Arapça:
إِنَّمَا أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخْشَاهَا
Çeviriyazı:
innemâ ente münẕiru mey yaḫşâhâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın.
Diyanet İşleri:
Sen sadece kıyametten korkanı uyaransın.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sen ancak, korkanı korkutansın.
Şaban Piriş:
Sen ancak ondan korkan kimseye bir uyarıcısın.
Edip Yüksel:
Senin görevin, sadece ondan korkanları uyarmaktır.
Ali Bulaç:
Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın.
Suat Yıldırım:
Sana düşen sadece: ondan korkanı uyarmaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki sen, ancak ondan korkanlara bir korkutucusun.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sen sadece, ondan korkanları uyaransın.
Bekir Sadak:
(5-6) Ama sen, kendisini ogutten mustagni goren kimseyi karsina alip ilgileniyorsun.
İbni Kesir:
Sen, ancak O´ndan korkanı uyaransın.
Adem Uğur:
Sen ancak ondan korkanları uyarırsın.
İskender Ali Mihr:
Sen sadece, O´na huşû duyan, O´ndan korkanlar için bir uyarıcısın.
Celal Yıldırım:
Sen ancak (Allah´tan) saygı ile korkup eğilenleri uyaransın.
Tefhim ul Kuran:
Sen, yalnızca ondan ´içi titreyerek korkmakta´ olanlar için bir uyarıp korkutansın.
Fransızca:
Tu n'es que l'avertisseur de celui qui la redoute.
İspanyolca:
¡Tú sólo tienes que advertir a quien tiene miedo de ella!
İtalyanca:
Tu non sei che un ammonitore per coloro che la paventano.
Almanca:
Du bist doch nur ein Warner für denjenigen, der vor ihr Ehrfurcht hat.
Çince:
你的警告只有裨於畏惧它的人,
Hollandaca:
En gij zijt slechts een waarschuwer, voor hen die het vreezen.
Rusça:
Воистину, ты - всего лишь предостерегающий увещеватель для тех, кто опасается этого.
Somalice:
Adugu waxaad tahay uun u digaha Ruuxii ka yaabi.
Swahilice:
Kwa hakika wewe ni mwonyaji tu kwa mwenye kuikhofu.
Uygurca:
سېنىڭ ۋەزىپەڭ پەقەت قىيامەتتىن قورقىدىغان ئادەمنى ئاگاھلاندۇرۇشتۇر
Japonca:
あなたは,それを恐れる者への,一人の警告者に過ぎない。
Arapça (Ürdün):
«إنما أنت منذر» إنما ينفع إنذارك «من يخشاها» يخافها.
Hintçe:
उस (के इल्म) की इन्तेहा तुम्हारे परवरदिगार ही तक है तो तुम बस जो उससे डरे उसको डराने वाले हो
Tayca:
ความจริงเจ้าเป็นแต่เพียงผู้ตักเตือนแก่คนที่หวาดหวั่นมัน (วันกิยามะฮฺ) เท่านั้น
İbranice:
אתה רק מזהיר את אלה אשר יראים מפניה
Hırvatça:
Tvoje upozorenje na njega prihvata samo onaj koji Ga se boji,
Rumence:
Tu nu faci decât să-i predici celui care se teme.
Transliteration:
Innama anta munthiru man yakhshaha
Türkçe:
Sen sadece, ondan korkanları uyaransın.
Sahih International:
You are only a warner for those who fear it.
İngilizce:
Thou art but a Warner for such as fear it.
Azerbaycanca:
Sən ancaq ondan (qiyamətdən) xəbərdar edib çəkindirənsən!
Süleyman Ateş:
Sen ancak, ondan korkacak olanları uyarıcısın.
Diyanet Vakfı:
Sen ancak ondan korkanları uyarırsın.
Erhan Aktaş:
Sen ancak ona hûşû duyanlar için bir uyarıcısın.
Kral Fahd:
Sen ancak ondan korkanları uyarırsın.
Hasan Basri Çantay:
Sen ondan korkacak kimselere ancak o tehlikeyi haber verensin.
Muhammed Esed:
Sen ancak ondan korkanları uyar(mak için gönderil)mişsin.
Gültekin Onan:
Sen, yalnızca ondan ´içi titreyerek korkanlar´ için bir uyarıcısın.
Ali Fikri Yavuz:
Sen, ancak kıyametten korkacakları sakındıran bir peygambersin.
Portekizce:
Tu és comente um admoestador, para quem a teme.
İsveççe:
Du [Muhammad] är bara varnaren som skall varna dem som fruktar denna [Stund].
Farsça:
وظیفه تو فقط بیم دادن کسانی است که همواره از آن می ترسند.
Kürtçe:
بێگومان تۆ ھەر ترسێنەری کەسێکیت کە لەو ڕۆژە بترسێت
Özbekçe:
Албатта сен ун(қиёмат)дан қўрққанларга огоҳлантирувчисан, холос.
Malayca:
Tugasmu hanyalah memberi amaran kepada orang yang takut akan huru-hara hari kiamat itu.
Arnavutça:
Ti je vetëm paralajmërues i atyre që i druajnë atij (Kijametit);
Bulgarca:
Ти си само предупредител за всеки, който се страхува от него.
Sırpça:
Твоје упозорење на њега прихвата само онај који Га се боји,
Çekçe:
Ty jen varovatelem jsi toho, jenž obavu z ní má.
Urduca:
تم صرف خبردار کرنے والے ہو ہر اُس شخص کو جو اُس کا خوف کرے
Tacikçe:
Фақат ва фақат ту касонеро, ки аз он рӯз битарсанд, бим медиҳӣ.
Tatarca:
Ий Мухәммәд г-м, син фәкать ул кыямәттән курыккан кешене куркытучысың.
Endonezyaca:
Kamu hanyalah pemberi peringatan bagi siapa yang takut kepadanya (hari berbangkit)
Amharca:
አንተ የሚፈራትን ሰው አስፈራሪ ብቻ ነህ፡፡
Tamilce:
(நபியே!) நீரெல்லாம் அதைப் பயப்படுவோரை (அச்சமூட்டி) எச்சரிப்பவரே. (தவிர, அது நிகழப்போகும் காலத்தை அறிவிப்பவரல்ல.)
Korece:
그대는 그것을 두려워 하는 자에게 경고하는 경고자에 불과하니라
Vietnamca:
Quả thật, Ngươi chỉ là một người cảnh báo cho những ai có lòng kính sợ.
Ayet Linkleri: