Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

8

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

1171

Sayfa No: 

178

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِذْ يُغَشِّيكُمُ النُّعَاسَ أَمَنَةً مِّنْهُ وَيُنَزِّلُ عَلَيْكُم مِّنَ السَّمَاءِ مَاءً لِّيُطَهِّرَكُم بِهِ وَيُذْهِبَ عَنكُمْ رِجْزَ الشَّيْطَانِ وَلِيَرْبِطَ عَلَىٰ قُلُوبِكُمْ وَيُثَبِّتَ بِهِ الْأَقْدَامَ

Çeviriyazı: 

iẕ yügaşşîkümü-nnü`âse emenetem minhü veyünezzilü `aleyküm mine-ssemâi mâel liyüṭahhiraküm bihî veyüẕhibe `anküm ricze-şşeyṭâni veliyerbiṭa `alâ ḳulûbiküm veyüŝebbite bihi-l'aḳdâm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O sırada size, yine katından bir güven ve esenlik olmak üzere bir uyku sardırıyordu, sizi temizlemek, şeytanın vesvesesini sizden gidermek, yüreklerinize kuvvet vermek ve ayaklarınızı sağlam durdurmak için gökten üzerinize yağmur indiriyordu.

Diyanet İşleri: 

Allah kendi katından bir güven işareti olarak sizi hafif bir uykuya daldırmıştı. Sizi arıtmak, sizden şeytan vesvesesini gidermek, kalblerinizi pekiştirmek ve sebatınızı artırmak için gökten size su indirmişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hani bir emniyet vermek için sizi hafif bir uykuya daldırmıştı ve sizi arıtmak, sizden Şeytan'ın pisliğini gidermek, yüreklerinizi sağlamlaştırmak ve ayaklarınızı pekiştirip metanetinizi arttırmak için de gökten bir yağmur yağdırmıştı.

Şaban Piriş: 

Hani o vakit sizi kendisinden bir güven vermek için hafif bir uykuya daldırmış ve üzerinize gökten onunla sizi temizlemek ve şeytanın pisliğini sizden gidermek, kalplerinizi pekiştirmek ve ayaklarınızı sağlamlaştırmak için su indirmişti.

Edip Yüksel: 

Kendisinden bir güvenlik olarak sizi bir uyuklama bürüyüp yatıştırıyordu. (Susuzluğun oluşturduğu bunalımdan) sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (umutsuzluğu) sizden savmak, kalbinizi ikna etmek ve ayaklarınızı pekiştirmek için üzerinize gökten su indiriyordu.

Ali Bulaç: 

Hani Kendisi'nden bir güvenlik olarak sizi bir uyuklama bürüyordu. Sizi kendisiyle tertemiz kılmak, sizden şeytanın pisliklerini gidermek, kalplerinizin üstünde (güven ve kararlılık duygusunu) pekiştirmek ve bununla ayaklarınızı (arz üzerinde) sağlamlaştırmak için size gökten su indiriyordu.

Suat Yıldırım: 

Düşman korkusundan gözünüze uyku girmediği için o vakit Allah, inâyeti ile güven ve sükûnet vermek için sizi hafif bir uykuya daldırıyordu.Sizi temizlemek, şeytanın pisliğini, vesvesesini sizden gidermek,kalplerinize kuvvet vermek ve savaş meydanında ayaklarınızı sabit kılmak için gökten üzerinize su indiriyordu. [3,154; 94,5-6; 76,21]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Yâd ediniz ki, O´nun tarafından bir eminlik olmak için sizi bir hafif uykuya daldırmıştı. Ve gökten üzerinize su da indiriyordu. Onunla sizi temizlesin ve sizden şeytanın vesvesesini gidersin ve kalblerinize bir râbıta versin ve onunla ayakları sabit kılsın (diye).

Yaşar Nuri Öztürk: 

O zaman sizi, Allah'tan bir güven olmak üzere hafif bir uyku bürüyordu; sizi onunla temizlemek, şeytanın pisliğini sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak, ayaklarınızı sağlam bastırmak için üzerinize gökten bir su indiriyordu.

Bekir Sadak: 

Tekrar savasmak icin bir tarafa cekilmek veya bir baska topluluga katilmak maksadi disinda, o gun arkasini dusmana donen kimse Allah´dan bir gazaba ugramis olur. Onun varacagi yer cehennemdir. Ne kotu bir donustur!

İbni Kesir: 

Hani O, size kendi katından bir emniyet olmak üzere sizi hafif bir uykuya daldırıyordu. Sizi tertemiz yapmak, sizden şeytanın pisliğini gidermek, kalblerinizi pekiştirmek ve ayaklarınıza sebat vermek için gökten üstünüze bir su indiriyordu.

Adem Uğur: 

O zaman katından bir güven olmak üzere sizi hafif bir uykuya daldırıyordu

İskender Ali Mihr: 

O´nun (Allahû Tealâ) tarafından, emin olmanız için sizi bir uyuklama hali bürüyordu. Ve sizin, onunla temizlenmeniz ve şeytanın murdarlığını (vesvesesini) sizden gidermek ve kalplerinizi bağlamak ve onunla ayaklarınızı sağlamlaştırmak (sabit kılmak) için semadan su indiriyordu.

Celal Yıldırım: 

Hani kendi katından bir güven olsun diye sizi hafif bir uykuya daldırmıştı ve sizi temizlemek, sizden şeytanın murdarlığını gidermek

Tefhim ul Kuran: 

Hani kendisinden bir güvenlik olarak sizi bir uyuklama bürüyordu. Sizi kendisiyle tertemiz kılmak, sizden şeytanın pisliklerini gidermek, kalblerinizin üstünde (güven ve kararlılık duygusunu) pekiştirmek ve bununla ayaklarınızı (arz üzerinde) sağlamlaştırmak için size gökten su indiriyordu.

Fransızca: 

Et quand Il vous enveloppa de sommeil comme d'une sécurité de Sa part, et du ciel Il fit descendre de l'eau sur vous afin de vous en purifier, d'écarter de vous la souillure du Diable, de renforcer les coeurs et d'en raffermir les pas ! [vos pas].

İspanyolca: 

Cuando hizo que os entrara sueño, para daros sensación de seguridad venida de Él, e hizo que bajara del cielo agua para purificaros con ella y alejar la mancha del Demonio, para reanimaros y afirmar así vuestros pasos.

İtalyanca: 

E quando vi avvolse nel sonno come in un rifugio da parte Sua, fece scendere su di voi acqua dal cielo, per purificarvi e scacciare da voi la sozzura di Satana, rafforzare i vostri cuori e rinsaldare i vostri passi.

Almanca: 

(Und erinnere daran), als ER die Schläfrigkeit euch überkommen ließ - (als Zeichen der) Sicherheit von Ihm, und das Wasser über euch vom Himmel fallen ließ, um euch damit zu reinigen, von euch das Einflüstern des Satans wegzunehmen, eure Herzen zu stärken und euch (im Kampf) standhaft zu machen.

Çince: 

当时,他使你们睡眠,以便你们获得从他发出的安宁;他从云中降下雨水,以便洗涤你们,替你们消除恶魔的蛊惑,并使你们的心绪安静,使你们的步伐稳健。

Hollandaca: 

Toen een slaap u overviel, als een teeken van zekerheid van hem, en hij water van den hemel op u nederzond, opdat hij u daarmede zou zuiveren, en hij de afschuwelijkheid van satan van u zou afnemen, en hij uwe harten en uwen voet daardoor zou mogen bevestigen.

Rusça: 

Вот Он наслал на вас дремоту, чтобы вы почувствовали себя в безопасности, и ниспослал вам с неба воду, чтобы очистить вас ею и удалить с вас скверну сатаны, чтобы сделать ваши сердца стойкими и утвердить этим ваши стопы.

Somalice: 

Xusuustana markuu idinku Daboolay Hurdo aaminnimo Darteed idinkagana soo Dejiyey Samada Biyo inuu idinku Daahiriyo idinkagana Tegsiiyo Waswaaska Shaydaanka iyo innu ku Adkeeyo Quluubtiinna kuna Sugo Gommadihiinna.

Swahilice: 

Alipo kufunikeni kwa usingizi uwe ni uaminisho kutoka kwake, na akakuteremshieni maji kutoka mbinguni ili kukusafisheni kwayo na kukuondoleeni uchafu wa Shet'ani, na kuzipa nguvu nyoyo zenu, na kuitia imara miguu yenu.

Uygurca: 

ئۆز ۋاقتىدا اﷲ تىنچلاندۇرۇش يۈزىسىدىن سىلەرگە ئۇيقۇ بېغىشلىدى؛ (تاھارەت ئېلىپ، غۇسلى قىلىپ) پاڭ بولۇشۇڭلار ئۈچۈن، سىلەردىن شەيتاننىڭ ۋەسۋەسىسىنى كەتكۈزۈش ئۈچۈن، (اﷲ نىڭ ياردىمىگە ئىشەنچ قىلىپ) كۆڭلۈڭلارنىڭ توق تۇرۇشى ئۈچۈن، قەدىمىڭلارنىڭ (قۇمغا پېتىپ كەتمەي) مەزمۇت تۇرۇشى ئۈچۈن، اﷲ سىلەرگە بۇلۇتتىن يامغۇر ياغدۇرۇپ بەردى

Japonca: 

その時,かれは平安を与え,あなたがたを微睡で包み,また天から雨を降らせ,それであなたがたを清めて,悪魔の汚れを洗い去り,更にあなたがたの心を引き締めて,あなたがたの足場を,これ(雨)によって固められた。

Arapça (Ürdün): 

اذكر «إذ يُغشِّيكم النعاس أمنة» أمنا مما حصل لكم من الخوف «منه» تعالى «وَيُنَزِّلُ عليكم من السماء ماء ليطهركم به» من الأحداث والجنابات «ويذهب عنكم رجز الشيطان» وسوسته إليكم بأنكم لو كنتم على الحق ما كنتم ظمأى محدثين والمشركون على الماء «وليربط» يحبس «على قلوبكم» باليقين والصبر «ويثبِّت به الأقدام» أن تسوخ في الرمل.

Hintçe: 

ये वह वक्त था जब अपनी तरफ से इत्मिनान देने के लिए तुम पर नींद को ग़ालिब कर रहा था और तुम पर आसमान से पानी बरस रहा था ताकि उससे तुम्हें पाक (पाकीज़ा कर दे और तुम से शैतान की गन्दगी दूर कर दे और तुम्हारे दिल मज़बूत कर दे और पानी से (बालू जम जाए) और तुम्हारे क़दम ब क़दम (अच्छी तरह) जमाए रहे

Tayca: 

“จงรำลึกขณะที่พระองค์ทรงให้มีการงีบหลับครอบงำพวกเจ้า ด้วยความปลอดภัยจากพระองค์ และทรงให้น้ำลงมาแก่พวกเจ้า จากฟากฟ้าเพื่อทรงชำระพวกเจ้า ด้วยน้ำนั้น และทรงให้หมดไปจากพวกเจ้าซึ่งความโสมม ของชัยฏอน และเพื่อที่จะทรงผูกหัวใจ ของพวกเจ้า และทรงให้เท้ามั่นคง ด้วยน้ำนั้น”

İbranice: 

הוא הביא עליכם תנומה כהרגעה ממנו, והוריד עליכם מן השמים מים למען יטהר אתכם בו, וכדי לנקות אתכם מטומאת השטן, וכדי לחזק את לבבכם ולחזק את עמידתכם על רגליכם

Hırvatça: 

Kad je On učinio da vas san, kao spokojstvo od Njega, obuzme i s neba vam vodu spustio da bi vas njome očistio, i da bi od vas šejtanovo uznemiravanje odstranio, i da bi srca vaša jakim učinio i da bi njome - kišom stopala učvrstio.

Rumence: 

Când vă învăluie somnul în pace de la El, atunci din cer trimite asupra voastră apă ca să vă curăţe, ca să îndepărteze de voi pângărirea Diavolului, ca să vă oblojească inimile şi să vă întărească picioarele.

Transliteration: 

Ith yughashsheekumu alnnuAAasa amanatan minhu wayunazzilu AAalaykum mina alssamai maan liyutahhirakum bihi wayuthhiba AAankum rijza alshshaytani waliyarbita AAala quloobikum wayuthabbita bihi alaqdama

Türkçe: 

O zaman sizi, Allah'tan bir güven olmak üzere hafif bir uyku bürüyordu; sizi onunla temizlemek, şeytanın pisliğini sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak, ayaklarınızı sağlam bastırmak için üzerinize gökten bir su indiriyordu.

Sahih International: 

[Remember] when He overwhelmed you with drowsiness [giving] security from Him and sent down upon you from the sky, rain by which to purify you and remove from you the evil [suggestions] of Satan and to make steadfast your hearts and plant firmly thereby your feet.

İngilizce: 

Remember He covered you with a sort of drowsiness, to give you calm as from Himself, and he caused rain to descend on you from heaven, to clean you therewith, to remove from you the stain of Satan, to strengthen your hearts, and to plant your feet firmly therewith.

Azerbaycanca: 

O vaxt (Bədr vuruşunda) Öz tərəfindən (köməyindən) arxayınlıq əlaməti olaraq, Allah sizi xəfif bir uyğuya daldırmış, sizi (çirkdən-pasdan) təmizləmək (və ya dəstəmaz almaq), Şeytanın vəsvəsəsini sizdən çıxartmaq, ürəklərinizi (qələbəyə inamla) doldurmaq və (quma batmasın deyə) ayaqlarınızın altını möhkəm etmək üçün göydən üstünüzə yağış yağdırmışdı.

Süleyman Ateş: 

O zaman sizi, Allah'tan bir güven olmak üzere hafif bir uyku bürüyordu, üzerinize sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (içinize attığı kötü düşünceleri) sizden gidermek, kalblerinizi (birbirine) bağlamak ve ayakları(nızı) pekiştirmek için üzerinize gökten bir su indiriyordu.

Diyanet Vakfı: 

O zaman katından bir güven olmak üzere sizi hafif bir uykuya daldırıyordu; sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (verdiği vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak ve savaşta sebat ettirmek için üzerinize gökten bir su (yağmur) indiriyordu.

Erhan Aktaş: 

Hani O, size Kendi katından bir emniyet olmak üzere bir uyku sardırıyordu. Sizi arındırmak, sizden şeytânın pisliğini(1) gidermek, kalplerinizi yatıştırmak ve ayaklarınızı yere sabit kılmak için gökten üzerinize bir su indiriyordu.

Kral Fahd: 

(Korkuya karşı) kendisinden bir emniyet olmak üzere size hafif bir uyku vermiş, kendisiyle sizi temizlemek, şeytanın pisliğini sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak ve ayaklarınızı sağlamlaştırmak için, üzerinize gökten bir de su indirmiştir.

Hasan Basri Çantay: 

O, size o vakit kendisinden bir emînlik olmak üzere hafîf bir uyku bürüyordu. Sizi tertemiz yapmak, sizden şeytanın murdarlığını gidermek, kalblerinize rabıta vermek, ayakları (nızı) pekişdirmek için de gökden üstünüze bir su indiriyordu.

Muhammed Esed: 

(Hatırlayın nasıl olmuştu) hani, katından bir güvence olarak, sizi bir iç huzurunun kuşatmasını sağlamış ve gökten üzerinize su indirmişti ki onunla sizi arındırsın, Şeytanın kirli vesveselerinden kurtarsın; kalplerinizi güçlendirip adımlarınızı sağlamlaştırsın.

Gültekin Onan: 

Hani kendisinden bir güvenlik (emeneten) olarak sizi bir uyuklama bürüyüp (yatıştırıyordu). [Susuzluğun oluşturduğu bunalımdan] Sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (umutsuzluğu) sizden savmak / gidermek, kalplerinizin üstünde (güven ve kararlılık duygusunu) pekiştirmek ve bununla ayaklarınızı (yeryüzünde) sağlamlaştırmak için üzerinize gökten su indiriyordu.

Ali Fikri Yavuz: 

(Allah) size, Bedir savaşında korkudan emin olmak için hafif bir uyku veriyordu

Portekizce: 

E de quanto Ele, para vosso sossego, vos envolveu num sono, enviou-vos água do céu para, com ela, vos purificardes,livrardes da imundice de Satanás, e para confortardes os vossos corações e afirmardes os vossos passos.

İsveççe: 

[Minns hur] Han ingav er ett stort lugn och en känsla av trygghet och lät ett regn falla från himlen för att rena er och lossa Djävulens smutsiga [grepp] om era [sinnen], stärka ert mod och göra er stadiga på foten.

Farsça: 

و [یاد کنید] هنگامی را که به سبب امنیت و آرامشی که ازسوی خدا یافتید، خواب سبکی را به همه شما مسلط کرد و برایتان آبی از آسمان نازل کرد تا شما را به وسیله آن [از آلودگی ها] پاک کند، و وسوسه شیطان را [که از بدترین کثافات است] از شما برطرف نماید، و دل هایتان را استحکام دهد، و گام هایتان را به آن استوار و پا برجا کند.

Kürtçe: 

(بیربکەنەوە) کاتێک (خوا) وەنەوزی بەسەرتاندا ھێنا (بووە ھۆی) دڵنیایی ئێوە لە لایەن (پەروەردگار) خۆیەوە بارانیشی لە ئاسمانەوە بۆ باراندن تا پاکتان بکاتەوە پێی و پیسی شەیتان (دوو دڵی و گومان) لەئێوە دوور بخاتەوە و پەیوەندی دڵەکانتان پتەو بکات وە بەو (بارانە) پێکانتان دامەزراو و جێگیر بکات (لەگۆڕەپانی جەنگدا)

Özbekçe: 

Ўшанда У сизни Ўзидан омонлик қилиб, мудроқ ила ўраган эди ва сизни поклаш, сиздан шайтоннинг васвасасини кетказиш ҳамда қалбларингизни боғлаш ва қадамларингизни собит қилиш учун устингизга осмондан сув туширган эди. (Мусулмонларга ажойиб бир руҳий ҳолат пайдо бўлди ўшанда. Ҳозиргина қўрқиб, хавсираб турган одамлар бир мудроқдан кейин қалблари тўла сокинлик, ўзлари ҳотиржам, душмандан заррача қўрқмайдиган ҳолга келдилар. Мудроқ босиш ҳолати Пайғамбаримизда (с. а. в.) қандай кечгани Имоми Бухорийнинг «Саҳиҳ»ларида бундай ривоят қилинган: «Бадр уруши куни Расулуллоҳ (с. а. в.) Абу Бакр Сиддиқ (р. а.) билан капада дуо қилиб турганларида Расулуллоҳни (с. а. в.) мудроқ босди. У киши кулиб уйғондилар. «Суюнавер, эй Абу Бакр, Жаброил отда икки томонидан чанг чиқариб келмоқда», дедилар. Сўнгра кападан «Тезда бу жамоат енгилади ва орқага қараб қочурлар», деган оятни ўқиб чиқдилар». Сувсизликдан, шайтоннинг васвасасидан етган заифликни кетказиш, собитқадам қилиш учун Аллоҳ таоло ёмғир ёғдирди.)

Malayca: 

(Ingatlah) ketika kamu diliputi perasaan mengantuk sebagai satu (pemberian) aman dari Allah (untuk menghapuskan kecemasan kamu). Dan (ingatlah ketika) Ia menurunkan kepada kamu hujan dari langit untuk mensucikan kamu dengannya dan menghapuskan dari kamu gangguan Syaitan, dan juga untuk menguatkan hati kamu dan menetapkan dengannya tapak pendirian (kamu di medan perjuangan).

Arnavutça: 

(Kujtoje) kur (Zoti) bëri që ju të koteni në gjumë të lehtë për qetësimin tuaj nga ana e Tij, e lëshoi nga qielli – shi, për t’ju pastruar me të dhe për t’ju larguar shqetësimin e djallit, për t’i bashkuar zemrat tuaja me besim dhe t’ua forcojë këmbët tuaja.

Bulgarca: 

Той ви покри с дрямка за успокоение от Него и ви изсипа вода от небето, за да ви пречисти с нея и да премахне от вас скверността на сатаната, и да укрепи сърцата ви, и да заякчи с това стъпките.

Sırpça: 

Кад је Он учинио да вас сан, као спокојство од Њега, обузме и са неба вам кишу спустио да би вас њоме очистио, и да би од вас отклонио ђавољево узнемиравање, и да би учинио ваша срца јаким и да би њоме учврстио стопала.

Çekçe: 

A hle, zahalil vás dřímotou na znamení bezpečí od Něho a seslal vám s nebe vodu, aby vás jí očistil a odňal od vás špínu satanovu a aby posílil srdce vaše a upevnil paty vaše.

Urduca: 

اور وہ وقت جبکہ اللہ اپنی طرف سے غنودگی کی شکل میں تم پر اطمینان و بے خوفی کی کیفیت طاری کر رہا تھا، اور آسمان سے تمہارے اوپر پانی برسا رہا تھا تاکہ تمہیں پاک کرے اور تم سے شیطان کی ڈالی ہوئی نجاست دُور کرے اور تمہاری ہمت بندھائے اور اس کے ذریعہ سے تمہارے قدم جما دے

Tacikçe: 

Ва ба ёд ор он гоҳро, ки Худо чунон эминиатон дода буд, ки хобе сабук шуморо фурӯ гирифт ва аз осмон бароятон бороне борид, то шустушӯятон диҳад на васвасаи шайтонро аз шумо дур кунад ва дилҳоятонро қавӣ гардонад ва қадамҳоятонро устувор созад.

Tatarca: 

Сугыш сәфәрегездә Аллаһ үз рәхмәтеннән сезгә йокы салды, тынычланып йоклап куәт алдыгыз вә сезгә күктән яңгыр яудырыр пакьләнүегез өчен, юынып рәхәтләндегез вә ул яңгыр белән күңелегездән шайтан вәсвәсәсен китәрер өчен, чөнки шайтан: "Үзегез Аллаһуның сөекле бәндәсебез дип әйтәсез, хәлбуки үзегез сулы урында да була алмадыгыз", – дип вәсвәсә кылган иде. Яңгыр яугач мөселманнар суга туендылар да шайтанның вәсвәсәсе юк булды. Дәхи ул яңгыр белән үзенең сезгә ярдәм бирәчәгенә ышануыгызны күңелләрегездә мәхкәм кылыр өчен, вә яңгыр белән аякларыгызны комлы җиргә куәтле кылыр өчен. Чөнки комлы җир, яңгыр яуса, такталанып ката.

Endonezyaca: 

(Ingatlah), ketika Allah menjadikan kamu mengantuk sebagai suatu penenteraman daripada-Nya, dan Allah menurunkan kepadamu hujan dari langit untuk mensucikan kamu dengan hujan itu dan menghilangkan dari kamu gangguan-gangguan syaitan dan untuk menguatkan hatimu dan mesmperteguh dengannya telapak kaki(mu).

Amharca: 

ከእርሱ በኾነው ጸጥታ (በጦር ግንባር) በእንቅልፍ በሸፈናችሁና ውሃውንም በእርሱ ሊያጠራችሁ፣ የሰይጣንንም ጉትጎታ ከእናንተ ሊያስወግድላችሁ፣ ልቦቻችሁንም (በትዕግስት) ሊያጠነክርላችሁ፣ በእርሱም ጫማዎችን (በአሸዋው ላይ) ሊያደላድልላችሁ በእናንተ ላይ ከሰማይ ባወረደላችሁ ጊዜ (አስታውሱ)፡፡

Tamilce: 

(நம்பிக்கையாளர்களே! நீங்கள்) அச்சமற்றிருப்பதற்காக (அல்லாஹ்) தன் புறத்திலிருந்து சிறு தூக்கத்தை உங்கள் மீது போர்த்திய சமயத்தை நினைவு கூருங்கள். உங்களை அதன் மூலம் (-மழையின் மூலம்) அவன் சுத்தப்படுத்துவதற்காகவும், உங்களை விட்டு ஷைத்தானுடைய அசுத்தத்தைப் போக்குவதற்காகவும், உங்கள் உள்ளங்களை அவன் பலப்படுத்துவதற்காகவும், அதன் மூலம் (உங்கள்) பாதங்களை அவன் உறுதிப்படுத்துவதற்காகவும் (அவனே) உங்கள் மீது வானத்திலிருந்து மழையை இறக்கினான் (பொழியச் செய்தான்).

Korece: 

하나님께서 너희를 평온케하사 너희를 잠들게 하고 하늘에서 비를 내리게 하사 너희를 순결케 하고자 하심이라 이는 너희로부 터 사탄의 불결함을 제거하여 너 희 마음을 강하게 하고 너희의 발을 안전하게 하고자 하심이라

Vietnamca: 

(Các ngươi - những người có đức tin, hãy nhớ lại lúc ở Badr) khi Ngài (Allah) làm cho các ngươi ngủ thiếp đi một giấc để trấn an (nỗi sợ hãi của các ngươi) và Ngài cho mưa từ trời xuống để thanh lọc các ngươi, để tẩy sạch vết bẩn của Shaytan, để củng cố tấm lòng của các ngươi thêm kiên cường và để giữ vững bàn chân của các ngươi.