Arapça:
يُدْخِلُ مَن يَشَاءُ فِي رَحْمَتِهِ ۚ وَالظَّالِمِينَ أَعَدَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
Çeviriyazı:
yüdḫilü mey yeşâü fî raḥmetih. veżżâlimîne e`adde lehüm `aẕâben elîmâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere ise, acıklı bir azap hazırlamıştır.
Diyanet İşleri:
Dilediğine rahmet eder. Zalimlere, işte onlara, can yakıcı bir azap hazırlamıştır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Dilediğini rahmetine alır; ve zalimlere gelince: Elemli bir azap hazırlamıştır onlara.
Şaban Piriş:
Dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere de acı bir azap hazırlamıştır.
Edip Yüksel:
O, dilediğini ve/veya dileyeni Rahmetine sokar. Zalimlere ise acı bir ceza hazırlamıştır.
Ali Bulaç:
Dilediğini Kendi rahmetine sokar. Zalimlere ise, onlar için acı bir azap hazırlamıştır.
Suat Yıldırım:
Böylece dilediğini rahmetine alır. Zalimler için ise, gayet acı bir ceza hazırlamıştır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dilediğini rahmetine sokar, zalimlere (gelince) onlar için elem verici bir azab hazırlamıştır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Dilediğini/dileyeni rahmetinin içine sokar. Zalimlere gelince, onlar için korkunç bir azap hazırlamıştır.
Bekir Sadak:
77:1
İbni Kesir:
Dilediğini rahmetine girdirir. Zalimlere, işte onlara
Adem Uğur:
O, dilediğini rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince, onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır.
İskender Ali Mihr:
O dilediği kişiyi, rahmetinin içine dahil eder. Ve zalimler, onlar için elîm azap hazırladı.
Celal Yıldırım:
Diiediği kimseyi rahmetine alır
Tefhim ul Kuran:
Dilediğini kendi rahmetine sokar. Zalimlere ise, onlar için acı bir azab hazırlamıştır.
Fransızca:
Il fait entrer qui Il veut dans Sa miséricorde. Et quant aux injustes, Il leur a préparé un châtiment douloureux.
İspanyolca:
lntroduce en Su misericordia a quien Él quiere. Pero a los impíos les ha preparado un castigo doloroso.
İtalyanca:
Introduce chi vuole nella Sua misericordia, mentre per gli ingiusti ha preparato un doloroso castigo.
Almanca:
ER läßt, wen ER will, in Seine Gnade eintreten, und für die Unrecht-Begehenden bereitete ER qualvolle Peinigung vor.
Çince:
他使他所意欲的人,入在他的慈恩中。至於不义的人们,他已为他们预备了痛苦的刑罚。
Hollandaca:
Hij leidt in zijne genade die hem behagen; maar voor den onrechtvaardige heeft hij eene gestrenge straf gereed gemaakt.
Rusça:
Он вводит в Свою милость, кого пожелает, а для беззаконников Он приготовил мучительные страдания.
Somalice:
Wuxuu galiyaa naxariistiisa ruuxuu doono, daalimiintana wuxuu u darbay cadaab daran.
Swahilice:
Humuingiza amtakaye katika rehema yake. Na wenye kudhulumu amewawekea adhabu iliyo chungu.
Uygurca:
اﷲ خالىغان ئادەمنى رەھمىتىنىڭ دائىرىسىگە كىرگۈزىدۇ. اﷲ زالىملارغا قاتتىق ئازابنى تەييارلىدى
Japonca:
かれは,御心に適う者を慈悲に浴させ,また不義の徒に対しては痛烈な懲罰を備えられる。
Arapça (Ürdün):
«يُدخل من يشاء في رحمته» جنته وهم المؤمنون «والظالمين» ناصبه فعل مقدر، أي أعد يفسره «أَعد لهم عذابا أليما» مؤلماً وهم الكافرون.
Hintçe:
जिसको चाहे अपनी रहमत में दाख़िल कर ले और ज़ालिमों के वास्ते उसने दर्दनाक अज़ाब तैयार कर रखा है
Tayca:
พระองค์จะทรงให้ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์เข้าสู่ความเมตตาของพระองค์ แต่บรรดาผู้อธรรมนั้น พระองค์ทรงเตรียมการลงโทษอันเจ็บปวดไว้สำหรับพวกเขา
İbranice:
הוא יביא אל הרחמים שלו את מי שהוא רוצה, אך עבור המקפחים הכין עונש כואב
Hırvatça:
On koga hoće uvodi u milost Svoju, a zulumćarima je pripremio veliku patnju.
Rumence:
El lasă să intre pe cine voieşte în milostivenia Sa, iar celor nedrepţi le-a pregătit o dureroasă osândă.
Transliteration:
Yudkhilu man yashao fee rahmatihi waalththalimeena aAAadda lahum AAathaban aleeman
Türkçe:
Dilediğini/dileyeni rahmetinin içine sokar. Zalimlere gelince, onlar için korkunç bir azap hazırlamıştır.
Sahih International:
He admits whom He wills into His mercy; but the wrongdoers - He has prepared for them a painful punishment.
İngilizce:
He will admit to His Mercy whom He will; But the wrong-doers,- for them has He prepared a grievous Penalty.
Azerbaycanca:
(Allah) istədiyi kimsən Öz mərhəmətinə qovuşdurar. Zalımlara gəldikdə isə, (Allah) onlar üçün (axirətdə) şiddətli bir əzab hazırlamışdır!
Süleyman Ateş:
Dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere gelince, onlar için acı bir azab hazırlamıştır.
Diyanet Vakfı:
O, dilediğini rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince, onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır.
Erhan Aktaş:
Hak edeni rahmetine alır. Zâlimler için ise acıklı bir azâp hazırladı.
Kral Fahd:
O, dilediğini rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince, onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır.
Hasan Basri Çantay:
Kimi dilerse rahmetine sokar. Zaalimler (e gelince.) Onlar için elem verici bir azâb hazırlamışdır O.
Muhammed Esed:
Dileyeni rahmetine kabul eder; ama zalimler için (öteki dünyada) şiddetli bir azap hazırlamıştır.
Gültekin Onan:
Dilediğini kendi rahmetine sokar. Zalimlere ise, onlar için acı bir azab hazırlamıştır.
Ali Fikri Yavuz:
Dilediği kimseyi rahmeti içine kor. Zalimlere ise acıklı bir azab hazırlamıştır.
Portekizce:
Ele admite em Sua misericórdia quem Lhe apraz; porém, destinou aos iníquos, um doloroso castigo.
İsveççe:
Han innesluter den Han vill i Sin nåd; men för de orättfärdiga har Han ett plågsamt straff i beredskap.
Farsça:
هر کس را بخواهد در رحمتش درآورد و برای ستمکاران عذابی دردناک آماده کرده است.
Kürtçe:
ئەوەی (خوا) بیەوێت دەیخاتە ناو میھرەبانی خۆیەوە وە ئامادەی کردووە بۆ ستەمکاران سزای سەخت
Özbekçe:
У кимни хоҳласа Ўз раҳматига киритадир ва золимлар учун аламли азоблар тайёрлаб қўйгандир.
Malayca:
Ia memasukkan sesiapa yang dikehendakiNya (menurut aturan yang ditetapkan) ke dalam rahmatNya (dengan ditempatkannya di dalam Syurga); dan orang-orang yang zalim, Ia menyediakan untuk mereka azab seksa yang tidak terperi sakitnya.
Arnavutça:
atë që don Ai, e shpie në mëshirën e Vet, e jobesimtarëve u ka përgatitur vuajtje të rënda.
Bulgarca:
Той въвежда когото пожелае в Своята милост, а за угнетителите е приготвил болезнено мъчение.
Sırpça:
Он кога хоће уводи у милост Своју, а неверницима је припремио велику патњу.
Çekçe:
koho chce, do milosti Své uvádí, zatímco pro nespravedlivé trest připravil bolestný!
Urduca:
اپنی رحمت میں جس کو چاہتا ہے داخل کرتا ہے، اور ظالموں کے لیے اس نے دردناک عذاب تیار کر رکھا ہے
Tacikçe:
Ҳар касро, ки бихоҳад, шомили раҳмати худ созад ва барои ситамкорон азобе дардовар омода кардааст.
Tatarca:
Теләгән кешесене рәхмәтенә кергезер һәм Аңа каршылык күрсәтеп үзләренә золым иткән залимнәргә рәнҗеткүче каты ґәзабны хәзерләде.
Endonezyaca:
Dan memasukkan siapa yang dikehendaki-Nya ke dalam rahmat-Nya (surga). Dan bagi orang-orang zalim disediakan-Nya azab yang pedih.
Amharca:
የሚሻውን ሰው በእዝነቱ ውስጥ ያገባዋል፡፡ በዳዮቹንም (ዝቶባቸዋል)፡፡ ለእነርሱ አሳማሚ ቅጣትን አዘጋጅቶላቸዋል፡፡
Tamilce:
அவன் யாரை நாடுகிறானோ அவரை தனது அருளில் அவன் பிரவேசிக்க வைக்கிறான். அநியாயக்காரர்கள் - துன்புறுத்தும் தண்டனையை அவர்களுக்காக அவன் தயார்செய்து வைத்துள்ளான்.
Korece:
하나님은 그분이 원하는 자 를 그분의 은혜속에 들게 하시나 사악한 자들을 위해서는 고통스러 운 응벌을 준비하셨노라
Vietnamca:
Ngài thu nhận vào lòng thương xót của Ngài đối với ai Ngài muốn; nhưng những kẻ làm điều sai quấy, Ngài đã chuẩn bị cho chúng một sự trừng phạt đau đớn.
Ayet Linkleri: