Kalabalık sokak başlarında bağırıyor,Kentin giriş kapılarında sözlerini duyuruyor:
She crieth in the chief place of concourse, in the openings of the gates: in the city she uttereth her words, saying,
"Ey budalalar, budalalığı ne zamana dek seveceksiniz?Alaycılar ne zamana dek alay etmekten zevk alacak?Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek?
How long, ye simple ones, will ye love simplicity? and the scorners delight in their scorning, and fools hate knowledge?
Uyardığımda yola gelin, o zaman size yüreğimi açar,Sözlerimi anlamanıza yardım ederim.
Turn you at my reproof: behold, I will pour out my spirit unto you, I will make known my words unto you.
Ama sizi çağırdığım zaman beni reddettiniz.Elimi uzattım, umursayan olmadı.
Because I have called, and ye refused; I have stretched out my hand, and no man regarded;
Duymazlıktan geldiniz bütün öğütlerimi,Uyarılarımı duymak istemediniz.
But ye have set at nought all my counsel, and would none of my reproof:
Bu yüzden ben de felaketinize sevineceğim.Belaya uğradığınızda,Bela üzerinize bir fırtına gibi geldiğinde,Bir kasırga gibi geldiğinde felaketiniz,Sıkıntıya, kaygıya düştüğünüzde,Sizinle alay edeceğim.
I also will laugh at your calamity; I will mock when your fear cometh;
When your fear cometh as desolation, and your destruction cometh as a whirlwind; when distress and anguish cometh upon you.
O zaman beni çağıracaksınız,Ama yanıtlamayacağım.Var gücünüzle arayacaksınız beni,Ama bulamayacaksınız.
Then shall they call upon me, but I will not answer; they shall seek me early, but they shall not find me:
Çünkü bilgiden nefret ettiniz.RABden korkmayı reddettiniz.
For that they hated knowledge, and did not choose the fear of the LORD:
Öğütlerimi istemediniz,Uyarılarımın tümünü küçümsediniz.
They would none of my counsel: they despised all my reproof.
Sayfalar
