Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

70

Sûredeki Ayet No: 

25

Ayet No: 

5400

Sayfa No: 

569

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لِّلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ

Çeviriyazı: 

lissâili velmaḥrûm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.

Diyanet İşleri: 

Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İsteyene ve mahrum olana.

Şaban Piriş: 

İsteyene ve (istemekten utanıp) mahrum kalana.

Edip Yüksel: 

İsteyen yoksula ve yoksuna...

Ali Bulaç: 

Yoksul ve yoksun olan(lar)için.

Suat Yıldırım: 

Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dilenen ve mahrum olan için.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yoksul ve yoksun için.

Bekir Sadak: 

Bu sinirlari asmak isteyenler, iste onlar, asiri gidenlerdir.

İbni Kesir: 

Dilenen ve yoksula.

Adem Uğur: 

Sâile ve mahrûma (vermek için).

İskender Ali Mihr: 

İsteyenler ve mahrum olanlar için.

Celal Yıldırım: 

70:24

Tefhim ul Kuran: 

Yoksul ve yoksun olan(lar) için.

Fransızca: 

pour le mendiant et le déshérité;

İspanyolca: 

para el mendigo y el indigente,

İtalyanca: 

per il mendicante e il diseredato;

Almanca: 

für den Bittenden und den Ausgeschlossenen,

Çince: 

是用於施济乞丐和贫民的;

Hollandaca: 

Aan hem die vraagt, en aan hem, die door schaamte teruggehouden wordt te vragen.

Rusça: 

для просящих и обездоленных,

Somalice: 

Siiyana kuwa baryootama iyo kuwaan wax haysan.

Swahilice: 

Kwa mwenye kuomba na anaye jizuilia kuomba;

Uygurca: 

ئۇلار ماللىرىدىن تىلەيدىغان پېقىرغا ۋە تىلىمەيدىغان پېقىرغا مۇئەييەن ھەق (يەنى زاكات) بېرىدۇ

Japonca: 

物乞いする者や耐乏する者のために(施す者),

Arapça (Ürdün): 

«للسائل والمحروم» المتعفف عن السؤال فيحرم.

Hintçe: 

लिए एक मुक़र्रर हिस्सा है

Tayca: 

สำหรับผู้ที่เอ่ยขอและผู้ที่ไม่เอ่ยขอ

İbranice: 

לקבצן ולנזקק

Hırvatça: 

onaj koji prosi i za onoga koji je uskraćen a ne prosi,

Rumence: 

creşetorul şi lipsitul,

Transliteration: 

Lilssaili waalmahroomi

Türkçe: 

Yoksul ve yoksun için.

Sahih International: 

For the petitioner and the deprived -

İngilizce: 

For the (needy) who asks and him who is prevented (for some reason from asking);

Azerbaycanca: 

Dilənən və (hər şeydən) məhrum olan (lakin abrına qısılıb dilənməyən) kimsə üçün;

Süleyman Ateş: 

Saile ve mahruma (isteyene ve utancından dolayı istemeyip mahrum kalana).

Diyanet Vakfı: 

Saile ve mahruma(vermek için).

Erhan Aktaş: 

İsteyenler ve yoksun olanlar için.

Kral Fahd: 

isteyene ve (isteyemediği için) mahrum,

Hasan Basri Çantay: 

70:24

Muhammed Esed: 

(yardım) isteyenlerin ve (hayatın güzel şeylerinden) yoksun bulunanların;

Gültekin Onan: 

Yoksul ve yoksun olan(lar) için.

Ali Fikri Yavuz: 

Hem dilenen, hem de iffetinden dilenemiyen için...

Portekizce: 

Para o mendigo e o desafortunado,

İsveççe: 

åt tiggarna och dem som [i tysthet] lider nöd

Farsça: 

برای درخواست کننده [تهیدست] و محروم [از معیشت و ثروت،]

Kürtçe: 

بۆ ھەژاری داواکەر وبێ نەوای داوانەکەر

Özbekçe: 

Сўровчи ва бечоралар учундир.

Malayca: 

Bagi orang miskin yang meminta dan orang miskin yang menahan diri (daripada meminta);

Arnavutça: 

për lypësin dhe për të varfërin (që nuk e zgjatë dorën),

Bulgarca: 

за просяка и бедняка,

Sırpça: 

за оног који проси и за онога који је ускраћен а не проси,

Çekçe: 

pro žebráka i nešťastníka nemajetného

Urduca: 

سائل اور محروم کا ایک حق مقرر ہے

Tacikçe: 

барои гадову маҳрум

Tatarca: 

Сораучы мохтаҗлар өчен вә сорамаучы мохтаҗлар өчен, ягъни аларга малларыннан тиешле өлешне бирерләр.

Endonezyaca: 

bagi orang (miskin) yang meminta dan orang yang tidak mempunyai apa-apa (yang tidak mau meminta),

Amharca: 

ለለማኝ ከልመና ለሚከለከልም (መብት ያለባቸው የኾኑት)፡፡

Tamilce: 

யாசிப்பவருக்கும், இல்லாதவருக்கும்.

Korece: 

구하는 자들이나 구하지 아 니한 자들을 위해 사용하고

Vietnamca: 

Dành cho người ăn xin và người nghèo không xin xỏ.