syndarna gör; Han ger dem bara anstånd till den Dag då deras ögon skall stirra med slocknad blick,

Farsça: 

و خدا را از آنچه ستمکاران انجام می دهند، بی خبر مپندار؛ مسلماً [کیفر] آنان را برای روزی که چشم ها در آن خیره می شود، به تأخیر می اندازد.

Kürtçe: 

وا مەزانە خوا بێ ئاگایە لەو (زوڵم و ستەمەی) کە ستەمکاران دەیکەن بێگومان ئەو دوایان دەخات بۆ ڕۆژێک کەچاوەکان تێیدا ئەبڵەق دەبن (و ناینوقێن لە ترسا)

Özbekçe: 

Сен ҳаргиз, Аллоҳ золимлар қилаётган нарсадан ғофил, деб гумон қилма. Фақатгина уларни кўзлар қотиб қоладиган кунгача қўйиб қўяди, холос.

Malayca: 

Dan janganlah engkau (wahai Muhammad) menyangka Allah lalai akan apa yang dilakukan oleh orang-orang yang zalim; sesungguhnya Ia hanya melambatkan balasan mereka hingga ke suatu hari yang padanya terbeliak kaku pemandangan mereka, (kerana gerun gementar melihat keadaan yang berlaku).

Arnavutça: 

E ti, mos mendo, kurrsesi, që Perëndia nuk vëren atë që punojnë zullumqarët! Ai, vetëm ua shtyen (dënimin) dei në Ditën kur sytë e tyre do të mbeten të hapur,

Bulgarca: 

И не мисли [о, Мухаммад], че Аллах е нехаен към онова, което угнетителите вършат! Той само ги забавя за Деня, в който погледите ще се вцепенят

Sırpça: 

А ти никако не мисли да Аллах не мари за оним што раде неверници! Он им само одгађа до Дана када ће очи да им остану отворене!

Çekçe: 

Nedomnívej se, že Bohu je lhostejné, co nespravedliví konají; On pouze odklad jim dává do dne, kdy oči budou vytřeštěny,

Urduca: 

اب یہ ظالم لوگ جو کچھ کر رہے ہیں، اللہ کو تم اس سے غافل نہ سمجھو اللہ تو اِنہیں ٹال رہا ہے اُس دن کے لیے جب حال یہ ہوگا کہ آنکھیں پھٹی کی پھٹی رہ گئی ہیں

Tacikçe: 

Ва напиндор, ки Худо аз кирдори ситамкорон ғофил аст. Азобашонро то он рӯз, ки чашмҳо дар он хира мемонад, ба дер мепартояд!

Tatarca: 

Ий Мухәммәд г-м, залимләр кылган эштән Аллаһуны гафил дип уйлама, һич тә гафил түгел. Фәкать ул залимләргә ґәзабны кичектерәдер күзләр текәлеп торган кыямәт көненә чаклы гына.

Endonezyaca: 

Dan janganlah sekali-kali kamu (Muhammad) mengira, bahwa Allah lalai dari apa yang diperbuat oleh orang-orang yang zalim. Sesungguhnya Allah memberi tangguh kepada mereka sampai hari yang pada waktu itu mata (mereka) terbelalak,

Amharca: 

አላህንም በደለኞች ከሚሠሩት ግፍ ዘንጊ አድርገህ አታስብ፡፡ የሚያቆያቸው ዓይኖች በእርሱ እስከሚፈጡበት ቀን ድረስ ብቻ ነው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) அக்கிரமக்காரர்கள் செய்வதை கவனிக்காதவனாக அல்லாஹ் இருக்கிறான் என்று எண்ணி விடாதீர்! அவன் அவர்களை (தண்டிக்காமல்) தாமதிப்பதெல்லாம் ஒரு நாளுக்காகத்தான். பார்வைகள் அதில் கூர்ந்து விழித்திடும்.

Korece: 

죄인들이 행하는 것을 하나 님이 무관심하다 생각치 말라 실 로 그분은 그날을 위하여 그들을 유예할 뿐이니 그들의 눈들은 그 날 공포로 응시하리라

Vietnamca: 

(Hỡi Thiên Sứ Muhammad!) Ngươi đừng bao giờ nghĩ rằng Allah không để ý đến những việc làm xấu xa của những kẻ sai trái. Thật ra, Ngài chỉ tạm tha cho chúng đến Ngày mà những con mắt sẽ mở to nhìn (trong nỗi sợ hãi và kinh hoàng).