Nuzul 797

veḳâlû levlâ ünzile `aleyhi melek. velev enzelnâ melekel leḳuḍiye-l'emru ŝümme lâ yünżarûn.

Türkçe:
Şunu da söylediler: "Bu peygambere bir melek indirilseydi ya!" Eğer böyle bir melek indirmiş olsaydık iş mutlaka bitirilmiş olurdu da kendilerine göz bile açtırılmazdı.
İngilizce:
They say: "Why is not an angel sent down to him?" If we did send down an angel, the matter would be settled at once, and no respite would be granted them.
Fransızca:
Et ils disent : "Pourquoi n'a-t-on pas fait descendre sur lui (Muhammad) un Ange ? " Si Nous avions fait descendre un Ange, ç'eût été, sûrement, affaire faite ; puis on ne leur eût point donné de délai.
Almanca:
Und sie sagten: "Würde ihm doch nur ein Engel herabgesandt!" Und würden WIR einen Engel hinabsenden, dann wäre die Angelegenheit doch abgeschlossen und dann würde ihnen keine Zeit mehr gewährt.
Rusça:
Они сказали: "Почему к нему не спускается ангел?" Если бы Мы ниспослали ангела, то решение уже было бы вынесено, после чего они не получили бы отсрочки.
Arapça:
وَقَالُوا لَوْلَا أُنزِلَ عَلَيْهِ مَلَكٌ ۖ وَلَوْ أَنزَلْنَا مَلَكًا لَّقُضِيَ الْأَمْرُ ثُمَّ لَا يُنظَرُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O'na bir melek indirilmeli değil miydi? dediler. Eğer bir melek indirseydik, iş bitirilmiş olurdu, sonra kendilerine hiç göz açtırılmazdı.
Diyanet Vakfı:
Muhammed'e (görebileceğimiz) bir melek indirilseydi ya! dediler. Eğer biz öyle bir melek indirseydik elbette iş bitirilmiş olur, artık kendilerine göz bile açtırılmazdı
Nuzul 797 beslemesine abone olun.