Arapça:
وَيُطَافُ عَلَيْهِم بِآنِيَةٍ مِّن فِضَّةٍ وَأَكْوَابٍ كَانَتْ قَوَارِيرَا
Çeviriyazı:
veyüṭâfü `aleyhim biâniyetim min fiḍḍativ veekvâbin kânet ḳavârîrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yanlarında gümüşten kaplar, billur kupalar dolaştırılır.
Diyanet İşleri:
Çevrelerinde gümüş kaplar ve billur kaseler dolaştırılır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve sunulur onlara gümüş kadehler ve sırça sağraklar.
Şaban Piriş:
Çevrelerinde ise gümüş kaplar ve billur kâseler dolaştırılır.
Edip Yüksel:
Onlara gümüş tepsiler ve şeffaf bardaklarda sunulur.
Ali Bulaç:
Çevrelerinde gümüşten billur kablar, kupalar dolaştırılır.
Suat Yıldırım:
Etraflarında hizmet edenler gümüş kaplar, billur kâseler, gümüşî parlaklıkta billur kupalarla dolaşır, onlara ikram ederler.Cennetlikler içeceklerini kendi iştahları ölçüsünce tayin ederler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onların üzerlerine gümüşten kaplar ile ve billûrdan küpler ile dolaşılır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Çevrelerinde, gümüşten ve billurdan kaplar dolaştırılır. Kupalardır onlar.
Bekir Sadak:
Uzerlerinde ince yesil ipekli, parlak atlastan elbiseler vardir
İbni Kesir:
Çevrelerinde gümüş kupalar ve billur kaseler dolaştırılır.
Adem Uğur:
Yanlarında gümüşten kaplar ve billûr kupalar dolaştırılır.
İskender Ali Mihr:
Ve gümüşten kaplar ve billur kadehler ile onların etrafından dolaşılır.
Celal Yıldırım:
Çevrelerinde gümüşten kaplar ve billurdan olan küpler dolaştırılır.
Tefhim ul Kuran:
Çevrelerinde gümüşten billur kablar, kupalar dolaştırılır.
Fransızca:
Et l'on fera circuler parmi eux des récipients d'argent et des coupes cristallines,
İspanyolca:
Se harán circular entre ellos vasijasa de plata y copas de cristal,
İtalyanca:
Verranno serviti da un vassoio d'argento e coppe di cristallo,
Almanca:
Und ihnen wird serviert mit Schalen aus Silber und Kelchen, die 3 Gläserne sind,
Çince:
将有人在他们之间传递银盘和玻璃杯--
Hollandaca:
Hunne dienaren zullen bij hen rondgaan met zilveren vaatwerk en bekers.
Rusça:
Обходить их будут с сосудами из серебра и кубками из хрусталя -
Somalice:
Waxaa lala kor socon weelal Fidla ah iyo Koobab Quruurado ah.
Swahilice:
Na watapitishiwa vyombo vya fedha na vikombe vya vigae,
Uygurca:
ئۇلارغا (تاماق قاچىلانغان) كۈمۈش تەخسىلەر، (مەي تولدۇرۇلغان) كۈمۈشتىن ياسالغان (شىشىدەك سۈزۈك) جاملار ئايلاندۇرۇپ سۇنۇلۇپ تۇرىدۇ، (ساقىيلار، ئۇلارنىڭ ئېھتىياجىغا قاراپ) لايىق ئۆلچەيدۇ (يەنى ئىچكۈچىلەرنىڭ ئېھتىياجىدىن ئېشىپمۇ قالمايدۇ، كېمىيىپمۇ قالمايدۇ
Japonca:
銀の水差しとガラスの杯は,かれらの間に回されよう。
Arapça (Ürdün):
«ويطاف عليهم» فيها «بآنية من فضة وأكواب» أقداح بلا عرى «كانت قوارير».
Hintçe:
और उनके सामने चाँदी के साग़र और शीशे के निहायत शफ्फ़ाफ़ गिलास का दौर चल रहा होगा
Tayca:
และมีภาชนะที่ทำด้วยเงิน และแก้วน้ำที่ทำด้วยแก้วใสถูกวนเวียนรอบๆพวกเขา
İbranice:
וביניהם יעברו כלי כסף וכוסות מבדולח
Hırvatça:
Bit će usluživani iz srebrenih posuda i čaša koje će prozirne biti,
Rumence:
Printre ei vor umbla vase de argint şi pocaluri de cleştar,
Transliteration:
Wayutafu AAalayhim bianiyatin min fiddatin waakwabin kanat qawareera
Türkçe:
Çevrelerinde, gümüşten ve billurdan kaplar dolaştırılır. Kupalardır onlar.
Sahih International:
And there will be circulated among them vessels of silver and cups having been [created] clear [as glass],
İngilizce:
And amongst them will be passed round vessels of silver and goblets of crystal,-
Azerbaycanca:
(Cənnətdəki xidmətçilər) onların ətrafında gümüş qablar və büllur qədəhlərlə dolanacaqlar.
Süleyman Ateş:
Yanlarında gümüş kablar, billur kupalar dolaştırılır.
Diyanet Vakfı:
Yanlarında gümüşten kaplar ve billur kupalar dolaştırılır.
Erhan Aktaş:
Gümüşten kaplar ve billur kupalarla aralarında dolaşılır.
Kral Fahd:
Yanlarında, gümüş kaplar ve billur kâselerle, (billur gibi) şeffaf kupalarla dolaşılır ki, sâkiler bunu (cennet şarabını)
Hasan Basri Çantay:
Onlara gümüşden billur kablar, kupalar dolaşdırılır.
Muhammed Esed:
Onlar gümüşten kaplar ve kristal(e benzeyen) kadehlerle karşılanacaklar
Gültekin Onan:
Çevrelerinde gümüşten billur kablar, kupalar dolaştırılır.
Ali Fikri Yavuz:
Onlara (hizmet için) gümüşten billûr kaplar ve sürahilerle (etraflarında) dolaşılır.
Portekizce:
E serão servidos em taças de prata e em copos diáfanos,
İsveççe:
Och fat av silver skall bäras omkring och bägare, genomskinliga som kristall -
Farsça:
و ظرف هایی از نقره فام، و قدح هایی بلورین [که پر از غذا و نوشیدنی است] پیرامون آنان می گردانند؛
Kürtçe:
دەگەڕێن بەسەریاندابە قاپی زیوین وپەرداخی شووشەوە
Özbekçe:
Ва уларга кумуш идишлар ва биллурлардан бўлган қадаҳлар айлантириб турилар.
Malayca:
Dan (selain itu) diedarkan kepada mereka (oleh pelayan-pelayannya): bijana dari perak dan piala-piala minuman yang keadaannya laksana kaca (nampak jelas isinya) -
Arnavutça:
Do të shërbehen ata nga enët e argjendta dhe kupat (si shtamba) e tejdukshme,
Bulgarca:
Ще бъдат обслужвани със съдове от сребро и с кристални чаши
Sırpça:
Биће услуживани из сребрених посуда и чаша које ће прозирне бити,
Çekçe:
a mezi nimi kolovat budou nádoby stříbrné a poháry křišťálové
Urduca:
اُن کے آگے چاندی کے برتن اور شیشے کے پیالے گردش کرائے جا رہے ہونگے
Tacikçe:
Косаҳои нуқрагину кӯзаҳои шароб миёнашон ба гардиш дармеояд.
Tatarca:
Дәхи алар тирәсендә йөртәләр көмеш савытларны һәм бәллүрдән булган борынсыз, тоткасыз савытларны.
Endonezyaca:
Dan diedarkan kepada mereka bejana-bejana dari perak dan piala-piala yang bening laksana kaca,
Amharca:
በእነርሱም ላይ ከብር በኾኑ ዕቃዎች (ሰሐኖች) የብርጭቆዎች በኾኑ ኩባያዎችም ይዝዞርባቸዋል፡፡
Tamilce:
இன்னும், வெள்ளியினால் செய்யப்பட்ட பாத்திரங்களுடனும் கண்ணாடிகளாக இருக்கிற கெண்டிகளுடனும் அவர்களை சுற்றி வரப்படும்.
Korece:
은과 수정으로된 잔들이 그 들 사이를 오가고
Vietnamca:
Họ sẽ được phục vụ xung quanh với những chiếc bình bạc và những chiếc cốc pha lê.
Ayet Linkleri: