Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

79

Sûredeki Ayet No: 

32

Ayet No: 

5744

Sayfa No: 

584

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالْجِبَالَ أَرْسَاهَا

Çeviriyazı: 

velcibâle ersâhâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Dağlarını oturttu.

Diyanet İşleri: 

Dağları yerleştirmiştir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve dağlarını oturttu.

Şaban Piriş: 

Dağları da yerleştirdi.

Edip Yüksel: 

Dağları da çaktı.

Ali Bulaç: 

Dağlarını dikip-oturttu;

Suat Yıldırım: 

Dağlarını oturttu.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dağları da tesbit etti.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dağları, demir atmış gibi oturttu;

Bekir Sadak: 

79:37

İbni Kesir: 

Dağları dikmiştir.

Adem Uğur: 

Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.

İskender Ali Mihr: 

Ve dağlar, ona (yeryüzüne), onları muhkem (sağlam) olarak yerleştirdi.

Celal Yıldırım: 

Dağları dikip sağlamlaştırdı.

Tefhim ul Kuran: 

Dağlarını dikip oturttu

Fransızca: 

et quant aux montagnes, Il les a ancrées,

İspanyolca: 

fijó las montañas.

İtalyanca: 

e le montagne le ha ancorate,

Almanca: 

Und die Berge ließ ER festigen

Çince: 

他使山峦稳定,

Hollandaca: 

En hij richtte de bergen op,

Rusça: 

и утвердил на ней горы

Somalice: 

Buurahana sugay.

Swahilice: 

Na milima akaisimamisha,

Uygurca: 

تاغلارنى (زېمىندا) مۇقىم قىلدى

Japonca: 

また山々をそれにしっかりと据えられ,

Arapça (Ürdün): 

«والجبال أرساها» أثبتها على وجه الأرض لتسكن.

Hintçe: 

और पहाड़ों को उसमें गाड़ दिया

Tayca: 

ส่วนเทือกเขานั้นทรงทำให้มันมั่นคง

İbranice: 

ואת ההרים הוא הציב ביציבות

Hırvatça: 

i planine nepomičnim učinio,

Rumence: 

A pironit munţii,

Transliteration: 

Waaljibala arsaha

Türkçe: 

Dağları, demir atmış gibi oturttu;

Sahih International: 

And the mountains He set firmly

İngilizce: 

And the mountains hath He firmly fixed;-

Azerbaycanca: 

(Orada) dağları yerləşdirdi.

Süleyman Ateş: 

Dağları oturttu,

Diyanet Vakfı: 

Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.

Erhan Aktaş: 

Ona dağlar yerleştirdi.

Kral Fahd: 

ve dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.

Hasan Basri Çantay: 

Dağları (nı sapasağlam) dikdi.

Muhammed Esed: 

ve dağları sağlam şekilde yerleştirmiştir:

Gültekin Onan: 

Dağlarını dikip oturttu

Ali Fikri Yavuz: 

Dağları yerleştirdi,

Portekizce: 

E fixou, firmemente, as montanhas,

İsveççe: 

och förankrat bergen;

Farsça: 

و کوه ها را محکم و استوار نمود

Kürtçe: 

وە شاخەکانی پتەو دامەزراند

Özbekçe: 

Ва тоғларни собит қилди.

Malayca: 

Dan gunung-ganang pula dikukuhkan letaknya (di bumi, sebagai pancang pasak yang menetapnya);

Arnavutça: 

dhe malet i bëri të palëvizshme (i forcoi)

Bulgarca: 

и планините поби

Sırpça: 

и планине непомичним учинио,

Çekçe: 

a také hory tam zakotvil,

Urduca: 

اور پہاڑ اس میں گاڑ دیے

Tacikçe: 

ва кӯҳҳоро устувор гардонид

Tatarca: 

Дәхи тауларны мәхкәм сабит кылды.

Endonezyaca: 

Dan gunung-gunung dipancangkan-Nya dengan teguh,

Amharca: 

ጋራዎችንም አደላደላቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், மலைகளை (அதில்) ஆழமாக ஊன்றினான்.

Korece: 

산들을 두시되 온전하게 고 정하셨으니

Vietnamca: 

Và những quả núi, Ngài đã đặt chúng vững chắc.