Arapça:
وَكَذَٰلِكَ نُوَلِّي بَعْضَ الظَّالِمِينَ بَعْضًا بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ
Çeviriyazı:
vekeẕâlike nüvellî ba`ḍa-żżâlimîne ba`ḍam bimâ kânû yeksibûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte biz böylece, kazandıkları günahlardan dolayı zalimlerin bir kısmını, diğer bir kısmına dost yaparız.
Diyanet İşleri:
Zalimlerin bir kısmını, kazandıklarından ötürü diğer bir kısmına böylece musallat ederiz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İşte biz, kazandıkları suç yüzünden zalimlerin bir kısmını, bir kısmına böyle musallat ederiz.
Şaban Piriş:
İşte böyle, zalimleri işledikleri sebebiyle birbirlerinin dostu yaparız.
Edip Yüksel:
Zalimleri böylece eşleyerek birbirinin dostları yaparız. Yaptıklarından ötürü...
Ali Bulaç:
Böylece Biz, kazandıkları dolayısıyla zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz.
Suat Yıldırım:
İşte biz, işledikleri günahlardan ötürü, zalimlerden kimini kimine musallat ederiz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve işte böylece zalimlerin bazısını bazısına irtikab ettikleri şeyler sebebiyle musallat ederiz.
Yaşar Nuri Öztürk:
İşte biz, zalimlerin bir kısmını bir kısmına, kazanır oldukları şeyler yüzünden bu şekilde dost/yardımcı/yönetici/önder yaparız.
Bekir Sadak:
Size vadedilen, mutlaka yerine gelecektir
İbni Kesir:
İşte böylece zalimlerden kimini kimine kazandıklarından ötürü musallat ederiz.
Adem Uğur:
İşte böylece işledikleri günahlardan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız.
İskender Ali Mihr:
Ve işte böylece kazanmış olduklarından (günahlarından) dolayı zalimlerin bir kısmını, bir kısmına çeviririz (musallat ederiz).
Celal Yıldırım:
İşte böylece zâlimlerin kimini kimine kazandıkları (günah ve yaptıkları zalimlik) sebebiyle dost ve yoldaş ederiz.
Tefhim ul Kuran:
Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz.
Fransızca:
Et ainsi accordons-Nous, à certains injustes l'autorité sur d'autres, (injustes) à cause de ce qu'ils ont acquis.
İspanyolca:
Así conferimos a algunos impíos autoridad sobre otros por lo que han cometido.
İtalyanca:
E' così che abbiamo reso gli oppressori soggetti gli uni agli altri, compenso per quello che hanno guadagnato.
Almanca:
Und solcherart lassen WIR die Übertretenden einander Wali sein wegen dem, was sie sich zu erwerben pflegten.
Çince:
我这样使不义的人因自己的行为而互相友善。
Hollandaca:
Zoo plaatsen wij sommigen der onrechtvaardigen boven anderen van hen, om hetgeen zij hebben bedreven.
Rusça:
Так Мы позволяем одним беззаконникам править другими за то, что они приобретают.
Somalice:
Saasaana ugu Dirraa Daalimiinta Qaarkood Qaarka kale waxay Kasbanayeen Darteed.
Swahilice:
Ndio kama hivi tunawaelekeza madhaalimu wapendane wao kwa wao kwa sababu ya waliyo kuwa wakiyachuma.
Uygurca:
شۇنىڭغا (يەنى ئىنسانلار بىلەن جىنلارنى ئۆزئارا پايدىلاندۇرغىنىمىزغا) ئوخشاش، قىلمىشلىرى تۈپەيلىدىن زالىملارنىڭ بەزىسىنى بەزىسىگە مۇسەللەت قىلىمىز
Japonca:
このようにわれは,かれらが行ったことのために,不義の徒は不義の徒同志で近寄らせる。
Arapça (Ürdün):
«وكذلك» كما متَّعنا عُصاة الإنس والجن بعضهم ببعض «نولي» من الولاية «بعض الظالمين بعضا» أي على بعض «بما كانوا يكسبون» من المعاصي.
Hintçe:
और इसी तरह हम बाज़ ज़ालिमों को बाज़ का उनके करतूतों की बदौलत सरपरस्त बनाएँगे
Tayca:
ในทำนองนั้นแหละเราจะให้บางส่วนของผู้อธรรมทั้งหลายเป็นสหายกับอีกบางส่วน เนื่องจากสิ่งที่พวกเขาขวนขวายกัน
İbranice:
כך עושים אנו את הכופרים מקרב האנשים בעלי ברית זה לזה בשל הפשע שעשו
Hırvatça:
Tako isto Mi prepuštamo vlast jednim zulumćarima nad drugima zbog onoga što su zaradili.
Rumence:
Şi astfel Noi îi punem pe cei nedrepţi unii asupra altora pentru ceea ce-au agonisit.
Transliteration:
Wakathalika nuwallee baAAda alththalimeena baAAdan bima kanoo yaksiboona
Türkçe:
İşte biz, zalimlerin bir kısmını bir kısmına, kazanır oldukları şeyler yüzünden bu şekilde dost/yardımcı/yönetici/önder yaparız.
Sahih International:
And thus will We make some of the wrongdoers allies of others for what they used to earn.
İngilizce:
Thus do we make the wrong-doers turn to each other, because of what they earn.
Azerbaycanca:
Beləliklə, qazandıqlarına (qazandıqları günahlara) görə zalımların bə’zisini digərinin arxasına taxaraq (və ya pis işləri bir yerdə gördükləri üçün qiyamət gününün əzabından onları bir-birinə belə yaxınlaşdırarıq).
Süleyman Ateş:
İşte kazandıkları(günahları)ndan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine böyle takarız.
Diyanet Vakfı:
İşte böylece işledikleri günahlardan ötürü zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine takarız.
Erhan Aktaş:
İşte böylece kazandıklarından dolayı, zalimlerin bir kısmını diğerlerinin peşine takarız.(1)
Kral Fahd:
İşte böylece işledikleri günahlardan ötürü (insanlardan ve cinlerden) zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına dost ederiz.
Hasan Basri Çantay:
İşte biz zaalimlerden kimini kimine, irtikâb etmekde oldukları (günâhlar) yüzünden, böylece musallat ederiz.
Muhammed Esed:
Ve bu şekilde, zalimlerin, (kötü) fiilleri ile birbirlerini ayartıp baştan çıkarmalarını sağlarız.
Gültekin Onan:
Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz.
Ali Fikri Yavuz:
İşte biz, asî insanlarla cinleri böyle birbirinden faydalandırdığımız gibi, zalimlerin bazısını bazısına, kazandıkları işler sebebiyle idareci ve hâkim yaparız.
Portekizce:
Assim, damos poder a alguns iníquos sobre os outros, por causa do que lucraram.
İsveççe:
Så ger Vi några av de orättfärdiga makt över de andra, på grund av de [onda] handlingar som de begår.
Farsça:
این گونه برخی ستمکاران را بر برخی به کیفر گناهانی که همواره مرتکب می شدند، مسلط و چیره می کنیم.
Kürtçe:
بەو شێوەیە ھەندێک لەستەمکاران دەکەین بەدۆست و پشتیوانی ھەندێکی تریان بەھۆی ئەو کردەوانەوەی ئەنجامیان دەدا
Özbekçe:
Шундай қилиб, қилган касбларига биноан золимларни бир-бирларига дўст қилурмиз.
Malayca:
Dan demikianlah Kami jadikan sebahagian dari orang-orang yang zalim itu kawan rapat dengan sebahagian yang lain, disebabkan apa yang mereka telah usahakan (dari perbuatan-perbuatan kufur dan maksiat itu).
Arnavutça:
Që, kështu, Ne i japim pushtet disa zullumqarëve mbi të tjerët, për atë që kanë fituar ata.
Bulgarca:
Така възлагаме едни на други угнетителите заради онова, което са придобили.
Sırpça:
Тако исто Ми препуштамо власт једним неправедницима над другима због онога што су зарадили.
Çekçe:
A takto my dáváme jedny nespravedlivé druhým jako přátele v odměnu za to, co si vysloužili.
Urduca:
دیکھو، اس طرح ہم (آخر ت میں) ظالموں کو ایک دوسرے کا ساتھی بنائیں گے اُس کمائی کی وجہ سے جو وہ (دنیا میں ایک دوسرے کے ساتھ مل کر) کرتے تھے
Tacikçe:
Ва ба ин тарз ситамкоронро ба ҷазои корҳое, ки мекарданд, ба якдигар вомегузорем.
Tatarca:
Шайтан дусларын җәһәннәмгә салганыбыз кеби дөньяда бәгъзе залим каумне икенче залим каумгә ирекле кылырбыз Аллаһуга карышып азгынлыкны кәсеп иткәннәре өчен.
Endonezyaca:
Dan demikianlah Kami jadikan sebahagian orang-orang yang zalim itu menjadi teman bagi sebahagian yang lain disebabkan apa yang mereka usahakan.
Amharca:
እንደዚሁም የበደለኞችን ከፊል በከፊሉ ላይ ይሠሩት በነበሩት ጥፋት ምክንያት እንሾማለን፡፡
Tamilce:
இவ்வாறு, அக்கிரமக்காரர்களில் சிலரை சிலருக்கு நண்பர்களாக ஆக்குவோம், அவர்கள் செய்துகொண்டிருந்ததன் காரணமாக.
Korece:
그리하여 하나님은 무리의 죄인들에게 그들이 얻은 것으로 말미암아 벌을 내리니라
Vietnamca:
Như thế đó, TA khiến những kẻ làm điều sai quấy kết thân với nhau bởi những điều (tội lỗi) mà chúng đã làm.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: