Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

90

Sûredeki Ayet No: 

15

Ayet No: 

6038

Sayfa No: 

594

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَتِيمًا ذَا مَقْرَبَةٍ

Çeviriyazı: 

yetîmen ẕâ maḳrabeh.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yakınlığı olan bir yetime,

Diyanet İşleri: 

Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yakınlığı olan bir yetimi.

Şaban Piriş: 

Yakınlığı olan bir yetimi,

Edip Yüksel: 

Akraba bir öksüzü,

Ali Bulaç: 

Yakın olan bir yetimi,

Suat Yıldırım: 

Yakınlığı olan bir yetimi,

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(15-16) Karabet sahibi olan bir yetime. Veyahut yerlere serilmiş bir yoksula.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yakındaki bir yetimi,

Bekir Sadak: 

Gunese ve onun isigina,

İbni Kesir: 

Yakınlığı olan bir yetime,

Adem Uğur: 

Yakınlığı olan bir yetime

İskender Ali Mihr: 

Yakınlık sahibi (akraba) olan yetimi.

Celal Yıldırım: 

90:14

Tefhim ul Kuran: 

Yakın olan bir yetimi,

Fransızca: 

un orphelin proche parent

İspanyolca: 

A un pariente próximo huérfano,

İtalyanca: 

un parente orfano

Almanca: 

eines Waisen von der Verwandtschaft

Çince: 

亲戚的孤儿,

Hollandaca: 

Den wees, die ons verwant is.

Rusça: 

сироту из числа родственников

Somalice: 

Agoon kuu dhaw.

Swahilice: 

Yatima aliye jamaa,

Uygurca: 

ياكى ئاچارچىلىق كۈندە تۇغقانچىلىقى بولغان يېتىمگە ياكى توپىدا ياتقان مىسكىن (يەنى ھالى ناچار كەمبەغەل) گە تاماق بەرمەكتۇر،

Japonca: 

近い縁者の孤児を,

Arapça (Ürdün): 

«يتيما ذا مقربة» قرابة.

Hintçe: 

मोहताज को

Tayca: 

แก่เด็กกำพร้าที่เป็นญาติใกล้ชิด

İbranice: 

(להזין) יתום בעל קרבת דם

Hırvatça: 

siroče bliska roda,

Rumence: 

o rudă orfană

Transliteration: 

Yateeman tha maqrabatin

Türkçe: 

Yakındaki bir yetimi,

Sahih International: 

An orphan of near relationship

İngilizce: 

To the orphan with claims of relationship,

Azerbaycanca: 

Qohumluq əlaqəsi çatan bir yetimə.

Süleyman Ateş: 

Akraba olan yetimi,

Diyanet Vakfı: 

Yakınlığı olan bir yetime.

Erhan Aktaş: 

Yakınlık sahibi olan yetimi,(1)

Kral Fahd: 

Yakını olan bir yetimi

Hasan Basri Çantay: 

yakınlığı olan bir yetime,

Muhammed Esed: 

yakını olan bir yetimi,

Gültekin Onan: 

Yakın olan bir yetimi,

Ali Fikri Yavuz: 

Akrabalığı olan bir yetime...

Portekizce: 

Ou parente órfão,

İsveççe: 

en faderlös anförvant

Farsça: 

به یتیمی خویشاوند،

Kürtçe: 

بەھەتیوی خزم

Özbekçe: 

Қариндош етимларга.

Malayca: 

Kepada anak yatim dari kaum kerabat,

Arnavutça: 

bonjakun e afërm

Bulgarca: 

на сирак - роднина

Sırpça: 

сироче блиског рода,

Çekçe: 

sirotka příbuzného

Urduca: 

کسی قریبی یتیم

Tacikçe: 

хоса ба ятиме, ки хешованд бошад,

Tatarca: 

якын кардәш булган ятимгә.

Endonezyaca: 

(kepada) anak yatim yang ada hubungan kerabat,

Amharca: 

የዝምድና ባለቤት የኾነን የቲም፤

Tamilce: 

(யாருக்கு என்றால்) உறவினரான ஓர் அனாதைக்கு,

Korece: 

친척의 고아들과

Vietnamca: 

Một đứa trẻ mồ côi thân thích.