Arapça:
لِّلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ
Çeviriyazı:
lissâili velmaḥrûm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.
Diyanet İşleri:
Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İsteyene ve mahrum olana.
Şaban Piriş:
İsteyene ve (istemekten utanıp) mahrum kalana.
Edip Yüksel:
İsteyen yoksula ve yoksuna...
Ali Bulaç:
Yoksul ve yoksun olan(lar)için.
Suat Yıldırım:
Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dilenen ve mahrum olan için.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yoksul ve yoksun için.
Bekir Sadak:
Bu sinirlari asmak isteyenler, iste onlar, asiri gidenlerdir.
İbni Kesir:
Dilenen ve yoksula.
Adem Uğur:
Sâile ve mahrûma (vermek için).
İskender Ali Mihr:
İsteyenler ve mahrum olanlar için.
Celal Yıldırım:
70:24
Tefhim ul Kuran:
Yoksul ve yoksun olan(lar) için.
Fransızca:
pour le mendiant et le déshérité;
İspanyolca:
para el mendigo y el indigente,
İtalyanca:
per il mendicante e il diseredato;
Almanca:
für den Bittenden und den Ausgeschlossenen,
Çince:
是用於施济乞丐和贫民的;
Hollandaca:
Aan hem die vraagt, en aan hem, die door schaamte teruggehouden wordt te vragen.
Rusça:
для просящих и обездоленных,
Somalice:
Siiyana kuwa baryootama iyo kuwaan wax haysan.
Swahilice:
Kwa mwenye kuomba na anaye jizuilia kuomba;
Uygurca:
ئۇلار ماللىرىدىن تىلەيدىغان پېقىرغا ۋە تىلىمەيدىغان پېقىرغا مۇئەييەن ھەق (يەنى زاكات) بېرىدۇ
Japonca:
物乞いする者や耐乏する者のために(施す者),
Arapça (Ürdün):
«للسائل والمحروم» المتعفف عن السؤال فيحرم.
Hintçe:
लिए एक मुक़र्रर हिस्सा है
Tayca:
สำหรับผู้ที่เอ่ยขอและผู้ที่ไม่เอ่ยขอ
İbranice:
לקבצן ולנזקק
Hırvatça:
onaj koji prosi i za onoga koji je uskraćen a ne prosi,
Rumence:
creşetorul şi lipsitul,
Transliteration:
Lilssaili waalmahroomi
Türkçe:
Yoksul ve yoksun için.
Sahih International:
For the petitioner and the deprived -
İngilizce:
For the (needy) who asks and him who is prevented (for some reason from asking);
Azerbaycanca:
Dilənən və (hər şeydən) məhrum olan (lakin abrına qısılıb dilənməyən) kimsə üçün;
Süleyman Ateş:
Saile ve mahruma (isteyene ve utancından dolayı istemeyip mahrum kalana).
Diyanet Vakfı:
Saile ve mahruma(vermek için).
Erhan Aktaş:
İsteyenler ve yoksun olanlar için.
Kral Fahd:
isteyene ve (isteyemediği için) mahrum,
Hasan Basri Çantay:
70:24
Muhammed Esed:
(yardım) isteyenlerin ve (hayatın güzel şeylerinden) yoksun bulunanların;
Gültekin Onan:
Yoksul ve yoksun olan(lar) için.
Ali Fikri Yavuz:
Hem dilenen, hem de iffetinden dilenemiyen için...
Portekizce:
Para o mendigo e o desafortunado,
İsveççe:
åt tiggarna och dem som [i tysthet] lider nöd
Farsça:
برای درخواست کننده [تهیدست] و محروم [از معیشت و ثروت،]
Kürtçe:
بۆ ھەژاری داواکەر وبێ نەوای داوانەکەر
Özbekçe:
Сўровчи ва бечоралар учундир.
Malayca:
Bagi orang miskin yang meminta dan orang miskin yang menahan diri (daripada meminta);
Arnavutça:
për lypësin dhe për të varfërin (që nuk e zgjatë dorën),
Bulgarca:
за просяка и бедняка,
Sırpça:
за оног који проси и за онога који је ускраћен а не проси,
Çekçe:
pro žebráka i nešťastníka nemajetného
Urduca:
سائل اور محروم کا ایک حق مقرر ہے
Tacikçe:
барои гадову маҳрум
Tatarca:
Сораучы мохтаҗлар өчен вә сорамаучы мохтаҗлар өчен, ягъни аларга малларыннан тиешле өлешне бирерләр.
Endonezyaca:
bagi orang (miskin) yang meminta dan orang yang tidak mempunyai apa-apa (yang tidak mau meminta),
Amharca:
ለለማኝ ከልመና ለሚከለከልም (መብት ያለባቸው የኾኑት)፡፡
Tamilce:
யாசிப்பவருக்கும், இல்லாதவருக்கும்.
Korece:
구하는 자들이나 구하지 아 니한 자들을 위해 사용하고
Vietnamca:
Dành cho người ăn xin và người nghèo không xin xỏ.
Ayet Linkleri: