Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

30

Ayet No: 

2280

Sayfa No: 

307

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ إِنِّي عَبْدُ اللَّهِ آتَانِيَ الْكِتَابَ وَجَعَلَنِي نَبِيًّا

Çeviriyazı: 

ḳâle innî `abdü-llâh. âtâniye-lkitâbe vece`alenî nebiyyâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Allah'ın bir mucizesi olarak İsa şöyle) dedi: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. O bana kitab verdi ve beni bir peygamber yaptı."

Diyanet İşleri: 

Çocuk: "Ben şüphesiz Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı, nerede olursam olayım beni mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe namaz kılmamı, zekat vermemi ve anneme iyi davranmamı emretti. Beni bedbaht bir zorba kılmadı. Doğduğum günde, öleceğim günde, dirileceğim günde bana selam olsun" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İsa, Şüphe yok ki dedi, ben Allah'ın kuluyum, bana kitap vermiştir ve beni peygamber etmiştir.

Şaban Piriş: 

Ben, Allah’ın kuluyum. O, bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber kıldı.

Edip Yüksel: 

(Çocuk:) "Ben ALLAH'ın bir kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber kıldı," dedi.

Ali Bulaç: 

(İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana kitabı verdi ve beni peygamber kıldı."

Suat Yıldırım: 

Derken bebek: “Ben Allah'ın kuluyum, dedi, O bana kitap verdi, beni peygamber olarak görevlendirdi.Hz.İsâ (a.s.)’ın bu sözü İncîl’de de yer alır (KM, Matta, 12,18)

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(O çocuk) Dedi ki: «Ben şüphe yok Allah´ın kuluyum, bana kitap verdi ve beni bir peygamber kıldı.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sabi dedi: "Ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi, beni peygamber yaptı."

Bekir Sadak: 

«Dogrusu Allah benim de sizin de Rabbinizdir. O´na kulluk edin, bu dogru yoldur.»

İbni Kesir: 

Çocuk dedi ki: Şüphesiz ben Allah´ın kuluyum. Bana kitabı verdi ve beni peygamber yaptı.

Adem Uğur: 

Çocuk şöyle dedi: &quot

İskender Ali Mihr: 

(Bebek) şöyle dedi: “Muhakkak ki ben, Allah´ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni nebî (peygamber) kıldı.”

Celal Yıldırım: 

İsâ, «şüphesiz ki ben Allah´ın kuluyum, O bana kitap verdi ve beni peygamber kıldı

Tefhim ul Kuran: 

(İsa) Dedi ki: «Şüphesiz ben Allah´ın kuluyum. (Allah) Bana Kitabı verdi ve beni peygamber kıldı.»

Fransızca: 

Mais [le bébé] dit : "Je suis vraiment le serviteur d'Allah. Il m'a donné le Livre et m'a désigné Prophète.

İspanyolca: 

Dijo él: «Soy el siervo de Alá. Él me ha dado la Escritura y ha hecho de mí un profeta.

İtalyanca: 

[Ma Gesù] disse: «In verità sono un servo di Allah. Mi ha dato la Scrittura e ha fatto di me un profeta.

Almanca: 

Er sagte: "Ich bin ALLAHs Diener! ER ließ mir die Schrift zuteil werden und machte mich zum Propheten.

Çince: 

那婴儿说:我确是真主的仆人,他要把经典赏赐我,要使我做先知,

Hollandaca: 

Daarop zeide het kind: Waarlijk, ik ben Gods dienaar; hij heeft mij het boek gegeven en mij tot een profeet gemaakt.

Rusça: 

Он сказал: "Воистину, я - раб Аллаха. Он даровал мне Писание и сделал меня пророком.

Somalice: 

wuxuuna yidhi (ciise) anigu waxaan ahay addoon Eebe, wuxuuna i siiyey kitaabka (injiil) wuxuuna iga yeelay nabi.

Swahilice: 

(Mtoto) akasema: Hakika mimi ni mtumwa wa Mwenyezi Mungu. Amenipa Kitabu, na amenifanya Nabii.

Uygurca: 

بوۋاق ئېيتتى: «مەن ھەقىقەتەن اﷲ نىڭ بەندىسىمەن، ماڭا كىتابنى بەردى (يەنى ئىنجىلنى بېرىدۇ) ۋە مېنى پەيغەمبەر قىلدى (يەنى قىلىدۇ)

Japonca: 

(その時)かれ(息子)は言った。「わたしは,本当にアッラーのしもベです。かれは啓典をわたしに与え,またわたしを預言者になされました。

Arapça (Ürdün): 

«قال إني عبد الله آتاني الكتاب» أي: الإنجيل «وجعلني نبيا».

Hintçe: 

(इस पर वह बच्चा कुदरते खुदा से) बोल उठा कि मैं बेशक खुदा का बन्दा हूँ मुझ को उसी ने किताब (इन्जील) अता फरमाई है और मुझ को नबी बनाया

Tayca: 

เขา (อีซา) กล่าวว่า “แท้จริงฉันเป็นบ่าวของอัลลอฮ์ พระองค์ทรงประทานคัมภีร์แก่ฉันและทรงให้ฉันเป็นนะบี”

İbranice: 

אמר : (התינוק) 'אכן, אני עבד אלוהים, אשר נתן לי את הספר ועשה אותי נביא

Hırvatça: 

"Ja sam Allahov rob", reče on, "meni će On Knjigu dati i vjerovjesnikom me učiniti,

Rumence: 

El spuse însă: “Eu sunt robul lui Dumnezeu care mi-a dăruit Cartea şi m-a făcut profet.

Transliteration: 

Qala innee AAabdu Allahi ataniya alkitaba wajaAAalanee nabiyyan

Türkçe: 

Sabi dedi: "Ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi, beni peygamber yaptı."

Sahih International: 

[Jesus] said, "Indeed, I am the servant of Allah. He has given me the Scripture and made me a prophet.

İngilizce: 

He said: "I am indeed a servant of Allah: He hath given me revelation and made me a prophet;

Azerbaycanca: 

(Allahdan bir mö’cüzə olaraq körpə dilə gəlib) dedi: “Mən, həqiqətən, Allahın quluyam. O mənə kitab (İncil) verdi, özümü də peyğəmbər etdi.

Süleyman Ateş: 

(Çocuk): "Ben Allah'ın kuluyum, dedi, (O) bana Kitabı verdi, beni peygamber yaptı."

Diyanet Vakfı: 

Çocuk şöyle dedi: "Ben, Allah'ın kuluyum. O, bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber yaptı."

Erhan Aktaş: 

Kuşkusuz ki ben(1) Allah’ın kuluyum. Bana Kitâp verdi ve beni Nebî yaptı.” dedi.

Kral Fahd: 

Çocuk şöyle dedi: «Ben, Allah'ın kuluyum. O, bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber yaptı.»

Hasan Basri Çantay: 

(Îsâ dile gelib) dedi ki: «Ben hakıykat Allahın kuluyum. O, bana kitab verdi. Beni peygamber yapdı».

Muhammed Esed: 

(Fakat çocuk:) "Bakın," dedi, "Allah´ın kuluyum ben. O bana ilahi mesaj bahşetti ve beni peygamber yaptı,

Gültekin Onan: 

(İsa) Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Allah’ın bir mucizesi olarak İsa) dedi ki: “- Ben gerçekten Allah’ın kuluyum, bana kitap verdi ve beni bir Peygamber yaptı (bu tahakkuk edecektir).

Portekizce: 

Ele lhes disse: Sou o servo de Deus, o Qual me concedeu o Livro e me designou como profeta.

İsveççe: 

[Då talade] han [till dem]: "Jag är Guds tjänare. Han har gett mig uppenbarelsen och kallat mig till profet;

Farsça: 

نوزاد [از میان گهواره] گفت: بی تردید من بنده خدایم، به من کتاب عطا کرده و مرا پیامبر قرار داده است.

Kürtçe: 

(منداڵەکە ھاتە قسە و) ووتی بەڕاستی من بەندەی خوام پەڕاوی ئینجیلم پێ دەدات و دەمکات بە پێغەمبەر

Özbekçe: 

У: «Албатта, мен Аллоҳнинг бандасиман. У менга китоб берди ва мени Пайғамбар қилди.

Malayca: 

Ia menjawab:" Sesungguhnya aku ini hamba Allah; Ia telah memberikan kepadaku Kitab (Injil), dan Ia telah menjadikan daku seorang Nabi.

Arnavutça: 

Ai (Isai) tha: “Unë jam rob i Perëndisë. Ai, më ka dhënë Librin dhe më ka bërë pejgamber.

Bulgarca: 

Рече то: “Раб съм на Аллах. Даде ми Той Писанието и ме стори пророк.

Sırpça: 

„Ја сам Аллахов слуга“, рече он, „мени ће Он Књигу да подари и веровесником да ме учини,

Çekçe: 

A promluvil chlapec: 'Já služebníkem Božím jsem, On dal mi Písmo a učinil mne prorokem.

Urduca: 

بچہ بول اٹھا "میں اللہ کا بندہ ہوں اُس نے مجھے کتاب دی، اور نبی بنایا

Tacikçe: 

Кудак гуфт: «Ман бандаи Худоям, ба ман китоб дода ва маро паёмбар гардонидааст.

Tatarca: 

Гыйса аларның сүзләрен ишеткәч әйтте: "Мин Аллаһу тәгаләнең колымын, Ул миңа китап бирде һәм мине пәйгамбәр итте."

Endonezyaca: 

Berkata Isa: "Sesungguhnya aku ini hamba Allah, Dia memberiku Al Kitab (Injil) dan Dia menjadikan aku seorang nabi,

Amharca: 

(ሕፃኑም) አለ «እኔ የአላህ ባሪያ ነኝ፡፡ መጽሐፍን ሰጥቶኛል ነቢይም አድርጎኛል፡፡»

Tamilce: 

அவர் (-ஈஸா) கூறினார்: “நிச்சயமாக நான் அல்லாஹ்வின் அடிமையாவேன். அவன் எனக்கு வேதத்தைக் கொடுப்பான்; இன்னும், என்னை நபியாக ஆக்குவான்.”

Korece: 

아기가 말하길 나는 하나님의종으로 그분께서 내게 성서를 주시고 나를 예언자로 택하셨습니다

Vietnamca: 

(Ngay lúc đó, đứa bé) lên tiếng: “Quả thật Ta là một người bề tôi của Allah. Ngài ban cho Ta Kinh Sách và chọn Ta làm một vị Nabi.”

Rubu tag: 

Hizb tag: