Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

105

Ayet No: 

1340

Sayfa No: 

203

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ ۖ وَسَتُرَدُّونَ إِلَىٰ عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Çeviriyazı: 

veḳuli-`melû feseyere-llâhü `ameleküm verasûlühû velmü'minûn. vesetüraddûne ilâ `âlimi-lgaybi veşşehâdeti feyünebbiüküm bimâ küntüm ta`melûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve de ki; "Çalışın! Yaptıklarınızı hem Allah görecek, hem Resulü, hem de müminler görecektir. Sonra da gizliyi ve açığı bilen Allah'ın huzuruna iletileceksiniz. İşte o zaman, neler yaptığınızı size O bildirecektir.

Diyanet İşleri: 

De ki: "İstediğinizi işleyin; Allah, Peygamberi ve müminler işlediklerinizi görecektir. Hepiniz, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O size, işlediklerinizi bildirecektir."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve de ki: Yapın yapacağınızı, muhakkak yaptıklarınızı Allah da görür, Peygamberi de, inananlar da ve gizliyi de, açığı da bilenin tapısına gideceksiniz ve mutlaka yaptıklarınızı haber verecek size.

Şaban Piriş: 

De ki: (Yapacağınız amelleri) yapın, Allah yaptıklarınızı görecektir. Rasûlü ve müminler de. Gaybı ve görüleni bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O size yapmakta olduğunuz amellerinizi haber verecektir.

Edip Yüksel: 

"Çalışın; ALLAH, elçisi ve inananlar yaptığınızı görecektir. Gizliyi ve açığı Bilene döndürüleceksiniz ve O da yapmış olduklarınızı size bildirecektir," de.

Ali Bulaç: 

De ki: "Yapıp-edin. Allah sizin yapıp-ettiklerinizi (amellerinizi) görecektir. O'nun elçisi ve mü'minler de. Yakında gaybı ve müşahede edilebileni Bilen'e döndürüleceksiniz ve O, size yaptıklarınızı haber verecektir."

Suat Yıldırım: 

Ve de ki: “Çalışın: Yaptıklarınızı Allah da, Resulü de, müminler de görecekler.Sonra gizli ve açık her şeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız.O da yaptığınız her şeyi bir bir sizin önünüze çıkaracak, karşılığını verecektir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve de ki: «(Dilediğinizi) Yapınız. Elbette ki, Allah Teâlâ ve O´nun Peygamberi ve mü´minler sizin yaptıklarınızı göreceklerdir. Ve siz gaybı da, meşhut olanı da bilen zâta elbette döndürüleceksinizdir. Artık o da neler yapar olduğunuzu size haber verecektir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "İş yapıp değer üretin; yapıp ürettiğinizi Allah da resulü de müminler de görecektir. Ve siz, görülmeyen âlemi de görülen âlemi de bilenin huzuruna döndürüleceksiniz, O size, yapıp ettiklerinizi bir bir haber verecektir."

Bekir Sadak: 

Yaptiklari bina, kalblerinde suphe ve izdirap kaynagi olmakta kalbleri paralanana kadar devam edecektir. Allah bilendir, hakimdir. *

İbni Kesir: 

De ki: İşleyiniz, Allah Rasulü ve mü´minler işlediklerinizi görecektir. Ve görüleni de, görülmeyeni de bilene döndürüleceksiniz. O, size neyi işlediğinizi bildirecektir.

Adem Uğur: 

De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Resûlü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah´a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.

İskender Ali Mihr: 

De ki: “(İstediğinizi) yapın. Allah ve O´nun Resûl´ü ve mü´minler sizin amellerinizi görecek. Gaybı (görünmeyeni) ve müşahade edileni (görüneni) bilene, döndürüleceksiniz. O zaman, sizin yapmış olduğunuz şeyleri size haber verecek.”

Celal Yıldırım: 

De ki: İstediğiniz şekilde amel edin. Allah işlediğinizi görüp (değerlendirecektir). Peygamberi de, mü´minler de sizin yaptıklarınızı görüp (gerekeni yapacaklardır). Sonra da gizli açık her şeyi bilen (Yüce Kudret´e) döndürüleceksiniz

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Yapıp edin. Allah sizin yapıp ettiklerinizi (amellerinizi) görecektir, O´nun Resulü ve mü´minler de. Yakında gaybı da, müşahede edilebileni de Bilen´e döndürüleceksiniz ve O, size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.»

Fransızca: 

Et dis : "Oeuvrez, car Allah va voir votre oeuvre, de même que Son messager et les croyants, et vous serez ramenés vers Celui qui connaît bien l'invisible et le visible. Alors Il vous informera de ce que vous faisiez".

İspanyolca: 

Di: «¡Allá vosotros! Alá verá vuestras obras, así como Su Enviado y los creyentes. Se os devolverá al Conocedor de lo oculto y de lo patente y ya os informará Él de lo que hacíais».

İtalyanca: 

Di': «Agite, Allah osserverà le vostre opere e

Almanca: 

Und sag: "Handelt, denn ALLAH wird euer Handeln sehen sowie Sein Gesandter und die Mumin. Und ihr werdet zum Allwissenden über das Verborgene und das Sichtbare zurückgebracht, dann wird ER euch das kundtun, was ihr zu tun pflegtet."

Çince: 

你说:你们工作吧!真主及其使者和信士们都要看见你们的工作;你们将被送到全知幽明者那里去,而他要将你们的工作告诉你们。

Hollandaca: 

Zeg tot hen: Handelt zooals gij wilt, maar God ziet uw werk, evenals zijn gezant en de ware geloovigen, en gij zult gebracht worden voor hem, die alles kent wat geheim gehouden en wat openbaar gedaan wordt, en hij zal u verklaren wat gij hebt bedreven.

Rusça: 

Скажи: "Трудитесь, и увидят ваши деяния Аллах, Его Посланник и верующие. Вы предстанете перед Ведающим сокровенное и явное, и Он поведает вам о том, что вы совершали".

Somalice: 

Waxaad dhahdaa Camal fala wuu arki Eebe Camalkiinna iyo Rasuulkiisu iyo mu'miniintu Waxaana La idiin celin xagga (Eebaha) og Waxa maqan iyo waxa Jooga idiinkana Warrami (abaalmarin) waxaad falayseen.

Swahilice: 

Na sema: Tendeni vitendo. Na Mwenyezi Mungu, na Mtume wake, na Waumini wataviona vitendo vyenu. Na mtarudishwa kwa Mwenye kujua siri na dhaahiri; naye atakuambieni mliyo kuwa mkiyatenda.

Uygurca: 

(ئۇلارغا) ئېيتقىنكى، «(خالىغان) ئەمەللەرنى قىلىڭلار، قىلغان ئەمەلىڭلارنى اﷲ، اﷲ نىڭ پەيغەمبىرى ۋە مۆمىنلەر كۆرۈپ تۇرىدۇ، يوشۇرۇن ۋە ئاشكارا (نەرسىلەرنى) بىلگۈچى (اﷲ) نىڭ دەرگاھىغا قايتۇرۇلىسىلەر، اﷲ قىلمىشىڭلارنى سىلەرگە خەۋەر قىلىدۇ»

Japonca: 

(かれらに)言ってやるがいい。「(善い事を)行え。アッラーはあなたがたの行いを御存知であられる。かれの使徒と信者たちもまた(見ている)。やがてあなたがたは,幽玄界と現象界を知っておられる方に帰される。その時かれは,あなたがたにその行ったことを告げ知らせる。」

Arapça (Ürdün): 

«وقل» لهم أو للناس «اعملوا» ما شئتم «فسيرى الله عملكم ورسوله والمؤمنون وستردون» بالبعث «إلى عالم الغيب والشهادة» أي الله «فينبئكم بما كنتم تعملون» فيجازيكم به.

Hintçe: 

और (ऐ रसूल) तुम कह दो कि तुम लोग अपने अपने काम किए जाओ अभी तो ख़ुदा और उसका रसूल और मोमिनीन तुम्हारे कामों को देखेगें और बहुत जल्द (क़यामत में) ज़ाहिर व बातिन के जानने वाले (ख़ुदा) की तरफ लौटाए जाऎंगे तब वह जो कुछ भी तुम करते थे तुम्हें बता देगा

Tayca: 

จงกล่าวเถิด(มุฮัมมัด) ว่า “พวกท่านจงทำงานเถิด แล้วอัลลอฮ์จะทรงเห็นการงานของพวกท่าน และร่อซูลของพระองค์และบรรดามุอ์มินก็จะเห็นด้วย และพวกท่านจะถูกนำกลับไปยังพระผู้ทรงรอบร็ในสิ่งเร้นลับและสิ่งเปิดเผยแล้วพระองค์จะทรงแจ้งแกาพวกท่าน ในสิ่งที่พวกท่านทำไว้”

İbranice: 

אמור: 'עשו (מעשים טובים,) ואלוהים יראה את מעשיכם, וכן גם שליחו, וגם המאמינים יראו את מעשיכם, ולאחר מכן תושבו אל אשר יודע הנסתר והנגלה, והוא יודיע לכם את כל אשר עשיתם

Hırvatça: 

I reci: "Trudite se! Allah će trud vaš vidjeti, a i Poslanik Njegov i vjernici, i vi ćete biti vraćeni Onome Koji zna ono što je čulima nedokučivo i ono što je pojavno, pa će vas o onome što ste radili obavijestiti."

Rumence: 

“Trudiţi, căci Dumnezeu va vedea truda voastră, precum şi trimisul şi credincioşii. Veţi fi întorşi către Cunoscătorul celor tăinuite şi a celor mărturisite. El vă va înştiinţa de ceea ce aţi făptuit.”

Transliteration: 

Waquli iAAmaloo fasayara Allahu AAamalakum warasooluhu waalmuminoona wasaturaddoona ila AAalimi alghaybi waalshshahadati fayunabbiokum bima kuntum taAAmaloona

Türkçe: 

De ki: "İş yapıp değer üretin; yapıp ürettiğinizi Allah da resulü de müminler de görecektir. Ve siz, görülmeyen âlemi de görülen âlemi de bilenin huzuruna döndürüleceksiniz, O size, yapıp ettiklerinizi bir bir haber verecektir."

Sahih International: 

And say, "Do [as you will], for Allah will see your deeds, and [so, will] His Messenger and the believers. And you will be returned to the Knower of the unseen and the witnessed, and He will inform you of what you used to do."

İngilizce: 

And say: "Work (righteousness): Soon will Allah observe your work, and His Messenger, and the Believers: Soon will ye be brought back to the knower of what is hidden and what is open: then will He show you the truth of all that ye did."

Azerbaycanca: 

De: “(Ey insanlar, ey tövbəkarlar! İstədiyinizi) edin. Allah, Onun Peyğəmbəri və mö’minlər əməllərinizi görəcəklər. Siz qeybi və aşkarı bilən Allahın hüzuruna qaytarılacaqsınız, O da sizə nə etdiklərinizi xəbər verəcəkdir!”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Yapın (yapacağınızı); yaptığınız işleri Allah da görecek Elçisi de, mü'minler de. Sonra görülmeyeni ve görüleni bilen(Allah)a döndürüleceksiniz. O size yaptıklarınızı bir bir haber verecek.

Diyanet Vakfı: 

De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Resulü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Ne yaparsanız yapın. Yaptıklarınızı Allah, O’nun Resûl’ü ve Mü’minler görecekler. Sonra, görüneni de görünmeyeni de Bilen’e döndürüleceksiniz. O, size yaptıklarınızı haber verecektir.”

Kral Fahd: 

De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Rasûlü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «(Dilediğinizi) yapın. Çünkü hareketinizi Allah da, Resulü de, mü´minler de görecekdir. (Bir gün de olub) gizli ve aşikârı bilene döndürüleceksiniz de. O, size ne yapar idiğinizi haber verecekdir».

Muhammed Esed: 

Ve (ey Peygamber, onlara) de ki: "Yapın (yapmak istediğinizi)! Allah yapıp ettiklerinizi görüyor; O´nun Elçisi de (görüyor), inananlar da: (nasıl olsa) sonunda, insanın hem görüş ve kavrayış alanı dışında kalan alemi, hem de duyuları ve tasavvurlarıyla tanıklık edebileceği alemi bütün gerçeğiyle bilen Allah´ın huzuruna çıkarılacaksınız. Ve o zaman O, sizin yapageldiğiniz şeyleri (bütün gerçeğiyle) görüp anlamanızı sağlayacak".

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

De ki: “- Ey tevbekârlar, çalışın (İstediğinizi yapın)! Çünkü yaptıklarınızı Allah da, Rasûlü de, müminler de görecektir. Hepiniz mutlaka gaybı ve hazırı bilenin (Allah’ın) huzuruna çevrileceksiniz ve o zaman, ne yapmış olduğunuzu, O, size haber verecektir.

Portekizce: 

Dize-lhes: Agi, pois Deus terá ciência da vossa ação; o mesmo farão o Seu Mensageiro e os fiéis. Logo retornareis aoConhecedor do cognoscível e do incognoscível, que vos inteirará de tudo quanto fizestes.

İsveççe: 

Säg: "Handla! Gud kommer att iaktta era handlingar och Hans Sändebud och de troende likaså. Och ni kommer att föras tillbaka till Honom som känner allt det som är dolt för människor och det som de kan bevittna, och då skall Han låta er veta vad era handlingar [var värda]."

Farsça: 

و بگو: عمل کنید یقیناً خدا و پیامبرش و مؤمنان اعمال شما را می بینند، و به زودی به سوی دانای نهان و آشکار بازگردانده می شوید، پس شما را به آنچه همواره انجام می دادید، آگاه می کند.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ بەوانە) بڵێ: کارو کردەوە بکەن جا بێگومان خوا و پێغەمبەرەکەی و بڕواداران کردەوەکانتان دەبینن لەپاشان دەگەڕێنرێنەوە بۆلای (خوای) زانا بە ھەموو نھێنی و ئاشکراکان ئەمجا ھەواڵتان دەداتێ بەھەرچی کە ئێوە لە دونیادا دەتان کرد

Özbekçe: 

Сен: «Амал қилинглар! Бас, албатта, Аллоҳ, Унинг Расули ва мўминлар амалингизни кўрарлар. Ва, албатта, ғайбни ва шаҳодатни билгувчи зотга қайтариласизлар. Бас, У сизларга қилиб юрган амалларингизнинг хабарини берадир»– деб айт.

Malayca: 

Dan katakanlah (wahai Muhammad): Beramalah kamu (akan segala yang diperintahkan), maka Allah dan RasulNya serta orang-orang yang beriman akan melihat apa yang kamu kerjakan; dan kamu akan dikembalikan kepada (Allah) Yang Mengetahui perkara-perkara yang ghaib dan yang nyata, kemudian Ia menerangkan kepada kamu apa yang kamu telah kerjakan".

Arnavutça: 

Dhe thuaj: “Punoni, Perëndia, Pejgamberi i Tij dhe besimtarët do të shohin punë tuaj. Ju do të ktheheni tek Ai, që i di gjërat e padukshme dhe të dukshme, e do t’u lajmërojë për atë që keni punuar.

Bulgarca: 

И кажи: “Работете! Аллах вижда вашите дела - и Неговият Пратеник, и вярващите. И ще бъдете върнати при Знаещия скритото и явното, и ще ви извести какво сте вършили.

Sırpça: 

И реци: „Трудите се! Аллах ће да види ваш труд, а и Његов Посланик и верници, и ви ћете да будете враћени Ономе Који зна невидљиви и видљиви свет, па ће да вас обавести о ономе што сте радили.“

Çekçe: 

Rci: 'Jednejte, a Bůh uvidí činy vaše stejně jako Jeho posel a věřící! A pak budete navráceni k Tomu, jenž zná nepoznatelné i všeobecně známé, a On vám oznámí, co jste vlastně dělali.'

Urduca: 

اور اے نبیؐ، اِن لوگوں سے کہدو کہ تم عمل کرو، اللہ اور اس کا رسول اور مومنین سب دیکھیں گے کہ تمہارا طرز عمل اب کیا رہتا ہے پھر تم اُس کی طرف پلٹائے جاؤ گے جو کھلے اور چھپے سب کو جانتا ہے اور وہ تمہیں بتا دے گا کہ تم کیا کرتے رہے ہو

Tacikçe: 

Бигӯ: «Амал кунед, Худову паёмбараш аз мӯъминон аъмоли шуморо хоҳанд дид ва шумо ба назди донои ниҳону ошкоро бозгардонида мешавед ва Ӯ аз амалҳоятон огоҳатон хоҳад кард».

Tatarca: 

Әйт: "Изге гамәлләр кылыгыз! Әлбәттә, Аллаһ вә Аның расүле һәм мөэминнәр сезнең гамәлләрегезне күрерләр, вә тиздән яшеренне вә ачыкны белүче Аллаһуга кайтарылачаксыз, кылган гамәлләрегез белән Ул сезне хәбәр кылыр.

Endonezyaca: 

Dan Katakanlah: "Bekerjalah kamu, maka Allah dan Rasul-Nya serta orang-orang mukmin akan melihat pekerjaanmu itu, dan kamu akan dikembalikan kepada (Allah) Yang Mengetahui akan yang ghaib dan yang nyata, lalu diberitakan-Nya kepada kamu apa yang telah kamu kerjakan.

Amharca: 

በላቸውም ሥሩ አላህ ሠራችሁን በእርግጥ ያያልና፡፡ መልክተኛውና ምእምናንም (እንደዚሁ ያያሉ)፡፡ ሩቁንና ቅርቡን ሁሉ ዐዋቂ ወደ ኾነውም (አላህ) በእርግጥ ትመለሳላችሁ፡፡ ትሠሩትም የነበራችሁትን ሁሉ ይነግራችኋል፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) இன்னும், (போருக்கு வராமல் பின்தங்கிவிட்டு, பிறகு மன்னிப்பு கோரியவர்களிடம்) கூறுவீராக: “நீங்கள் (நல்ல அமல்களை அதிகம்) செய்யுங்கள். ஆக, அல்லாஹ்வும் அவனுடைய தூதரும் நம்பிக்கையாளர்களும் உங்கள் செயலைப் பார்ப்பார்கள். இன்னும், மறைவையும், வெளிப்படையையும் அறிந்தவ(னாகிய அல்லாஹ்வி)ன் பக்கம் (மறுமையில்) மீண்டும் கொண்டு வரப்படுவீர்கள். நீங்கள் செய்து கொண்டிருந்ததை (அவன்) உங்களுக்கு அறிவிப்பான்.

Korece: 

실천하라 일러가로되 하나 님도 선지자와 믿는 사람들이 너 희의 하는 일을 지켜 보심이라 그런후 너희는 보이지 않는 것과 보이는 것을 알고 계시는 그분에 게 돌아가리니 그분은 너희가 행 하고 있는 것을 보여 주시니라

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy nói với (những người không tham chiến): “Các ngươi hãy làm (việc thiện), vì Allah sẽ nhìn thấy việc làm của các ngươi, Thiên Sứ của ngài và những người có đức tin (cũng sẽ nhìn thấy). Rồi đây, các ngươi sẽ được đưa trở về với Đấng biết điều vô hình và hữu hình, Ngài sẽ cho các ngươi biết về những gì các ngươi đã làm.”