Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

6

Sûredeki Ayet No: 

133

Ayet No: 

922

Sayfa No: 

145

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَرَبُّكَ الْغَنِيُّ ذُو الرَّحْمَةِ ۚ إِن يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَسْتَخْلِفْ مِن بَعْدِكُم مَّا يَشَاءُ كَمَا أَنشَأَكُم مِّن ذُرِّيَّةِ قَوْمٍ آخَرِينَ

Çeviriyazı: 

verabbüke-lganiyyü ẕü-rraḥmeh. iy yeşe' yüẕhibküm veyestaḫlif mim ba`diküm mâ yeşâü kemâ enşeeküm min ẕürriyyeti ḳavmin âḫarîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Rabb'ın, hiçbir şeye muhtaç değildir, merhamet sahibidir. Sizi, başka bir kavmin soyundan getirdiği gibi, dilerse, sizi de yok edip, sizden sonra yerinize dilediğini getirir.

Diyanet İşleri: 

Rabbin müstağni ve rahmet sahibidir. Dilerse, sizi başka bir milletin soyundan getirdiği gibi, sizi yok eder, dilediğini yerinize getirir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Rabbin, her şeyden müstağni ve rahmet sahibi Rab'dir. Dilerse sizi ortadan kaldırır ve sizden sonra dilediğini yerinize getirir, nitekim sizi de başkabaşka toplulukların soyundan meydana getirmiştir.

Şaban Piriş: 

Rabbin mustağnidir, rahmet sahibidir. Dilerse sizi ortadan kaldırır ve sizi başka bir kavmin soyundan getirdiği gibi, sizin yerinize de arkanızdan dilediğini getirir.

Edip Yüksel: 

Rabbin Zengindir, Rahmet Sahibidir. Dilerse sizi götürür ve sizi başkaların soyundan nasıl getirmişse sizden sonra da yerinize dilediklerini yerleştirir

Ali Bulaç: 

Rabbin, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan rahmet sahibidir. Dilerse sizi giderir ve dilerse, sizi bir başka kavmin soyundan (inşa edip) var ettiği gibi yerinize bir başkasını getirir.

Suat Yıldırım: 

Rabbin müstağnidir (her şey ona muhtaçtır, O hiçbir şeye muhtaç değildir), geniş merhamet sahibidir.Yoksa dilerse sizi ortadan kaldırır, peşinizden yerinize dilediğini getirir, nasıl ki sizi de başkalarının soyundan getirmiştir. [2,143; 4,133; 47,38]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve senin Rabbin ganîdir, rahmet sahibidir. Eğer dilerse sizi giderir ve sizin arkanızdan dilediğini, yerinize getirir. Nasıl ki, sizi başka bir kavmin zürriyetinden vücuda getirmiştir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Senin o Ganî Rabbin rahmet sahibidir. Dilerse sizi ortadan kaldırır ve sizi bir başka topluluğun soyundan vücuda getirdiği gibi, ardınızdan da dilediğini sizin yerinize getirir.

Bekir Sadak: 

«Bu hayvanlar ve ekinleri diledigimizden baskasinin yemesi yasaktir

İbni Kesir: 

Rabbın müstağni ve rahmet sahibidir. İsterse, sizi giderir ve arkanızdan yerinize dilediğini getirir. Nitekim sizi de başka bir kavmin soyundan getirmiştir.

Adem Uğur: 

Rabbin zengindir, rahmet sahibidir. Dilerse sizi yok eder ve sizi başka bir kavmin zürriyetinden yarattığı gibi sizden sonra yerinize dilediği bir kavmi yaratır.

İskender Ali Mihr: 

Ve senin Rabbin ganidir (zengindir, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur) rahmet sahibidir. Dilerse sizi giderir (yok eder), sizi başka bir kavmin zürriyetinden (neslinden) yarattığı gibi, sizden sonra da yerinize dilediğini getirir (halef yapar).

Celal Yıldırım: 

Rabbin her şeyden müstağni (hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, bütün varlık âlemi 0´nun)dır

Tefhim ul Kuran: 

Rabbin, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan rahmet sahibidir. Dilerse sizi giderir ve dilerse, sizi bir başka kavmin soyundan (inşa edip) ortaya çıkardığı gibi yerinize bir başkasını getirir.

Fransızca: 

Ton Seigneur est le Suffisant à Soi-même, le Détenteur de la miséricorde. S'Il voulait, Il vous ferait périr et mettrait à votre place qui Il veut, de même qu'Il vous a créés d'une descendance d'un autre peuple.

İspanyolca: 

Tu Señor es Quien Se basta a Sí mismo, el Dueño de la misericordia. Si quisiera, os retiraría y os sustituiría por quien Él quisiera, igual que os ha suscitado a vosotros de la descendencia de otra gente.

İtalyanca: 

Il tuo Signore è Colui che basta a Sé stesso, è il Detentore della misericordia. Se volesse vi distruggerebbe e vi sostituirebbe come vuole Lui, così come vi ha fatti discendere dalla posterità di un altro popolo.

Almanca: 

Und dein HERR ist Der absolut Autarke, Der Eigentümer der Gnade. Wenn ER wollte, hätte ER euch vergehen und nach euch andere als Nachfolger einsetzen lassen, die ER will, wie ER euch aus einer Nachkommenschaft anderer Menschen hervorgebracht hat.

Çince: 

你的主是自足的,是仁慈的。如果他意欲,他就使你们消逝,而以他所意欲的人继承你们,犹如从别的民族的后裔中使你们兴起一样。

Hollandaca: 

En uw Heer is rijk en vol van barmhartigheid. Indien het hem behaagt, kan hij u vernietigen, en hij kan uit u doen voortkomen wie hem behaagt, zooals hij u uit de nakomelingschap van een ander volk heeft doen voortspruiten.

Rusça: 

Господь твой богат и обладает милостью. Если Он пожелает, то уничтожит вас и сделает вашими преемниками, кого пожелает, подобно тому, как Он сотворил вас из потомства других людей.

Somalice: 

Eebhaaana waa Hodan Naxriis badan, Hadduu Doono wuu idin Baabi'in idinkuna Bedali Gadaashiin Ciduu Doono siduu iddinka Abuuray Faracii Qoom kale.

Swahilice: 

Na Mola wako Mlezi ndiye Mkwasi, Mwenye rehema. Akipenda atakuondoeni na awaweke wengine awapendao badala yenu, kama vile alivyo kutoeni kutokana na uzazi wa watu wengine.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىڭ (خالايىقتىن ۋە ئۇلارنىڭ ئىبادەتلىرىدىن) بىھاجەتتۇر، رەھمەت ئىگىسىدۇر. ئەگەر ئۇ خالىسا، سىلەرنى ھالاك قىلىپ، سىلەرنى باشقا بىر قەۋمنىڭ ئەۋلادىدىن پەيدا قىلغاندەك، سىلەرنىڭ ئورنۇڭلارغا ئۆزى خالىغان (ئىتائەتمەن) باشقا بىر قەۋمنى قويىدۇ

Japonca: 

あなたの主は満ち足られる御方,慈悲深き主であられる。もしかれが御好みになられるならば,あなたがたを追放することも出采,御心に適う者にあなたがたを継がせられる。丁度外の民の子孫から,あなたがたを興されたように。

Arapça (Ürdün): 

«وربُّك الغني» عن خلقه وعبادتهم «ذو الرحمة إن يشأ يذهبكم» يا أهل مكة بالإهلاك «ويستخلف من بعدكم ما يشاء» من الخلق «كما أنشأكم من ذرية قوم آخرين» أذهبهم ولكنه أبقاكم رحمة لكم.

Hintçe: 

और जो कुछ वह लोग करते हैं तुम्हारा परवरदिगार उससे बेख़बर नहीं और तुम्हारा परवरदिगार बे परवाह रहम वाला है - अगर चाहे तो तुम सबके सबको (दुनिया से उड़ा) ले लाए और तुम्हारे बाद जिसको चाहे तुम्हार जानशीन बनाए जिस तरह आख़िर तुम्हें दूसरे लोगों की औलाद से पैदा किया है

Tayca: 

และพระเจ้าของเจ้านั้นคือผู้ทรงมั่งมี ผู้ทรงเอ็นดูเมตตา หากพระองค์ทรงประสงค์พระองค์ก็จะทรงให้พวกเจ้าหมดสิ้นไป และจะทรงให้สืบ แทนจากพวกเจ้า ตามที่พระองค์ทรงประสงค์ดังที่ได้ทรงบังเกิดพวกเจ้ามาจากลูหลานของกลุ่มชนอื่น

İbranice: 

אמנם ריבונך בעל האמצעים האדירים, ובעל הרחמים, אך אם ירצה יכלה אתכם ויחליפכם באחרים שיברא כפי שברא אתכם מזרע אנשים אחרים (שקדמו לכם)

Hırvatça: 

Gospodar tvoj je neovisan i milostiv. Ako hoće, uklonit će vas, i poslije vas one koje On hoće dovesti, kao što je od potomstva drugih naroda vas stvorio.

Rumence: 

Domnul tău este Bogatul, Stăpânul milostivirii. El vă va lua, de va voi, pentru a vă înlocui cu ceea ce va voi aşa cum şi pe voi v-a făcut să vă naşteţi dintr-o seminţie.

Transliteration: 

Warabbuka alghaniyyu thoo alrrahmati in yasha yuthhibkum wayastakhlif min baAAdikum ma yashao kama anshaakum min thurriyyati qawmin akhareena

Türkçe: 

Senin o Ganî Rabbin rahmet sahibidir. Dilerse sizi ortadan kaldırır ve sizi bir başka topluluğun soyundan vücuda getirdiği gibi, ardınızdan da dilediğini sizin yerinize getirir.

Sahih International: 

And your Lord is the Free of need, the possessor of mercy. If He wills, he can do away with you and give succession after you to whomever He wills, just as He produced you from the descendants of another people.

İngilizce: 

Thy Lord is self-sufficient, full of Mercy: if it were His will, He could destroy you, and in your place appoint whom He will as your successors, even as He raised you up from the posterity of other people.

Azerbaycanca: 

Rəbbin heç bir şeyə (heç bir bəndənin ibadətinə) möhtac deyildir, mərhəmət sahibidir. İstəsə, sizə başqa bir qövmün nəslindən (zürriyyətindən) gətirdiyi kimi, sizi də məhv edib yerinizə dilədiyini gətirər.

Süleyman Ateş: 

Rabbin zengin, rahmet sahibidir. Dilerse sizi götürür, sizi nasıl başka bir topluluğun soyundan yarattı ise, sizden sonra da dilediğini (yaratıp) sizin yerinize getirir.

Diyanet Vakfı: 

Rabbin zengindir, rahmet sahibidir. Dilerse sizi yok eder ve sizi başka bir kavmin zürriyetinden yarattığı gibi sizden sonra yerinize dilediği bir kavmi yaratır.

Erhan Aktaş: 

Rabb’in Hiçbir Şeye Muhtaç Olmayan’dır, Rahmeti Bol Olan’dır. Eğer dilerse sizi yok edip, yerinize dilediğini getirir. Tıpkı sizi başka toplumların soyundan var ettiği gibi.

Kral Fahd: 

Rabbın, her şeyden müstağni (zengin) ve rahmet sahibidir. Eğer dilerse sizi götürüp yok eder. Başka bir kavmin zürriyetinden sizi yarattığı gibi, sizden sonra da dilediğini sizin yerinize getirir.

Hasan Basri Çantay: 

Rabbin (her şeyden) müstağnidir, rahmet saahibidir. Eğer dilerse sizi (ey müşrikler) giderir (ortadan kaldırır), arkanızdan da yerinize dileyeceğini getirir. Nitekim sizi de başka başka bir kavmin neslinden peyda etmişdir.

Muhammed Esed: 

Ve yalnızca Rabbindir Kendi kendine yeterli, sınırsız merhamet sahibi. O, dilerse siz(in varlığınız)a son verebilir ve daha sonra dilediğini sizin yerinize geçirebilir, tıpkı sizi başka insanların soyundan var ettiği gibi.

Gültekin Onan: 

Rabbin, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan rahmet sahibidir. Dilerse sizi giderir ve dilerse, sizi bir başka kavmin soyundan (inşa edip) var ettiği gibi yerinize bir başkasını getirir.

Ali Fikri Yavuz: 

Rabbin hiç bir şeye muhtaç değildir, rahmet sahibidir. Dilerse sizi (ey Mekke’liler) yok eder ve arkanızdan yerinize dilediği kimseleri getirir. Nitekim sizi de başka başka topluluğun neslinden meydana getirmiştir.

Portekizce: 

Teu Senhor é, na Sua Opulência , Misericordiosíssimo; e, se Ele quisesse, far-vos-ia desaparecer e vos suplantaria poroutros, tal como vos criou das gerações de outros povos.

İsveççe: 

Din Herre är Den som är sig själv nog - all nåds och barmhärtighets källa. Om det är Hans vilja skall Han låta er gå under och i ert ställe sätta dem Han vill, liksom Han lät er stiga fram som avkomlingar av tidigare släkten.

Farsça: 

و پروردگارت بی نیاز و صاحب رحمت است، اگر بخواهد همه شما را هلاک می نماید، و پس از شما هر نسلی که بخواهد جایگزین شما می کند، همان گونه که شما را از نسل گروهی دیگر پدید آورد.

Kürtçe: 

ھەر پەروەردگاری تۆ بێ نیازە و خاوەنی میھرەبانیە ئەگەر بیەوێت لەناوتان دەبات وە کێی بوێت دوای ئێوە دەیکاتە جێنشینی(ئێوە) وەک چۆن ئێوەی لەنەوەی کۆمەڵێکی تر بەدی ھێنا

Özbekçe: 

Ва Роббинг беҳожат ва раҳмат соҳиби бўлган зотдир. Агар хоҳласа, худди сизларни бошқа қавмлар зурриётидан пайдо қилганидек, сизларни кетказиб, ортингиздан нимани хоҳласа, ўринбосар қилиб келтирадир. (Аллоҳ таоло раҳмат соҳиби бўлган зот. Одамларнинг бу дунёда юришларининг ўзи ҳам Аллоҳнинг раҳматидан. У Ўз раҳматини Ўзи хоҳлаган бандаларига беради. Ҳозирги пайтда яшаб турган одамларни аввал ўтган кишилар зурриётидан пайдо қилганлиги ҳам ҳаммага маълум. Яъни, Аллоҳ Ўзи хоҳлаб шундай қилган. Бандаларга ҳожатмандлигидан эмас. Шунингдек, ҳозирги авлод одамларига ҳам ҳеч қандай ҳожати йўқдир. Агар Аллоҳ хоҳласа, бу авлодни ҳам кўтариб, йўқ қилиб, ўрнига Ўзи хоҳлаган нарсани келтира олади. Демак, Аллоҳ бандаларга эмас, бандалар Аллоҳга ҳожатманддирлар. Улар ўзларининг дунёга келишларида Аллоҳга ҳожатманд бўлганлари каби, бу дунёда яшашларида ҳам, ҳар лаҳзада, ҳар нарсада ҳожатманддирлар. Аллоҳ эса, Ўз раҳмати ила уларнинг ҳожатларини раво қилади. Аллоҳнинг бандаларига нисбатан раҳматининг энг юқори чўққиси, уларга Пайғамбарлари орқали дин–шариат юбориши. Динга юрмаганлар ўша олий мақом неъматдан юз ўгирганлар бўладилар. Ўзларига ёмонлик қиладилар. Қиёматда ҳоллари ёмон бўлади.)

Malayca: 

Dan Tuhanmu Maha Kaya, lagi Melimpah-limpah rahmatNya. Jika Ia kehendaki, nescaya Ia binasakan kamu dan menggantikan sesudah (binasanya) kamu dengan sesiapa yang dikehendakiNya, sebagaimana Ia telah menjadikan kamu dari keturunan kaum yang lain.

Arnavutça: 

Zoti yt është i pasur dhe i mëshirshëm. Nëse don, ju zhdukë dhe sjellë pas jush çka të dojë, ashtu si ju ka krijuar nga pasardhësit e popujve të tjerë.

Bulgarca: 

Твоят Господ е Пребогатия, Владетеля на милостта. Ако пожелае, Той ще ви премахне и ще ви замести с когото пожелае, както ви създаде от потомството на други хора.

Sırpça: 

Господар твој је независан и милостив. Ако хоће, уклониће вас, и после вас довешће оне које Он хоће, као што је од потомства других народа вас створио.

Çekçe: 

Pán tvůj je soběstačný a plný milosrdenství; kdyby chtěl, nechal by vás zahynout a zaměnil by vás potom, čím by chtěl, podobně jako vám dal vzejít z potomstva lidu jiného.

Urduca: 

تمہارا رب بے نیاز ہے اور مہربانی اس کا شیوہ ہے اگر و ہ چاہے تو تم لوگوں کو لے جائے اور تمہاری جگہ دوسرے جن لوگوں کو چاہے لے آئے جس طرح اُس نے تمہیں کچھ اور لوگوں کی نسل سے اٹھایا ہے

Tacikçe: 

Ва Парвардигори ту бениёзу меҳрубон аст. Ва ҳамчунон ки шуморо аз насли мардумони дигар биёфарида аст, агар бихоҳад, шуморо мебарад ва пас аз шумо ҳар чиро, ки бихоҳад, ҷонишинатон месозад.

Tatarca: 

Синең Раббың байдыр, кешеләрнең гамәлләренә мохтаҗ түгел вә Ул рәхмәт иясе. Әгәр Аллаһ теләсә Аңа итагать итмәгәнегез өчен сезне юк итәр дә, сезнең урыныгызга үзе теләгән затларны хуҗа кылыр, үзегезне башка каум балаларыннан бар иткән кеби.

Endonezyaca: 

Dan Tuhanmu Maha Kaya lagi mempunyai rahmat. Jika Dia menghendaki niscaya Dia memusnahkan kamu dan menggantimu dengan siapa yang dikehendaki-Nya setelah kamu (musnah), sebagaimana Dia telah menjadikan kamu dari keturunan orang-orang lain.

Amharca: 

ጌታህም ተብቃቂ የእዝነት ባለቤት ነው፡፡ ቢሻ ያስወግዳችኋል፤ (ያጠፋችኋል)፡፡ ከሌሎች ሕዝቦችም ዘሮች እንዳስገኛችሁ ከበኋላችሁ የሚሻውን ይተካል፡፡

Tamilce: 

இன்னும், (நபியே!) உம் இறைவன் நிறைவானவன் (-எத்தேவையுமற்றவன்), கருணையுடையவன் ஆவான். (மனிதர்களே!) அவன் நாடினால் உங்களைப் போக்கி, (சென்றுபோன) மற்ற சமுதாயத்தின் சந்ததியிலிருந்து உங்களை உருவாக்கியதைப் போன்று உங்களுக்குப் பின்னர் அவன் தான் நாடியவர்களை உருவாக்குவான்.

Korece: 

주님은 완전하시고 은혜로 충만하시며 그분의 뜻이 있으매 너희를 멸망케 하실 수 있으며 그 분의 뜻이 있는 자를 너희 자리에 두시니 그것은 다른 백성의 후손 에서 대신케 하실 수 있노라

Vietnamca: 

Thượng Đế của Ngươi (hỡi Thiên Sứ) là Đấng Giàu Có về lòng nhân từ. Nếu muốn, Ngài sẽ tiêu diệt các ngươi (những kẻ nghịch lại Ngài) và sẽ mang đến một thế hệ khác sau các ngươi giống như việc Ngài đã tạo ra các ngươi từ một đám dân khác.