Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

8

Sûredeki Ayet No: 

15

Ayet No: 

1175

Sayfa No: 

178

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا لَقِيتُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا زَحْفًا فَلَا تُوَلُّوهُمُ الْأَدْبَارَ

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû iẕâ leḳîtümü-lleẕîne keferû zaḥfen felâ tüvellûhümü-l'edbâr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey iman edenler! Toplu olarak kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arkalarınızı dönmeyin (kaçmayın).

Diyanet İşleri: 

Ey İnananlar! Savaş için ilerlerken, inkar edenlerle toplu halde karşılaştığınızda onlara arkanızı dönmeyin.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey inananlar, savaşmak üzere kafirlerle karşılaştınız mı onlara arkanızı dönmeyin.

Şaban Piriş: 

Ey iman edenler! Toplu bir halde kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arkanızı dönmeyin!

Edip Yüksel: 

Ey inananlar, size karşı düşmanca harekata geçen kafirlerle karşılaştığınızda, onlara arkanızı dönmeyin.

Ali Bulaç: 

Ey iman edenler, toplu olarak kafirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arka çevirmeyin (savaştan kaçmayın).

Suat Yıldırım: 

Ey iman edenler! Ordu halinde kâfirlerle savaşmak için karşılaştığınızda, onlara arkanızı dönüp kaçmayın.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey imân etmiş olanlar! Kâfir olanlara toplu bulundukları bir halde mülâki olduğunuz zaman onlara arkalarınızı çevirmeyiniz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey iman edenler! İnkâr edenlerle savaşmak üzere karşılaştığınızda, sakın onlara arkalarınızı dönmeyin!

Bekir Sadak: 

(20-21) Ey inananlar! Allah´a ve peygamberine itaat edin, Kuran´i dinleyip dururken yuz cevirmeyin, dinlemedikleri halde «dinledik» diyenler gibi olmayin.

İbni Kesir: 

Ey iman edenler

Adem Uğur: 

Ey müminler! Toplu halde kâfirlerle karşılaştığınız zaman onlara arkanızı dönmeyin. (Korkup kaçmayın).

İskender Ali Mihr: 

Ey âmenû olanlar! Kâfir olanlarla topluca karşılaştığınız zaman artık onlara arkanızı dönmeyin.

Celal Yıldırım: 

Ey imân edenler! (Savaş için çıkıldığında) yavaş yavaş ilerlerken, kâfirlerle karşılaştığınız zaman onlara arka çevirmeyin.

Tefhim ul Kuran: 

Ey iman edenler, toplu olarak kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arka çevirmeyin (savaştan kaçmayın) .

Fransızca: 

ô vous qui croyez quand vous rencontrez (l'armée) des mécréants en marche , ne leur tournez point le dos.

İspanyolca: 

¡Creyentes! Cuando os encontréis con los infieles marchando, ¡no les volváis la espalda!

İtalyanca: 

O voi che credete, quando incontrerete i miscredenti in ordine di battaglia non volgete loro le spalle.

Almanca: 

Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Wenn ihr auf die Kafir im Kampf trefft, so kehrt ihnen nicht die Rücken!

Çince: 

信道的人们啊!当你们遇著不信道的人向你们进攻的时候,你们不要以背向敌。

Hollandaca: 

O ware geloovigen! als gij de ongeloovigen ontmoet, in grooten getale tegen u optrekkende, wendt u dan niet van hen af.

Rusça: 

О те, которые уверовали! Когда вы встретитесь с неверующими на поле битвы, то не поворачивайтесь к ним спиной.

Somalice: 

Kuwa Xaqa Rumeeyow hadaad la Kulantaan Kuwa Gaaloobay idinkoo isusoo Dhawaan ha u jeedinina dabada (ha cararina).

Swahilice: 

Enyi Mlio amini! Mkikutana na walio kufuru vitani msiwageuzie mgongo.

Uygurca: 

ئى مۆمىنلەر! كاپىرلارنىڭ ھۇجۇمىغا دۇچ كەلگەن چېغىڭلاردا، ئۇلارغا ئارقاڭلارنى قىلماڭلار (يەنى قاچماڭلار)

Japonca: 

信仰する者よ,あなたがたが不信者の進撃に会う時は,決してかれらに背を向けてはならない。

Arapça (Ürdün): 

«يا أيها الذين آمنوا إذا لقيتم الذين كفروا زحفا» أي مجتمعين كأنهم لكثرتهم يزحفون «فلا تولُّوهم الأدبار» منهزمين.

Hintçe: 

ऐ ईमानदारों जब तुमसे कुफ्फ़ार से मैदाने जंग में मुक़ाबला हुआ तो (ख़बरदार) उनकी तरफ पीठ न करना

Tayca: 

“บรรดาผู้ศรัทธาทั้งหลาย ! เมื่อพวกเจ้าพบบรรดาผู้ที่ปฏิเสธศรัทธาเคลื่อน มา พวกเจ้าจงอย่าหันหลังหนีพวกเขา

İbranice: 

הוי אלה אשר האמינו! בפוגשכם את אלה אשר כפרו בקרב פנים אל פנים אל תפנו להם עורף

Hırvatça: 

O vi koji vjerujete, kada se s nevjernicima sukobite, a njih nastupa mnogo, leđa im ne okrećite;

Rumence: 

O, voi cei ce credeţi! Când îi întâlniţi pe cei care tăgăduiesc gata de luptă, nu le întoarceţi spatele,

Transliteration: 

Ya ayyuha allatheena amanoo itha laqeetumu allatheena kafaroo zahfan fala tuwalloohumu aladbara

Türkçe: 

Ey iman edenler! İnkâr edenlerle savaşmak üzere karşılaştığınızda, sakın onlara arkalarınızı dönmeyin!

Sahih International: 

O you who have believed, when you meet those who disbelieve advancing [for battle], do not turn to them your backs [in flight].

İngilizce: 

O ye who believe! when ye meet the Unbelievers in hostile array, never turn your backs to them.

Azerbaycanca: 

Ey iman gətirənlər! Kafirlərlə bir yerə toplaşdıqları vaxt rastlaşsanız, dönüb onlardan qaçmayın!

Süleyman Ateş: 

Ey inananlar, inkar edenlerle toplu halde karşılaşırsanız, onlara arkalar(ınız)ı döndür(üp kaç)mayın.

Diyanet Vakfı: 

Ey müminler! Toplu halde kafirlerle karşılaştığınız zaman onlara arkanızı dönmeyin. (Korkup kaçmayın).

Erhan Aktaş: 

Ey Îmân Edenler! Kâfirlerin orduları ile karşılaştığınız zaman, onlara arkanızı dönmeyin.

Kral Fahd: 

Ey müminler! Toplu halde kâfirlerle karşılaştığınız zaman onlara arkanızı dönmeyin. (Korkup kaçmayın).

Hasan Basri Çantay: 

Ey îman edenler, toplu bir halde kâfirlerle karşılaşdığınız zaman onlara arkalarınızı dönmeyin (kaçmayın).

Muhammed Esed: 

Siz ey imana erişenler! Savaşta, o hakikati inkara şartlanmış olan topluluğu büyük bir kuvvetle karşınızda bulduğunuz zaman sakın arkanızı dönmeyin:

Gültekin Onan: 

Ey inananlar, toplu olarak küfredenlerle karşılaştığınız zaman, onlara arka çevirmeyin (savaştan kaçmayın).

Ali Fikri Yavuz: 

Ey müminler! Toplu olarak kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arkalarınızı çevirmeyin, kaçmayın.

Portekizce: 

Ó fiéis, quando enfrentardes (em batalha) os incrédulos, não lhes volteis as costas.

İsveççe: 

TROENDE! När ni möter förnekarna, som rycker fram i samlad styrka, gör då inte helt om [för att fly]!

Farsça: 

ای اهل ایمان! هنگامی که با کافران در حالی که بر ضد شما لشکرکشی می کنند روبرو می شوید، به آنان پشت نکنید [و نگریزید.]

Kürtçe: 

ئەی ئەو کەسانەی کە بڕواتان ھێناوە کاتێک (لەجەنگدا) ڕووبەڕووی زۆرێک لەبێ باوەڕان بوونەوە قەت پشتیان تێ مەکەن و ھەڵمەیەن

Özbekçe: 

Эй иймон келтирганлар, куфр келтирганларга яқинлашиб, юзма-юз келганингизда уларга орқа ўгирмангиз.

Malayca: 

Wahai orang-orang yang beriman! Apabila kamu bertemu dengan orang-orang kafir yang sedang mara menyerang, maka janganlah kamu berpaling undur dari menentang mereka.

Arnavutça: 

O besimtarë, kur të ndesheni me mohues, e duke qenë ata shumë, mos ua ktheni shpinën!

Bulgarca: 

О, вярващи, когато срещнете неверниците в настъпление, не им обръщайте гръб в бягство!

Sırpça: 

О ви који верујете, када се сукобите са неверницима, а њих је много, леђа им не окрећите.

Çekçe: 

Vy, kteří věříte! Když se na pochodu střetnete s nevěřícími, neobracejte se k nim zády!

Urduca: 

اے ایمان لانے والو، جب تم ایک لشکر کی صورت میں کفار سے دوچار ہو تو ان کے مقابلہ میں پیٹھ نہ پھیرو

Tacikçe: 

Эй касоне, ки имон овардаед, чун кофиронро ҳамлавар дидед, ба гурез пушт накунед;

Tatarca: 

Ий мөэминнәр! Әгәр кәферләргә юлыксагыз, алардан куркып артка таба качмагыз!

Endonezyaca: 

Hai orang-orang yang beriman, apabila kamu bertemu dengan orang-orang yang kafir yang sedang menyerangmu, maka janganlah kamu membelakangi mereka (mundur).

Amharca: 

እናንተ ያመናችሁ ሆይ! እነዚያን የካዱትን ሰዎች (ለጦር) ሲጓዙ ባገኛችኋቸው ጊዜ ጀርባዎችን አታዙሩላቸው፡፡

Tamilce: 

நம்பிக்கையாளர்களே! நீங்கள் நிராகரிப்பவர்களை பெரும் படையாக (போரில்) சந்தித்தால் அவர்களுக்கு (உங்கள்) பின்புறங்களை திருப்பாதீர்கள். (-புறமுதுகு காட்டி ஓடாதீர்கள்)

Korece: 

믿는자들이여 너희가 싸움터에서 불신자들을 만날 때 그들로 부터 너희의 등을 돌리지 말라

Vietnamca: 

Hỡi những người có đức tin, khi các ngươi chạm trán với kẻ thù nơi sa trường thì các ngươi chớ quay lưng bỏ chạy.