Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

78

Sûredeki Ayet No: 

3

Ayet No: 

5675

Sayfa No: 

582

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

الَّذِي هُمْ فِيهِ مُخْتَلِفُونَ

Çeviriyazı: 

elleẕî hüm fîhi muḫtelifûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.

Diyanet İşleri: 

Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri, büyük bir olay olan tekrar dirilme haberini mi?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öylesine haber ki onlar, bu hususta aykırılığa düşmüşlerdir.

Şaban Piriş: 

Onlar ki, hakkında ihtilaf ediyorlar.

Edip Yüksel: 

Ki onlar onda anlaşmazlık halindedirler.

Ali Bulaç: 

Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.

Suat Yıldırım: 

Hakkında ihtilafa düştükleri o mühim haberi mi?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O haber ki, onlar onda ihtilafa düşmüşlerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ki onda tartışma içindedirler.

Bekir Sadak: 

Uykunuzu dinlenme vakti kildik

İbni Kesir: 

Ki onlar, bunun üzerinde ihtilafa düşmektedirler.

Adem Uğur: 

(İnanıp inanmamakta) ayrılığa düşmektedirler.

İskender Ali Mihr: 

Ki onlar, onun hakkında ihtilâf içindeler.

Celal Yıldırım: 

78:2

Tefhim ul Kuran: 

Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.

Fransızca: 

à propos de laquelle ils divergent.

İspanyolca: 

acerca de la cual discrepan.

İtalyanca: 

a proposito del quale sono discordi.

Almanca: 

über die sie uneins sind?!

Çince: 

就是他们所争论的消息。

Hollandaca: 

Omtrent welke zij niet overeenstemmen.

Rusça: 

относительно которой они расходятся во мнениях.

Somalice: 

Ay isku diiddanaayeen.

Swahilice: 

Ambayo kwayo wanakhitalifiana.

Uygurca: 

ئۇلار شۇ (يەنى قىيامەت) توغرىسىدا ئىختىلاپ قىلىشقۇچىلاردۇر

Japonca: 

それに就いて,かれらは意見が果なる。

Arapça (Ürdün): 

«الذي هم فيه مختلفون» فالمؤمنون يثبتونه والكافرون ينكرونه.

Hintçe: 

जिसमें लोग एख्तेलाफ कर रहे हैं

Tayca: 

ซึ่งเป็นข่าวที่พวกเขาขัดแย้งกันอยู่

İbranice: 

שבנוגע אליה הם חלוקים בדעותיהם

Hırvatça: 

o kojoj se oni razilaze.

Rumence: 

asupra căreia se ceartă.

Transliteration: 

Allathee hum feehi mukhtalifoona

Türkçe: 

Ki onda tartışma içindedirler.

Sahih International: 

That over which they are in disagreement.

İngilizce: 

About which they cannot agree.

Azerbaycanca: 

Elə bir xəbər ki, onun barəsində ixtilafdadırlar.

Süleyman Ateş: 

Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.

Diyanet Vakfı: 

(İnanıp inanmamakta) ayrılığa düşmektedirler.

Erhan Aktaş: 

Onlar, onun hakkında anlaşmazlık içindeler.

Kral Fahd: 

Ayrılığa düştükleri.

Hasan Basri Çantay: 

78:2

Muhammed Esed: 

üzerinde (hiçbir şekilde) anlaşamadıkları.

Gültekin Onan: 

Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.

Ali Fikri Yavuz: 

78:2

Portekizce: 

A respeito da qual discordam.

İsveççe: 

om vars [innebörd] meningarna går isär.

Farsça: 

که همواره درباره آن با یکدیگر اختلاف دارند [که واقع می شود یا نه؟]

Kürtçe: 

کە ئەوان تێیدا جیاوازن

Özbekçe: 

Шундай хабарки, у(мушрик)лар) унинг ҳақида ихтилоф қиларлар.

Malayca: 

Yang mereka (ragu-ragu dan) berselisihan mengenainya.

Arnavutça: 

për të cilin ata kanë mendime të ndryshme.

Bulgarca: 

за която са в разногласие.

Sırpça: 

о којој се они разилазе.

Çekçe: 

o níž se mezi sebou přou.

Urduca: 

جس کے متعلق یہ مختلف چہ میگوئیاں کرنے میں لگے ہوئے ہیں؟

Tacikçe: 

ки дар он ихтилоф мекунанд.

Tatarca: 

Кыямәт һәм Коръән хакында дөньядагы кешеләр төрле фикердәләр.

Endonezyaca: 

yang mereka perselisihkan tentang ini.

Amharca: 

ከዚያ እነርሱ በእርሱ የተለያዩበት ከኾነው፡፡

Tamilce: 

அதில் அவர்கள் (தங்களுக்குள்) கருத்து வேறுபாடு கொள்கிறார்கள். (அவர்களில் ஒருவர் மறுமை உண்டு என்றும்; இன்னொருவர் மறுமை இல்லை என்றும் கூறுகிறார்.)

Korece: 

그것에 관하여 그들은 의견을달리하나

Vietnamca: 

Các nguồn tin mà chúng tranh cãi nhau.