Arapça:
وَهَٰذَا كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ مُبَارَكٌ فَاتَّبِعُوهُ وَاتَّقُوا لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Çeviriyazı:
vehâẕâ kitâbün enzelnâhü mübârakün fettebi`ûhü vetteḳû le`alleküm türḥamûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte bu (Kur'ân) da mübarek bir Kitap'tır. Onu biz indirdik. Ona uyun ve Allah'tan korkun ki, size rahmet edilsin.
Diyanet İşleri:
Bu, indirdiğimiz kutsal Kitap'dır, ona uyun. "Bizden önce iki topluluğa kitap indirildi, bizim onların okuduklarından haberimiz yok" demekten veya "Bize kitap indirilseydi onlardan daha doğru yolda olurduk" demekten sakının ki merhamet olunasınız. Şüphesiz o, size Rabbinizden belge, yol gösteren ve rahmet olarak gelmiştir. Allah'ın ayetlerini yalanlayandan ve onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, kötü bir azabla cezalandıracağız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu kitabıysa kutlu olarak indirdik, artık ona uyun ve çekinin de rahmete kavuşanlara katılın.
Şaban Piriş:
Bu (Kur’an) da indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. O’na uyun ve sakınıp, takvalı olun ki merhamet olunasınız.
Edip Yüksel:
Bu da indirdiğimiz kutlu bir kitaptır. Öyleyse size merhamet edilmesi için ona uymalısınız, erdemli davranmalısınız.
Ali Bulaç:
Bu indirdiğimiz mübarek bir Kitap'tır. Şu halde ona uyun ve korkup-sakının. Umulur ki esirgenirsiniz.
Suat Yıldırım:
İşte bu Kur'ân da, indirdiğimiz kutlu bir kitaptır. Artık ona tâbi olun, inkâr ve isyandan sakının ki rahmete nail olasınız.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve bu bir kitaptır ki, bunu Biz indirdik, mübarektir. Artık O´na tâbi olunuz. Ve ittikada bulununuz, tâ ki rahmete eresiniz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Bu da bizim indirdiğimiz bir kitaptır. Kutsal ve bereketli. Artık ona uyun ve sakının ki size rahmet edebilsin.
Bekir Sadak:
Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on kati verilir
İbni Kesir:
İşte şu da indirdiğimiz kitabdır, mübarektir. Öyleyse ona uyun ve sakının ki merhamet olunasınız.
Adem Uğur:
İşte bu (Kur´an), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah´tan korkun ki size merhamet edilsin.
İskender Ali Mihr:
Ve indirdiğimiz bu kitap mübarektir. Öyleyse O´na tâbî olun. Ve takva sahibi olun. Böylece siz rahmet olunursunuz (rahmete ulaşırsınız).
Celal Yıldırım:
Bu (Kur´ân) ise, indirdiğimiz mübarek bir kitabdır. Artık Ona uyunuz ve (Allah´tan korkup kötülüklerden) sakınınız ki merhamet olunasınız.
Tefhim ul Kuran:
Bu indirdiğimiz mübarek bir Kitap´tır. Şu halde ona uyun ve korkup sakının. Umulur ki esirgenirsiniz.
Fransızca:
Et voici un Livre (le Coran) béni que Nous avons fait descendre - suivez-le donc et soyez pieux, afin de recevoir la miséricorde -
İspanyolca:
Es ésta una Escritura bendita que hemos revelado. ¡Seguidla, pues, y temed a Alá! Quizás, así se os tenga piedad.
İtalyanca:
Questo è un Libro Benedetto che Noi abbiamo fatto scendere, seguitelo allora e siate timorati [di Allah]. Sicché possiate essere oggetto di misericordia,
Almanca:
Und dies ist eine Schrift, die WIR hinabsandten voller Baraka, so folgt ihr und handelt Taqwa gemäß, damit euch Gnade erwiesen wird. -
Çince:
这是我所降示的. 吉祥的经典,故你们当遵守它,并当敬畏主,以便你们蒙主的怜悯。
Hollandaca:
En dit boek, dat wij thans hebben nedergezonden, is gezegend; volg het dus en vrees God, opdat gij genade moogt ondervinden.
Rusça:
Это - благословенное Писание, которое Мы ниспослали. Следуйте же ему и будьте богобоязненны, - быть может, вы будете помилованы.
Somalice:
Kanna (Quraanku) waa Kitaab aan soo Dejinnay oo Barkaysan, ee Raaca Dhawrsadana in laydiin Naxariisto.
Swahilice:
Na hichi ni Kitabu tulicho kiteremsha, kilicho barikiwa. Basi kifuateni, na mchenimngu, ili mrehemewe.
Uygurca:
بۇ بىز نازىل قىلغان (قۇرئان) مۇبارەك كىتابتۇر. اﷲ نىڭ رەھمىتىنى ئۈمىد قىلغۇچىلاردىن بولۇش ئۈچۈن، ئۇنىڭغا ئەگىشىڭلار، (ئۇنىڭغا مۇخالىپەتچىلىك قىلىشتىن) ساقلىنىڭلار
Japonca:
だがこれ(クルアーン)は,われが下した祝福された啓典である。だからこれに従って,あなたがたの義務を尽くしなさい。恐らくあなたは,慈悲に浴するであろう。
Arapça (Ürdün):
«وهذا» القرآن «كتاب أنزلناه مبارك فاتَّبعوه» يا أهل مكة بالعمل بما فيه «واتقوا» الكفر «لعلكم ترحمون».
Hintçe:
और ये किताब (क़ुरान) जिसको हमने (अब नाज़िल किया है क्या है-बरक़त वाली किताब) है तो तुम लोग उसी की पैरवी करो (और ख़ुदा से) डरते रहो ताकि तुम पर रहम किया जाए
Tayca:
และนี้แหละคือคัมภีร์ ที่มีความจำเริญซึ่งเราได้ให้คัมภีร์ลงมายังเจ้า จงปฏิบัติตามคัมภีร์นั้นเถิด และจงยำเกรง เพื่อว่าพวกเจ้าจะได้รับความกรุณาเมตตา
İbranice:
וזה הספר (הקוראן) אשר הורדנו מבורך. לכן התנהגו על פיו ויראו את אלוהים למען תרוחמו
Hırvatça:
A ova je Knjiga koju objavljujemo blagoslovljena, zato je slijedite i Allaha se bojte, da bi vam milost ukazana bila.
Rumence:
Aceasta este o Carte binecuvântată pe care Noi am pogorât-o. Urmaţi-o! Temeţi-vă de Dumnezeu! Poate veţi fi miluiţi!
Transliteration:
Wahatha kitabun anzalnahu mubarakun faittabiAAoohu waittaqoo laAAallakum turhamoona
Türkçe:
Bu da bizim indirdiğimiz bir kitaptır. Kutsal ve bereketli. Artık ona uyun ve sakının ki size rahmet edebilsin.
Sahih International:
And this [Qur'an] is a Book We have revealed [which is] blessed, so follow it and fear Allah that you may receive mercy.
İngilizce:
And this is a Book which We have revealed as a blessing: so follow it and be righteous, that ye may receive mercy:
Azerbaycanca:
Bu nazil etdiyimiz (Qur’an) mübarək bir kitabdır. Ona tabe olun və Allahdan qorxun ki, bəlkə, sizə rəhm edilsin!
Süleyman Ateş:
İşte bu (Kur'an) da indirdiğimiz mübarek Kitaptır. O'na uyun ve korunun ki size rahmet edilsin!
Diyanet Vakfı:
İşte bu (Kur'an), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah'tan korkun ki size merhamet edilsin.
Erhan Aktaş:
İşte bu, indirdiğimiz kutsal bir Kitâp’tır. Ona uyun. Takvâlı olun. Umulur ki bağışlanırsınız.
Kral Fahd:
İşte bu (Kur'an), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah'tan korkun ki size merhamet edilsin.
Hasan Basri Çantay:
İşte bu (Kur´an) da indirdiğimiz feyz kaynağı bir kitabdır. Artık buna tâbi olun ve kötülükden kaçının. Tâki esirgenmiş olasınız.
Muhammed Esed:
Ve bu da yücelerden indirdiğimiz bereketli bir ilahi kelamdır: Öyleyse ona tabi olun ve Allaha karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ki Onun rahmetine layık olabilesiniz.
Gültekin Onan:
Bu indirdiğimiz mübarek bir Kitaptır. Şu halde O´na uyun ve korkup sakının. Umulur ki esirgenirsiniz.
Ali Fikri Yavuz:
İşte bu Kur’an muazzam bir kitabdır, onu biz indirdik
Portekizce:
E este é o Livro bendito que revelamos (ao Mensageiro); observai-o, pois, e temei a Deus; quiçá Ele Se compadeça devós.
İsveççe:
Också detta är en välsignad Skrift som Vi har uppenbarat; följ den och frukta Gud! - Kanske får ni erfara [Hans] barmhärtighet.
Farsça:
و این [قرآن] کتابی پرفایده است که ما آن را نازل کردیم پس آن را پیروی کنید و [از مخالفت با آن] بپرهیزید تا مشمول رحمت شوید.
Kürtçe:
وە ئەم قورئانە پیرۆزە بەفەڕ وپیتەمان ناردۆتە خوارەوە کەواتە ئێوەش شوێنی بکەون و خۆتان بپارێزن و (پارێزکاربن) تا ڕەحمتان پێ بکرێت
Özbekçe:
Биз туширган бу китоб, муборакдир. Бас, унга эргашинглар. Ва тақво қилинглар. Шоядки, раҳм қилинсангизлар. (Қуръони Карим кўплаб етук сифатларга мушарраф китобдир. У дунёга ҳам, охиратга ҳам баракадир. Бу ҳақиқатни Қуръони Каримга алоқаси бўлган ҳар бир мусулмон яхши билади. Агар дунёда яшашдан мақсад икки дунёнинг баракасига эришмоқ бўлса: «Бас, унга эргашинг». Ундан ўзга эргашишга арзигулик нарса йўқ. Бошқалар баракасиз нарсалар. Уларга эргашганлар икки дунёда мақсадларига эриша олмайдилар. Қуръонга эргашиш билан бирга, тақво ҳам бўлиши зарур.)
Malayca:
Dan ini sebuah Kitab (Al-Quran) yang Kami turunkan, yang ada berkatnya (banyak manfaatnya). Oleh itu, hendaklah kamu menurutnya; dan bertaqwalah (kepada Allah), mudah-mudahan kamu beroleh rahmat.
Arnavutça:
Ky Libër (Kur’ani) që ua kemi shpallur, është i uruar, ndiqnie ate dhe druajuni kundërshtimit, për të qenë të mëshiruar,
Bulgarca:
И това е Писание, низпослахме го Ние благословено. Следвайте го и се бойте, за да бъдете помилвани!
Sırpça:
А ова је Књига коју објављујемо благословљена, зато је следите и Аллаха се бојте, да би вам милост била указана.
Çekçe:
A také toto Písmo, jež seslali jsme nyní, je požehnané; následujte je a buďte bohabojní - snad dosáhnete milosti!
Urduca:
اور اسی طرح یہ کتاب ہم نے نازل کی ہے، ایک برکت والی کتاب پس تم اِس کی پیروی کرو اور تقویٰ کی روش اختیار کرو، بعید نہیں کہ تم پر رحم کیا جائے
Tacikçe:
Ин китобест муборак. Онро нозил кардаем. Пас ба он пайравӣ кунед ва парҳезгор бошед, шояд ки мавриди раҳмат қарор гиред!
Tatarca:
Без иңдергән бу Коръән аның белән гамәл кылучыга мөбарәк, шулай булгач, аның һәр хөкеменә иярегез, әмма башка юлга китеп адашудан сакланыгыз, шаять рәхмәт ителерсез.
Endonezyaca:
Dan Al-Quran itu adalah kitab yang Kami turunkan yang diberkati, maka ikutilah dia dan bertakwalah agar kamu diberi rahmat.
Amharca:
ይህም ያወረድነው የኾነ የተባረከ መጽሐፍ ነው፡፡ ተከተሉትም፡፡ ይታዘንላችሁም ዘንድ (ከክህደት) ተጠንቀቁ፡፡
Tamilce:
(மனிதர்களே!) இதுவோ பாக்கியமிக்க (அதிமான நன்மைகளை உடைய) வேதமாகும். இதை நாமே இறக்கினோம். ஆகவே, நீங்கள் கருணை காட்டப்படுவதற்காக இதைப் பின்பற்றுங்கள். இன்னும் (அல்லாஹ்வை) அஞ்சுங்கள்.
Korece:
이것은 하나님이 축복으 로 계시한 성서이거늘 이것을 따 르라 그리고 공경하라 그리하면 너희가 은혜를 받으리라
Vietnamca:
Và Kinh (Qur’an) này đây, TA ban Nó xuống (và Nó là) một hồng phúc (vĩ đại). Bởi thế, các ngươi hãy theo Nó và các ngươi hãy kính sợ (TA) mong rằng các ngươi được thương xót.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: