Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

70

Sûredeki Ayet No: 

30

Ayet No: 

5405

Sayfa No: 

569

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَّا عَلَىٰ أَزْوَاجِهِمْ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ

Çeviriyazı: 

illâ `alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymânühüm feinnehüm gayru melûmîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.

Diyanet İşleri: 

Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak eşleri ve temellük ettikleri müstesna ve artık bu hususta da kınanmazlar onlar.

Şaban Piriş: 

Ancak eşlerine ve sahip oldukları cariyelerine karşı müstesna. Çünkü onlar kınanmaz.

Edip Yüksel: 

Ancak eşleri, yahut yeminlerinin/anlaşmalarının hak sahibi olduklari hariç; onlardan dolayı yerilmezler.

Ali Bulaç: 

Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu başka; çünkü onlar (bunlardan dolayı) kınanmazlar.

Suat Yıldırım: 

Onlar edep yerlerini, eşleri ve cariyelerinden başkasından korurlar. Yalnız bunlarla münasebeti olanlar ayıplanamazlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Zevcelerine veya mâlik bulundukları cariyelerine karşı müstesna, çünkü onlar kınanmış değildirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ancak onlar, eşleriyle, akitlerinin sahip olduğu şeyler konusunda kınanamazlar.

Bekir Sadak: 

(36-37) Inkar edenlere ne oluyor, sana dogru sagdan soldan topluluklar halinde kosusuyorlar?

İbni Kesir: 

Ancak eşleri ve sağ ellerinin malik oldukları müstesna. Doğrusu onlar, bunun için kınanacak değildirler.

Adem Uğur: 

Ancak eşlerine ve cariyelerine karşı müstesna

İskender Ali Mihr: 

Zevcelerine ve ellerinin arasında sahip olduklarına (cariyelerine karşı durumları) hariç. Çünkü muhakkak ki onlar, kınanmış değildir.

Celal Yıldırım: 

70:29

Tefhim ul Kuran: 

Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu başka

Fransızca: 

et n'ont pas de rapports qu'avec leurs épouses ou les esclaves qu'ils possèdent car dans ce cas, ils ne sont pas blâmables,

İspanyolca: 

salvo con sus esposas o con sus esclavas -en cuyo caso no incurren en reproche,

İtalyanca: 

eccetto che con le loro spose e con le schiave che possiedono - e in questo non sono biasimevoli,

Almanca: 

außer vor ihren Ehepartnern oder vor denen, die ihnen gehören, denn dann gewiß sind sie nicht zu tadeln,

Çince: 

除非对自己的妻子和奴婢,他们确是不因此而受责备的;

Hollandaca: 

En die geen gemeenschap hebben met andere vrouwen dan met de hunne, of de slavinnen, die door hunne rechterhanden worden bezeten; want zij zijn zonder blaam.

Rusça: 

кроме своих жен и невольниц, которыми овладели их десницы, за что они не заслуживают порицания,

Somalice: 

30 Waxa ka soo haray Xaaskooda ama ay hanteen, taasna laguma dagaalo.

Swahilice: 

Isipo kuwa kwa wake zao, au iliyo wamiliki mikono yao ya kuume, basi hao hawalaumiwi -

Uygurca: 

پەقەت خوتۇنلىرى ۋە چۆرىلىرى بۇنىڭدىن مۇستەسنا، (ئۆزلىرىنىڭ خوتۇنلىرى ۋە چۆرىلىرى بىلەن يېقىنچىلىق قىلغانلار) مالامەت قىلىنمايدۇ،

Japonca: 

かれらの妻や右手の所有する者に限っている場合は別で,罪にはならない。

Arapça (Ürdün): 

«إلا على أزواجهم أو ما ملكت أيمانهم» من الإماء «فإنهم غير ملومين».

Hintçe: 

तो इन लोगों की हरगिज़ मलामत न की जाएगी

Tayca: 

นอกจากแก่คู่ครองของพวกเขา หรือที่มือขวาของพวกเขาครอบครองในลักษณะเช่นนั้นพวกเขาจะไม่เป็นผู้ที่ถูกตำหนิ

İbranice: 

פרט לנשותיהם או אלה אשר בבעלותם, על כך הם לא יואשמו בחטא

Hırvatça: 

osim od supruga svojih ili onih koje su u vlasništvu njihovu - oni, doista, prijekor ne zaslužuju.

Rumence: 

şi intră numai la soţiile lor ori la roabele lor şi n-au de ce să fie dojeniţi,

Transliteration: 

Illa AAala azwajihim aw ma malakat aymanuhum fainnahum ghayru maloomeena

Türkçe: 

Ancak onlar, eşleriyle, akitlerinin sahip olduğu şeyler konusunda kınanamazlar.

Sahih International: 

Except from their wives or those their right hands possess, for indeed, they are not to be blamed -

İngilizce: 

Except with their wives and the (captives) whom their right hands possess,- for (then) they are not to be blamed,

Azerbaycanca: 

Övrətləri və cariyələri istisna olmaqla. (Onlarla yaxınlıq etməyə görə) əsla qınanmazlar;

Süleyman Ateş: 

Yalnız eşlerine, ya da ellerinin altında bulunan(cariyelerin)e karşı (korumazlar. Bundan ötürü de) onlar kınanmazlar.

Diyanet Vakfı: 

Ancak eşlerine ve cariyelerine karşı müstesna; çünkü onlar kınanmaz;

Erhan Aktaş: 

Eşleri veya antlaşma yolu ile(1) sahip oldukları hariç. Şüphesiz onlar kınanmazlar.

Kral Fahd: 

ancak eşlerine ve cariyelerine karşı müstesna çünkü onlar kınanmaz.

Hasan Basri Çantay: 

70:29

Muhammed Esed: 

eşleri; yani (nikah yoluyla) meşru şekilde sahip oldukları dışında (isteklerini frenleyenler,) çünkü ancak o zaman hiçbir kınamaya uğramazlar,

Gültekin Onan: 

Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu başka

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak zevcelerine ve cariyelerine müstesna... Çünkü onlar (bunlarda) kınanmazlar.

Portekizce: 

Exceto para com as esposas, ou (as cativas), que as suas destras possuem- nisso não serão reprovados.

İsveççe: 

och inte [ger fritt utlopp åt sin lust] med andra än sina hustrur eller dem som de rättmätigt besitter - inget klander kan då riktas mot dem;

Farsça: 

مگر در کام جویی از همسران و کنیزانشان که آنان در این زمینه مورد سرزنش نیستند.

Kürtçe: 

لەگەڵ ژنانی خۆیان نەبێت یا کەنیزەکێك کە بووبن بە خاوەنیان، بێگومان ئەوانە لۆمە کراو نین

Özbekçe: 

Магарам ўз хотинлари ёки ўз мулки бўлганлар мустаснодир. Албатта улар бунга маломат қилинмайдир.

Malayca: 

Kecuali kepada isterinya atau kepada hambanya, maka sesungguhnya mereka tidak tercela;

Arnavutça: 

përveç ndaj bashkëshorteve të tyre dhe ato që i kanë në pronësi – at, a me të vërtetë, nuk meritojnë qortim, -

Bulgarca: 

освен за техните съпруги или за владените от техните десници. Те не ще бъдат упреквани.

Sırpça: 

осим од својих супруга или оних које су у њиховом власништву - они, заиста, прекор не заслужују.

Çekçe: 

jen pro manželky své či otrokyně; a nebudou za to pokáráni -

Urduca: 

بجز اپنی بیویوں یا اپنی مملوکہ عورتوں کے جن سے محفوظ نہ رکھنے میں ان پر کوئی ملامت نہیں

Tacikçe: 

магар барои ҳамсаронашон ё канизонашон, ки дар ин ҳол, маломате бар онҳо нест.

Tatarca: 

Мәгәр үзләренең хатыннарына һәм кәнизәкләренә якынлык кылырлар, әлбәттә, алар моның өчен шелтәләнмәсләр.

Endonezyaca: 

kecuali terhadap isteri-isteri mereka atau budak-budak yang mereka miliki, maka sesungguhnya mereka dalam hal ini tiada tercela.

Amharca: 

በሚስቶቻቸው ወይም እጆቻቸው በያዙዋቸው (ባሪያዎች) ላይ ሲቀር፡፡ እነርሱ (በእነዚህ) የማይወቀሱ ናቸውና፡፡

Tamilce: 

தங்கள் மனைவிகள்; அல்லது, தங்கள் வலக்கரங்கள் சொந்தமாக்கிக் கொண்டவர்களிடம் தவிர. நிச்சயமாக இவர்கள் பழிக்கப்பட மாட்டார்கள்.

Korece: 

그러나 아내들과 그들의 오 른 손이 소유한 자들은 허락된 것이되

Vietnamca: 

Ngoại trừ với vợ hoặc với những nữ nô lệ dưới quyền của họ thì họ không bị khiển trách.