Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

94

Sûredeki Ayet No: 

3

Ayet No: 

6093

Sayfa No: 

597

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

الَّذِي أَنقَضَ ظَهْرَكَ

Çeviriyazı: 

elleẕî enḳaḍa żahrak.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O senin sırtını ezen yükü.

Diyanet İşleri: 

Belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öylesine yük ki çökertmişti belini.

Şaban Piriş: 

Ki o belini bükmüştü.

Edip Yüksel: 

Ki belini bükmüştü.

Ali Bulaç: 

Ki o, senin belini bükmüştü;

Suat Yıldırım: 

Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

94:2

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ki o, belini çatırdatmıştı senin.

Bekir Sadak: 

Incir ve zeytine and olsun,

İbni Kesir: 

Ki o senin belini bükmüştü.

Adem Uğur: 

O senin belini büken yükü.

İskender Ali Mihr: 

Ki o (yük) senin sırtını bükmüştü.

Celal Yıldırım: 

94:2

Tefhim ul Kuran: 

Ki o, senin belini bükmüştü

Fransızca: 

qui accablait ton dos ?

İspanyolca: 

Que agobiaba tu espalda

İtalyanca: 

che gravava sulle tue spalle?

Almanca: 

die deinen Rücken niederdrückte,

Çince: 

即使你的背担负过重的,

Hollandaca: 

Die uwe schouders nederdrukte?

Rusça: 

которая отягощала твою спину?

Somalice: 

dhabarka kaa cusleeyay.

Swahilice: 

Ulio vunja mgongo wako?

Uygurca: 

سېنىڭ بېلىڭنى ئېگىۋەتكەن ئېغىر يۈكنى ئۈستۈڭدىن ئېلىپ تاشلىدۇق

Japonca: 

それは,あなたの背中を押し付けていた。

Arapça (Ürdün): 

(الذي أنقض) أثقل (ظهرك) وهذا كقوله تعالى: "" ليغفر لك الله ما تقدم من ذنبك "".

Hintçe: 

जिसने तुम्हारी कमर तोड़ रखी थी

Tayca: 

ซึ่งเป็นภาระหนักอึ้งบนหลังของเจ้า

İbranice: 

אשר הכביד על גבך

Hırvatça: 

koje je pleća tvoja pritiskalo,

Rumence: 

care-ţi frângea spatele?

Transliteration: 

Allathee anqada thahraka

Türkçe: 

Ki o, belini çatırdatmıştı senin.

Sahih International: 

Which had weighed upon your back

İngilizce: 

The which did gall thy back?-

Azerbaycanca: 

(Elə bir yük ki) sənin belini bükürdü.

Süleyman Ateş: 

Ki (o, ağırlığından) sırtını çatırdatmıştı!

Diyanet Vakfı: 

O senin belini büken yükü.

Erhan Aktaş: 

Belini büken yükünü?(1)

Kral Fahd: 

Belini büken

Hasan Basri Çantay: 

(Öyle yükdü ki o) senin sırtına ağır gelmiş, (kemiklerini gıcırdatmış) dı.

Muhammed Esed: 

o belini büken (yükü)?

Gültekin Onan: 

Ki o, senin belini bükmüştü

Ali Fikri Yavuz: 

Öyle ki, (o yük) sırtını çatırdatıb bükmüştü.

Portekizce: 

Que feria as tuas costas,

İsveççe: 

som tyngde din rygg?

Farsça: 

همان بار گرانی که پشتت را شکست.

Kürtçe: 

کە پشتی زۆر قورس کردبوویت

Özbekçe: 

У сенинг елкангни босиб турган эди.

Malayca: 

Yang memberati tanggunganmu, (dengan memberikan berbagai kemudahan dalam melaksanakannya)?

Arnavutça: 

e cila të ka rënduar tepër kurrizin tënd,

Bulgarca: 

което тегнеше на твоя гръб.

Sırpça: 

које је твоја плећа притискало,

Çekçe: 

jež záda tvá tak tížilo,

Urduca: 

جو تمہاری کمر توڑے ڈال رہا تھا

Tacikçe: 

Боре, ки бар пушти ту сангинӣ мекард?

Tatarca: 

Ул авырлык аркаларыңны авырттыра иде түгелме.

Endonezyaca: 

yang memberatkan punggungmu?

Amharca: 

ያንን ጀርባህን ያከበደውን (ሸክም)፡፡

Tamilce: 

அது, உம் முதுகை முறித்தது.

Korece: 

그대의 등에 있는 그 점은 무거운 것이었노라

Vietnamca: 

Đã đè nặng trên lưng Ngươi?