Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

79

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

5733

Sayfa No: 

584

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ

Çeviriyazı: 

fekeẕẕebe ve`aṣâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Fakat Firavun yalanladı, karşı geldi.

Diyanet İşleri: 

Ama Firavun yalanladı ve baş kaldırdı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Oysa yalanlamıştı, karşı gelmişti.

Şaban Piriş: 

Fakat o yalanladı ve isyan etti.

Edip Yüksel: 

Fakat o yalanladı ve karşı geldi.

Ali Bulaç: 

Fakat o, yalanladı ve isyan etti.

Suat Yıldırım: 

Fakat o buna “yalan” dedi ve isyan etti.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O ise yalanladı ve isyan etti.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ama o yalanladı, isyan etti.

Bekir Sadak: 

(27-28) Sizi yaratmak mi daha zordur, yoksa gogu yaratmak mi? Ki onu Allah bina edip yukseltmis ve ona sekil vermistir.

İbni Kesir: 

Ama o, yalanlayıp isyan etti.

Adem Uğur: 

(O ise) hemen yalanladı ve isyan etti.

İskender Ali Mihr: 

Fakat o (firavun) yalanladı ve isyan etti (asi oldu).

Celal Yıldırım: 

Fir´avn (onu) yalanladı ve baş kaldırdı.

Tefhim ul Kuran: 

Fakat o, yalanladı ve isyan etti.

Fransızca: 

Mais il le qualifia de mensonge et désobéit;

İspanyolca: 

Pero él desmintió y desobedeció.

İtalyanca: 

Ma quello tacciò di menzogna e disobbedì,

Almanca: 

So leugnete er ab und widersetzte sich,

Çince: 

但他否认,而且违抗。

Hollandaca: 

Maar Pharao beschuldigde Mozes van bedrog, en was weerspannig tegen God.

Rusça: 

но тот счел его ложью и ослушался,

Somalice: 

Wuuse beeniyay oo caasiyay (Fircoon).

Swahilice: 

Lakini aliikadhibisha na akaasi.

Uygurca: 

پىرئەۋن (اﷲ نىڭ پەيغەمبىرى مۇسانى) ئىنكار قىلدى ۋە (اﷲ نىڭ ئەمرىگە) ئاسىيلىق قىلدى

Japonca: 

だがかれ(フィルアウン)はそれを嘘であるとし,(導きに)従わなかった。

Arapça (Ürdün): 

«فكذب» فرعون موسى «وعصى» الله تعالى.

Hintçe: 

तो उसने झुठला दिया और न माना

Tayca: 

แต่เขาได้ปฏิเสธและดื้นดัน

İbranice: 

אך, (פרעה) התכחש לזה וכפר

Hırvatça: 

ali je on porekao i nije poslušao,

Rumence: 

Faraon a hulit şi nu a dat ascultare,

Transliteration: 

Fakaththaba waAAasa

Türkçe: 

Ama o yalanladı, isyan etti.

Sahih International: 

But Pharaoh denied and disobeyed.

İngilizce: 

But (Pharaoh) rejected it and disobeyed (guidance);

Azerbaycanca: 

Lakin (Fir’on Musanı) təkzib edib (ona) asi oldu.

Süleyman Ateş: 

Fakat o yalanladı, karşı geldi.

Diyanet Vakfı: 

(O ise) hemen yalanladı ve isyan etti.

Erhan Aktaş: 

Fakat yalanladı ve karşı çıktı.

Kral Fahd: 

(O ise) hemen yalanladı ve isyan etti.

Hasan Basri Çantay: 

Fakat (Fir´avn Musâyı) yalanladı, (Allaha) ısyânetdi.

Muhammed Esed: 

Ama (Firavun) o´nu yalanladı ve (hidayeti) şiddetle reddetti,

Gültekin Onan: 

Fakat o, yalanladı ve isyan etti.

Ali Fikri Yavuz: 

Fakat o, (Mûsa’yı) yalanladı ve isyan etti.

Portekizce: 

Porém (o Faraó) desmentiu (aquilo) e se rebelou;

İsveççe: 

Men [Farao] kallade honom lögnare och ville inte lyssna till honom.

Farsça: 

ولی [او آن را] تکذیب کرد و سرپیچی نمود.

Kürtçe: 

کەچی بە درۆی زانی وسەرپێچی کرد

Özbekçe: 

Ул уни ёлғонга чиқарди ва осий бўлди.

Malayca: 

Lalu Firaun mendustakan (Nabi Musa) dan menderhaka (kepada Allah);

Arnavutça: 

por ai e mohoi dhe e kundërshtoi,

Bulgarca: 

И взе го за лъжа, и се възпротиви.

Sırpça: 

али је он порекао и није послушао,

Çekçe: 

však ten za lež je prohlásil a neposlušný byl,

Urduca: 

مگر اُس نے جھٹلا دیا اور نہ مانا

Tacikçe: 

Ва ӯ дурӯғ бароварду нофармонӣ кард.

Tatarca: 

Фиргаун Мусаның пәйгамбәрлеген һәм күрсәткән могҗизасын ялганга санады һәм Мусага каршы дошманлык кылды.

Endonezyaca: 

Tetapi Fir'aun mendustakan dan mendurhakai.

Amharca: 

አስተባበለም፤ አመጸም፡፡

Tamilce: 

ஆனால், அவன் பொய்ப்பித்தான், இன்னும் மாறுசெய்தான்.

Korece: 

그러나 파라오는 그 진리를 거역하고 오만해 하였으며

Vietnamca: 

Tuy nhiên, (Pha-ra-ông) đã phủ nhận và không theo.