Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

8

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

1169

Sayfa No: 

178

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِذْ تَسْتَغِيثُونَ رَبَّكُمْ فَاسْتَجَابَ لَكُمْ أَنِّي مُمِدُّكُم بِأَلْفٍ مِّنَ الْمَلَائِكَةِ مُرْدِفِينَ

Çeviriyazı: 

iẕ testegîŝûne rabbeküm festecâbe leküm ennî mümiddüküm bielfim mine-lmelâiketi mürdifîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O vakit siz Rabbinizden yardım diliyordunuz. O da: "Ben işte ardarda bin melekle size yardım ediyorum" diye duanızı kabul buyurmuştu.

Diyanet İşleri: 

Rabbinizin yardımına sığınıyordunuz. O, "Ben size, birbiri peşinden bin melekle yardım ederim" diye cevap vermişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hani, siz, Rabbinizden imdat istemiştiniz de Rabbiniz, şüphe yok ki ben, birbiri ardınca binlerce melekle size yardım edeceğim diye duanızı kabul etmişti.

Şaban Piriş: 

Rabbinizden yardım/medet dilemiştiniz de size: Birbiri ardınca bin melek ile size yardım edeceğim, diye cevap vermişti.

Edip Yüksel: 

Sizi kurtarması için Rabbinize yalvarıyordunuz, ve O da, "Ben sizi birbiri ardınca bin melekle destekleyeceğim," diye size karşılık vermişti.

Ali Bulaç: 

Siz Rabbinizden yardım taleb ediyordunuz, O da: "Şüphesiz Ben size birbiri ardınca bin melek ile yardım ediciyim" diye cevap vermişti.

Suat Yıldırım: 

O vakit siz Rabbinizden yardım istiyordunuz.O da: “Ben size peş peşe gelecek bin melaike ile imdad edeceğim” diye duanızı kabul buyurdu.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O zaman ki, Rabbinizden imdat istiyordunuz. «Şüphe yok ki, size ardı ardına meleklerden bini ile imdat ediciyim,» diye sizin için (duanıza) icabet buyurdu.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hani siz, Rabbinizden yardım ve destek diliyordunuz; O, sizin dileğinize şöyle cevap vermişti: "Hiç kuşkunuz olmasın, ben size, meleklerden birbiri ardınca bin tanesiyle yardım ulaştıracağım."

Bekir Sadak: 

Iste bunu tadin, inkar edenlere cehennem azabi da vardir.

İbni Kesir: 

Hani siz, Rabbınızdan imdad istiyordunuz da: Birbiri ardında bin melekle size imdad ederim, diyerek duanıza icabet etmişti.

Adem Uğur: 

Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu.

İskender Ali Mihr: 

Rabbinizden yardım istediğiniz zaman böylece O, size icabet etti. Muhakkak ki Ben, birbirini izleyerek gelen bin melekle, size yardım edenim (yardım eden Benim).

Celal Yıldırım: 

Hani Rabbinizden yalvarıp yardım bekliyordunuz

Tefhim ul Kuran: 

Siz Rabbinizden yardım taleb ediyordunuz, O da: «Şüphesiz ben size birbiri ardınca bin melek ile yardım ediciyim» diye cevap vermişti.

Fransızca: 

(Et rappelez-vous) le moment où vous imploriez le secours de votre Seigneur et qu'Il vous exauça aussitôt : "Je vais vous aider d'un millier d'Anges déferlant les uns à la suite des autres.

İspanyolca: 

Cuando pedisteis auxilio a vuestro Señor y Él os escuchó: «Os reforzaré con mil ángeles uno tras otro».

İtalyanca: 

E [ricordate] quando imploraste il soccorso del vostro Signore! Vi rispose: «Vi aiuterò con un migliaio di angeli a ondate successive».

Almanca: 

(Und erinnere daran), als ihr euren HERRN um Hilfe gebeten habt und ER euch dann erhört hat: "Gewiß, ICH werde euch mit tausend Engeln reihenweise Verstärkung gewähren."

Çince: 

当时,你们求援于你们的主,他就答应了你们:我要陆续降下一千天神去援助你们。

Hollandaca: 

Toen gij hulp van uwen Heer hebt gevraagd, en hij u antwoordde: Waarlijk, ik zal u ondersteunen met duizend engelen, die elkander geregeld opvolgen.

Rusça: 

Вот вы попросили своего Господа о помощи, и Он ответил вам: "Я помогу вам тысячью ангелов, следующих друг за другом".

Somalice: 

Xusuusta markaad ka Gargaar warsanayseen Eebe oo uu idinku Ajiibay waxaan idinku Xoojin Kun Malaa'igta ka mida oo Israacraacsan.

Swahilice: 

Mlipo kuwa mkimuomba msaada Mola wenu Mlezi, naye akakujibuni kuwa: Kwa yakini Mimi nitakusaidieni kwa Malaika elfu wanao fuatana mfululizo.

Uygurca: 

ئۆز ۋاقتىدا (دۇئا قىلىپ) پەرۋەردىگارىڭلاردىن ياردەم تىلىدىڭلار، اﷲ: «سىلەرگە ئاقىمۇ - ئارقا (چۈشىدىغان) مىڭ پەرىشتە بىلەن ياردەم بېرىمەن» دەپ دۇئايىڭلارنى ئىجابەت قىلدى

Japonca: 

あなたがたが主に援助を歎願した時を思いなさい。その時あなたがたに答えられた。「われは,次ぎ次ぎに来る一千の天使であなたがたを助けるであろう。」

Arapça (Ürdün): 

اذكر «إذ تستغيثون ربَّكم» تطلبون منه الغوث بالنصر عليهم «فاستجاب لكم أني» أي بأني «مُمدُّكم» معينكم «بألف من الملائكة مردفين» متتابعين يردف بعضهم بعضا وعدهم بها أوَّلا ثم صارت ثلاثة آلاف ثم خمسة كما في آل عمران وقرئ بآلُف كأفُلس جمع.

Hintçe: 

(ये वह वक्त था) जब तुम अपने परवदिगार से फरियाद कर रहे थे उसने तुम्हारी सुन ली और जवाब दे दिया कि मैं तुम्हारी लगातार हज़ार फ़रिश्तों से मदद करूँगा

Tayca: 

“จงรำลึกขณะที่พวกเจ้าขอความช่วยเหลือยามคับขนต่อพระเจ้าของเจ้า แล้วพระองค์ก็ได้ทรงรับสนองแก่พวกเจ้าว่า แท้จริงข้าจะช่วยพวกเจ้าด้วยมลาอิกะฮ์หนึ่งพันตน โดยทยอยกันลงมา”

İbranice: 

כשקראתם אל ריבונכם לעזרה והוא נענה לכם, 'אני אשלח לעזרתכם אלף מלאכים אשר יבואו בזה אחר זה

Hırvatça: 

I kada ste od Gospodara svoga spas zatražili, On vam se odazvao: "Poslat ću vam u pomoć hiljadu meleka koji će jedni za drugima dolaziti."

Rumence: 

Când cereţi ajutorul Domnului vostru, el vă va răspunde: “Vă voi întări cu o mie de îngeri, unii în spatele altora.”

Transliteration: 

Ith tastagheethoona rabbakum faistajaba lakum annee mumiddukum bialfin mina almalaikati murdifeena

Türkçe: 

Hani siz, Rabbinizden yardım ve destek diliyordunuz; O, sizin dileğinize şöyle cevap vermişti: "Hiç kuşkunuz olmasın, ben size, meleklerden birbiri ardınca bin tanesiyle yardım ulaştıracağım."

Sahih International: 

[Remember] when you asked help of your Lord, and He answered you, "Indeed, I will reinforce you with a thousand from the angels, following one another."

İngilizce: 

Remember ye implored the assistance of your Lord, and He answered you: "I will assist you with a thousand of the angels, ranks on ranks."

Azerbaycanca: 

O zaman siz (dua edərək) Rəbbinizdən kömək diləyirdiniz. (Allah: ) “Mən sizin imdadınıza bir-birinin ardınca gələn min mələklə çataram!” – deyə duanızı qəbul buyurmuşdu.

Süleyman Ateş: 

Siz Rabbinizden yardım istiyordunuz, O da: "Ben size birbiri ardınca bin melek ile yardım edeceğim," diye duanızı kabul buyurmuştu.

Diyanet Vakfı: 

Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu.

Erhan Aktaş: 

Hani siz, Rabb’inizden yardım istiyordunuz. O da ardı ardına bin melekle yardım edeceğim diye, isteğinize karşılık vermişti.

Kral Fahd: 

Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu.

Hasan Basri Çantay: 

Hani siz Rabbinizden imdâd istiyordunuz da O da: «Muhakkak ki ben size meleklerden birbiri ardınca bin (lercesi) ile imdâd ediciyim» diyerek duanızı kabul buyurmuşdu.

Muhammed Esed: 

Hani, yardım için Rabbinize yakınıyordunuz; ve O da bunun üzerine size şöyle cevap vermişti: "Size birbiri ardından inen bin melekle yardım edeceğim!"

Gültekin Onan: 

Siz rabbinizden yardım istiyordunuz, O da: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

O vakit Rabbinizden yardım ve zafer istiyordunuz da O size: “- Gerçekten ben arka arkaya bin Melâike ile imdad ediyorum.” diye duanızı kabul buyurmuştu.

Portekizce: 

E de quando implorastes o socorro do vosso Senhor e Ele vos atendeu, dizendo: Reforçar-vos-ei com mil anjos, que voschegarão paulatinamente.

İsveççe: 

Ni bad er Herre om hjälp och Han bönhörde er: "Jag skall sända tusen änglar till er i led efter led som förstärkning."

Farsça: 

[یاد کنید] هنگامی را که [در حال مشاهده دشمنِ تا دندان مسلح با دعا و زاری] ازپروردگارتان یاری خواستید، و او درخواست شما را اجابت کرد که من مسلماً شما را با هزار فرشته که پی در پی نازل می شوند، یاری می دهم.

Kürtçe: 

(بیربکەنەوە) کاتێک (لە بەدردا) ھاناتان بۆ پەروەردگارتان دەبرد خواش ھات بەھاناتانەوە ووتی من دەینێرم بۆ یارمەتیان ھەزار فریشتە بە دوای یەکدا (دێنە خوارێ)

Özbekçe: 

Ўшанда Роббингиздан мадад сўраганингизда, сизни (сўровингизни) ижобат қилиб: «Албатта, мен сизларга кетма-кет келадиган мингта фаришта ила мадад берувчиман», деди. (Аллоҳ таоло мўмин бандаларига мадад учун фаришталарни юборганлиги ҳақида мавзуларда энг ишончли манба Қуръони Карим ва ҳадиси шариф бўлади. Икрима ва Ибн Аббос (р. а.)лардан ривоят қилган ҳадисда қуйидагилар айтилади: «Пайғамбар (с. а. в.) Бадр куни:-Мана бу Жиброил отининг бошидан тутиб устида уруш анжомлари билан келмоқда, дедилар.)

Malayca: 

(Ingatlah) ketika kamu memohon pertolongan kepada tuhan kamu, lalu Ia perkenankan permohonan kamu (dengan firmanNya): "Sesungguhnya Aku akan membantu kamu dengan seribu (bala tentera) dari malaikat yang datang berturut-turut.

Arnavutça: 

(Kujtoje) kur ju kërkuat ndihmë nga Zoti jua, e Ai ju përgjegj: “Unë do t’jundihmoj me njëmijë engjëj, të cilët do të vijnë njëri pas tjetrit”.

Bulgarca: 

Когато призовахте вашия Господ за помощ, Той ви откликна: “Аз ще ви подкрепя с хиляда ангели един след друг.”

Sırpça: 

И када сте од свога Господара затражили спас, Он вам се одазвао: „Послаћу вам у помоћ хиљаду анђела који ће једни за другим да долазе.“

Çekçe: 

A hle, obrátili jste se o pomoc k Pánu Svému a On vyslyšel vás řka: 'Podpořím vás věru tisícem andělů, jdoucích jeden za druhým!'

Urduca: 

اور وہ موقع یاد کرو جبکہ تم اپنے رب سے فریاد کر رہے تھے جواب میں اس نے فرمایا کہ میں تمہاری مدد کے لیے پے در پے ایک ہزار فرشتے بھیج رہا ہوں

Tacikçe: 

Ва он гоҳ ки аз Парвардигоратон ёрӣ хостед ва Худо қабул кард, ки ман бо ҳазор фаришта, ки аз паи якдигар меоянд, ёриятон мекунам!

Tatarca: 

Сугышка кергәндә, Раббыгыздан ярдәм сораган вакытыгызда Аллаһ догагызны кабул итте һәм әйтте: "Тәхкыйк мин сезгә алны-артны барып тоташучы мең фәрештә белән ярдәм итәчәкмен", – дип.

Endonezyaca: 

(Ingatlah), ketika kamu memohon pertolongan kepada Tuhanmu, lalu diperkenankan-Nya bagimu: "Sesungguhnya Aku akan mendatangkan bala bantuan kepada kamu dengan seribu malaikat yang datang berturut-turut".

Amharca: 

ከጌታችሁ ርዳታን በፈለጋችሁ ጊዜ «እኔ በሺህ መላእክት ተከታታዮች ሲኾኑ እረዳችኋለሁ» ሲል ለናንተ የተቀበላችሁን (አስታውሱ)፡፡

Tamilce: 

உங்கள் இறைவனிடம் நீங்கள் பாதுகாப்புத்தேடிய சமயத்தை நினைவு கூருங்கள். ஆக, “தொடர்ந்து வரக்கூடிய ஆயிரம் வானவர்களின் மூலம் நிச்சயமாக நான் உங்களுக்கு உதவுவேன்” என்று (அல்லாஹ்) உங்களுக்குப் பதிலளித்தான்.

Korece: 

너희가 주님께 구원할 때 그 분께서 천명의 천사들로 너희에게 웅답했던 때를 상기하라

Vietnamca: 

(Các ngươi - những người có đức tin, hãy nhớ lại lúc ở Badr) khi các ngươi cầu xin Thượng Đế của các ngươi (cứu giúp). Ngài đã đáp lại lời cầu nguyện của các ngươi (với lời phán): “Chắc chắn TA sẽ trợ giúp các ngươi với một ngàn Thiên Thần xếp thành hàng (phía sau các ngươi).”