Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

60

Ayet No: 

1014

Sayfa No: 

158

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ الْمَلَأُ مِن قَوْمِهِ إِنَّا لَنَرَاكَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ

Çeviriyazı: 

ḳâle-lmeleü min ḳavmihî innâ lenerâke fî ḍalâlim mübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz".

Diyanet İşleri: 

Milletinin ileri gelenleri: "Biz senin apaçık sapıklıkta olduğunu görüyoruz" dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kavminden ileri gelenler, şüphe yok ki dediler, biz seni apaçık bir sapıklık içine dalmış görmedeyiz.

Şaban Piriş: 

Kavminin ileri gelenleri: Biz, seni açıkça bir dalalet içinde görüyoruz.” dediler.

Edip Yüksel: 

Halkının ileri gelenleri, "Seni apaçık bir sapıklık içinde gürüyoruz," dediler.

Ali Bulaç: 

Kavminin önde gelenleri: "Gerçekte biz seni açıkça bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' içinde görüyoruz" dediler.

Suat Yıldırım: 

Halkının söz sahibi yetkilileri: “Biz seni besbelli bir sapıklık içinde görüyoruz!” dediler. [83,32; 46,11]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Kavminden ileri gelen bir cemaat dedi ki: «Şüphe yok biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Toplumunun kodamanları dediler ki: "Vallahi biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz."

Bekir Sadak: 

Ad milletine de, kardesleri Hud´u gonderdik «Ey milletim! Allah´a kulluk edin, O´ndan baska tanriniz yoktur karsi gelmekten sakinmaz misiniz?» dedi.

İbni Kesir: 

Kavminden ileri gelenler de dedi ki: Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.

Adem Uğur: 

Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni gerçekten apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz!

İskender Ali Mihr: 

Kavminin ileri gelenleri: “Muhakkak ki

Celal Yıldırım: 

Kavminden ileri gelenler Ona : Doğrusu biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz, dediler.

Tefhim ul Kuran: 

Kavminin önde gelenleri: «Gerçekte biz seni açıkça bir ´şaşırmışlık ve sapmışlık´ içinde görmekteyiz» dediler.

Fransızca: 

Les notables de son peuple dirent : "Nous te voyons dans un égarement manifeste".

İspanyolca: 

Los dignatarios de su pueblo dijeron: «Sí, vemos que estás evidentemente extraviado».

İtalyanca: 

I notabili del suo popolo dissero: «Ti vediamo manifestamente sviato».

Almanca: 

Die Entscheidungsträger seiner Leute sagten: "Gewiß, wir sehen dich doch im offenkundigen Irrtum."

Çince: 

他的宗族中的众领袖说:我们的确认为你是在明显的迷误中的。

Hollandaca: 

De opperhoofden van zijn volk antwoordden hem: Wij zien dat gij in eene grove dwaling verkeert.

Rusça: 

Знатные люди из его народа сказали: "Мы видим, что ты находишься в очевидном заблуждении".

Somalice: 

Waxay Dheheen Madaxdii Qoomkiisa ka mid ahayd waxaan kugu Aragnaa Baadi Cad.

Swahilice: 

Wale watukufu katika kaumu yake wakasema: Hakika sisi tunakuona wewe umo katika upotofu ulio dhaahiri.

Uygurca: 

قەۋمىنىڭ چوڭلىرى: ‹‹بىز سېنى ھەقىقەتەن روشەن گۇمراھلىقتا كۆرۈمىز›› دېدى

Japonca: 

かれの民の長老たちは言った。「本当にわたしたちは,あなたが明らかに間違っていると思う。」

Arapça (Ürdün): 

«قال الملأ» الأشراف «من قومه إنا لنراك في ضلالٍ مبين» بيَّن.

Hintçe: 

तो उनकी क़ौम के चन्द सरदारों ने कहा हम तो यक़ीनन देखते हैं कि तुम खुल्लम खुल्ला गुमराही में (पड़े) हो

Tayca: 

“บรรดาชนชั้นนำในหมู่ประชาชนของเขา ได้กล่าวว่า แท้จริงเขาเห็นท่านอยู่ในความหลงผิดอันชัดแจ้ง

İbranice: 

אך נכבדי עמו אמרו 'אנו רואים שאתה תועה תעייה מוחלטת

Hırvatça: 

A glavešine naroda njegova odgovarale su: "Mi smatramo da si ti, doista, u potpunoj zabludi."

Rumence: 

Căpeteniile poporului său spuseră: “Noi te vedem rătăcit de-a binelea.”

Transliteration: 

Qala almalao min qawmihi inna lanaraka fee dalalin mubeenin

Türkçe: 

Toplumunun kodamanları dediler ki: "Vallahi biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz."

Sahih International: 

Said the eminent among his people, "Indeed, we see you in clear error."

İngilizce: 

The leaders of his people said: "Ah! we see thee evidently wandering (in mind)."

Azerbaycanca: 

Tayfasının başçıları ona! “Biz səni (haqq yoldan) açıq-aydın azmış görürük!, - deyə cavab verdilər.

Süleyman Ateş: 

Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni açık bir sapıklık içinde görüyoruz!"

Diyanet Vakfı: 

Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni gerçekten apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz!

Erhan Aktaş: 

Halkının meleleri:(1) “Biz, seni kesin bir sapkınlık içinde görüyoruz.” dediler.

Kral Fahd: 

Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni gerçekten apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz!

Hasan Basri Çantay: 

Kavminden ileri gelenler de şöyle dedi: «Biz seni hiç şübhesiz apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz».

Muhammed Esed: 

Kavmi içinden önde gelenler: "Doğrusu, biz senin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu görüyoruz!" diye karşılık verdiler.

Gültekin Onan: 

Kavminin önde gelenleri: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Kavminin büyükleri, ona şöyle cevap verdiler: “- Biz, seni cidden apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.”

Portekizce: 

Os chefes, dentre seus povos, disseram: Vemos-te em um erro evidente.

İsveççe: 

Folkets äldste svarade: "Vi anser att du helt misstar dig."

Farsça: 

اشراف و سران قومش گفتند: مسلماً ما تو را در گمراهی آشکار می بینیم!

Kürtçe: 

کاربەدەست و دەسەڵاتدارانی گەلەکەی ووتیان بەڕاستی ئێمە تۆ لەگومڕاییەکی ئاشکرادا دەبینین

Özbekçe: 

Унинг қавмидан бўлган зодагонлар: «Албатта, биз сени очиқ-ойдин залолатда эканингни кўряпмиз», дедилар. (Ҳар бир қавмнинг ўз зодагонлари бўлади. Уларни зодагон қилган уларнинг мол-дунёси, пули, куч-қудрати, маккорлиги ва устамонлиги бўлади. Бу зотлар қавм номидан гапириш ҳаққини ўзларига ўзлари берганлар. Шу тоифа зодагонлар Нуҳ (а. с.) қавмларида ҳам бор эди.)

Malayca: 

Ketua-ketua dari kaumnya berkata: "Sesungguhnya kami nampakmu (wahai Nuh) berada dalam kesesatan yang nyata".

Arnavutça: 

Paria e popullit të tij thanë: “Na me të vërtetë, të shohim ty në humbje të madhe”.

Bulgarca: 

Знатните от неговия народ казаха: “Виждаме, че си в явна заблуда.”

Sırpça: 

А главари његовог народа одговарали су: „Ми сматрамо да си ти, заиста, у потпуној заблуди.“

Çekçe: 

Však velmoži z lidu jeho řekli: 'My vidíme, žes věru upadl do bludu zjevného.'

Urduca: 

اس کی قوم کے سرداروں نے جواب دیا "ہم کو تو یہ نظر آتا ہے کہ تم صریح گمراہی میں مبتلا ہو"

Tacikçe: 

Бузургони қавмаш гуфтанд: «Ту] ро ба ошкоро дар гумроҳӣ мебинем».

Tatarca: 

Нух кауменең аксакаллары әйтте: "Ий Нух! Без сине тәхкыйк адашкансың дип күрәбез", – дип.

Endonezyaca: 

Pemuka-pemuka dari kaumnya berkata: "Sesungguhnya kami memandang kamu berada dalam kesesatan yang nyata".

Amharca: 

ከሕዝቦቹ (የካዱት) መሪዎቹ፡- «እኛ በግልጽ መሳሳት ውስጥ ኾነህ በእርግጥ እናይሃለን» አሉት፡፡

Tamilce: 

அவருடைய சமுதாயத்திலிருந்து முக்கிய பிரமுகர்கள் கூறினார்கள்: “(நூஹே!) உம்மை தெளிவான வழிகேட்டில் நிச்சயமாக நாம் காண்கிறோம்.”

Korece: 

이때 백성의 족장들이 말하 길 우리가 지켜보리니 당신께서 분명히 그룻되어 있습니다 라고 하매

Vietnamca: 

Những tên lãnh đạo và cầm quyền trong đám dân của (Nuh) bảo Y: “Bọn ta thấy ngươi mới thực sự là kẻ lầm lạc.”