Arapça:
وَقَالُوا لَوْلَا أُنزِلَ عَلَيْهِ مَلَكٌ ۖ وَلَوْ أَنزَلْنَا مَلَكًا لَّقُضِيَ الْأَمْرُ ثُمَّ لَا يُنظَرُونَ
Çeviriyazı:
veḳâlû levlâ ünzile `aleyhi melek. velev enzelnâ melekel leḳuḍiye-l'emru ŝümme lâ yünżarûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O'na bir melek indirilmeli değil miydi? dediler. Eğer bir melek indirseydik, iş bitirilmiş olurdu, sonra kendilerine hiç göz açtırılmazdı.
Diyanet İşleri:
Ona bir melek indirilmeli değil miydi? dediler. Bir melek indirmiş olsaydık iş bitmiş olurdu da onlara göz bile açtırılmazdı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Diyorlar ki: Ona bir melek indirilseydi. Melek indirseydik iş, olur biterdi ama sonra kendilerine gözlerini yumup açacak kadar bile bir mühlet verilmezdi.
Şaban Piriş:
O'na (doğrulayıcı) bir melek indirilmeli değil miydi? derler. Eğer bir melek indirseydik, (tevbe için) beklenmeden iş bitirilirdi.
Edip Yüksel:
"Ona bir melek indirilmeli değil miydi!," diyorlar. Bir melek indirseydik, iş bitirilmiş olurdu. Onlara zaman da verilmezdi.
Ali Bulaç:
Ve derler ki: "Ona bir melek indirilmeli değil miydi?" Eğer bir melek indirilseydi, elbette iş bitirilmiş olurdu da sonra kendilerine göz açtırılmazdı.
Suat Yıldırım:
Bir de: “Ona “bizim de görebileceğimiz bir melek gönderilmeli değil miydi?” dediler. Eğer Biz bir melek gönderseydik elbette iş bitirilmiş olur, sonra kendilerine göz bile açtırılmazdı. [25,22; 15,8]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve dediler ki: «Onun üzerine bir melek indirilmeli değil mi idi?» Ve eğer Biz bir melek indirmiş olsaydık elbette iş bitirilmiş olurdu. Sonra onlara göz açtırılmazdı.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şunu da söylediler: "Bu peygambere bir melek indirilseydi ya!" Eğer böyle bir melek indirmiş olsaydık iş mutlaka bitirilmiş olurdu da kendilerine göz bile açtırılmazdı.
Bekir Sadak:
De ki: «Goklerde ve yerde olanlar kimindir?"
İbni Kesir:
Ona bir melek indirmeli değil miydi? dediler. Eğer Biz, bir melek indirseydik
Adem Uğur:
Muhammed´e (görebileceğimiz) bir melek indirilseydi ya! dediler. Eğer biz öyle bir melek indirseydik elbette iş bitirilmiş olur, artık kendilerine göz bile açtırılmazdı.
İskender Ali Mihr:
Ve: “Ona bir melek indirilseydi, olmaz mıydı?” dediler. Şâyet bir melek indirseydik, mutlaka iş, olup bitirilirdi. Sonra (onlara) mühlet verilmez.
Celal Yıldırım:
Bir de O´nun (Muhammed´in) üzerine (bizim görebileceğimiz biçimde) bir melek indirilseydi ya, derler. Eğer bir melek indirseydik, (ilâhî sünnetimiz gereği) iş olup biterdi de kendilerine göz bile açtırılmazdı.
Tefhim ul Kuran:
Ve derler ki: «Ona bir melek indirilmeli değil miydi?» Eğer bir melek indirilseydi, elbette iş bitirilmiş olurdu da sonra kendilerine göz açtırılmazdı.
Fransızca:
Et ils disent : "Pourquoi n'a-t-on pas fait descendre sur lui (Muhammad) un Ange ? " Si Nous avions fait descendre un Ange, ç'eût été, sûrement, affaire faite ; puis on ne leur eût point donné de délai.
İspanyolca:
Dicen: «¿Por qué no se ha hecho descender a un ángel sobre él?» Si hubiéramos hecho descender a un ángel, ya se habría decidido la cosa y no les habría sido dado esperar.
İtalyanca:
E dicono: «Perché non ha fatto scendere un angelo su di lui?». Se avessimo fatto scendere un angelo, la questione sarebbe stata chiusa: non avrebbero avuto dilazione alcuna.
Almanca:
Und sie sagten: "Würde ihm doch nur ein Engel herabgesandt!" Und würden WIR einen Engel hinabsenden, dann wäre die Angelegenheit doch abgeschlossen und dann würde ihnen keine Zeit mehr gewährt.
Çince:
他们说:为什么没有一个天神降临他呢?假若我降下一个天神,那末,他们的毁灭,必成定案,而他们不蒙宽待了。
Hollandaca:
Zij zeggen, dat zoolang geen engel tot hen werd nedergezonden, zij niet zullen gelooven. Maar indien wij een engel hadden nedergezonden, zou hunne zaak reeds bepaald zijn, en zij zouden geen oogenblik berouw gevoeld hebben.
Rusça:
Они сказали: "Почему к нему не спускается ангел?" Если бы Мы ниспослали ангела, то решение уже было бы вынесено, после чего они не получили бы отсрочки.
Somalice:
Waxayna Dhihi maa lagu so Dejiyo Malag, Haddaan soo Dejinno Malagna waxaa la Dhamaynlahaa Amarka (Halaagga) lamana Sugeen.
Swahilice:
Na wao husema: Mbona hakuteremshiwa Malaika? Na kama tungeli teremsha Malaika, basi bila ya shaka ingesha hukumiwa amri, tena hapo wasingeli pewa muhula.
Uygurca:
ئۇلار: «ئۇنىڭغا (يەنى مۇھەممەد ئەلەيھىسسالامنىڭ پەيغەمبەرلىكىگە گۇۋاھ بولۇپ) نېمىشقا بىر پەرىشتە چۈشمىدى؟» دەيدۇ، ئەگەر ئۇنىڭغا بىرەر پەرىشتە چۈشۈرگەن بولساق، ئۇلارنىڭ ئىشى تۈگىگەن بولاتتى (يەنى بۇ چاغدا ھەقنى ئىنكار قىلسا، ھالاك قىلىناتتى)، ئۇلارغا مۆھلەت بېرىلمەيتتى
Japonca:
かれらはまた言う。「何故天使が,かれに遺されないのか。」もしわれが天使を遺したならば,事は直ちに決定されて,かれらは猶予されなかったであろう。
Arapça (Ürdün):
«وقالوا لولا» هلا «أنزل عليه» على محمد صلى الله عليه وسلم «ملك» يصدقه «ولو أنزلنا ملكا» كما اقترحوا فلم يؤمنوا «لقضي الأمر» بهلاكهم «ثم لا ينظرون» يمهلون لتوبة أو معذرة كعادة الله فيمن قبلهم من إهلاكهم عند وجود مقترحهم إذا لم يؤمنوا.
Hintçe:
और (ये भी) कहते कि उस (नबी) पर कोई फरिश्ता क्यों नहीं नाज़िल किया गया (जो साथ साथ रहता) हालॉकि अगर हम फरिश्ता भेज देते तो (उनका) काम ही तमाम हो जाता (और) फिर उन्हें मोहलत भी न दी जाती
Tayca:
และพวกเขาได้กล่าวว่าไฉนเล่ามะลัก จึงมิได้ถูกให้ลงมาแก่เขา และหากว่าเราได้ให้มะลักลงมาแล้ว แน่นอนกิจการทั้งหลายก็ย่อมถูกชี้ขาด แล้วพวกเขาก็จะไม่ถูกรอคอย
İbranice:
ואמרו 'לו הורד אליו מלאך'? אך לו היינו מורידים מלאך, היה דינם נחרץ ואז אין להם עוד הזדמנויות (זמן נוסף לחיות)
Hırvatça:
I još govore: "Zašto mu ne bude poslan melek?!" A da meleke pošaljemo, slučaj bi određen bio, i više se na njih ne bi čekalo.
Rumence:
Ei spun: “De ce nu a fost pogorât un înger la el?” Dacă am fi pogorât un înger, atunci soarta le-ar fi fost hotărâtă.
Transliteration:
Waqaloo lawla onzila AAalayhi malakun walaw anzalna malakan laqudiya alamru thumma la yuntharoona
Türkçe:
Şunu da söylediler: "Bu peygambere bir melek indirilseydi ya!" Eğer böyle bir melek indirmiş olsaydık iş mutlaka bitirilmiş olurdu da kendilerine göz bile açtırılmazdı.
Sahih International:
And they say, "Why was there not sent down to him an angel?" But if We had sent down an angel, the matter would have been decided; then they would not be reprieved.
İngilizce:
They say: "Why is not an angel sent down to him?" If we did send down an angel, the matter would be settled at once, and no respite would be granted them.
Azerbaycanca:
Onlar dedilər: “Məgər ona (Həzrəti–Muhəmmədə peyğəmbərliyinin həqiqi olmasını təsdiq edən) bir mələk endirilməli deyildimi?” Əgər Biz bir mələk göndərsəydik, iş bitmiş olar (iman gətirməyəcəkləri üçün onlar məhv edilər) və (tövbə etmək üçün) onlara bir an belə möhlət verilməzdi.
Süleyman Ateş:
O'na bir melek indirilmeli değil miydi? dediler. Eğer bir melek indirseydik, iş bitirilmiş olurdu, artık kendilerine hiç göz açtırılmazdı.
Diyanet Vakfı:
Muhammed'e (görebileceğimiz) bir melek indirilseydi ya! dediler. Eğer biz öyle bir melek indirseydik elbette iş bitirilmiş olur, artık kendilerine göz bile açtırılmazdı
Erhan Aktaş:
“Ona bir melek(1) indirilmeli değil miydi?” dediler. Eğer bir melek indirmiş olsaydık iş bitirilmiş olurdu. Sonra onlara göz açtırılmazdı.
Kral Fahd:
Peygambere bari (onun suretinde) bir melek indirilseydi (de, onu gözlerimizle görüp sesini kulaklarımızla işitseydik) demekledirler. Eğer bir melek indirseydik, iş bitirilir (helak olurlar ve onların iman edip tevbe etmeleri de beklenmez) ve onlara mühlet de verilmezdi.
Hasan Basri Çantay:
Ona (peygambere «Bizim de görebileceğimiz) bir melek gönderilmeli değil miydi?» dediler. Eğer biz (öyle) bir melek gönderseydik elbette (helakleri) iş (i) bitirilmiş olur, sonra (tevbe etmeleri de beklenmez,) kendilerine göz bile açdırılmazdı.
Muhammed Esed:
Onlar, ayrıca, "Neden ona (alenen) bir melek gönderilmiş değil?" derler. Ama bir melek göndermiş olsaydık, muhakkak ki, her şeyin hükmü verilip bitmiş olurdu ve onlara (pişmanlık için) başka bir fırsat tanınmazdı.
Gültekin Onan:
Ve derler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Bir de: “- Peygambere bir melek indirilse de görsek ya...” diyorlar. Eğer öyle bir melek indirseydik (yine iman etmemekle helâklerine dair) iş bitirilmiş olur, sonra tevbeleri için kendilerine bir an göz bile açtırılmazdı.
Portekizce:
Disseram: Por que não lhe foi enviado um anjo? Se tivéssemos enviado um anjo (e assim mesmo não tivessem crido),estaria, então, tudo terminado; não teriam sido tolerados.
İsveççe:
Och de säger: "Om ändå en ängel hade sänts ned till honom!" Men om Vi hade sänt en ängel, då hade allt varit fullbordat och de skulle inte ha beviljats något uppskov.
Farsça:
و گفتند: چرا فرشته ای [که در معرض دید ما قرار گیرد] بر او نازل نشده است؟ اگر فرشته ای نازل کنیم، کار هلاکت [این بهانه جویان] تمام می شود و لحظه ای مهلت نیابند.
Kürtçe:
وە دەیانووت: بۆچی فریشتەیەک نەنێنرراوەتە خوارەوە بۆسەری (بیبینین) ئەگەر فریشتەیەکمان بناردایەتە خوارەوە بێگومان کارتەواو دەبوو (لەناو بردنیان جێ بەجێ دەکرا) پاشان مۆڵەت نەئەدران
Özbekçe:
Улар: «Агар унга фаришта туширилса эди», дедилар. Агар фаришта туширсак, иш битди ҳисоб. Сўнгра уларга қараб турилмас.
Malayca:
Dan mereka berkata: "Mengapa tidak diturunkan malaikat kepadanya? " padahal kalau Kami turunkan malaikat nescaya selesailah perkara itu (kerana mereka tetap berdegil dan tidak akan beriman), kemudian mereka tidak diberi tempoh (lalu dibinasakan dengan bala bencana secara mengejut).
Arnavutça:
Ata thanë: “T’ju kishte zbritë atij (Muhammedit) një ëngjëll?!” E, sikur ta dërgonim Ne ëngjëllin, puna do të merrte fund dhe nuk do t’u ipej asnjë afat.
Bulgarca:
И рекоха: “Защо не му бе проводен ангел?” А ако бяхме проводили ангел, щеше да е свършено с тях. И нямаше да бъдат изчакани.
Sırpça:
И још говоре: „Зашто му није послат анђео?!“ А да анђеле пошаљемо, случај би одређен био, и не би им било дато више времена.
Çekçe:
A říkají: 'Pročpak k Němu nebyl poslán anděl?' Kdybychom však seslali anděla, byla by věc jejich již rozhodnuta a tehdy by jim nebyl dán odklad žádný.
Urduca:
کہتے ہیں کہ اس نبی پر کوئی فرشتہ کیوں نہیں اتارا گیا اگر کہیں ہم نے فرشتہ اتار دیا ہوتا تو اب تک کبھی کا فیصلہ ہو چکا ہوتا، پھر انہیں کوئی مہلت نہ دی جاتی
Tacikçe:
Ва гуфтанд: «Чаро фариштае бар ӯ нозил нашудааст?» Агар фариштае мефиристодем, кор ба поён мерасид ва ба онҳо ҳеҷ мӯҳлате дода намешуд.
Tatarca:
Кәферләр әйттеләр: "Кәшки Мухәммәдкә фәрештә иңгән булсачы, аның хак пәйгамбәр икәнлеген безгә әйтер иде", – дип. Аллаһ әйтте: "Әгәр без аларга фәрештә иңдерсәк, әлбәттә, аларны һәлак итү белән эш тәмам булыр иде, фәрештә иңгәннән соң аларга һичнәрсә өчен вакыт бирелмәс".
Endonezyaca:
Dan mereka berkata: "Mengapa tidak diturunkan kepadanya (Muhammad) malaikat?" dan kalau Kami turunkan (kepadanya) malaikat, tentulah selesai urusan itu, kemudian mereka tidak diberi tangguh (sedikitpun).
Amharca:
«በእርሱም (በሙሐመድ) ላይ መልአክ አይወረድለትም ኖሮአልን» አሉ፡፡ መልአክን ባወረድንም ኖሮ (ባያምኑ በጥፋታቸው) ነገሩ በተፈረደ ነበር፡፡ ከዚያም አይቆዩም ነበር፡፡
Tamilce:
இன்னும், “அவர் மீது ஒரு வானவர் இறக்கப்பட வேண்டாமா?” என்று அவர்கள் கூறினார்கள். நாம் ஒரு வானவரை இறக்கினால் (அவர்களது) காரியம் முடிக்கப்பட்டு விடும். பிறகு, அவர்களுக்கு அவகாசம் அளிக்கப்படாது.
Korece:
또 그들은 천사가 그에게 임 하지 아니하느뇨 라고 하더라 그 러나 천사를 그에게 임하도록 하 였다면 그 문제는 해결되었을지도모르나 그들은 그 진리를 불신하 였으리라
Vietnamca:
(Những kẻ vô đức tin này) nói: “Sao không phái một Thiên Thần xuống cùng với Y (Muhammad)?!” Nhưng nếu như TA (Allah) phái xuống một Thiên Thần (theo đúng yêu cầu của họ) thì vấn đề đã được giải quyết xong, (họ đã bị hủy diệt ngay khi không có đức tin) chứ làm gì có chuyện trì hoãn dành cho họ.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: