Arapça:
قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَاللَّهُ شَهِيدٌ عَلَىٰ مَا تَعْمَلُونَ
Çeviriyazı:
ḳul yâ ehle-lkitâbi lime tekfürûne biâyâti-llâh. vellâhü şehîdün `alâ mâ ta`melûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Ey kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?"
Diyanet İşleri:
De ki: "Ey Kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken, niçin Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?"
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Ey kitap ehli, ne diye Allah'ın delillerini inkar eder, kafir olursunuz? Halbuki Allah, bütün yaptıklarınızı görür.
Şaban Piriş:
De ki: Ey kitap ehli! Yaptığınıza şahit iken Allah’ın ayetlerine niçin küfrediyorsunuz ?
Edip Yüksel:
De ki, "Kitap halkı, ALLAH yaptıklarınıza tanıkken neden ALLAH'ın ayetlerini tanımıyorsunuz?"
Ali Bulaç:
De ki: "Ey Kitap Ehli, Allah yaptıklarınıza şahid iken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?"
Suat Yıldırım:
De ki: Ey Ehl-i kitap, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz? Halbuki Allah yaptığınız her şeyi görmektedir. {KM, Yeremya 29,23}
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Ey ehl-i kitap! Ne için Allah Teâlâ´nın âyetlerini inkar ediyorsunuz? Halbuki Allah Teâlâ yaptıklarınıza hakkıyla şahitir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Ey Ehlikitap! Allah, yaptıklarınıza tanıklık ederken, Allah'ın ayetlerini neden inkâr ediyorsunuz?"
Bekir Sadak:
Ey inananlar! Allah´tan, sakinilmasi gerektigi gibi sakinin, sizler ancak musluman olarak can verin.
İbni Kesir:
De ki: Ey Ehl-i Kitab
Adem Uğur:
De ki: Ey ehl-i kitap! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah´ın âyetlerini inkâr edersiniz?
İskender Ali Mihr:
De ki: "
Celal Yıldırım:
De ki: Ey Kitap Ehli! Allah´ın âyetlerini neden inkâr ediyorsunuz ? Oysa Allah işlediklerinizi görüp biliyor.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Ey Kitap Ehli, Allah yapmakta olduklarınıza şahid iken, ne diye Allah´ın ayetlerine küfrediyorsunuz?»
Fransızca:
Dis : "ô gens du Livre, pourquoi ne croyez-vous pas aux versets d'Allah (al-Quran), alors qu'Allah est témoin de ce que vous faites ? "
İspanyolca:
Di: «¡Gente de la Escritura !¿Por qué no creéis en los signos de Alá? Alá es testigo de lo que hacéis».
İtalyanca:
Di': "O gente della Scrittura, perché negate i segni di Allah, quando Allah è testimone di quello che fate?".
Almanca:
Sag: "Ihr Schriftbesitzer! Weshalb betreibt ihr Kufr ALLAHs Ayat gegenüber?! Und ALLAH ist Zeuge auf das, was ihr tut."
Çince:
你说:信奉天经的人啊!真主是见证你们的行为的,你们为什么不信真主的迹象呢?
Hollandaca:
Zeg: o gij! die de schrift hebt ontvangen, waarom gelooft gij Gods teekenen niet? God is getuige van al hetgeen gij doet.
Rusça:
Скажи: "О люди Писания! Почему вы не веруете в знамения Аллаха, в то время, как Аллах наблюдает за тем, что вы совершаете?"
Somalice:
Waxaad Dhahdaa Ehelu Kitaabow maxaad uga Gaaloobaysaan Aayaadka Eebe, isagoo Eebana Marag u yahay waxaad Camal falaysaan.
Swahilice:
Sema: Enyi Watu wa Kitabu! Kwa nini mnakanusha ishara za Mwenyezi Mungu, na ilhali kuwa Mwenyezi Mungu ni Shahidi kwa yote mnayo yatenda?
Uygurca:
ئى مۇھەممەد! ئېيتقىنكى: «ئى ئەھلى كىتاب! (يەنى يەھۇدىيلار، ناسارالار) نېمە ئۈچۈن اﷲ نىڭ ئايەتلىرىنى ئىنكار قىلىسىلەر؟ ۋەھالەنكى، اﷲ قىلمىشىڭلارغا شاھىتتۇر»
Japonca:
言ってやるがいい。「啓典の民よ,あなたがたはアッラーの印を拒否するのか。アッラーはあなたがたの行う凡てのことを見ておられるのだ。」
Arapça (Ürdün):
«قل يا أهل الكتاب لم تكفرون بآيات الله» القرآن «والله شهيد على ما تعملون» فيجازيكم عليه.
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम कह दो कि ऐ अहले किताब खुदा की आयतो से क्यो मुन्किर हुए जाते हो हालॉकि जो काम काज तुम करते हो खुदा को उसकी (पूरी) पूरी इत्तिला है
Tayca:
จงกล่าวเถิด(มุฮัมมัด) ว่า โอ้ผู้ที่ได้รับคัมภีร์ทั้งหลาย! เพราะเหตุใดพวกท่านจึงปฏิเสธศรัทธาต่อบรรดาโองการของอัลลอฮ์และอัลลอฮ์นั้นจะทรงเป็นพยานยืนยันในสิ่งที่พวกท่านกระทำกัน
İbranice:
אמור, הוי, אנשי הספר! למה אתם כופרים באותות אלוהים? ואלוהים עד לאשר אתם מבצעים
Hırvatça:
Reci: "O sljedbenici Knjige, zašto u Allahova ajete i znakove ne vjerujete. Allah je svjedok svega što radite!
Rumence:
Spune: “Voi, oameni ai Cărţii! De ce tăgăduiţi voi semnele lui Dumnezeu?” Dumnezeu este Martor a ceea ce făptuiţi.
Transliteration:
Qul ya ahla alkitabi lima takfuroona biayati Allahi waAllahu shaheedun AAala ma taAAmaloona
Türkçe:
De ki: "Ey Ehlikitap! Allah, yaptıklarınıza tanıklık ederken, Allah'ın ayetlerini neden inkâr ediyorsunuz?"
Sahih International:
Say, "O People of the Scripture, why do you disbelieve in the verses of Allah while Allah is Witness over what you do?"
İngilizce:
Say: "O People of the Book! Why reject ye the Signs of Allah, when Allah is Himself witness to all ye do?"
Azerbaycanca:
De: “Ey kitab əhli! Allah sizin əməllərinizin şahidi olduğu halda, nə üçün Allahın ayələrini (dəlillərini) inkar edirsiniz?”
Süleyman Ateş:
De ki: "Ey Kitap ehli, Allah yaptıklarınıza tanık iken neden Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?"
Diyanet Vakfı:
De ki: Ey ehl-i kitap! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah'ın ayetlerini inkar edersiniz?
Erhan Aktaş:
De ki: “Ey Kitâp Ehli! Neden Allah’ın âyetlerini küfrediyorsunuz?(1) Allah, yaptıklarınıza tanıktır.”
Kral Fahd:
De ki: Ey ehli kitap! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah’ın âyetlerini inkâr edersiniz?
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Ey kitaplılar, Allah ne yaparsanız hepsine hakkıyle şâhid iken niçin Allahın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?»
Muhammed Esed:
De ki: "Ey geçmiş vahyin izleyicileri! Allah, yaptığınız her şeye şahit iken neden O´nun mesajını kabul etmekten kaçınıyorsunuz?"
Gültekin Onan:
De ki : "
Ali Fikri Yavuz:
De ki: “- Ey ehl-i kitap! Niçin Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz? Allah ise yaptıklarınızı görmektedir.”
Portekizce:
Dize: Ó adeptos do Livro, por que negais os versículos de Deus, sabendo que Deus é Testemunha de tudo quanto fazeis?
İsveççe:
SÄG: "Efterföljare av äldre tiders uppenbarelser! Varför förnekar ni sanningen i Guds budskap, fastän [ni vet att] Gud är vittne till allt vad ni gör?"
Farsça:
بگو: ای اهل کتاب! چرا به آیات خدا کفر می ورزید؟ در حالی که خدا بر آنچه انجام می دهید، گواه است.
Kürtçe:
بڵێ: ئەی نامە داران (خاوەن کتێبەکان) لە بەر چی بێ بڕوان بە بەڵگەکانی خوا لە کاتێکدا خوا بیناو ئاگادارە بەئەوەی کە دەیکەن
Özbekçe:
Эй аҳли китоблар, нега Аллоҳнинг оятларига куфр келтирасизлар?! Ҳолбуки, Аллоҳ қилаётганларингизга гувоҳ-ку.
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "Wahai Ahli Kitab! Mengapa kamu ingkarkan keterangan-keterangan Allah, padahal Allah sentiasa menyaksikan apa yang kamu lakukan?"
Arnavutça:
Thuaj (o Muhammed!): “O ithtarët e Librit! – pse mohoni argumentet e Perëndisë, e Perëndia është dëshmitarë i çdo gjëje që punoni”.
Bulgarca:
Кажи: “О, хора на Писанието, защо не вярвате в знаменията на Аллах? - Аллах е свидетел на делата ви.”
Sırpça:
Реци: „О следбеници Књиге, зашто не верујете у Аллахове речи и доказе? Аллах је сведок свега што радите!
Çekçe:
Rci: 'Vlastníci Písma! Proč popíráte znamení Boží, když Bůh je svědkem všeho, co děláte?'
Urduca:
کہو، اے اہل کتاب! تم کیوں اللہ کی باتیں ماننے سے انکار کرتے ہو؟ جو حرکتیں تم کر رہے ہو اللہ سب کچھ دیکھ رہا ہے
Tacikçe:
Бигӯ: «Эй аҳли китоб, чаро оёти Худоро инкор яекунед? Худо нозир бар аъмоли шумост!»
Tatarca:
Әйт: "Ий китап әһелләре, ни өчен Аллаһуның аятьләрен инкяр итәсез? Бит Аллаһ сезнең кылган эшләрегезгә, әлбәттә, шаһит", – дип.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Hai Ahli Kitab, mengapa kamu ingkari ayat-ayat Allah, padahal Allah Maha menyaksikan apa yang kamu kerjakan?".
Amharca:
«የመጽሐፉ ባለቤቶች ሆይ! አላህ በምትሠሩት ሁሉ ላይ ዐዋቂ ሲኾን በአላህ ተዓምራት ለምን ትክዳላችሁ» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக: “வேதக்காரர்களே! அல்லாஹ்வின் வசனங்களை ஏன் நிராகரிக்கிறீர்கள்? நீங்கள் செய்கின்ற அனைத்து செயல்களுக்கும் அல்லாஹ் சாட்சியாளன் ஆவான். (அவற்றை அவன் கண்காணிக்கிறான். ஆகவே, அதற்கேற்ப உங்களுக்கு கூலி கொடுப்பான்.)’’
Korece:
성서의 백성들이여 왜 하나 님의 계시를 불신하느뇨 하나님 은 너희가 알고 있는 모든 것을 알고 계시니라
Vietnamca:
Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói: “Hỡi dân Kinh Sách, tại sao các người lại phủ nhận các lời mặc khải của Allah trong khi Allah là nhân chứng cho mọi điều các ngươi làm?”
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: