Arapça:
الَّذِينَ عَاهَدتَّ مِنْهُمْ ثُمَّ يَنقُضُونَ عَهْدَهُمْ فِي كُلِّ مَرَّةٍ وَهُمْ لَا يَتَّقُونَ
Çeviriyazı:
elleẕîne `âhette minhüm ŝümme yenḳuḍûne `ahdehüm fî külli merrativ vehüm lâ yetteḳûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde her defasında antlaşmalarını bozarlar ve bundan hiç çekinmezler.
Diyanet İşleri:
Anlaşma yaptığın kimseler, sonucundan sakınmayarak anlaşmalarını her defasında bozarlar. Savaşta onları yakalarsan, arkalarındakilere ibret olacak şekilde, darmadağın et.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlar, kendileriyle ahitleştiğin kimselerdir, sonra her defasında da ahitlerini bozarlar ve onlar, hiç çekinmezler.
Şaban Piriş:
Onlar kendileriyle antlaşma yaptığın her defasında antlaşmalarını bozan kimselerdir. Bundan da hiç sakınmazlar.
Edip Yüksel:
Onlar, sen kendileriyle anlaşma yaptığın halde her defasında anlaşmalarını bozanlardır. Onlar erdemli davranmazlar.
Ali Bulaç:
Bunlar, içlerinden antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar sakınmazlar.
Suat Yıldırım:
Onlar kendileriyle anlaşma yaptığında hiç çekinmeden her defasında anlaşmayı bozan kimselerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlar ki, kendileriyle muâhede yapmış idin, sonra her defasında ahitlerini bozarlar ve onlar hiç çekinmezler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Bunlar, kendileriyle antlaşma yaptığın kişilerdir. Ama her defasında antlaşmalarını bozarlar. Hiç çekinmez ki bunlar...
Bekir Sadak:
Eger onlar barisa yanasirlarsa, sen de yanas ve Allah´a guven. O, suphesiz isitir ve bilir.
İbni Kesir:
Onlar, kendileriyle anlaşma yaptığın kimselerdir. Sonra her defasında ahidlerini bozdular. Onlar sakınmazlar da.
Adem Uğur:
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra her defasında hiç çekinmeden ahidlerini bozan kimselerdir.
İskender Ali Mihr:
Onlardan ahd aldığın kimseler, sonra ahdlerini her defasında bozarlar. Ve onlar, takva sahibi değildirler (olmazlar).
Celal Yıldırım:
Öyle ki, onlar kendileriyle yaptığın anlaşmayı her defasında hiç çekinmeden (ve sonucunu hesaba katmadan) bozarlar.
Tefhim ul Kuran:
Bunlar, içlerinden antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar korkup sakınmazlar.
Fransızca:
ceux-là mêmes avec lesquels tu as fait un pacte et qui chaque fois le rompent, sans aucune crainte [d'Allah].
İspanyolca:
que, habiendo tú concertado una alianza con ellos, la violan a cada momento sin temer a Alá.
İtalyanca:
coloro con i quali stipulasti un patto e che continuamente lo violano e non sono timorati [di Allah].
Almanca:
(Diese sind) diejenigen von ihnen, mit denen du einen Vertrag abgeschlossen hast, und sie dann ihren Vertrag ständig verletzen und nicht Taqwa gemäß handeln.
Çince:
你和他们中的某些人缔结盟约,而他们每次都违反他们的盟约,他们并不敬畏。
Hollandaca:
Evenals zij, die een verbond met u aangaan en later hun verbond bij iedere geschikte gelegenheid schenden en God niet vreezen.
Rusça:
Ты заключаешь с ними договор, но всякий раз они нарушают этот договор и не страшатся.
Somalice:
ee ah Kuwaad la Ballantay markaas Buriya Ballankooda mar kasta, oon Dhawrsanayn.
Swahilice:
Wale ambao miongoni mwao umepatana nao ahadi, kisha wanavunja ahadi yao kila mara, wala hawamchi Mungu.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد!) سەن ئۇلارنىڭ ئارىسىدىكى مەلۇم كىشىلەر بىلەن (مۇشرىكلارغا ياردەم بەرمەسلىكلىرى ئۈستىدە) مۇئاھىدە تۈزدۈڭ، ئۇلار بولسا ھەر قېتىمدا مۇئاھىدىسىنى بۇزىدۇ، ئۇلار اﷲ تىن قورقمايدۇ
Japonca:
これらはあなたが約束を結んだ者で,その後かれらは毎度約束を破り,主を畏れない。
Arapça (Ürdün):
«الذين عاهدت منهم» ألا يعينوا المشركين «ثم ينقضون عهدهم في كل مرة» عاهدوا فيها «وهم لا يتقون» الله في غدرهم.
Hintçe:
ऐ रसूल जिन लोगों से तुम ने एहद व पैमान किया था फिर वह लोग अपने एहद को हर बार तोड़ डालते है और (फिर ख़ुदा से) नहीं डरते
Tayca:
“คือบรรดาผู้ที่เจ้าได้ทำสัญญาไว้ในหมู่พวกเขา แล้วพวกเขาก็ทำลายสัญญาของพวกเขาในทุกครั้ง โดยที่พวกเขาหาเกรงกลัวไม่”
İbranice:
הם אלה אשר כרת אתם ברית, ובכל פעם יפרו אותה, ואינם יראים אותו
Hırvatça:
oni s kojima ti ugovore sklapaš, pa oni svaki put, ne bojeći se Allaha, krše ugovor svoj.
Rumence:
şi cei, dintre ei, cu care tu ai încheiat un legământ pe care l-au încălcat de fiecare dată, căci ei nu se tem de Dumnezeu.
Transliteration:
Allatheena AAahadta minhum thumma yanqudoona AAahdahum fee kulli marratin wahum la yattaqoona
Türkçe:
Bunlar, kendileriyle antlaşma yaptığın kişilerdir. Ama her defasında antlaşmalarını bozarlar. Hiç çekinmez ki bunlar...
Sahih International:
The ones with whom you made a treaty but then they break their pledge every time, and they do not fear Allah.
İngilizce:
They are those with whom thou didst make a covenant, but they break their covenant every time, and they have not the fear (of Allah).
Azerbaycanca:
Onlar (sənə qarşı müharibə etməmək barədə) əhd bağladığın kimsələrdir ki, (onu bağladıqdan) sonra hər dəfə əhdlərini pozar və Allahdan da qorxmazlar.
Süleyman Ateş:
Sen kendileriyle andlaşma yaptığın halde onlar, hiç çekinmeden, her defa andlaşmalarını bozarlar.
Diyanet Vakfı:
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra her defasında hiç çekinmeden ahidlerini bozan kimselerdir.
Erhan Aktaş:
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde, her defasında hiç çekinmeden antlaşmalarını bozan kimselerdir.
Kral Fahd:
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra her defasında hiç çekinmeden ahidlerini bozan kimselerdir.
Hasan Basri Çantay:
Onlar, içlerinden kendileriyle muaahede etdiğin kimselerdir ki (muaahededen) sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar sakınmazlar da.
Muhammed Esed:
Kendileriyle bir andlaşma yapmış olduğu halde, Allaha karşı sorumluluk bilinci taşımaksızın, fütursuzca her fırsatta sözlerinden dönen kimselere gelince,
Gültekin Onan:
Bunlar, içlerinden antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar sakınmazlar.
Ali Fikri Yavuz:
Onlar kendileriyle muahede (andlaşma) yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında sözleşmelerini bozuyorlar. (Hazreti Peygamber aleyhisselâm aleyhine hareket etmemek üzere söz veren Beni Kurayza kabilesi, bu andlaşmayı bozup Bedir’de müşriklere yardım etmiş ve bundan sonra yapılan bir andlaşmayı da bozarak Hendek savaşında yine aleyhte bulunmuştu.)
Portekizce:
São aqueles com quem fazes um pacto e que, sistematicamente, quebram seus compromissos, e não temem a Deus.
İsveççe:
DE SOM du har slutit fördrag med och som, gång på gång, när de får tillfälle, bryter fördraget och som inte fruktar Gud -
Farsça:
همان کسانی که با برخی از آنان [بارها] پیمان بستی، ولی هر بار پیمانشان را می شکنند و از خدا پروا نمی کنند.
Kürtçe:
ئەوانەی کەپەیمانت لەگەڵیان بەست لەپاش ئەوە پەیمانەکەیان دەشکاند لەھەموو جارێکدا و ئەوان خۆیان ناپارێزن ولە خوا ناترسن
Özbekçe:
Улардан сен аҳдлашганлар сўнгра ҳар сафар аҳдларини бузарлар ва улар (Аллоҳдан) қўрқмаслар. (Бу қилмишлари билан яна бир инсонийлик хусусиятларини йўқотадилар. Яъни, аҳдда туриш инсонни ҳайвондан ажратадиган хусусиятларидан бири саналади. Кофирлар аҳдни бузиш билан шу сифатни ҳам йўқотдилар. Бу қилмишларига бош сабаб уларнинг Аллоҳдан қўрқмасликларидир.)
Malayca:
(Iaitu) orang-orang yang engkau telah mengikat perjanjian setia dengan mereka, kemudian mereka mencabuli perjanjian setianya pada tiap-tiap kali, sedang mereka tidak mahu memelihara dirinya (dari keaiban mencabuli perjanjian itu).
Arnavutça:
ata me të cilët ke lidhë marrëveshje, e ata çdo herë e prishin marrëveshjen e vet, dhe nuk i druajnë Perëndisë.
Bulgarca:
онези, от които ти получи обет, после нарушават своя обет всеки път и не се боят.
Sırpça:
они са којима ти склапаш уговоре, па они сваки пут, не бојећи се Аллаха, крше свој уговор.
Çekçe:
a ti, s nimiž jsi uzavřel smlouvu a kteří potom pokaždé tuto smlouvu porušili nejsouce bohabojní.
Urduca:
(خصوصاً) ان میں سے وہ لوگ جن کے ساتھ تو نے معاہدہ کیا پھر وہ ہر موقع پر اس کو توڑتے ہیں اور ذرا خدا کا خوف نہیں کرتے
Tacikçe:
Касоне, ки ту аз онон паймон гирифтӣ, сипас паёпай паймони хешро мешикананд ва ҳеҷ наметарсанд.
Tatarca:
Кәферләр белән ґәһед-килешү ясасаң, соңра алар ґәһед кылган саен ґәһедләрен бозалар, алар ґәһедләрен бозудан һич курыкмыйлар.
Endonezyaca:
(Yaitu) orang-orang yang kamu telah mengambil perjanjian dari mereka, sesudah itu mereka mengkhianati janjinya pada setiap kalinya, dan mereka tidak takut (akibat-akibatnya).
Amharca:
እነዚያ ከነሱ ቃል ኪዳን የያዝክባቸው ከዚያም በየጊዜው ቃል ኪዳናቸውን የሚያፈርሱ ናቸው፡፡ እነሱም አይጠነቀቁም፡፡
Tamilce:
நீர் அவர்களிடம் உடன்படிக்கை செய்தீர்கள். பிறகு, அவர்கள் தங்கள் உடன்படிக்கையை ஒவ்வொரு முறையிலும் முறிக்கிறார்கள். இன்னும், அவர்கள் அல்லாஹ்வை அஞ்சுவதில்லை.
Korece:
그대가 그들과 계약을 하였 으나 그들은 매번마다 그들의 계 약을 깨뜨리니 그들은 하나님을 두려워하지 아니함이라
Vietnamca:
(Chúng là) những kẻ mà Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) đã giao ước với chúng nhưng rồi chúng lại đơn phương phá vỡ giao ước hết lần này đến lần khác và chúng không sợ (Allah).
Ayet Linkleri: