Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

98

Ayet No: 

391

Sayfa No: 

62

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَاللَّهُ شَهِيدٌ عَلَىٰ مَا تَعْمَلُونَ

Çeviriyazı: 

ḳul yâ ehle-lkitâbi lime tekfürûne biâyâti-llâh. vellâhü şehîdün `alâ mâ ta`melûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Ey kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?"

Diyanet İşleri: 

De ki: "Ey Kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken, niçin Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?"

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Ey kitap ehli, ne diye Allah'ın delillerini inkar eder, kafir olursunuz? Halbuki Allah, bütün yaptıklarınızı görür.

Şaban Piriş: 

De ki: Ey kitap ehli! Yaptığınıza şahit iken Allah’ın ayetlerine niçin küfrediyorsunuz ?

Edip Yüksel: 

De ki, "Kitap halkı, ALLAH yaptıklarınıza tanıkken neden ALLAH'ın ayetlerini tanımıyorsunuz?"

Ali Bulaç: 

De ki: "Ey Kitap Ehli, Allah yaptıklarınıza şahid iken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?"

Suat Yıldırım: 

De ki: Ey Ehl-i kitap, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz? Halbuki Allah yaptığınız her şeyi görmektedir. {KM, Yeremya 29,23}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Ey ehl-i kitap! Ne için Allah Teâlâ´nın âyetlerini inkar ediyorsunuz? Halbuki Allah Teâlâ yaptıklarınıza hakkıyla şahitir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Ey Ehlikitap! Allah, yaptıklarınıza tanıklık ederken, Allah'ın ayetlerini neden inkâr ediyorsunuz?"

Bekir Sadak: 

Ey inananlar! Allah´tan, sakinilmasi gerektigi gibi sakinin, sizler ancak musluman olarak can verin.

İbni Kesir: 

De ki: Ey Ehl-i Kitab

Adem Uğur: 

De ki: Ey ehl-i kitap! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah´ın âyetlerini inkâr edersiniz?

İskender Ali Mihr: 

De ki: &quot

Celal Yıldırım: 

De ki: Ey Kitap Ehli! Allah´ın âyetlerini neden inkâr ediyorsunuz ? Oysa Allah işlediklerinizi görüp biliyor.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Ey Kitap Ehli, Allah yapmakta olduklarınıza şahid iken, ne diye Allah´ın ayetlerine küfrediyorsunuz?»

Fransızca: 

Dis : "ô gens du Livre, pourquoi ne croyez-vous pas aux versets d'Allah (al-Quran), alors qu'Allah est témoin de ce que vous faites ? "

İspanyolca: 

Di: «¡Gente de la Escritura !¿Por qué no creéis en los signos de Alá? Alá es testigo de lo que hacéis».

İtalyanca: 

Di': "O gente della Scrittura, perché negate i segni di Allah, quando Allah è testimone di quello che fate?".

Almanca: 

Sag: "Ihr Schriftbesitzer! Weshalb betreibt ihr Kufr ALLAHs Ayat gegenüber?! Und ALLAH ist Zeuge auf das, was ihr tut."

Çince: 

你说:信奉天经的人啊!真主是见证你们的行为的,你们为什么不信真主的迹象呢?

Hollandaca: 

Zeg: o gij! die de schrift hebt ontvangen, waarom gelooft gij Gods teekenen niet? God is getuige van al hetgeen gij doet.

Rusça: 

Скажи: "О люди Писания! Почему вы не веруете в знамения Аллаха, в то время, как Аллах наблюдает за тем, что вы совершаете?"

Somalice: 

Waxaad Dhahdaa Ehelu Kitaabow maxaad uga Gaaloobaysaan Aayaadka Eebe, isagoo Eebana Marag u yahay waxaad Camal falaysaan.

Swahilice: 

Sema: Enyi Watu wa Kitabu! Kwa nini mnakanusha ishara za Mwenyezi Mungu, na ilhali kuwa Mwenyezi Mungu ni Shahidi kwa yote mnayo yatenda?

Uygurca: 

ئى مۇھەممەد! ئېيتقىنكى: «ئى ئەھلى كىتاب! (يەنى يەھۇدىيلار، ناسارالار) نېمە ئۈچۈن اﷲ نىڭ ئايەتلىرىنى ئىنكار قىلىسىلەر؟ ۋەھالەنكى، اﷲ قىلمىشىڭلارغا شاھىتتۇر»

Japonca: 

言ってやるがいい。「啓典の民よ,あなたがたはアッラーの印を拒否するのか。アッラーはあなたがたの行う凡てのことを見ておられるのだ。」

Arapça (Ürdün): 

«قل يا أهل الكتاب لم تكفرون بآيات الله» القرآن «والله شهيد على ما تعملون» فيجازيكم عليه.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम कह दो कि ऐ अहले किताब खुदा की आयतो से क्यो मुन्किर हुए जाते हो हालॉकि जो काम काज तुम करते हो खुदा को उसकी (पूरी) पूरी इत्तिला है

Tayca: 

จงกล่าวเถิด(มุฮัมมัด) ว่า โอ้ผู้ที่ได้รับคัมภีร์ทั้งหลาย! เพราะเหตุใดพวกท่านจึงปฏิเสธศรัทธาต่อบรรดาโองการของอัลลอฮ์และอัลลอฮ์นั้นจะทรงเป็นพยานยืนยันในสิ่งที่พวกท่านกระทำกัน

İbranice: 

אמור, הוי, אנשי הספר! למה אתם כופרים באותות אלוהים? ואלוהים עד לאשר אתם מבצעים

Hırvatça: 

Reci: "O sljedbenici Knjige, zašto u Allahova ajete i znakove ne vjerujete. Allah je svjedok svega što radite!

Rumence: 

Spune: “Voi, oameni ai Cărţii! De ce tăgăduiţi voi semnele lui Dumnezeu?” Dumnezeu este Martor a ceea ce făptuiţi.

Transliteration: 

Qul ya ahla alkitabi lima takfuroona biayati Allahi waAllahu shaheedun AAala ma taAAmaloona

Türkçe: 

De ki: "Ey Ehlikitap! Allah, yaptıklarınıza tanıklık ederken, Allah'ın ayetlerini neden inkâr ediyorsunuz?"

Sahih International: 

Say, "O People of the Scripture, why do you disbelieve in the verses of Allah while Allah is Witness over what you do?"

İngilizce: 

Say: "O People of the Book! Why reject ye the Signs of Allah, when Allah is Himself witness to all ye do?"

Azerbaycanca: 

De: “Ey kitab əhli! Allah sizin əməllərinizin şahidi olduğu halda, nə üçün Allahın ayələrini (dəlillərini) inkar edirsiniz?”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Ey Kitap ehli, Allah yaptıklarınıza tanık iken neden Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?"

Diyanet Vakfı: 

De ki: Ey ehl-i kitap! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah'ın ayetlerini inkar edersiniz?

Erhan Aktaş: 

De ki: “Ey Kitâp Ehli! Neden Allah’ın âyetlerini küfrediyorsunuz?(1) Allah, yaptıklarınıza tanıktır.”

Kral Fahd: 

De ki: Ey ehli kitap! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah’ın âyetlerini inkâr edersiniz?

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Ey kitaplılar, Allah ne yaparsanız hepsine hakkıyle şâhid iken niçin Allahın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?»

Muhammed Esed: 

De ki: "Ey geçmiş vahyin izleyicileri! Allah, yaptığınız her şeye şahit iken neden O´nun mesajını kabul etmekten kaçınıyorsunuz?"

Gültekin Onan: 

De ki : &quot

Ali Fikri Yavuz: 

De ki: “- Ey ehl-i kitap! Niçin Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz? Allah ise yaptıklarınızı görmektedir.”

Portekizce: 

Dize: Ó adeptos do Livro, por que negais os versículos de Deus, sabendo que Deus é Testemunha de tudo quanto fazeis?

İsveççe: 

SÄG: "Efterföljare av äldre tiders uppenbarelser! Varför förnekar ni sanningen i Guds budskap, fastän [ni vet att] Gud är vittne till allt vad ni gör?"

Farsça: 

بگو: ای اهل کتاب! چرا به آیات خدا کفر می ورزید؟ در حالی که خدا بر آنچه انجام می دهید، گواه است.

Kürtçe: 

بڵێ: ئەی نامە داران (خاوەن کتێبەکان) لە بەر چی بێ بڕوان بە بەڵگەکانی خوا لە کاتێکدا خوا بیناو ئاگادارە بەئەوەی کە دەیکەن

Özbekçe: 

Эй аҳли китоблар, нега Аллоҳнинг оятларига куфр келтирасизлар?! Ҳолбуки, Аллоҳ қилаётганларингизга гувоҳ-ку.

Malayca: 

Katakanlah (wahai Muhammad): "Wahai Ahli Kitab! Mengapa kamu ingkarkan keterangan-keterangan Allah, padahal Allah sentiasa menyaksikan apa yang kamu lakukan?"

Arnavutça: 

Thuaj (o Muhammed!): “O ithtarët e Librit! – pse mohoni argumentet e Perëndisë, e Perëndia është dëshmitarë i çdo gjëje që punoni”.

Bulgarca: 

Кажи: “О, хора на Писанието, защо не вярвате в знаменията на Аллах? - Аллах е свидетел на делата ви.”

Sırpça: 

Реци: „О следбеници Књиге, зашто не верујете у Аллахове речи и доказе? Аллах је сведок свега што радите!

Çekçe: 

Rci: 'Vlastníci Písma! Proč popíráte znamení Boží, když Bůh je svědkem všeho, co děláte?'

Urduca: 

کہو، اے اہل کتاب! تم کیوں اللہ کی باتیں ماننے سے انکار کرتے ہو؟ جو حرکتیں تم کر رہے ہو اللہ سب کچھ دیکھ رہا ہے

Tacikçe: 

Бигӯ: «Эй аҳли китоб, чаро оёти Худоро инкор яекунед? Худо нозир бар аъмоли шумост!»

Tatarca: 

Әйт: "Ий китап әһелләре, ни өчен Аллаһуның аятьләрен инкяр итәсез? Бит Аллаһ сезнең кылган эшләрегезгә, әлбәттә, шаһит", – дип.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Hai Ahli Kitab, mengapa kamu ingkari ayat-ayat Allah, padahal Allah Maha menyaksikan apa yang kamu kerjakan?".

Amharca: 

«የመጽሐፉ ባለቤቶች ሆይ! አላህ በምትሠሩት ሁሉ ላይ ዐዋቂ ሲኾን በአላህ ተዓምራት ለምን ትክዳላችሁ» በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக: “வேதக்காரர்களே! அல்லாஹ்வின் வசனங்களை ஏன் நிராகரிக்கிறீர்கள்? நீங்கள் செய்கின்ற அனைத்து செயல்களுக்கும் அல்லாஹ் சாட்சியாளன் ஆவான். (அவற்றை அவன் கண்காணிக்கிறான். ஆகவே, அதற்கேற்ப உங்களுக்கு கூலி கொடுப்பான்.)’’

Korece: 

성서의 백성들이여 왜 하나 님의 계시를 불신하느뇨 하나님 은 너희가 알고 있는 모든 것을 알고 계시니라

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói: “Hỡi dân Kinh Sách, tại sao các người lại phủ nhận các lời mặc khải của Allah trong khi Allah là nhân chứng cho mọi điều các ngươi làm?”