Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

63

Ayet No: 

1298

Sayfa No: 

197

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّهُ مَن يُحَادِدِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَأَنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدًا فِيهَا ۚ ذَٰلِكَ الْخِزْيُ الْعَظِيمُ

Çeviriyazı: 

elem ya`lemû ennehû mey yüḥâdidi-llâhe verasûlehû feenne lehû nâra cehenneme ḫâliden fîhâ. ẕâlike-lḫizyü-l`ażîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bilmiyorlar mı ki, kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, ona muhakkak ki içinde ebedi kalınacak cehennem ateşi vardır. İşte rüsvaylığın büyüğü de budur.

Diyanet İşleri: 

Allah'a ve Peygamberine karşı koymağa kalkışana, ebedi kalacağı cehennem ateşi bulunduğunu bilmezler mi? Büyük rezillik budur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bilmezler mi ki şüphesiz Allah'tan ve Resulünden kaçıp onlara yanaşmayanındır cehennem ateşi ve o, cehennemde ebedi kalır. Buysa pek büyük bir aşağılanmadır.

Şaban Piriş: 

Allah’a ve Rasûlüne karşı muhalefette bulunursa içinde ebedi kalacağı Cehennem'in olduğunu bilmiyorlar mı? İşte büyük rezillik budur.

Edip Yüksel: 

Bilmediler mi ki, kim ALLAH ve elçisine karşı gelirse, içinde ebedi kalacağı cehenneme mahkum olur. Bu büyük bir aşağılanmadır.

Ali Bulaç: 

Bilmiyorlar mı, kim Allah'a ve elçisine karşı koymaya çalışırsa, gerçekten onun için, onda ebedi kalmak üzere cehennem ateşi vardır? İşte en büyük aşağılanma budur.

Suat Yıldırım: 

Hâlâ şunu anlayıp öğrenmediler mi ki, kim Allah'a ve Resûlüne karşı çıkıp düşmanlık ederse, ona muhakkak cehennem ateşi var, hem de devamlı olarak orada kalacaktır.İşte en büyük zillet, en feci rezalet!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bilmezler mi ki, şüphesiz her kim Allah Teâlâ´ya ve resûlüne muhalefette bulunursa artık onun için, içinde ebedîyen kalmak üzere cehennem ateşi vardır. Bu ise en büyük, daimi bir helâktır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bilmediler mi ki, her kim Allah'a ve resulüne kafa tutarsa ona, içinde uzun süre kalacağı cehennem ateşi vardır. Büyük utanç işte budur.

Bekir Sadak: 

Allah, ikiyuzlu erkek ve kadinlara ve inkarcilara, ebedi kalacaklari cehennem atesini hazirlamistir. O, onlara yeter. Allah lanet etsin! Onlara devamli azap vardir.

İbni Kesir: 

Bilmezler mi ki: Kim, Allah´a ve Rasulüne karşı koymaya kalkışırsa

Adem Uğur: 

(Hâla) bilmediler mi ki, kim Allah ve Resûlüne karşı koyarsa elbette onun için, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu büyük rüsvaylıktır.

İskender Ali Mihr: 

Allah ve O´nun resûlüne karşı, kim haddi aşarsa, artık onun için mutlaka orada ebediyyen kalacağı cehennem ateşinin olduğunu bilmiyorlar mı? İşte bu, büyük rüsvalıktır (rezilliktir).

Celal Yıldırım: 

Bilmiyorlar mı ki, kim Allah ve Peygamberine muhalefette bulunup düşmanlık ederse, şüphesiz ki onun için, içinde ebedî kalacağı Cehennem ateşi vardır, işte bu, rüsvaylığın büyüğüdür!

Tefhim ul Kuran: 

Bilmiyorlar mı, kim Allah´a ve Resulüne karşı koymaya çalışırsa, gerçekten onun için, onda ebedi kalmak üzere cehennem ateşi vardır? İşte en büyük aşağılanma budur.

Fransızca: 

Ne savent-ils pas qu'en vérité quiconque s'oppose à Allah et à Son messager, aura le feu de l'Enfer pour y demeurer éternellement ? Et voilà l'immense opprobre.

İspanyolca: 

¿No saben que quien se opone a Alá y a Su Enviado tendrá eternamente el Fuego de la gehena? ¡Qué enorme deshonra..!

İtalyanca: 

Non sanno dunque che chi si oppone ad Allah e al Suo Messaggero, avrà come dimora eterna il fuoco dell'Inferno? Ecco l'abominio immenso.

Almanca: 

Haben sie etwa nicht gewußt, daß für denjenigen, der ALLAH 1 und Seinem Gesandten entgegenwirkt, doch das Feuer von Dschahannam bestimmt ist – als Ewiger darin?! Dies ist die übergroße Erniedrigung.

Çince: 

难道他们不知道吗?谁违抗真主及其使者,谁将受火狱的刑罚,并永居其中。那是重大的凌辱。

Hollandaca: 

Weten zij niet, dat hij, die God en zijn apostel weêrstand biedt, zonder twijfel met het vuur der hel gestraft worden, en daarin voor eeuwig verblijven zal? Dit is eene groote schande.

Rusça: 

Разве они не знали, что тому, кто проявляет враждебность к Аллаху и Его Посланнику, навеки уготован огонь Геенны? Это - великое бесчестие.

Somalice: 

miyeyna ogayn ciddii la dagaalanta (oo khilaafta) Eebe iyo rasuulkiisa inuu mudan naarta jahannama, kuna waari dhexdeeda, arrintaasuna waa dulli wayn.

Swahilice: 

Je, hawajui ya kwamba anaye shindana na Mwenyezi Mungu na Mtume wake, basi huyo atapata Moto wa Jahannamu adumu humo? Hiyo ndiyo hizaya kubwa.

Uygurca: 

(بۇ مۇناپىقلار) اﷲ قا ۋە ئۇنى پەيغەمبىرىگە كىمكى قارشىلىق كۆرسىتىدىكەن، ئۇنىڭ دوزاخقا كىرىدىغانلىقىنى، دوزاختا مەڭگۈ قالىدىغانلىقىنى بىلمەمدۇ؟ ئەنە شۇ چوڭ رەسۋالىقتۇر

Japonca: 

かれらは知らないのか,アッラーとその使徒に反抗する者には,実に火獄が用意されており,その中に永遠に住むことを。それは大きな屈辱である。

Arapça (Ürdün): 

«ألم يعلموا» بـ «أنه» أي الشأن «من يحادد» يشاقق «الله ورسولَه فأن له نار جهنم» جزاء «خالدا فيها ذلك الخزي العظيم».

Hintçe: 

तो ख़ुदा और उसका रसूल कहीं ज्यादा हक़दार है कि उसको राज़ी रखें क्या ये लोग ये भी नहीं जानते कि जिस शख़्स ने ख़ुदा और उसके रसूल की मुख़ालेफ़त की तो इसमें शक़ ही नहीं कि उसके लिए जहन्नुम की आग (तैयार रखी) है

Tayca: 

“พวกเขามิได้รู้ดอกหรือว่า แท้จริงผู้ใดที่ฝ่าฝืนอัลลอฮ์และร่อซูลของพระองค์ แน่นอนสำหรับเขานั้นคือไฟนรกญะฮันนัมโดยที่เขาจะอยู่ในนั้นตลอดกาลนั่นแหละคือความอัปยศอันใหญ่หลวง”

İbranice: 

האם אינם יודעים, כי עונש הגיהינום מחכה לכל המתנגד לאלוהים ולשליחו, ובה יישאר לנצח? זו הכלימה האדירה

Hırvatça: 

Zar oni ne znaju da onoga koji se suprotstavlja Allahu i Poslaniku Njegovu čeka vatra džehennemska, u kojoj će vječno ostati? To je poniženje veliko.

Rumence: 

Ei nu ştiu că Focul Gheenei este al celui care se împotriveşte lui Dumnezeu şi trimisului Său? Acolo va veşnici. Aceasta este ruşinea cea mare!

Transliteration: 

Alam yaAAlamoo annahu man yuhadidi Allaha warasoolahu faanna lahu nara jahannama khalidan feeha thalika alkhizyu alAAatheemu

Türkçe: 

Bilmediler mi ki, her kim Allah'a ve resulüne kafa tutarsa ona, içinde uzun süre kalacağı cehennem ateşi vardır. Büyük utanç işte budur.

Sahih International: 

Do they not know that whoever opposes Allah and His Messenger - that for him is the fire of Hell, wherein he will abide eternally? That is the great disgrace.

İngilizce: 

Know they not that for those who oppose Allah and His Messenger, is the Fire of Hell?- wherein they shall dwell. That is the supreme disgrace.

Azerbaycanca: 

Məgər bilmirlərmi ki, Allaha və Onun Peyğəmbərinə qarşı çıxanı içində əbədi qalacağı cəhənnəm atəşi gözləyir. Bu isə çox böyük rüsvayçılıqdır.

Süleyman Ateş: 

Bilmediler mi ki kim Allah'a ve Elçisine karşı koymağa kalkarsa onun için sürekli kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte, büyük rezillik budur.

Diyanet Vakfı: 

(Hala) bilmediler mi ki, kim Allah ve Resulüne karşı koyarsa elbette onun için, içinde ebedi kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu büyük rüsvaylıktır.

Erhan Aktaş: 

Bilmediler mi ki: Kim Allah’a ve Resûl’üne karşı haddi aşarsa, onun için, içinde sürekli kalacağı Cehennem ateşi vardır. İşte bu, büyük rezilliktir(1).

Kral Fahd: 

(Hâla) bilmediler mi ki, kim Allah ve Rasûlüne karşı koyarsa elbette onun için, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu büyük rüsvalıktır.

Hasan Basri Çantay: 

Haalâ şu hakıykatı anlamadılar mı ki: Kim Allaha ve Resulüne karşı yan çizerse ona, içinde ebedî kalıcı olmak üzere, cehennem ateşi vardır. Bu (ebedî kalış) ise en büyük rüsvaylıkdır.

Muhammed Esed: 

Hem bilmiyorlar mı ki, Allaha ve Onun Elçisine karşı koyan kimseyi, içinde ebediyyen kalacağı cehennem ateşi beklemektedir? En vahim alçalma da budur zaten.

Gültekin Onan: 

Bilmiyorlar mı, kim Tanrı´ya ve elçisine karşı koymaya çalışırsa gerçekten onun için, onda ebedi kalmak üzere cehennem ateşi vardır? İşte en büyük aşağılanma budur.

Ali Fikri Yavuz: 

Şu gerçeği bilmiyorlar mı ki, kim Allah’a ve Rasûlüne karşı hududu aşarsa, içinde ebedî olarak kalmak üzere, ona cehennem ateşi vardır. İşte bu en büyük perişanlıktır.

Portekizce: 

Ignoram, acaso, que quem contrariar Deus e Seu Mensageiro terá o fogo do inferno, onde permanecerá eternamente? Talserá o supremo aviltamento.

İsveççe: 

Vet de då inte att helvetets eld [väntar] dem som sätter sig upp mot Gud och Hans Sändebud? Där skall de förbli till evig tid - [ett elände och] en förnedring utan like!

Farsça: 

آیا ندانسته اند که هر کس با خدا و رسولش دشمنی و مخالفت کند، مسلماً آتش دوزخ برای اوست که در آن جاودانه است؛ این [همان] رسوایی بزرگ است.

Kürtçe: 

ئایا ئەوانە نازانن بێگومان ھەرکەس دژایەتی خواو پێغەمبەرەکەی بکات ئەوە بێگومان (تۆڵەی) ئەو کەسە ئاگری دۆزەخە بۆ ھەمیشەیی تیایدا دەمێنێتەوە ئەوەیە ڕیسوایی و زەبوونی زۆر گەورە

Özbekçe: 

Улар кимки Аллоҳга ва Унинг Расулига хилоф қилса, албатта, унга жаҳаннам оташ бўлиб, унда абадий қолишини. Ана шу катта ор эканлигини билмайдиларми?!

Malayca: 

Tidakkah mereka mengetahui bahawa sesiapa yang menentang (perintah-perintah) Allah dan RasulNya, maka sesungguhnya adalah baginya neraka Jahannam serta ia kekal di dalamnya? Balasan yang demikian adalah kehinaan yang besar

Arnavutça: 

Vallë, a nuk dijnë ata, se ai që i kundërshton Perëndisë dhe Pejgamberit të Tij, i është përgatitur zjarri i xhehennemit, në të cilin do të qëndrojnë përherë? Ky është poshtërim i madh!

Bulgarca: 

Нима не знаят, че който се противи на Аллах и на Неговия Пратеник, за него е огънят на Ада, там ще пребивава вечно. Това е огромният позор.

Sırpça: 

Зар они не знају да онога који се супротставља Аллаху и Његовом Посланику чека паклена ватра, у којој ће да остану вечно? То је велико понижење.

Çekçe: 

Což nevědí, že pro toho, kdo protiví se Bohu a Jeho poslu, je určen oheň pekelný, v němž bude nesmrtelný? A to je potupa nesmírná!

Urduca: 

کیا انہیں معلوم نہیں ہے کہ جو اللہ اور اس کے رسول کا مقابلہ کرتا ہے اس کے لیے دوزخ کی آگ ہے جس میں وہ ہمیشہ رہے گا یہ بہت بڑی رسوائی ہے

Tacikçe: 

Оё намедонанд, ки ҳар кас, ки ба Худову паёмбараш зиддият мекунад, ҷовидона дар оташи ҷаҳаннам хоҳад буд ва ин расвоии бузургест?

Tatarca: 

Әйә алар белмиләрме Аллаһ вә Аның расүле белән каршылашкан кешегә мәңгегә җәһәннәм уты булачагын? Һәм җәһәннәмдә мәңге калу иң зур рисвайлык – бәхетсезлек икәнен белмиләрме?

Endonezyaca: 

Tidaklah mereka (orang-orang munafik itu) mengetahui bahwasanya barangsiapa menentang Allah dan Rasul-Nya, maka sesungguhnya nerakan jahannamlah baginya, kekal mereka di dalamnya. Itu adalah kehinaan yang besar.

Amharca: 

አላህንና መልክተኛውን የሚከራከር ሰው ለእርሱ የገሀነም እሳት በውስጧ ዘውታሪ ሲኾን የተገባቺው መኾኑን አያውቁምን ይህ ታላቅ ውርደት ነው፡፡

Tamilce: 

“நிச்சயமாக எவர் அல்லாஹ்விற்கும், அவனுடைய தூதருக்கும் முரண்படுவாரோ அவருக்கு நிச்சயமாக நரகத்தின் நெருப்புதான் உண்டு. அதில் (அவர்) நிரந்தரமானவர்” என்பதை அவர்கள் அறியவில்லையா? இதுதான் பெரிய இழிவாகும்.

Korece: 

하나님과 선지자에게 대적하는 자 불지옥이 그의 것이며 그 곳에서 영생하리니 그것이 큰 수 치임을 그들은 알지 못하느뇨

Vietnamca: 

Phải chăng chúng không biết rằng kẻ nào đối đầu với Allah và Thiên Sứ của Ngài thì kẻ đó sẽ bị trừng phạt trong Hỏa Ngục và sẽ ở trong đó mãi mãi? Đó là sự nhục nhã vô cùng to lớn.