Arapça:
وَإِذَا نَادَيْتُمْ إِلَى الصَّلَاةِ اتَّخَذُوهَا هُزُوًا وَلَعِبًا ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَعْقِلُونَ
Çeviriyazı:
veiẕâ nâdeytüm ile-ṣṣalâti-tteḫaẕûhâ hüzüvev vele`ibâ. ẕâlike biennehüm ḳavmül lâ ya`ḳilûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Namaza çağırdığınız zaman, onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu onların, akıllarını kullanmayan bir toplum olmalarından dolayıdır.
Diyanet İşleri:
Namaza çağırdığınızda onu alay ve eğlenceye alırlar. Bu, onların akletmeyen bir topluluk olmasındandır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Birbirinizi namaza çağırdığınız, ezan okuduğunuz zaman, bununla alay ederler, bir oyun sayarlar bunu. Bu da şüphe yok ki akılları olmayan, akıl edemeyen bir kavim olduklarındandır.
Şaban Piriş:
Namaza çağırdığınızda, onu alaya ve eğlenceye alırlar. Bu, onların akletmeyen bir toplum olmasındandır.
Edip Yüksel:
Namaza çağırdığınızda onunla alay edip eğlendiler. Düşünmeyen bir topluluktur onlar.
Ali Bulaç:
Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler. Bu, gerçekten onların akıl erdirmeyen bir topluluk olmalarındandır.
Suat Yıldırım:
Siz ezan okuyarak namaza dâvet edince, bunu alay ve eğlence konusu yaparlar.Onların böyle yapmalarının sebebi, akıllarını kullanmayıp bu güzelliği anlamamalarıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve namaza çağırdığınız zaman onu bir eğlence ve bir oyuncak ittihaz ederler. Bu da şüphe yok ki, onların âkilâne düşünmez bir kavim olmalarındandır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Namaza/duaya çağırdığınızda onu oyun ve eğlence edindiler. Böyle yaptılar; çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur.
Bekir Sadak:
Onlardan cogunun gunaha, haksizliga ve haram yemege kosustuklarini gorursun. Yaptiklari ne kotudur!
İbni Kesir:
Birbirinizi namaza çağırdığınızda
Adem Uğur:
Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranış, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır.
İskender Ali Mihr:
Ve namaza çağırdığınız (ezan okuduğunuz) zaman, onu oyun ve alay konusu edindiler. Bu, onların akıl etmeyen (aklını kullanmayan) bir kavim olmaları sebebiyledir.
Celal Yıldırım:
Namaza (eron okuyup) çağırdığınızda, onu eğlence ve alaya alırlar. Bu onların akletmiyen bir topluluk olmasındandır.
Tefhim ul Kuran:
Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler. Bu, gerçekten onların akıl erdirmeyen bir topluluk olmalarındandır.
Fransızca:
Et lorsque vous faites l'appel à la Salat, ils la prennent en raillerie et jeu. C'est qu'ils sont des gens qui ne raisonnent point.
İspanyolca:
Cuando llamáis a la azalá, la toman a burla y a juego, porque son gente que no razona.
İtalyanca:
Quando fate la chiamata alla preghiera, essa è per loro oggetto di burla e derisione. E ciò perché è gente che non comprende.
Almanca:
Und wenn ihr zum rituellen Gebet ruft, treiben sie darüber Spott und Belustigung. Dies ist so, weil sie Menschen sind, die sich nicht besinnen.
Çince:
当你们召人来礼拜的时候,他们以你们的拜功为笑柄,为嬉戏。这是因为他们是不了解的民众。
Hollandaca:
Noch hen, die, wanneer zij hooren bidden, daarvan een onderwerp van lachlust en bespotting maken; zij doen dit omdat zij het niet begrijpen.
Rusça:
Когда вы призываете на намаз, они насмехаются над ним и считают его развлечением. Это - потому, что они являются неразумными людьми.
Somalice:
Markaad ugu Dhawaaqdaan Salaaddana waxay ka Yeeshaan Jees Jees iyo Ciyaar, waxaana Arrintaas ugu Wacan inay Yihiin Qoomaan waxkasayn.
Swahilice:
Na mnapo adhinia Sala wao wanaichukulia maskhara na mchezo. Hayo ni kwa sababu wao ni watu wasio na akili.
Uygurca:
سىلەر نامازغا چاقىرغان (يەنى ئەزان ئېيتقان) چېغىڭلاردا، ئۇلار نامازنى (ھەم سىلەرنى) مەسخىرە ۋە ئويۇنچۇق قىلىدۇ، بۇ شۇنىڭ ئۈچۈنكى، ئۇلار (نامازنىڭ ھېكمىتىنى ۋە نامازنىڭ نەپسىنى پاكلاشتىكى غايىسىنى) چۈشەنمەس قەۋمدۇر
Japonca:
あなたがたが(人びとを)礼拝に招く時,かれらはそれを期笑し,戯れごとにする。それはかれらが理解しない民のためである。
Arapça (Ürdün):
«و» الذين «إذا ناديتم» دعوتم «إلى الصلاة» بالأذان «اتخذوها» أي الصلاة «هزوا ولعبا» بأن يستهزئوا بها ويتضاحكوا «ذلك» الاتخاذ «بأنهم» أي بسبب أنهم «قوم لا يعقلون».
Hintçe:
और (उनकी शरारत यहॉ तक पहुंची) कि जब तुम (अज़ान देकर) नमाज़ के वास्ते (लोगों को) बुलाते हो ये लोग नमाज़ को हॅसी खेल बनाते हैं ये इस वजह से कि (लोग बिल्कुल बे अक्ल हैं) और कुछ नहीं समझते
Tayca:
และเมื่อพวกเจ้าได้เรียกร้องไปสู่การละหมาด พวกเขาก็ถือเอาการละหมาดเป็นการเย้ยหยันเป็นการล้อเล่นนั่นก็เพราะพวกเขาเป็นพวกที่ไม่ใช้ปัญญา
İbranice:
וכשאתם קוראים לתפילה, הם התייחסו אל זה בזלזול ובאי הערכה, כי הם השולחן הערוך אכן אנשים חסרי דעת
Hırvatça:
I kad pozivate na namaz, i to za podsmijeh i zabavu uzimaju, zato što su oni ljudi koji ne razumiju.
Rumence:
Ei iau chemarea voastră la rugăciune în zeflemea şi batjocură. Şi aceasta, pentru că sunt un popor ce nu pricepe.
Transliteration:
Waitha nadaytum ila alssalati ittakhathooha huzuwan walaAAiban thalika biannahum qawmun la yaAAqiloona
Türkçe:
Namaza/duaya çağırdığınızda onu oyun ve eğlence edindiler. Böyle yaptılar; çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur.
Sahih International:
And when you call to prayer, they take it in ridicule and amusement. That is because they are a people who do not use reason.
İngilizce:
When ye proclaim your call to prayer they take it (but) as mockery and sport; that is because they are a people without understanding.
Azerbaycanca:
Siz (bir-birinizi) namaza çağırdığınız zaman onlar onu oyun-oyuncaq sayarlar. Bu, onların anlamaz bir tayfa olmalarındandır.
Süleyman Ateş:
Namaza çağırıldığınız zaman onu eğlence ve oyun yerine koydular. Düşüncesiz bir topluluk oldukları için böyle yaptılar.
Diyanet Vakfı:
Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranış, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır.
Erhan Aktaş:
Salâta(1) çağrıldığınız zaman, onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu, onların kesinlikle aklını kullanmayan bir topluluk olmalarındandır.
Kral Fahd:
Namaza çağırdığınız zaman, onu alay konusu ve oyuncak ediniyorlar. Bu, onların, akıllarını kullanmayan kimseler olmalarındandır.
Hasan Basri Çantay:
(Ezanla) birbirinizi namaza çağırdığınız zaman (onu) bir eğlence ve bir oyun (mevzuu) edinirler. Bu, kendilerinin hakıykaten akıllarını kullanmaz bir günûh olmalarındandır.
Muhammed Esed:
Onları namaza çağırdığınızda onu küçümserler ve alaya alırlar- Çünkü onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur.
Gültekin Onan:
Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler. Bu gerçekten onların akletmeyen bir topluluk olmalarındandır.
Ali Fikri Yavuz:
(Ezanla) birbirinizi namaza çağırdığınız zaman (onu) bir eğlence ve oyun yerine koyuyorlar. Bu davranışları, kendilerinin akıl ermez bir topluluk olmalarındandır.
Portekizce:
E quando fazeis a convocação para a oração, tomam-na como objeto de escárnio e passatempo. Isso, por sereminsensatos.
İsveççe:
de som, när kallelsen till bön ljuder, hånar och gör narr av den, därför att de är människor som inte använder sitt förstånd.
Farsça:
و چون برای نمازْ ندا در می دهید، آن را به مسخره و بازی می گیرند؛ این کار زشتشان به سبب این است که آنان گروهی هستند که [در حقایق و معارف] اندیشه نمی کنند.
Kürtçe:
کاتێک ئێوە بانگ دەدەن بۆ نوێژ ئەو (دوو ڕووانە) گاڵتە ولاقرتی پێ ئەکەن ئەمەش بەھۆی ئەوەوە یە کەئەوان گەلێکی نەفام و نەزانن
Özbekçe:
Агар намозга нидо қилсангиз, улар уни масхара ва ўйин қилишади. Бу уларнинг ақл қилмайдиган қавмлигидандир.
Malayca:
Dan apabila kamu menyeru (azan) untuk mengerjakan sembahyang, mereka menjadikan sembahyang itu sebagai ejek-ejekan dan permainan. Yang demikian itu ialah kerana mereka suatu kaum yang tidak berakal.
Arnavutça:
(Dhe mos i merrni për miq ata), që kurr t’i thirrni për namaz ata e marrin atë për tallje dhe lojë, sepse ai është popull i zhveshur nga mendja.
Bulgarca:
И когато зовете към молитва, те я взимат на присмех и шега. Това е, защото са хора, които не проумяват.
Sırpça:
И кад позивате на молитву, и то узимају за подсмех и забаву, зато што су они људи који не разумеју.
Çekçe:
A když voláte k modlitbě, tropí si z toho posměšky a je jim to pro zábavu - a je to proto, že je to lid, jenž ničemu nerozumí.
Urduca:
جب تم نماز کے لیے منادی کرتے ہو تو وہ اس کا مذاق اڑاتے اور اس سے کھیلتے ہیں اس کی وجہ یہ ہے کہ وہ عقل نہیں رکھتے
Tacikçe:
Ва чун бонги намоз кунед, онро ба масхараву бозича гиранд, зеро мардуме ҳастанд, ки намеандешанд.
Tatarca:
Әгәр сез азан әйтеп кешеләрне намазга чакырсагыз, азанны һәм намазны уенга саныйлар вә мәсхәрә итәләр, алар бу эшләрен эшлиләр хакны аңламаганнары өчен. (Башкаларның да аңламаучы булуын телиләр).
Endonezyaca:
Dan apabila kamu menyeru (mereka) untuk (mengerjakan) sembahyang, mereka menjadikannya buah ejekan dan permainan. Yang demikian itu adalah karena mereka benar-benar kaum yang tidak mau mempergunakan akal.
Amharca:
ወደ ሶላትም በጠራችሁ ጊዜ (ጥሪይቱን) መሳለቂያና መጫወቻ አድርገው ይይዟታል፡፡ ይህ እነርሱ የማያውቁ ሕዝቦች በመኾናቸው ነው፡፡
Tamilce:
இன்னும், நீங்கள் தொழுகைக்கு அழைத்தால் அதை அவர்கள் கேலியாகவும், விளையாட்டாகவும் எடுத்துக் கொள்கிறார்கள். அதற்கு காரணம், நிச்சயமாக அவர்கள் (சிந்தித்து) புரியாத மக்கள் என்பதாகும்.
Korece:
예배의 부름에 그들은 그것 을 조릉과 오락으로 간주했으니 그들은 지혜가 없는 백성이었노라
Vietnamca:
Khi các ngươi cất lời (Azan) gọi nhau đến lễ nguyện Salah thì bọn họ lấy điều đó ra nhạo báng và giễu cợt. Đó là bởi vì bọn họ là một đám người không hiểu gì cả.
Ayet Linkleri: