Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

87

Sûredeki Ayet No: 

3

Ayet No: 

5951

Sayfa No: 

591

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ

Çeviriyazı: 

velleẕî ḳaddera fehedâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Takdir edip hidayeti gösteren O'dur.

Diyanet İşleri: 

O, her şeyi ölçüyle yapıp doğru yolu göstermiştir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bir Rab ki ölçüp biçti, derken doğru yolu buldurdu.

Şaban Piriş: 

Takdir eden ve yol gösteren,

Edip Yüksel: 

O ki ölçtü, yol gösterdi.

Ali Bulaç: 

Takdir etti, böylece yol gösterdi,

Suat Yıldırım: 

O seni yaratıp, mükemmel yaratılış vereni!O her canlıyı bir ölçüye göre yapıp hayatının devamını, sağlayacak yolları göstereni!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve o ki takdir etti de doğru yolu gösterdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O ki miktarını, şeklini belirledi, yolunu çizip aydınlattı.

Bekir Sadak: 

Faydali olacaksa insanlara ogut ver.

İbni Kesir: 

Ki O, takdir edip doğru yolu göstermiştir.

Adem Uğur: 

Takdir edip yol gösteren,

İskender Ali Mihr: 

Ve O ki, bir kader tayin etti. Sonra da hidayet etti.

Celal Yıldırım: 

O ki (yarattığını) belli ölçüye göre ortaya çıkardı ve (ona göre de) yolunu gösterdi.

Tefhim ul Kuran: 

Takdir etti, böylece yol gösterdi,

Fransızca: 

qui a décrété et guidé,

İspanyolca: 

Que ha determinado y dirigido,

İtalyanca: 

Colui che ha decretato e guidato,

Almanca: 

und Desjenigen, Der bestimmte, dann rechtleitete,

Çince: 

他预定万物,而加以引导。

Hollandaca: 

Die hen tot verschillende doeleinden heeft bestemd en hen richt om die te bereiken;

Rusça: 

Который предопределил судьбу творений и указал путь,

Somalice: 

Eebaha wax walba qaddaray Jidkana tusiyey.

Swahilice: 

Na ambaye amekadiria na akaongoa,

Uygurca: 

مەخلۇقاتقا پايدىلىق ئىشلارنى (تەقدىر قىلدى، ئۇلارغا پايدىلىنىش يوللىرىنى) كۆرسەتتى

Japonca: 

またかれは,法を定めて導き,

Arapça (Ürdün): 

«والذي قدَّر» ما شاء «فهدى» إلى ما قدره من خير وشر.

Hintçe: 

और दुरूस्त किया और जिसने (उसका) अन्दाज़ा मुक़र्रर किया फिर राह बतायी

Tayca: 

และผู้ทรงกำหนดสภาวะแล้วทรงชี้แนะทาง

İbranice: 

ואשר קבע והדריך

Hırvatça: 

i Koji određuje, pa upućuje,

Rumence: 

Cel ce sorteşte şi călăuzeşte,

Transliteration: 

Waallathee qaddara fahada

Türkçe: 

O ki miktarını, şeklini belirledi, yolunu çizip aydınlattı.

Sahih International: 

And who destined and [then] guided

İngilizce: 

Who hath ordained laws. And granted guidance;

Azerbaycanca: 

O Rəbbin ki, (hər şeyin keyfiyyətini, xüsusiyyətini, davam müddətini) əzəldən müəyyən etdi və (hamıya) yol göstərdi.

Süleyman Ateş: 

Ve O ki herşeyin miktarını, biçimini belirleyip hedefini gösterdi.

Diyanet Vakfı: 

Takdir edip yol gösteren,

Erhan Aktaş: 

O ki takdir etti(1) ve yol gösterdi.

Kral Fahd: 

takdir edip yol gösteren,

Hasan Basri Çantay: 

Takdîr eden, (ona göre de) yol gösterendir.

Muhammed Esed: 

O ki, (bütün mevcudatın) tabiatını belirlemekte ve onu (hedefine doğru) yöneltmektedir;

Gültekin Onan: 

Takdir etti, böylece yol gösterdi,

Ali Fikri Yavuz: 

O Rabbin ki, (eşyanın cins ve nevilerini) takdir etti de doğru yolu gösterdi.

Portekizce: 

Que tudo predestinou e encaminhou;

İsveççe: 

och som ger [människan] hennes rätta mått och därefter leder henne på rätt väg,

Farsça: 

و آنکه اندازه قرار داد و هدایت کرد،

Kürtçe: 

وە ئەوەی کە نەخشەی کێشاوە(بۆ ھەموو شتێك) ئەمجا شارەزای کردووە

Özbekçe: 

У ўлчовли қилган ва ҳидоятга бошлаган зотдир.

Malayca: 

Dan Yang telah mengatur (keadaan makhluk-makhlukNya) serta memberikan hidayah petunjuk (ke jalan keselamatannya dan kesempurnaannya);

Arnavutça: 

dhe që çdo gjë e ka caktuar dhe i ka dhënë inspirim,

Bulgarca: 

Който прецени и напъти,

Sırpça: 

и Који одређује, па упућује,

Çekçe: 

každý osud předurčil a usměrnil,

Urduca: 

جس نے تقدیر بنائی پھر راہ دکھائی

Tacikçe: 

Ва он ки андоза муъайян кард. Сипас роҳ намуд.

Tatarca: 

Вә Ул һәрнәрсәгә тәкъдир төзеде вә һәрнәрсәне юлга салды.

Endonezyaca: 

dan yang menentukan kadar (masing-masing) dan memberi petunjuk,

Amharca: 

የዚያንም የወሰነውን፡፡ (ለተፈጠረለት ነገር) የመራውንም፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவன் நிர்ணயம் செய்தான் (-அளவிட்டான், திட்டமிட்டான்); இன்னும், (படைப்புகள், தங்களுக்கு தேவையான எல்லாவற்றையும் அடைந்துகொள்ள தேவையான வழிகளை) வழிகாட்டினான்.

Korece: 

모든 것에 특징을 두사 그것 으로 유용케 하였으며

Vietnamca: 

Đấng đã định lượng và hướng dẫn.