Arapça:
بَلْ يُرِيدُ كُلُّ امْرِئٍ مِّنْهُمْ أَن يُؤْتَىٰ صُحُفًا مُّنَشَّرَةً
Çeviriyazı:
bel yürîdü küllü-mriim minhüm ey yü'tâ ṣuḥufem müneşşerah.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hayır, onlardan her kişi kendisine açılmış sayfalar verilmesini istiyor.
Diyanet İşleri:
Hayır; her biri önüne açılıvermiş sahifeler verilmesini ister.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Hayır, onların herbiri, ister ki apaçık sahifeler verilsin onlara.
Şaban Piriş:
Belki de onların her biri (gökten inip) önlerine açılmış bir sahife verilmesini istiyorlar.
Edip Yüksel:
Hayır, onlardan her biri, kendisine özel olarak açılmış sayfalar verilmesini ister.
Ali Bulaç:
Hayır; her biri, kendisine açılmış sahifelerin verilmesini ister.
Suat Yıldırım:
Bu beyler, bu öğütle yetinmeyip üstelik her biri kendisine mahsus özel kitap, özel ferman isterler!
Ömer Nasuhi Bilmen:
74:50
Yaşar Nuri Öztürk:
İçlerinden her kişi de istiyor ki, kendisine açılıp saçılmış sayfalar verilsin.
Bekir Sadak:
Ve nedamet ceken nefse yemin ederim.
İbni Kesir:
Hayır, onlardan her biri, önüne açılıvermiş sahifeler verilmesini ister.
Adem Uğur:
Daha doğrusu onlardan her biri, kendisine, (önünde) açılmış sahifeler (ilâhî vahiy) verilmesini istiyor.
İskender Ali Mihr:
Hayır, onların hepsi, kendileri için yazılmış sahifeler gelmesini ister.
Celal Yıldırım:
Hayır, onlardan her kişi kendisine açık sâhifeler verilmesini isterler.
Tefhim ul Kuran:
Hayır
Fransızca:
Chacun d'eux voudrait plutôt qu'on lui apporte des feuilles tout étalées.
İspanyolca:
Todos ellos quisieran que se les trajeran hojas desplegadas.
İtalyanca:
Ciascuno di loro vorrebbe che gli fossero dati fogli dispiegati.
Almanca:
Nein, sondern jeder Mann von ihnen will, daß ihm entfaltete Schriften zuteil werden.
Çince:
不然,他们中的每个人都希望获得一些展开的天经。
Hollandaca:
Maar ieder van hen wilde, dat hem een bijzonder besluit van God zou toekomen.
Rusça:
Но ведь каждый из них желает получить развернутые свитки.
Somalice:
Haddana wuxuu dooni midkasta oo ka mida warqado Qoran (kitaab).
Swahilice:
Ati kila mmoja katika wao anataka apewe nyaraka zilizo funuliwa.
Uygurca:
بەلكى ئۇلاردىن ھەر كىشى ئۆزىگە ئوچۇق سەھىپىلەر بېرىلىشىنى خالايدۇ (يەنى ئۇلار اﷲ نىڭ مۇھەممەد ئەلەيھىسسالامغا نازىل قىلىنغان كىتابىدەك كىتاب نازىل قىلىنىشىنى تەمە قىلىدۇ)
Japonca:
いや,かれらはそれぞれ開かれた書巻が授けられることを望んでいる。
Arapça (Ürdün):
«بل يريد كل امرىء منهم أن يؤتى صحفا منشرة» أي من الله تعالى باتباع النبي كما قالوا: لن نؤمن لك حتى تنزل علينا كتابا نقرؤه.
Hintçe:
असल ये है कि उनमें से हर शख़्श इसका मुतमइनी है कि उसे खुली हुई (आसमानी) किताबें अता की जाएँ
Tayca:
แท้จริงแล้วทุกคนในหมู่พวกเขาต้องการที่จะมีแผ่นกระดาษกางแผ่ยืนมาให้แก่เขา
İbranice:
אבל, כל אחד מהם רוצה שיתנו לו מגילות פרושות
Hırvatça:
Naprotiv, svaki bi čovjek među njima htio da mu se daju listovi rašireni.
Rumence:
Ba, fiecare dintre ei ar vrea să i se aducă suluri desfăşurate!
Transliteration:
Bal yureedu kullu imriin minhum an yuta suhufan munashsharatan
Türkçe:
İçlerinden her kişi de istiyor ki, kendisine açılıp saçılmış sayfalar verilsin.
Sahih International:
Rather, every person among them desires that he would be given scriptures spread about.
İngilizce:
Forsooth, each one of them wants to be given scrolls (of revelation) spread out!
Azerbaycanca:
Xeyr, onların hər biri özünə (göydən) nazil olmuş səhifələr verilməsini istəyər.
Süleyman Ateş:
Hayır, onlardan her kişi kendisine açılan sahifeler verilmesini istiyor.
Diyanet Vakfı:
Daha doğrusu onlardan her biri, kendisine, (önünde) açılmış sahifeler (ilahi vahiy) verilmesini istiyor.
Erhan Aktaş:
Hayır! Onların tamamı, kendileri için yazılmış sahifeler gelmesini ister.
Kral Fahd:
Daha doğrusu onlardan her biri, kendisine, (önünde) açılmış sahifeler (İlâhî vahiy) verilmesini istiyor.
Hasan Basri Çantay:
Evet, onlardan herkişi kendisine neşredilecek sahîfeler verilmesini ister.
Muhammed Esed:
Evet, hepsi kendilerine açılmış, açıklanmış vahiyler verilmesi gerektiğini iddia ederler!
Gültekin Onan:
Hayır
Ali Fikri Yavuz:
Doğrusu, onlardan her biri (Allah tarafından) kendisine okuyacak olduğu ayrı kitablar dağıtılmasını istiyor, (ki orada peygambere iman etmek gerektiğine dair Allah’ın emrini bulsun).
Portekizce:
Porém, cada um deles quereria receber (agora) páginas abertas (com a revelação).
İsveççe:
Men [i stället för att lyssna till uppenbarelsen] begär de, var och en av dem, att få [en egen] lättförståelig Skrift!
Farsça:
بلکه هر کدام از آنان توقع دارد نامه هایی سرگشاده [از سوی خدا] دریافت دارد!
Kürtçe:
بەڵکو ھەموو یەکێك لەوان ئەیەوێت چەندەھا نامەی کراوەی بۆ بنێردرێ(لە خواوە کە بڕوا بە موحەممەد ﷺ بهێنێت)
Özbekçe:
Балки улардан ҳар бири ўзига нашр қилинган саҳифалар берилишини ирода қиладир.
Malayca:
(Mereka tidak merasa cukup dengan peringatan itu) bahkan tiap-tiap seorang di antaranya mahu supaya diberi kepadanya lembaran surat yang terbuka (yang diturunkan dari langit untuk dibaca oleh mereka sendiri).
Arnavutça:
Po! Çdonjëri nga ata do të kërkojë që t’i jepet rregjistri i qartë (nga Zoti).
Bulgarca:
И всеки от тях иска да му се даде разясняващата книга.
Sırpça:
Напротив, сваки би човек међу њима хтео да му се дају раширени листови.
Çekçe:
Věru, chce každý z nich, aby svitky rozevřené mu byly přineseny?
Urduca:
بلکہ اِن میں سے تو ہر ایک یہ چاہتا ہے کہ اُس کے نام کھلے خط بھیجے جائیں
Tacikçe:
балки ҳар як аз онҳо мехоҳад, ки номаҳое ку шода ба ӯ дода шавад.
Tatarca:
Бәлки алардан һәрбересе телидер Аллаһудан һәрберсенә ачык хат бирелмәкне. Ягъни мөшрикләр: "Аллаһ безгә һәрберебезгә кәгазь иңдерсә, ул кәгазьгә: Мухәммәд хак пәйгамбәр, Коръән Минем китабым, дип язылган булса, иман китерер идек", – диделәр.
Endonezyaca:
Bahkan tiap-tiap orang dari mereka berkehendak supaya diberikan kepadanya lembaran-lembaran yang terbuka.
Amharca:
ይልቁንም ከእነርሱ እያንዳንዱ ሰው ሁሉ የተዘረጉ ጽሑፎችን እንዲስሰጥ ይፈልጋል፡፡
Tamilce:
மாறாக, அவர்களில் ஒவ்வொரு மனிதனும் விரிக்கப்பட்ட (வேத) ஏடுகள் தனக்கு தரப்பட வேண்டும் என்று நாடுகிறார்கள்.
Korece:
실로 이들 각자는 펼쳐진 성서가 그들에게도 내려지기를 원하고 있느뇨
Vietnamca:
Đúng hơn, mỗi tên trong bọn chúng mong muốn rằng mình sẽ được trao cho những tờ kinh được trải ra.
Ayet Linkleri: