Arapça:
إِنَّ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ عِبَادٌ أَمْثَالُكُمْ ۖ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَجِيبُوا لَكُمْ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
Çeviriyazı:
inne-lleẕîne ted`ûne min dûni-llâhi `ibâdün emŝâlüküm fed`ûhüm felyestecîbû leküm in küntüm ṣâdiḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah'ı bırakıp taptıklarınız da tıpkı sizin gibi kullardır. Eğer iddianızda doğru iseniz haydi onları çağırın da size cevap versinler.
Diyanet İşleri:
Allah'tan başka taptıklarınız putlar da, sizin gibi yaratıklardır. Eğer doğru sözlü iseniz, onları çağırın da size cevap versinler bakalım.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah'tan başka çağırdıklarınızın hepsi de sizin gibi kuldur. Sözünüz gerçekse çağırın da cevap versinler size.
Şaban Piriş:
Allah’ı bırakıp da dua ettikleriniz sizin gibi kullardır. Eğer doğru söyleyenlerseniz onlara dua edin de size cevap versinler!
Edip Yüksel:
ALLAH'ın dışında çağırdıklarınız, sizin gibi kullardır. Haydi onları çağırın da size cevap versinler, sözünüzde doğru iseniz!
Ali Bulaç:
Allah'tan başka taptıklarınız sizler gibi kullardır. Eğer doğru iseniz, hemen onları çağırın da size icabet etsinler.
Suat Yıldırım:
Allah'tan başka dua ve ibadet ettiğiniz bütün putlar, sizin gibi kullardır.Onların tanrılığı hakkındaki iddianız yerinde ise, haydi bakalım onları çağırın da size cevap versinler bakalım!Nasıl icabet edecekler ki, onların yürüyecek ayakları mı var? Yoksa tutacak elleri mi var?Veya görecek gözleri mi var? Yahut işitecek kulakları mı var, neleri var?De ki: “Haydi bütün şeriklerinizi çağırın, sonra bana istediğiniz tuzağı kurun, haydi elinizden geliyorsa bir an bile göz açtırmayın!” {KM, Mezmurlar 115,2-8; İşaya 44,9-20}
Ömer Nasuhi Bilmen:
Allah Teâlâ´dan başka taptığınız şeylerde şüphe yok ki, sizler gibi kullardır. Haydi onları çağırınız da size icabet etsinler, eğer siz sâdık kimseler iseniz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah dışındaki yakardıklarınız sizin gibi kullardır. Eğer iddianızda haklıysanız, hadi çağırın onları da size cevap versinler.
Bekir Sadak:
Sen af yolunu tut, bagisla, uygun olani emret, bilgisizlere aldiris etme.
İbni Kesir:
Allah´tan başka taptıklarınız da sizin gibi kullardır. Eğer sadıklardan iseniz
Adem Uğur:
(Ey kâfirler!) Allah´ı bırakıp da taptıklarınız sizler gibi kullardır. (Onların tanrılığı hakkında iddianızda) doğru iseniz, onları çağırın da size cevap versinler!
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki
Celal Yıldırım:
(Ey Allah´a ortak koşanlar!) Doğrusu Allah´ı bırakıp tapındığınız şeyler, sizin gibi kullardır. Eğer iddianızda doğru iseniz, haydi onları çağırın da size cevap versinler, görelim.
Tefhim ul Kuran:
Allah´tan başka taptıklarınız sizler gibi kullardır. Eğer doğru sözlüler iseniz, hemen onları çağırın da size icabet etsinler.
Fransızca:
Ceux que vous invoquez en dehors d'Allah sont des serviteurs comme vous. Invoquez-les donc et qu'ils vous répondent, si vous êtes véridiques.
İspanyolca:
Aquéllos a quienes invocáis, en lugar de invocar a Alá, son siervos como vosotros. ¡Invocadles, pues, y que os escuchen, si es verdad lo que decís...!
İtalyanca:
In verità coloro che invocate all'infuori di Allah, sono [Suoi] servi come voi. Invocateli dunque e che vi rispondano, se siete sinceri!
Almanca:
Gewiß, diejenigen, an die ihr anstelle von ALLAH Bittgebete richtet, sind nur Diener genauso wie ihr. Also richtet nur an sie Bittgebete und sie sollen euch erhören, solltet ihr wahrhaftig sein.
Çince:
你们舍真主而祈祷的,确是跟你们一样的奴仆。你们祈祷他们吧,请他们答应你们的祈求吧,如果你们是诚实的人。
Hollandaca:
Waarlijk, de valsche goden welke gij naast God aanroept, zijn dienaren, evenals gij. Roep hen dus aan, en laten zij u antwoord geven, indien gij waarheid spreekt.
Rusça:
Те, к кому вы взываете наряду с Аллахом, являются рабами, подобными вам самим. Взывайте к ним, и пусть они ответят вам, если вы говорите правду.
Somalice:
Kuwaad caabudaysan (U yeedheysaan) Eebe ka Sokow waa Addoomo idinkoo kala ah, bal u Yeedha oo haydin Yeeleen (Aqbaleen) haddaad Run sheegaysaan.
Swahilice:
Hakika hao mnao waomba asiye kuwa Mwenyezi Mungu ni waja mfano wenu nyinyi. Hebu waombeni, nao wakuitikieni, kama mnasema kweli.
Uygurca:
سىلەر اﷲ نى قويۇپ ئىبادەت قىلغان بۇتلار سىلەرگە ئوخشاش مەخلۇقلاردۇر، (ئۇلارنى ئىلاھ دېگەن دەۋايىڭلاردا) راستچىل بولساڭلار، ئۇلارغا دۇئا قىلىپ بېقىڭلار، دۇئايىڭلارنى ئىجابەت قىلىپ باقسۇن
Japonca:
本当にアッラーを差し置いて,あなたがたが祈るものは,あなたがたと同じようにかれのしもベである。もしあなたがたが真実なら,それらを呼んであなたがたの祈りに答えさせなさい。」
Arapça (Ürdün):
«إن الذين تدعون» تعبدون «من دون الله عبادٌ» مملوكة «أمثالكم فادعوهم فليستجيبوا لكم» دعاءكم «إن كنتم صادقين» في أنها آلهة، ثم بين غاية عجزهم وفضل عابديهم عليهم فقال.
Hintçe:
बेशक वह लोग जिनकी तुम ख़ुदा को छोड़कर हाजत करते हो वह (भी) तुम्हारी तरह (ख़ुदा के) बन्दे हैं भला तुम उन्हें पुकार के देखो तो अगर तुम सच्चे हो तो वह तुम्हारी कुछ सुन लें
Tayca:
“แท้จริงบรรดาผู้ที่พวกเจ้าวิงวอนขอ อื่นจากอัลลอฮ์นั้นคือ ผู้ที่เป็นบ่าว เยี่ยงพวกเจ้านั้นเอง จงวิงวอนขอต่อพวกเขาเถิด แล้วจงให้พวกเขาตอบรับพวกเจ้าด้วย หากพวกเจ้าเป็นผู้พูดจริง ”
İbranice:
אלה אשר תקראו אליהם מלבד אלוהים, עבדים הם כמותכם. קראו להם וראו אם יענו לכם אם אכן אתם צודקים
Hırvatça:
Oni kojima se vi, pored Allaha, molite, zaista su robovi, kao i vi. Pa, vi ih molite, i neka vam se odazovu ako istinu govorite!
Rumence:
Cei pe care voi îi chemaţi în locul lui Dumnezeu sunt robi asemenea vouă. Chemaţi-i! Să vă răspundă, de spuneţi adevărul!
Transliteration:
Inna allatheena tadAAoona min dooni Allahi AAibadun amthalukum faodAAoohum falyastajeeboo lakum in kuntum sadiqeena
Türkçe:
Allah dışındaki yakardıklarınız sizin gibi kullardır. Eğer iddianızda haklıysanız, hadi çağırın onları da size cevap versinler.
Sahih International:
Indeed, those you [polytheists] call upon besides Allah are servants like you. So call upon them and let them respond to you, if you should be truthful.
İngilizce:
Verily those whom ye call upon besides Allah are servants like unto you: Call upon them, and let them listen to your prayer, if ye are (indeed) truthful!
Azerbaycanca:
Allahdan başqa ibadət etdiyiniz bütlər də sizin kimi bəndələrdir. Əgər (bu bütlərin sizə bir kömək edə biləcəyi barəsindəki iddianızda) doğrusunuzsa, haydı, çağırın onları, sizə cavab versinlər.
Süleyman Ateş:
Allah'tan başka yalvardıklarınız da sizler gibi kullardır, (onların tanrı olduğu hakkındaki iddianızda) doğru iseniz, çağırın onları da size cevap versinler.
Diyanet Vakfı:
(Ey kafirler!) Allah'ı bırakıp da taptıklarınız sizler gibi kullardır. (Onların tanrılığı hakkında iddianızda) doğru iseniz, onları çağırın da size cevap versinler!
Erhan Aktaş:
Allah’tan başka dûa ettikleriniz, sizin gibi kullardır. Eğer doğru sözlü kimselerseniz, haydi onlara dûa edin de size karşılık versinler.
Kral Fahd:
(Ey müşrikler!) Allah'ı bırakıp da kendilerine seslenip dua ettiğiniz kimseler de sizin gibi kullardır. (Eğer iddianızda) doğru iseniz, onlara seslenip dua edin de, sizin duanıza icabet etsinler!
Hasan Basri Çantay:
(Ey kâfirler) Allâhı bırakıp tapdığınız (putlar) da sizin gibi kullardır. Eğer (davanızda) doğrucu iseniz haydi onları çağırın da size icabet etsinler!
Muhammed Esed:
Allahtan başka çağırıp, sığındığınız şeylerin hepsi, hiç şüphe yok ki tıpkı sizler gibi yaratılmış varlıklardır: eğer doğru sözlü kimselerdenseniz, haydi onları çağırın da dualarınıza icabet etsinler!
Gültekin Onan:
Tanrı´dan başka taptıklarınız sizin gibi kullardır. Haydi onları çağırın da size cevap versinler, sözünüzde doğru iseniz.
Ali Fikri Yavuz:
Çünkü Allah’dan başka taptıklarınız, sizin gibi kullardır. Eğer dâvanızda sadık iseniz
Portekizce:
Aqueles que invocais em vez de Deus são servos, como vós. Suplicai-lhes, pois, que vos atendam, se estiverdes certos!
İsveççe:
De som ni anropar i Guds ställe är [Guds] tjänare liksom ni själva. Anropa dem då och vänta på deras svar, om vad ni säger är sanning!
Farsça:
یقیناً کسانی را که به جای خدا می پرستید بندگان و مملوکانی ناتوانْ چون شما هستند؛ پس اگر راستگویید [که می توانند در زندگی شما مؤثر باشند] آنان را [در گرفتاری ها و نیازمندی های خود] بخوانید پس [هنگامی که بخوانید [باید شما را اجابت کنند] ولی خود می دانید که در هیچ موردی جواب شما را نمی دهند.]
Kürtçe:
بەڕاستی ئەوانەی کە ئێوە ھاوار و داوایان لێ دەکەن جگە لە خوا ئەوانیش چەند بەندەیەکن وەک خۆتان دەی بانگ وھاواریان لێ بکەن با وەڵامتان بدەنەوە (ویستەکانتان بە جێ بھێنن) ئەگەر ئێوە ڕاست گۆن
Özbekçe:
Албатта, сиз Аллоҳдан ўзга ибодат қилаётганлар ўзингизга ўхшаш бандалардир. Агар ростгўй бўлсангиз, уларни чақириб кўринг, бас, сизга жавоб берсинлар-чи!
Malayca:
Sesungguhnya benda-benda yang kamu seru selain Allah adalah makhluk-makhluk seperti kamu. Oleh itu, (cubalah) menyerunya supaya benda-benda itu dapat memperkenankan permohonan kamu, kalau betul kamu orang-orang yang benar.
Arnavutça:
Atyre që u luteni ju, përveç Perëndisë, janë robër si ju, prandaj thirrni ata që t’u përgjigjen, nëse thoni të vërtetën.
Bulgarca:
Онези, които зовете вместо Аллах, са раби, подобни на вас. Призовете ги, нека ви откликнат, ако говорите истината!
Sırpça:
Они којима се ви, поред Аллаха, молите, заиста су робови, као и ви. Па, ви их молите, и нека вам се одазову ако истину говорите!
Çekçe:
Věru ti, které vzýváte vedle Boha, jsou služebníky stejnými jako vy. Vzývejte si je tedy a nechť vám odpoví, jste-li pravdomluvní!
Urduca:
تم لوگ خدا کو چھوڑ کر جنہیں پکارتے ہو وہ تو محض بندے ہیں جیسے تم بندے ہو ان سے دعائیں مانگ دیکھو، یہ تمہاری دعاؤں کا جواب دیں اگر ان کے بارے میں تمہارے خیالات صحیح ہیں
Tacikçe:
Онҳое, ки ҷуз Оллоҳ ба худоӣ мехонед, бандагоне чун шумоянд. Агар рост мегӯед, онҳоро бихонед, бояд шуморо иҷобат кунанд!
Tatarca:
Ий мөшрикләр, тәхкыйк Аллаһудан башка сез гыйбадәт кыла торган сынымнар, сезнең кебек үк мәхлуклардыр, ул сынымнарыгыздан дога кылып сорагыз, сораганыгызны бирсеннәр! Әгәр аларны Илаһә тотуда эшегез дөрес булса.
Endonezyaca:
Sesungguhnya berhala-berhala yang kamu seru selain Allah itu adalah makhluk (yang lemah) yang serupa juga dengan kamu. Maka serulah berhala-berhala itu lalu biarkanlah mereka mmperkenankan permintaanmu, jika kamu memang orang-orang yang benar.
Amharca:
እነዚያ ከአላህ ሌላ የምትገ³ቸው ብጤዎቻችሁ ተገዢዎች ናቸው፡፡ እውነተኞችም እንደኾናችሁ ጥሩዋቸውና ለእናንተ ይመልሱላችሁ፤ (መመለስ ግን አይችሉም)፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக அல்லாஹ்வை அன்றி நீங்கள் யாரிடம் பிரார்த்திக்கிறீர்களோ அவர்கள் உங்களைப் போன்றே (அல்லாஹ்வின்) அடிமைகள் ஆவார்கள். (நீங்கள் கேட்டதை அவர்கள் உங்களுக்கு கொடுப்பார்கள் என்ற உங்கள் கூற்றில்) நீங்கள் உண்மையாளர்களாக இருந்தால் அவர்களிடம் பிரார்த்தியுங்கள்; அவர்களும் உங்களுக்குப் பதிலளிக்கட்டும் (பார்க்கலாம்)!
Korece:
하나님이 아닌 다른 것을 숭배하는 것들도 너희와 같은 종 들이라 그것들을 신으로 너희가 확신한다면 그것들이 응답하는지 구하여 보라
Vietnamca:
Thật ra những thứ mà các ngươi cầu nguyện ngoài Allah cũng chỉ là những bề tôi (của Allah) giống như các ngươi mà thôi. Do đó, các ngươi cứ hãy cầu nguyện đến chúng xem chúng có đáp lại lời nguyện cầu của các ngươi không nếu các ngươi nói thật!
Ayet Linkleri: