Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

69

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

5344

Sayfa No: 

567

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَّاضِيَةٍ

Çeviriyazı: 

fehüve fî `îşetir râḍiyeh.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Artık o hoşnut bir hayattadır.

Diyanet İşleri: 

Artık o, meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Artık o, razı olduğu bir yaşayış, bir zevk içindedir.

Şaban Piriş: 

Artık o, hoşnut edici bir hayat içinde.

Edip Yüksel: 

O mutlu bir yaşantı içindedir,

Ali Bulaç: 

Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir.

Suat Yıldırım: 

O artık mutluluk veren bir yaşam içindedir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

69:20

Yaşar Nuri Öztürk: 

Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir.

Bekir Sadak: 

69:25

İbni Kesir: 

İşte o, hoş bir hayat içindedir.

Adem Uğur: 

Artık o, hoşnut kalacağı bir hayat içindedir,

İskender Ali Mihr: 

İşte o razı olduğu bir yaşayış içindedir.

Celal Yıldırım: 

Bu kimse hoşnut olacağı bir hayat içindedir.

Tefhim ul Kuran: 

Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir.

Fransızca: 

Il jouira d'une vie agréable :

İspanyolca: 

Gozará de una vida agradable

İtalyanca: 

Egli avrà piacevole esistenza

Almanca: 

So ist er in einem wohlgefälligen Leben,

Çince: 

他将在愉快的生活里,

Hollandaca: 

Hij zal een genoegelijk leven leiden.

Rusça: 

Для него будет отрадная жизнь

Somalice: 

wuxuu ruuxaasi ku noolaan nolol laga raalli yahay.

Swahilice: 

Basi yeye atakuwa katika maisha ya kupendeza,

Uygurca: 

ئۇ كۆڭۈللۈك تۇرمۇشتا بولىدۇ

Japonca: 

こうしてかれは至福な生活に浸り,

Arapça (Ürdün): 

«فهو في عيشة راضية» مرضية.

Hintçe: 

फिर वह दिल पसन्द ऐश में होगा

Tayca: 

แล้วเขาจะมีความเป็นอยู่อย่างสุขสำราญ

İbranice: 

ואכן הוא יתענג בחיים המענגים

Hırvatça: 

I on će biti u životu zadovoljan,

Rumence: 

El va avea un trai plăcut

Transliteration: 

Fahuwa fee AAeeshatin radiyatin

Türkçe: 

Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir.

Sahih International: 

So he will be in a pleasant life -

İngilizce: 

And he will be in a life of Bliss,

Azerbaycanca: 

Bundan belə o, xoş güzəran içində,

Süleyman Ateş: 

Artık o, memmun eden bir yaşam içindedir.

Diyanet Vakfı: 

Artık o, hoşnut kalacağı bir hayat içindedir,

Erhan Aktaş: 

Artık o, hoşnut olacağı bir hayat yaşayacak.

Kral Fahd: 

Hoşnut kalacağı bir hayat içindedir.

Hasan Basri Çantay: 

İşte o, hoşnud bir hayât içindedir,

Muhammed Esed: 

Ve o, kendini böylece mutlu bir hayatın içinde bulacak,

Gültekin Onan: 

Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir.

Ali Fikri Yavuz: 

Artık, hoşnud (ve razı olduğu) hayatta,

Portekizce: 

E ele gozará de uma vida prazenteira,

İsveççe: 

Han skall leva, salig,

Farsça: 

پس او در یک زندگی خوش و پسندیده ای است.

Kürtçe: 

ئەو کەسە لە ژیانێکی پەسەندا دەبێت

Özbekçe: 

Бас, у розилик ҳаётидадир.

Malayca: 

Maka (dengan itu) tinggalah dia dalam kehidupan yang senang lenang lagi memuaskan, -

Arnavutça: 

E, ai është në një jetë të këndshme,

Bulgarca: 

И ще живее в доволство

Sırpça: 

И он ће живети задовољним животом,

Çekçe: 

A takový bude mít žití příjemné

Urduca: 

پس وہ دل پسند عیش میں ہوگا

Tacikçe: 

Пас ӯ дар як зиндагии писандидаву хуш хоҳад буд

Tatarca: 

Ул кеше риза булырлык яхшы тереклектә.

Endonezyaca: 

Maka orang itu berada dalam kehidupan yang diridhai,

Amharca: 

እርሱም በተወደደች ኑሮ ውሰጥ ይኾናል፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவர் மகிழ்ச்சியான வாழ்க்கையில்,

Korece: 

그리하여 그는 축복받은 삶 을 영위하며

Vietnamca: 

Vì vậy, y sẽ có một đời sống hài lòng và toại nguyện.