Arapça:
وَالْجِبَالَ أَرْسَاهَا
Çeviriyazı:
velcibâle ersâhâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dağlarını oturttu.
Diyanet İşleri:
Dağları yerleştirmiştir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve dağlarını oturttu.
Şaban Piriş:
Dağları da yerleştirdi.
Edip Yüksel:
Dağları da çaktı.
Ali Bulaç:
Dağlarını dikip-oturttu;
Suat Yıldırım:
Dağlarını oturttu.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dağları da tesbit etti.
Yaşar Nuri Öztürk:
Dağları, demir atmış gibi oturttu;
Bekir Sadak:
79:37
İbni Kesir:
Dağları dikmiştir.
Adem Uğur:
Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
İskender Ali Mihr:
Ve dağlar, ona (yeryüzüne), onları muhkem (sağlam) olarak yerleştirdi.
Celal Yıldırım:
Dağları dikip sağlamlaştırdı.
Tefhim ul Kuran:
Dağlarını dikip oturttu
Fransızca:
et quant aux montagnes, Il les a ancrées,
İspanyolca:
fijó las montañas.
İtalyanca:
e le montagne le ha ancorate,
Almanca:
Und die Berge ließ ER festigen
Çince:
他使山峦稳定,
Hollandaca:
En hij richtte de bergen op,
Rusça:
и утвердил на ней горы
Somalice:
Buurahana sugay.
Swahilice:
Na milima akaisimamisha,
Uygurca:
تاغلارنى (زېمىندا) مۇقىم قىلدى
Japonca:
また山々をそれにしっかりと据えられ,
Arapça (Ürdün):
«والجبال أرساها» أثبتها على وجه الأرض لتسكن.
Hintçe:
और पहाड़ों को उसमें गाड़ दिया
Tayca:
ส่วนเทือกเขานั้นทรงทำให้มันมั่นคง
İbranice:
ואת ההרים הוא הציב ביציבות
Hırvatça:
i planine nepomičnim učinio,
Rumence:
A pironit munţii,
Transliteration:
Waaljibala arsaha
Türkçe:
Dağları, demir atmış gibi oturttu;
Sahih International:
And the mountains He set firmly
İngilizce:
And the mountains hath He firmly fixed;-
Azerbaycanca:
(Orada) dağları yerləşdirdi.
Süleyman Ateş:
Dağları oturttu,
Diyanet Vakfı:
Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
Erhan Aktaş:
Ona dağlar yerleştirdi.
Kral Fahd:
ve dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
Hasan Basri Çantay:
Dağları (nı sapasağlam) dikdi.
Muhammed Esed:
ve dağları sağlam şekilde yerleştirmiştir:
Gültekin Onan:
Dağlarını dikip oturttu
Ali Fikri Yavuz:
Dağları yerleştirdi,
Portekizce:
E fixou, firmemente, as montanhas,
İsveççe:
och förankrat bergen;
Farsça:
و کوه ها را محکم و استوار نمود
Kürtçe:
وە شاخەکانی پتەو دامەزراند
Özbekçe:
Ва тоғларни собит қилди.
Malayca:
Dan gunung-ganang pula dikukuhkan letaknya (di bumi, sebagai pancang pasak yang menetapnya);
Arnavutça:
dhe malet i bëri të palëvizshme (i forcoi)
Bulgarca:
и планините поби
Sırpça:
и планине непомичним учинио,
Çekçe:
a také hory tam zakotvil,
Urduca:
اور پہاڑ اس میں گاڑ دیے
Tacikçe:
ва кӯҳҳоро устувор гардонид
Tatarca:
Дәхи тауларны мәхкәм сабит кылды.
Endonezyaca:
Dan gunung-gunung dipancangkan-Nya dengan teguh,
Amharca:
ጋራዎችንም አደላደላቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், மலைகளை (அதில்) ஆழமாக ஊன்றினான்.
Korece:
산들을 두시되 온전하게 고 정하셨으니
Vietnamca:
Và những quả núi, Ngài đã đặt chúng vững chắc.
Ayet Linkleri: