Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

69

Sûredeki Ayet No: 

20

Ayet No: 

5343

Sayfa No: 

567

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنِّي ظَنَنتُ أَنِّي مُلَاقٍ حِسَابِيَهْ

Çeviriyazı: 

innî żanentü ennî mülâḳin ḥisâbiyeh.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Çünkü ben hesabıma kavuşacağımı sezmiştim der.

Diyanet İşleri: 

Kitabı sağından verilen; "Alın, kitabımı okuyun, doğrusu bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Zaten ben biliyordum ki kıyamet günü kavuşacağım hesabıma.

Şaban Piriş: 

Ben zaten bu hesabıma ulaşacağımı biliyordum, der.

Edip Yüksel: 

Hesabımla karşılaşacağıma inanıyordum.

Ali Bulaç: 

Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım.

Suat Yıldırım: 

“Zaten ben hesabımla karşılaşacağımı biliyordum!” der.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(20-21) «Şüphe yok, ben zannetmiştim ki, ben muhakkak hesabıma uğrayacağım.» İmdi o, hoşnut olduğu bir yaşayıştadır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten.

Bekir Sadak: 

69:25

İbni Kesir: 

Doğrusu ben, bir hesablaşma ile karşılaşacağımı sanıyordum.

Adem Uğur: 

Doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki ben, hesabıma mülâki olacağımı (hesabımla karşılaşacağımı) biliyordum.

Celal Yıldırım: 

Çünkü gerçekten ben, hesabımla karşılaşacağımı kesinlikle biliyordum» der.

Tefhim ul Kuran: 

«Çünkü ben, gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım.»

Fransızca: 

J'étais sûr d'y trouver mon compte".

İspanyolca: 

¡Ya contaba con ser juzgado!»

İtalyanca: 

Invero sapevo che avrei avuto il mio rendiconto!».

Almanca: 

Gewiß, ich wußte, daß ich sicherlich auf meine Abrechnung treffen werde."

Çince: 

我确已猜想到我必遇见我的账目。

Hollandaca: 

Waarlijk, ik dacht wel, dat ik deze mijne rekenschap zou moeten geven.

Rusça: 

Я верил в то, что мне предъявят счет".

Somalice: 

Waxaan yaqiinsanaa (Adduunka) inaan la kulmi Xisaabtayda.

Swahilice: 

Hakika nalijua ya kuwa nitapokea hisabu yangu.

Uygurca: 

نامە - ئەمالى ئوڭ قولىغا بېرىلگەن ئادەم (خۇشاللىقتىن): بۇ مېنىڭ نامە - ئەمالىمنى ئېلىپ ئوقۇپ بېقىڭلار، مەن ھېساباتىمغا مۇلاقات بولىدىغانلىقىمغا مۇقەررەر ئىشەنگەن ئىدىم» دەيدۇ

Japonca: 

「いずれわたし(信者)の清算(審判)に合うことが,本当に分っていた。」

Arapça (Ürdün): 

«إني ظننت» تيقنت «أني ملاق حسابيه».

Hintçe: 

तो मैं तो जानता था कि मुझे मेरा हिसाब (किताब) ज़रूर मिलेगा

Tayca: 

ความจริงฉันนึกทีเดียวว่า ฉันจะได้พบบัญชีของฉัน

İbranice: 

כי ידעתי שעליי לתת דין-וחשבון

Hırvatça: 

ja sam zbilja i mislio da ću račun svoj polagati."

Rumence: 

Îmi închipui că îmi voi găsi socoteala!”

Transliteration: 

Innee thanantu annee mulaqin hisabiyah

Türkçe: 

"Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten."

Sahih International: 

Indeed, I was certain that I would be meeting my account."

İngilizce: 

I did really understand that my Account would (One Day) reach me!

Azerbaycanca: 

Mən (dünyada ikən qiyamət günü) öz hesabıma yetişəcəyimə (möhkəm) inanmışdım!”

Süleyman Ateş: 

Ben hesabımla karşılaşacağımı sezmiştim zaten.

Diyanet Vakfı: 

" Doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum."

Erhan Aktaş: 

Doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı biliyordum.

Kral Fahd: 

doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum," der.

Hasan Basri Çantay: 

«Çünkü ben hakıykaten hisâbıma kavuşacağımı (kuvvetle) zannetmişdim».

Muhammed Esed: 

Zaten (bir gün) hesabımın önüme konulacağını bilmiştim!"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Çünkü ben, hesabıma kavuşacağımı sezmiştim.”

Portekizce: 

Sempre soube que prestaria contas!

İsveççe: 

Jag visste att jag [en dag] skulle kallas att avlägga räkenskap!"

Farsça: 

من یقین داشتم که حساب اعمالم را می بینم [به این سبب همه اعمالم را هماهنگ با احکام خدا انجام دادم و کردار بدم را اصلاح کردم.]

Kürtçe: 

بێگومان من خۆم دەمزانی کە تووشی ئەم لێپرسینەوەیە دەبم

Özbekçe: 

Албатта, мен ҳисоб-китобимга йўлиқишимга ишонардим, дейдир.

Malayca: 

"Sesungguhnya aku telah mengetahui dengan yakin, bahawa aku akan menghadapi hitungan amalku (pada hari yang ditentukan)!"

Arnavutça: 

unë kam qenë i bindur se do të paraqes llogari.

Bulgarca: 

Предполагах, че ще получа своята равносметка.”

Sırpça: 

ја сам заиста и мислио да ћу свој рачун да полажем.“

Çekçe: 

Já soudil jsem vždy, že s účtem svým se setkám jednou.'

Urduca: 

میں سمجھتا تھا کہ مجھے ضرور اپنا حساب ملنے والا ہے"

Tacikçe: 

Ман яқин доштам, ки ҳисоби худро хоҳам дид».

Tatarca: 

мин әлбәттә дөньяда белдем бүген хисабка юлкачагымны" – дияр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya aku yakin, bahwa sesungguhnya aku akan menemui hisab terhadap diriku.

Amharca: 

«እኔ ምርመራየን የምገናኝ መኾኔን አረጋገጥኩ፤» (ተዘጋጀሁም ይላል)፡፡

Tamilce: 

“நிச்சயமாக நான் எனது விசாரணையை சந்திப்பேன் என்று நம்பினேன்.”

Korece: 

실로 저는 저의 계산이 어느 날 저에게 이르리라는 것을 알았 습니다 라고 하더라

Vietnamca: 

“Quả thật, tôi đã nghĩ rằng mình sẽ phải đối mặt với sự thanh toán.”