Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

61

Ayet No: 

1015

Sayfa No: 

158

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ بِي ضَلَالَةٌ وَلَٰكِنِّي رَسُولٌ مِّن رَّبِّ الْعَالَمِينَ

Çeviriyazı: 

ḳâle yâ ḳavmi leyse bî ḍalâletüv velâkinnî rasûlüm mir rabbi-l`âlemîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Nûh) dedi ki: "Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yok, ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim."

Diyanet İşleri: 

Ey milletim! Bende bir sapıklık yoktur, ancak ben Alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sözlerini size bildiriyor, öğüt veriyorum. Sizin bilmediğinizi Allah katından ben biliyorum. Sakınmanızı ve böylece merhamete uğramanızı sağlamak üzere sizi uyarmak için aranızdan biri vasıtasıyla Rabbinizden size haber gelmesine mi şaşıyorsunuz? dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O, ey kavmim dedi, bende sapıklık yok, fakat ben, alemlerin Rabbinden gelen bir elçiyim.

Şaban Piriş: 

Nuh: Ey kavmim, bende hiçbir sapıklık yoktur. Ben, ancak Alemlerin Rabbi tarafından (gönderilen) bir rasûlüm.

Edip Yüksel: 

Dedi ki: "Halkım, bende bir sapıklık yoktur; ancak ben evrenlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim."

Ali Bulaç: 

O: "Ey kavmim, bende bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' yoktur; ama ben alemlerin Rabbinden bir elçiyim." dedi.

Suat Yıldırım: 

“Ey halkım! dedi, bende hiçbir sapıklık yok, fakat ben Rabbülâlemin tarafından size bir elçiyim.Size Rabbimin mesajlarını tebliğ ediyorum, size öğüt veriyorum ve Allah tarafından gelen vahiy sayesinde, sizin bilemeyeceğiniz şeyleri biliyorum.”“Kötülüklerden korunup Allah'ın merhametine nâil olmanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla, Rabbinizden size bir buyruk gelmesine mi şaşıyorsunuz? [23,32; 2,151]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dedi ki: «Ey kavmim! Bende hiç bir sapıklık yoktur. Fakat ben âlemlerin Rabbi tarafından bir peygamberim.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Nûh dedi: "Ey toplumum! Sapıklık falan yok bende. Tam aksine ben, âlemlerin Rabbi'nden bir resulüm."

Bekir Sadak: 

Milletinin inkarci ileri gelenleri, «Biz senin beyinsiz oldugunu goruyor ve seni yalancilardan saniyoruz» dediler.

İbni Kesir: 

Dedi ki: Ey kavmim

Adem Uğur: 

Dedi ki: &quot

İskender Ali Mihr: 

Ey kavmim, ben dalâlette değilim! Ve fakat ben, âlemlerin Rabbinden bir resûlüm.

Celal Yıldırım: 

O, ey kavmim, dedi, bende hiçbir sapıklık yoktur

Tefhim ul Kuran: 

O: «Ey kavmim,bende bir ´şaşırmışlık ve şapmışlık´ yoktur

Fransızca: 

Il dit : "ô mon peuple, il n'y a pas d'égarement en moi; mais je suis un Messager de la part du Seigneur de l'Univers.

İspanyolca: 

Dijo: «¡Puebla! No estoy extraviado, antes bien he sido enviado por el Señor del universo.

İtalyanca: 

Disse: «O popol mio, non c'è errore in me, non sono che un messaggero del Signore dei mondi!

Almanca: 

Er sagte: "Meine Leute! Ich bin nicht im Irrtum, sondern ich bin ein Gesandter Des HERRN aller Schöpfung.

Çince: 

他说:我的宗族啊!我一点也不迷误,但我是全世界的主派遣的使者。

Hollandaca: 

Hij antwoordde: O mijn volk! er is geen dwaling in mij; doch ik ben een zendeling van den Heer aller schepselen.

Rusça: 

Он сказал: "О мой народ! Я не заблуждаюсь. Напротив, я - посланник Господа миров.

Somalice: 

Wuxuuna yidhi Qoomkayow Baadi kuma Sugni waxaanse ahay Rasuul Eebaha Caalamka.

Swahilice: 

Akasema: Enyi watu wangu! Mimi simo katika upotofu, lakini mimi ni Mtume nitokaye kwa Mola Mlezi wa viumbe vyote.

Uygurca: 

نۇھ ئېيتتى: ‹‹ئى قەۋمىم! مەن قىلچىمۇ گۇمراھ ئەمەسمەن، لېكىن مەن ئالەملەرنىڭ پەرۋەردىگارى تەرىپىدىن ئەۋەتىلگەن پەيغەمبەرمەن

Japonca: 

かれは(答えて)言った。「人びとよ,わたしは間違うことはない。それどころか,わたしは万有の主の使徒である。

Arapça (Ürdün): 

«قال يا قوم ليس بي ضلالة» هي أعم من الضلال فنفيها أبلغ من نفيه «ولكني رسول من رب العالمين».

Hintçe: 

तब नूह ने कहा कि ऐ मेरी क़ौम मुझ में गुमराही (वग़ैरह) तो कुछ नहीं बल्कि मैं तो परवरदिगारे आलम की तरफ से रसूल हूँ

Tayca: 

“เขากล่าวว่า โอ้ประชาชาติของฉัน! ไม่มีความหลงผิดใด ๆ อยู่ที่ฉัน แต่ทว่าฉัน คือฑูตคนหนึ่ง ซึ่งมาจากพระเจ้าแห่งสากลโลก”

İbranice: 

אמר 'הוי בני עמי! אין אני תועה, אני שליח ריבון העולמים

Hırvatça: 

A on je govorio: "O narode moj, nisam ja ni u kakvoj zabludi, nego sam poslanik Gospodara svjetova;

Rumence: 

El spuse: “O, popor al meu! Eu nu sunt rătăcit! Eu sunt un trimis al Domnului lumilor!

Transliteration: 

Qala ya qawmi laysa bee dalalatun walakinnee rasoolun min rabbi alAAalameena

Türkçe: 

Nûh dedi: "Ey toplumum! Sapıklık falan yok bende. Tam aksine ben, âlemlerin Rabbi'nden bir resulüm."

Sahih International: 

[Noah] said, "O my people, there is not error in me, but I am a messenger from the Lord of the worlds."

İngilizce: 

He said: "O my people! No wandering is there in my (mind): on the contrary I am a messenger from the Lord and Cherisher of the worlds!

Azerbaycanca: 

(Nuh) dedi: “Mən (haqq yoldan) heç azmamışam, lakin mən aləmlərin Rəbbi tərəfindən göndərilmiş bir peyğəmbərəm!

Süleyman Ateş: 

Dedi ki: "Ey kavmim, bende bir sapıklık yok, ben alemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim."

Diyanet Vakfı: 

Dedi ki: "Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yoktur; fakat ben, alemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim.

Erhan Aktaş: 

“Ey halkım, bende bir sapkınlık yok. Ben ancak âlemlerin Rabb’inden bir elçiyim.”

Kral Fahd: 

Dedi ki: «Ey kavmim! Bende herhangi bir sapıklık yoktur; fakat ben, Âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.

Hasan Basri Çantay: 

(Bunun üzerine Nuh) dedi ki: «Ey kavmim, bende hiç bir sapıklık yokdur. Fakat ben kâinatın Rabbinden (gönderilmiş) bir peygamberim».

Muhammed Esed: 

(Nuh): "Ey kavmim" dedi, "Bende bir eğrilik/bir sapıklık yok; ne var ki, ben alemlerin Rabbinden bir elçiyim.

Gültekin Onan: 

O: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bunun üzerine Nûh dedi ki: “- Ey kavmim! Bende hiç bir sapıklık yoktur

Portekizce: 

Respondeu-lhes: Ó povo meu, não há erro em mim, pois sou o mensageiro do Senhor do Universo.

İsveççe: 

[Noa] svarade: "Nej, mitt folk! Jag misstar mig inte! Herren över alla världar har sänt mig

Farsça: 

گفت: ای قوم من! هیچ گمراهی و انحرافی در من نیست، بلکه من فرستاده ای از سوی پروردگار جهانیانم.

Kürtçe: 

فەرمووی: ئەی گەلەکەم ھیچ گومڕاییەک لەمندا نیە بەڵکو من نێرراوم لەلایەن پەروەردگاری جیھانیانەوە

Özbekçe: 

У: «Эй қавмим, менда залолат йўқ. Балки мен оламларнинг Роббидан Пайғамбарман.

Malayca: 

Nabi Nuh menjawab: "Wahai KaumKu! Tidak ada padaku sebarang kesesatan, tetapi aku adalah seorang Rasul dari Tuhan sekalian alam.

Arnavutça: 

Ai tha: “O populli im! Unë nuk jam në kurrfarë humbje, por jam pejgamber nga ana e Zotit të gjithësisë;

Bulgarca: 

Каза: “О, народе мой, не съм в заблуда, а съм пратеник от Господа на световете.

Sırpça: 

А он је говорио: „О народе мој, нисам ја ни у каквој заблуди, него сам посланик Господара светова;

Çekçe: 

I pravil: 'Lide můj, já nejsem v bludu, já posel jsem Pána lidstva veškerého

Urduca: 

نوحؑ نے کہا "اے برادران قوم، میں کسی گمراہی میں نہیں پڑا ہو ں بلکہ، میں رب العالمین کا رسول ہوں

Tacikçe: 

Гуфт: «Эй қавми ман, гумроҳиро дар ман роҳе нест, ман паёмбаре аз ҷониби Парвардигори ҷаҳониёнам.

Tatarca: 

Нух әйтте: "Ий каумем! Миндә адашмаклык юк, ләкин барча галәмне тәрбия кылучы – Аллаһуның расүлемен."

Endonezyaca: 

Nuh menjawab: "Hai kaumku, tak ada padaku kesesatan sedikitpun tetapi aku adalah utusan dari Tuhan semesta alam".

Amharca: 

አላቸው «ወገኖቼ ሆይ! ምንም መሳሳት የለብኝም፡፡ ግን እኔ ከዓለማት ጌታ መልእክተኛ ነኝ፡፡»

Tamilce: 

(நூஹ்) கூறினார்: “என் சமுதாயமே! என்னிடம் எவ்வித வழிகேடு(ம் தவறும்) இல்லை; எனினும் நிச்சயமாக நான் அகிலங்களின் இறைவனிடமிருந்து (அனுப்பப்பட்ட) ஒரு தூதர் ஆவேன்.”

Korece: 

그가 말하길 백성들이여 내 가 그룻됨이 아니라 실로 나는 만유의 주님께서 너희에게 보낸 예 언자로

Vietnamca: 

(Nuh) đáp: “Hỡi người dân của Ta, Ta không phải là kẻ lầm lạc. Ta đích thực chính là Thiên Sứ do Thượng Đế của vũ trụ và vạn vật cử phái đến.”