Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

76

Sûredeki Ayet No: 

16

Ayet No: 

5607

Sayfa No: 

579

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَوَارِيرَ مِن فِضَّةٍ قَدَّرُوهَا تَقْدِيرًا

Çeviriyazı: 

ḳavârîrae min fiḍḍatin ḳadderûhâ taḳdîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gümüşten öyle kadehler ki onları türlü türlü biçimlere koymuşlardır.

Diyanet İşleri: 

Billurları gümüş gibi parlaktır, onları ölçüp ölçüp dağıtırlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öylesine sırça ki incecik gümüşten ve hepsini de içecekleri miktara, susuzluklarına göre ölçmüşlerdir adeta.

Şaban Piriş: 

Gümüşten billurlar... Onlar (içenlere göre) miktarlarını belirler.

Edip Yüksel: 

Gümüşten yapılmış şeffaf bardaklar... Onları tam olarak haketmişlerdir.

Ali Bulaç: 

Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüyle tespit etmişlerdir.

Suat Yıldırım: 

Etraflarında hizmet edenler gümüş kaplar, billur kâseler, gümüşî parlaklıkta billur kupalarla dolaşır, onlara ikram ederler.Cennetlikler içeceklerini kendi iştahları ölçüsünce tayin ederler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Gümüşten billûrlardır, onları muayyen miktarlarda takdir etmişlerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gümüşten kupalar ki, tam diledikleri ölçüde belirlemişlerdir onları.

Bekir Sadak: 

«ste bu sizin islediklerinizin karsiligidir, calismalariniz sukre deger» denir. *

İbni Kesir: 

Billurları gümüş gibi parlaktır. Mikdarını onlar takdir etmiştir.

Adem Uğur: 

Gümüşten öyle kadehler ki onları istedikleri ölçüde tayin ve takdir etmişlerdir.

İskender Ali Mihr: 

Gümüşten kadehler ki onların miktarını belirlemişlerdir.

Celal Yıldırım: 

Gümüşten (işlemeli) billurları belli ölçülere göre takdîr etmişlerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüyle tesbit etmişlerdir.

Fransızca: 

en cristal d'argent, dont le contenu a été savamment dosé.

İspanyolca: 

de un cristal de plata, de medidas determinadas.

İtalyanca: 

di cristallo e d'argento, convenientemente riempite.

Almanca: 

Gläserne aus Silber, die sie richtig schätzten.

Çince: 

晶莹如玻璃的银杯,他们预定每杯的容量。

Hollandaca: 

De flesschen zullen flesschen van zilver zijn (blinkend als glas); zij zullen de maat daarvan bepalen.

Rusça: 

хрусталя серебряного, соразмерных размеров.

Somalice: 

Quruuradahaas oo fidla ah si fiicanna u Qiyaasan.

Swahilice: 

Vya fedha safi kama kiyoo, wamevipima kwa vipimo.

Uygurca: 

ئۇلارغا (تاماق قاچىلانغان) كۈمۈش تەخسىلەر، (مەي تولدۇرۇلغان) كۈمۈشتىن ياسالغان (شىشىدەك سۈزۈك) جاملار ئايلاندۇرۇپ سۇنۇلۇپ تۇرىدۇ، (ساقىيلار، ئۇلارنىڭ ئېھتىياجىغا قاراپ) لايىق ئۆلچەيدۇ (يەنى ئىچكۈچىلەرنىڭ ئېھتىياجىدىن ئېشىپمۇ قالمايدۇ، كېمىيىپمۇ قالمايدۇ

Japonca: 

ガラス(の杯と見えたの)は銀で造られていて,かれらは好みの量をそれに満たす。

Arapça (Ürdün): 

«قوارير من فضة» أي أنها من فضة يرى باطنها من ظاهرها كالزجاج «قدروها» أي الطائفون «تقديرا» على قدر ريِّ الشاربين من غير زيادة ولا نقص وذلك ألذ الشراب.

Hintçe: 

और शीशे भी (काँच के नहीं) चाँदी के जो ठीक अन्दाज़े के मुताबिक बनाए गए हैं

Tayca: 

แก้วที่ทำด้วยเงินโดยพวกเขาจะเติมมันตามสัดส่วนที่พวกเขาต้องการ

İbranice: 

הם כלי כסף במידות מדודות

Hırvatça: 

od srebra prozirnog napravljene, čiju će veličinu prema željama njihovim odrediti.

Rumence: 

de cleştar şi de argint, umplute cu măsură.

Transliteration: 

Qawareera min fiddatin qaddarooha taqdeeran

Türkçe: 

Gümüşten kupalar ki, tam diledikleri ölçüde belirlemişlerdir onları.

Sahih International: 

Clear glasses [made] from silver of which they have determined the measure.

İngilizce: 

Crystal-clear, made of silver: they will determine the measure thereof (according to their wishes).

Azerbaycanca: 

Gümüşdən olan (çox şəffaf olduğu üçün bayırından içərisi görünən) elə billur (qədəhlərlə) ki, (xidmətçilər) onları (sahiblərinə) münasib ölçüdə etmişlər.

Süleyman Ateş: 

Öyle gümüş kadehler ki onları istedikleri ölçüde takdir etmişlerdir (istedikleri kadar içki alırlar).

Diyanet Vakfı: 

Gümüşten öyle kadehler ki onları istedikleri ölçüde tayin ve takdir etmişlerdir.

Erhan Aktaş: 

Miktarını kendilerinin belirledikleri gümüşten billur kadehler,

Kral Fahd: 

gümüş beyazlığında ölçüsünce tayin ve takdir ederler.

Hasan Basri Çantay: 

(Evet) gümüşden (yaratılmış) billurlar ki mıkdarını (sâkıyler) ta´yin etmişlerdir.

Muhammed Esed: 

-kristal benzeri, (ama) gümüşten- ve hacimlerini yalnız kendileri tesbit edecek.

Gültekin Onan: 

Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüyle tesbit etmişlerdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Gümüşten billûrlar ki, (ehli cennet) onları türlü türlü biçime koymuşlardır.

Portekizce: 

Feitos de prata, semelhantes a cristal, que lhe serão fornecidos em abundância.

İsveççe: 

som [om de hade varit] av kristall [fastän de är] av silver; och de bestämmer [själva] hur mycket [som skall sättas för dem].

Farsça: 

جام هایی از نقره که آنها را به اندازه مناسب اندازه گیری کرده اند،

Kürtçe: 

شووشە لە زیو بە ئەندازەی پێویست ئامادەکراون

Özbekçe: 

Биллурлар, кумушсиймон, (соқийлар) ўлчовини келтирар.

Malayca: 

(Keadaannya laksana) kaca, (sedang ia) dari perak; pelayan-pelayan itu menentukan kadar isinya sekadar yang cukup betul dengan kehendak penggunanya.

Arnavutça: 

të tejdukshme, nga argjendi, madhësinë e të cilave (do ta zgjedhin) sipas dëshirës.

Bulgarca: 

от сребърен кристал. Ще им се отмерва с мярка.

Sırpça: 

Биће услуживани из сребрених посуда и чаша које ће да буду прозирне,

Çekçe: 

z křišťálu stříbrného, mírou vhodnou naplněné.

Urduca: 

شیشے بھی وہ جو چاندی کی قسم کے ہونگے، اور ان کو (منتظمین جنت نے) ٹھیک اندازے کے مطابق بھرا ہوگا

Tacikçe: 

Кӯзаҳое аз нуқра, ки онҳоро ба андоза пур кардаанд.

Tatarca: 

Ул савытлар көмешләнгән бәллүрдәндер, җәннәт хезмәтчеләре ул савытлар белән эчемлекне кирәк кадәр генә бирерләр.

Endonezyaca: 

(yaitu) kaca-kaca (yang terbuat) dari perak yang telah diukur mereka dengan sebaik-baiknya.

Amharca: 

መለካትን የለኳቸው በኾኑ የብር ብርጭቆዎች (ይዝዞርባቸዋል)፡፡

Tamilce: 

அவை வெள்ளி கலந்த கண்ணாடிகளாகும். அவற்றை (-அவற்றின் அளவையும் அழகையும்) அவர்கள் (-சொர்க்கவாசிகளுக்கு பானம் புகட்டுகின்ற பணியாளர்கள்) துல்லியமாக நிர்ணயிப்பார்கள்.

Korece: 

그들은 수정같은 맑은 은잔 에 좋을 만큼 따라 마시더라

Vietnamca: 

Có những chiếc cốc bằng bạc nhưng trong suốt như pha lê; chúng được định lượng thức uống vừa đủ (như họ muốn).