Arapça:
فَجَعَلْنَاهُ فِي قَرَارٍ مَّكِينٍ
Çeviriyazı:
fece`alnâhü fî ḳarârim mekîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onu sağlam bir yerde oturttuk.
Diyanet İşleri:
Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Derken onu, karar edilecek kuvvetli bir yerde tutmadık mı?
Şaban Piriş:
Ve suyu sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
Edip Yüksel:
Ve sonra onu iyi korunan bir yere yerleştirmedik mi?
Ali Bulaç:
Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.
Suat Yıldırım:
Sonra da o meni nutfesini belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik. [23,13]
Ömer Nasuhi Bilmen:
İmdi onu bir sağlam karargâhta (bulunur) kıldık.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onu dayanıklı karargâhta tuttuk.
Bekir Sadak:
Orada yuksek yuksek sabit daglar var edip size tatli sular icirmedik mi?
İbni Kesir:
Onu sağlam bir yere yerleştirdik.
Adem Uğur:
İşte o suyu, sağlam bir yere yerleştirdik.
İskender Ali Mihr:
Sonra onu sağlam bir yerde kararlı kıldık (yerleştirdik).
Celal Yıldırım:
(21-22) Sonra onu belirlenmiş bir vakte kadar sağlam bir karargâhta bulundurmadık mı ?
Tefhim ul Kuran:
Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik,
Fransızca:
que Nous avons placée dans un reposoir sûr, ,
İspanyolca:
que hemos depositado en un receptáculo seguro,
İtalyanca:
che depositammo in un sicuro ricettacolo
Almanca:
Dann machten WIR sie in einem gefestigten Aufenthaltsort,
Çince:
. 我把它放在一个坚固的安息之所,
Hollandaca:
Dien wij in eene zekere bewaarplaats stelden.
Rusça:
и не поместили ее в надежном месте
Somalice:
Markaasna yeellay meel ilaashan.
Swahilice:
Kisha tukayaweka mahali pa utulivu madhubuti?
Uygurca:
ئۇنى بىز مەلۇم ۋاقىتقىچە (يەنى تۇغۇلغۇچە) پۇختا ئارامگاھ (يەنى بەچچىدان) دا قىلدۇق
Japonca:
われはそれを,安泰な休み所(子宮)に置いた,
Arapça (Ürdün):
«فجعلناه في قرار مكين» حريز وهو الرحم.
Hintçe:
फिर हमने उसको एक मुअय्यन वक्त तक
Tayca:
แล้วเราได้ให้เข้าไปอยู่ในที่อับมั่นคง (มดลูก)
İbranice:
(והלא) הנחנו את זה במקום בטוח, (ברחם)
Hırvatça:
koju na pouzdano mjesto stavljamo
Rumence:
pe care am pus-o într-un vas trainic
Transliteration:
FajaAAalnahu fee qararin makeenin
Türkçe:
Onu dayanıklı karargâhta tuttuk.
Sahih International:
And We placed it in a firm lodging
İngilizce:
The which We placed in a place of rest, firmly fixed,
Azerbaycanca:
Biz onu möhkəm bir yerdə (ana bətnində) saxladıq,
Süleyman Ateş:
Onu sağlam bir karar yerine koyduk.
Diyanet Vakfı:
İşte o suyu, sağlam bir yere yerleştirdik.
Erhan Aktaş:
Sonra onu korunaklı bir yere yerleştirdik.
Kral Fahd:
İşte o suyu, sağlam bir yere yerleştirdik.
Hasan Basri Çantay:
Onu sağlam bir yerde tutub da,
Muhammed Esed:
(rahmin içinde) sağlam bir şekilde muhafaza ettiğimiz (bir sıvıdan),
Gültekin Onan:
Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.
Ali Fikri Yavuz:
Sonra o suyu, sağlam bir yerde (rahimde) sakladık,
Portekizce:
Que depositamos em um lugar seguro,
İsveççe:
som Vi sedan lämnade i [skötets] säkra förvar
Farsça:
پس آن را در جایگاهی استوار قرار دادیم
Kürtçe:
ئەمجا خستمانە جێگایەکی پتەوەوە
Özbekçe:
Бас, уни мустаҳкам қароргоҳга жойламадикми?
Malayca:
Lalu Kami jadikan air (benih) itu pada tempat penetapan yang kukuh,
Arnavutça:
të cilin e kemi vendosur në vend të sigurtë,
Bulgarca:
И я сложихме на сигурно място
Sırpça:
коју на поуздано место стављамо
Çekçe:
již vložili jsme na místo bezpečné
Urduca:
اور ایک مقررہ مدت تک،
Tacikçe:
Ва онро дар ҷойгоҳе устувор қарор надодем,
Tatarca:
Ул суны койдык бала ятак урынга, аны анда урнаштырдык.
Endonezyaca:
kemudian Kami letakkan dia dalam tempat yang kokoh (rahim),
Amharca:
በተጠበቀ መርጊያ ውስጥም (በማሕፀን) አደረግነው፡፡
Tamilce:
ஆக, உறுதியான ஓர் இடத்தில் நாம் அதை வைத்தோம்,
Korece:
하나님은 그 정액을 안전한 곳에 두었으되
Vietnamca:
TA đã đặt nó trong một chỗ vững chắc.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: