Arapça:
قَالُوا وَأَقْبَلُوا عَلَيْهِم مَّاذَا تَفْقِدُونَ
Çeviriyazı:
ḳâlû veaḳbelû `aleyhim mâẕâ tefḳidûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunlara döndüler de dediler ki: "Ne arıyorsunuz?
Diyanet İşleri:
Geri dönerek, "Ne kaybettiniz?" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yakup'un oğulları, onlara dönerek ne kaybettiniz dediler.
Şaban Piriş:
Dönerek: Ne kaybettiniz? dediler.
Edip Yüksel:
Onları karşılayarak, "Neyi kaybettiniz," dediler.
Ali Bulaç:
Onlara doğru yönelerek: "Neyi kaybettiniz?" dediler.
Suat Yıldırım:
Onlar geri dönüp geldiler ve: “Mesele nedir, ne kaybettiniz ki, bizi suçluyorsunuz?” dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlar döndüler de dediler ki: «Hangi şeyi arıyorsunuz?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlara dönüp şöyle dediler: "Ne kaybettiniz?"
Bekir Sadak:
Yusuf kardesinin yukunden once onlarinkini aramaya basladi
İbni Kesir:
Onlara döndüler ve: Ne kaybettiniz? dediler.
Adem Uğur:
(Yusuf´un kardeşleri) onlara dönerek: Ne arıyorsunuz? dediler.
İskender Ali Mihr:
Onlara dönerek: “Kaybettiğiniz nedir?” dediler.
Celal Yıldırım:
(Bunun üzerine) kafile onlara geri dönerek, «ne kaybettiniz ?i diye sordular.
Tefhim ul Kuran:
Onlara doğru yönelerek «Neyi kaybettiniz?» dediler.
Fransızca:
Ils se retournèrent en disant : "Qu'avez vous perdu ? "
İspanyolca:
Dijeron, dirigiéndose a ellos: «Qué echáis de menos?»
İtalyanca:
Si arrestarono e chiesero: «Cosa cercate?».
Almanca:
Sie sagten und gingen auf sie zu: "Was vermisst ihr denn?"
Çince:
他们转回来说:你们丢了什么?
Hollandaca:
Zij keerden zich om en zeiden: Wat vermist gij?
Rusça:
Повернувшись к ним лицом, они сказали: "Что вы потеряли?"
Somalice:
Waxayna dhaheen intay soo Qaabileen maxaad waydeen.
Swahilice:
Wakasema nao wamewakabili: Kwani mmepoteza nini?
Uygurca:
(كارۋاندىكىلەر) ئۇلارغا قاراپ: «نېمەڭلارنى يوقىتىپ قويدۇڭلار» دېدى
Japonca:
かれらは振り向いて言った。「あなたがたの何がなくなりましたか。」
Arapça (Ürdün):
«قالوا و» قد «أقبلوا عليهم ماذا» ما الذي «تفقدونـ» ـه.
Hintçe:
ये सुन कर ये लोग पुकारने वालों की तरफ भिड़ पड़े और कहने लगे (आख़िर) तुम्हारी क्या चीज़ गुम हो गई है
Tayca:
พวกเขากล่าวพลางหันไปทางพวกเขา(ผู้ประกาศ) ว่า “มีอะไรหายไปจากพวกท่าน?”
İbranice:
אמרו ופנו אליהם: 'ומה אבד לכם
Hırvatça:
Oni im pristupiše i upitaše: "Šta ste to izgubili?"
Rumence:
Aceştia spuseră, întorcându-se: “Ce căutaţi?”
Transliteration:
Qaloo waaqbaloo AAalayhim matha tafqidoona
Türkçe:
Onlara dönüp şöyle dediler: "Ne kaybettiniz?"
Sahih International:
They said while approaching them, "What is it you are missing?"
İngilizce:
They said, turning towards them: "What is it that ye miss?"
Azerbaycanca:
(Yə’qubun oğlanları arxalarınca gələnlərə tərəf) dönüb: “Nə itirmisiniz?” – deyə soruşdular.
Süleyman Ateş:
Bunlara döndüler: "Ne kaybettiniz, (ne arıyorsunuz)? dediler.
Diyanet Vakfı:
(Yusuf'un kardeşleri) onlara dönerek: Ne arıyorsunuz? dediler.
Erhan Aktaş:
Döndüler ve çağırıcıya, “Ne kaybettiniz?” dediler.
Kral Fahd:
(Yusuf'un kardeşleri) onlara dönerek: Ne arıyorsunuz? dediler.
Hasan Basri Çantay:
(Ya´kubun oğulları) onlara dönerek: «Ne gaaib etdiniz (Ne arıyorsunuz)?» dediler.
Muhammed Esed:
Çığırtkana ve onunla beraber olanlara dönerek: "Nedir kaybettiğiniz?" diye sordular.
Gültekin Onan:
Onlara doğru yönelerek: "
Ali Fikri Yavuz:
Kardeşler geriden gelenlere dönüp
Portekizce:
Disseram, acercando-se deles (o arauto e os servos de José): Que haveis perdido?
İsveççe:
[Bröderna] frågade [utroparen och dem som var med honom]: "Vad är det ni saknar?"
Farsça:
کاروانیان روی به گماشتگان کردند و گفتند: چه چیزی گم کرده اید؟
Kürtçe:
ڕوویـان تێکـردن و ووتـیـان چـیتـان گـوم کـردوە؟
Özbekçe:
Улар (ортларидан келганларга) қараб: «Нима йўқотдингиз?» дедилар. (Демак, карвон ортидан фақат овоз чиқариб жар солган киши эмас, бошқалар ҳам борган экан. Оға-инилар уларга қараб туриб: «Нима йўқотдингиз?» дедилар.)
Malayca:
Mereka bertanya sambil mengadap ke arah orang-orang menteri yang menuduh itu: "Apa benda kamu yang kehilangan?"
Arnavutça:
Ata (vëllezërit e Jusufit) – u kthyen kah ata (e thanë): “Ç’ju ka humbur?”
Bulgarca:
Когато пристъпиха към тях, казаха: “Какво сте изгубили?”
Sırpça:
Они им приђоше и упиташе: „Шта сте то изгубили?“
Çekçe:
I řekli, zatímco se k nim blížili: 'Co vlastně hledáte?'
Urduca:
انہوں نے پلٹ کر پوچھا "تمہاری کیا چیز کھوئی گئی؟ "
Tacikçe:
Корвониён назди онҳо бозгаштанд ва гуфтанд: «Чӣ гум кардаед?»
Tatarca:
Йусуфның агалары кычкыручыга каршы килеп: "Нәрсә югалттыгыз", – сорадылар.
Endonezyaca:
Mereka menjawab, sambil menghadap kepada penyeru-penyeru itu: "Barang apakah yang hilang dari pada kamu?"
Amharca:
ወደነሱ ዞረውም «ምንድን ጠፋችሁ» አሉ፡፡
Tamilce:
இவர்கள், அ(றிவிப்பை செய்த)வர்கள் பக்கம் முன்னோக்கி வந்து, “நீங்கள் எதை இழந்துவிட்டு தேடுகிறீர்கள்?” என்று கூறினார்கள்.
Korece:
소리치며 다가오는 그들을 향하여 잃어버린 것이 무엇입니까라고 다른 형제들이 물으니
Vietnamca:
(Các anh của Yusuf) quay lại, hỏi: “Quí ngài đã mất gì?”
Ayet Linkleri: