Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

75

Sûredeki Ayet No: 

38

Ayet No: 

5589

Sayfa No: 

578

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ

Çeviriyazı: 

ŝümme kâne `aleḳaten feḫaleḳa fesevvâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra şekil verdi.

Diyanet İşleri: 

Sonra kan pıhtısı olmuş, sonra Allah onu yaratıp şekil vermişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sonra bir kan pıhtısı oldu da onu yarattı, azasını düzüp koştu.

Şaban Piriş: 

Sonra “alaka” olmuş, Allah, onu yaratmış ve düzenlemişti.

Edip Yüksel: 

Ve bir embriyoya dönüştükten sonra O yaratıp biçim verdi?

Ali Bulaç: 

Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir 'düzen içinde biçim verdi.'

Suat Yıldırım: 

Sonra (rahim cidarına) yapışan bir hücre oldu da, Rabbi onu yaratıp düzenledi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

75:37

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sonra o, bir çiğnem et oldu da Allah onu yarattı, ardından düzgün bir şekle ulaştırdı.

Bekir Sadak: 

Dogrusu, inkarcilar icin zincirler, demir halkalar ve cilgin alevli cehennem hazirladik.

İbni Kesir: 

Sonra kan pıhtısı olmuş

Adem Uğur: 

Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.

İskender Ali Mihr: 

Sonra bir embriyo (cenin) oldu. Bundan sonra (Allah) onu halketti (yarattı), daha sonra da dizayn etti (düzenledi).

Celal Yıldırım: 

Sonra kan pıhtısı oldu derken Allah, onu yaratıp biçimlendirerek düzene koydu.

Tefhim ul Kuran: 

Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir ´düzen içinde biçim verdi.´

Fransızca: 

Et ensuite une adhérence Puis [Allah] l'a créée et formée harmonieusement;

İspanyolca: 

y, luego, un coágulo de sangre? Él lo creó y le dio forma armoniosa.

İtalyanca: 

quindi un'aderenza, poi [Allah] lo creò e gli diede forma armoniosa;

Almanca: 

dann war er eine 'Alaqa , dann gab ER (ihm) die Schöpfung, dann machte ER (ihn) gut,

Çince: 

然后,他变成血块,而真主加以创造他,使之成为肢体完全的人吗?

Hollandaca: 

Later was hij een weinig gestold bloed; en God vormde hem in eene juiste evenredigheid.

Rusça: 

Потом он превратился в сгусток крови, после чего Он создал его и придал ему соразмерный облик.

Somalice: 

Markaas Noqoto xinjir oo Eebe Abuuro Ekeeyana.

Swahilice: 

Kisha akawa kidonge cha damu, tena Mwenyezi Mungu akamuumba na akamtengeneza vilivyo.

Uygurca: 

ئاندىن ئۇ لەختە قان بولدى، ئاندىن اﷲ ئۇنى چىرايلىق شەكىلدە ياراتتى

Japonca: 

それから一塊の血となり,更にアッラーが,(均整に)形作り,

Arapça (Ürdün): 

«ثم كان» المني «علقة فخلق» الله منها الإنسان «فسوى» عدل أعضاءه.

Hintçe: 

फिर लोथड़ा हुआ फिर ख़ुदा ने उसे बनाया

Tayca: 

แล้วเขาได้เป็นก้อนเลือดก้อนหนึ่งแล้วพระองค์ทรงบังเกิดแล้วก็ทรงทำให้ได้สัดส่วนสมบูรณ์

İbranice: 

ואחר כך היה דם מעובה, וכך ברא אותו ועיצבו

Hırvatça: 

zatim zakvačak kome On onda razmjer odredi i skladnim mu lik učini,

Rumence: 

iar apoi un cheag de sânge? Dumnezeu l-a creat şi l-a cizelat,

Transliteration: 

Thumma kana AAalaqatan fakhalaqa fasawwa

Türkçe: 

Sonra o, bir çiğnem et oldu da Allah onu yarattı, ardından düzgün bir şekle ulaştırdı.

Sahih International: 

Then he was a clinging clot, and [Allah] created [his form] and proportioned [him]

İngilizce: 

Then did he become a leech-like clot; then did (Allah) make and fashion (him) in due proportion.

Azerbaycanca: 

Sonra laxtalanmış qan oldu və (Allah) onu yaradıb surət verdi (insan şəklinə saldı).

Süleyman Ateş: 

Sonra alaka (rahme asılan embriyo) oldu da (Rabbi onu) yarattı, düzenledi.

Diyanet Vakfı: 

Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.

Erhan Aktaş: 

Sonra bir “alaka1” oldu. Derken onu yarattı ve ona biçim verdi.

Kral Fahd: 

Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.

Hasan Basri Çantay: 

Sonra o (menî) bir kan pıhtısı olmuş, derken (Allah, onu) insan biçimine koyub yaratmış, (uzuvlarını) düzenlemişdir.

Muhammed Esed: 

ve sonra döllenmiş hücre; bu safhada Allah (onu) yaratmış ve olması gerektiği gibi şekil vermişti,

Gültekin Onan: 

Sonra bir alak oldu, derken (Tanrı, onu) yarattı ve bir ´düzen içinde biçim verdi´.

Ali Fikri Yavuz: 

Sonra meniden bir kan pıhtısı olmuş da, Allah onu yarattı, derken (insan) biçimine koydu.

Portekizce: 

Que logo se converteu em algo que se agarra, do qual Deus o criou, aperfeiçoando-lhes as formas.

İsveççe: 

och blev därefter en grodd som satte sig fast - och som Han sedan skapade och formade [till människa i enlighet med den uppgift som skulle bli hennes]

Farsça: 

سپس علقه شد و خدا او را آفرید و اندامش را درست و نیکو ساخت،

Kürtçe: 

لە پاشان بوو بە پارچە خوێنێك، ئەمجا دروستیكرد وڕێکی خست

Özbekçe: 

Сўнг алақа бўлди. Бас бекаму-кўст этиб яратди.

Malayca: 

Kemudian air mani itu menjadi sebuku darah beku, sesudah itu Tuhan menciptakannya, dan menyempurnakan kejadiannya (sebagai manusia)?

Arnavutça: 

pastaj u bë gjak i doçkuar, nga i cili, Ai (Perëndia), e ka krijuar dhe e ka formur të plotë.

Bulgarca: 

После бе съсирек, а Той го сътвори и осъразмери.

Sırpça: 

затим заквачак коме Он онда размер одреди и складним му лик учини,

Çekçe: 

Potom se kapkou přilnavou stal a Bůh jej stvořil a vyrovnal

Urduca: 

پھر وہ ایک لوتھڑا بنا، پھر اللہ نے اس کا جسم بنایا اور اس کے اعضا درست کیے

Tacikçe: 

Сипас лахтае хун? Он гоҳ ба андоми дурусташ биёфарид.

Tatarca: 

Моның ашында оешкан кан булды, Аллаһ аны халык кылып кеше сыйфатына китерде.

Endonezyaca: 

kemudian mani itu menjadi segumpal darah, lalu Allah menciptakannya, dan menyempurnakannya,

Amharca: 

ከዚያም የረጋ ደም ኾነ (አላህ ሰው አድርጎ) ፈጠረውም፡፡ አስተካከለውም፡፡

Tamilce: 

பிறகு, (அந்த மனிதன்) கருவாக (இரத்தக்கட்டியாக) இருந்தான். ஆக, (அவனை இறைவன்) படைத்தான். இன்னும், (அவனை முழு மனிதனாக பார்ப்பவனாக செவியுறுபவனாக பேசுபவனாக) சரிப்படுத்தினான்.

Korece: 

그리하여 응혈이 되매 그분 은 그를 완전한 형상으로 지으시 고

Vietnamca: 

Sau đó là một hòn máu đặc, rồi (Allah) tạo ra (hình dạng của y) và cân đối (hình hài cho y).